Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/961 E. 2022/52 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/961 Esas
KARAR NO : 2022/52

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2020
KARAR TARİHİ : 24/01/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 22/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine Bakırköy ……… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……… D.İş ve Bakırköy…….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……… D.İş dosyalarından ihtiyati haciz kararı aldığını ve Küçükçekmece ………. İcra Müdürlüğü’nün ……… ve ………. esas sayılı dosyaları ile kambiyo senetlerine dayalı haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin yetkilisi olduğu …….. Dericilik İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile ……… Ayakkabı Malzemeleri İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin davalının yetkilisi olduğu ……… San. ve Tic. AŞ ‘den alacaklı olup borçlu şirket hakkında 6 dosyadan icra takibi başlattığını, borçlu şirkete bu dosyalardan hacze gidildiğini fakat borçlu şirketin herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı ………’ın ise sahte senet üretmek suretiyle Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğü’nün …….. ve Küçükçekmece ………. İcra Müdürlüğü’nün ………. esas sayılı dosyaları ile müvekkili hakkında haksız ve kötü niyetli olarak ve suç işlemek suretiyle icra takibi başlattığını, ancak dosyalara konu icra takiplerindeki senetlerde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, takiplerde alacaklı gözüken ……… ve …….. hakkında resmi evrakta sahtecilik ile nitelikli yağma suçundan Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’na …….. numaralı soruşturma dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, bu sebeplerle, müvekkilinin, Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğü’nün …….. esas ve Küçükçekmece ……… İcra Müdürlüğünün ……… esas sayılı icra dosyalarında borçlu olmadığının tespitine, icra takiplerinin iptaline, haciz baskısı altında icra dosyalarına yatırılan paranın müvekkiline iadesine, davalının takipte ve hacizlerinde haksız, kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğundan takip konusu alacağın yüzde 40’ından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacı aleyhine Bakırköy …….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……… D.İş ve Bakırköy ………. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ………. sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını, 11/02/2020 tarihinde Küçükçekmece ……… icra Müdürlüğü’nün ……… esas ve Küçükçekmece ………. İcra Müdürlüğü’nün ……….. esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, 12/02/2020 tarihinde senette yazılı olan,……… Cad. ………. San. Sit. ……….. kısım Ada 15 Blok No:1 adresine fiili hacze gidildiğini, haciz mahallinde gidildiğinde borçlunun mahalde hazır olduğunu, borçluya ait pek çok belge tespit edildiğini ve dosya içerisine alındığını, davacının müvekkilinden alacaklı olduğunu, imzanın kendisine ait olmadığı ve aralarında bir ticari ilişki olmadığını beyan ettiğini, müvekkilinin de, davacının tefecilik yaparak borç verdiğini, çok yüksek faiz tahakkuk ettirerek ana para kadar alacaklı olduğundan bahisle icra takipleri başlattığını beyan etmekte olduğunu, davacı hakkında, tefecilik, dolandırıcılık, sahte fatura vs. suçları işlediği iddiasıyla Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …….. soruşturma numaralı dosyası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, davacının deri ithalatıyla da uğraşmakta olduğunu ve ……… San. ve Tic. A.Ş ile yıllarca iş yaptığını, aralarında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin, babasından güçlü bir şirket devir aldığını, geçmiş ve devam eden ticari ilişkisi sebebi ile davacının avans talebini geri çevirmediğini, müvekkilinin babasıyla dahi ticareti bulunan davacının, müvekkilinin kendisine olan güvenini kullanarak talep ettiği avans karşılığında da davaya konu senedi tanzim ettiğini, müvekkilinin işlerinin bozulmasıyla da müvekkiline ağır faiz ile borç verdiğini, ancak avans adı altında aldığı parayı aralarındaki hesaba hiç dahil etmediğini, aldığını inkar etmekte olduğunu, verdiğini de faize işletip katlayarak talep ettiğini, senedin davacı tarafından doldurulduğunu ve imzalanmış şekilde teslim edildiğini, müvekkilinin yıllardır tanışıyor ve iş yapıyor olmaları sebebi ile imzanın sahte olabileceğini hiç düşünmediğini, davacının avans istediği tarihte, müvekkili ve kardeşinin kendi aralarındaki para paylaşımı sebebi ile ikişerden 4 ayrı senet aldıklarını, ………’ın 60.000,00-TL ve 100.000,00-TL’lik, Levent Alaz’ın ise 2 adet 60.000,00-TL’lik senedin hamili olduğunu, davacının, müvekkiline faize faiz işlettiğini, borcunu ödenemez hale getirdiğini, bu sebeplerle, davanın reddine,, davacının haksız ve kötü niyetli olduğundan % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve beyan etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.
Küçükçekmece ……… Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiş, davanın kambiyo senedinden kaynaklanması nedeni ile mutlak ticari davalardan olduğundan mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça; keşidecisi davacı olarak görünen ve lehtarı davalı olan 18/05/2018 tanzim 18/10/2018 vade tarihli 60.000,00 TL bedelli bono dayanak yapılarak başlatılan Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğünün ………. sayılı icra takip dosyası ile yine 18/05/2018 tanzim tarihli 18/11/2018 vade tarihli 100.000,00 TL bedelli bono dayanak yapılarak başlatılan Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğünün ……… sayılı icra takip dosyasından dolayı bonolardaki keşideci imzasının davacıya ait olmayıp sahte olduğundan bahisle borçlu olmadıklarının tespiti istemi ile işbu davayı açtıkları anlaşılmıştır.
Davalı tarafça, davacının davalının şirketi olan …………AŞ ile iş yaptığını ve aralarında ticari ilişki bulunduğunu, davacıya verilen avans karşılığında dava konusu senetlerin kendilerine verildiğini, imzanın davacı tarafça kasten farklı atılmış ya da çalışanına veya diğer şirket yetkililerine attırılmış olabileceğinden bahisle davacının yetkilisi olduğu şirketlerin diğer ortaklarının ve sigortalı çalışanlarının imza ve yazı örneklerinin alınması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu toplam 160.000 bedelli iki adet bonoda keşideci imzalarının davacının eli ürünü olup olmadığı, davalı tarafın bu bonoları davacıya verdiği avans karşılığında alıp almadığı ve netice itibariyle dava konusu bonolardan dolayı davacının davalıya borçlu bulunup bulunmadığıdır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte görülen tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davalı tarafça her ne kadar tanık deliline dayanılmış ise de gerek davanın değeri gerekse senede karşı senetle ispat kuralı gereğince HMK’nun 200 ve 201.maddesi uyarınca tanık dinlenilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Yargılamanın devamı sırasında davalı alacaklı tarafça dava konusu iki icra takip dosyasından da vazgeçildiği bildirilmekle bu konuda icra müdürlüğüne yazılan müzekkerelere verilen cevaplarda alacaklının feragat beyanı üzerine dosyaların kapatıldığının bildirildiği görülmüştür.
Her ne kadar davalı alacaklı tarafın icra dosyalarından feragati üzerine icra dosyaları kapanmış ise de, dava konusu bonoların davacı borçlu tarafa iade edilmediği, icra müdürlüğü tarafından davalı alacaklıya iade edildiği, icra dosyasından feragat edilmesinin icra dosyası dayanağı bonodan ve haktan(alacaktan) feragat anlamına gelmeyeceğinden davanın konusuz kalmadığı değerlendirilmiştir.
Davacı tarafça, Küçükçekmece …….. İcra Hukuk Mahkemesinin………. Esas sayılı dosyası ile, Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğünün ………. sayılı takip dosyası dayanağı olan dava konusu 60.000,00 TL bedelli bonodaki imzaya itiraz davası açıldığı, bu mahkemece alınan 10/07/2020 tarihli grafoloji uzmanı bilirkişisinin raporu ile yine 30/11/2020 tarihli Adli Tıp Kurumu raporundan bonodaki keşideci imzasının davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bu mahkemece yapılan yargılama sonucunda ……… Esas ………. Karar sayılı karar ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği verilen bu kararın 30/06/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, Küçükçekmece …….. İcra Hukuk Mahkemesinin ……… Esas sayılı dosyası ile, Küçükçekmece ……… İcra Müdürlüğünün …….. sayılı takip dosyası dayanağı olan dava konusu 100.000,00 TL bedelli bonodaki imzaya itiraz davası açıldığı, bu mahkemece alınan 10/07/2020 tarihli grafoloji uzmanı bilirkişisinin raporu ile yine 30/11/2020 tarihli Adli Tıp Kurumu raporundan bonodaki keşideci imzasının davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bu mahkemece yapılan yargılama sonucunda ……. Esas ……….. Karar sayılı karar ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği verilen bu kararın 30/06/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça delil olarak dayanılan ceza soruşturma dosyasının dava konusu bonolardaki sahtelik durumunu etkilemeyeceğinden dosyamız için bekletici mesele yapılmamıştır.
Davacı tarafça sahtelik iddiasında bulunulması nedeni ile HMK’nun 211.maddesi uyarınca davacı isticvap edilerek imza hususunda beyanı alınmış ancak mahkememizce imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı, sahte olarak atılıp atılmadığı hususunda kanaate ulaşılamamıştır. Ancak, yukarıda bahsi geçen icra hukuk mahkemesi dosyalarında alınan gerek grafoloji uzmanı bilirkişi raporundan gerekse ATK raporlarından dava konusu bonolardaki keşideci imzasının davacının eli ürünü olmadığı saptanmış olup, gerek HMK’nun 30.maddesinde yer alan usul ekonomisi ilkesi gerekse Anayasanın 141/son maddesinde yer alan “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir” hükmü uyarınca mahkememizce yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmayarak belirtilen bilirkişi raporlarına itibar edilerek dava konusu bonolardaki keşideci imzalarının davacının eli ürünü olmadığı kanaatine varılmıştır.
Böylece mahkememizce yapIlan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller karşısında; her ne kadar davalı tarafça icra takiplerinden feragat edilmiş ise de bunun haktan(alacaktan) da feragat anlamına gelmediğinden davanın konusuz kalmadığı, dava konusu bonolardaki keşideci imzalarının davacının eli ürünü olmadığının icra hukuk mahkemesince alınan ve mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporu ve ATK raporu ile anlaşıldığı, işbu nedenle alacağın varlığı hususundaki ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu, davalı tarafın dava konusu bonoların davacıya verilen avans karşılığında düzenlenerek kendilerine verildiği hususunu ispatlayamadığı, davalı tarafça her ne kadar dava konusu bonoların davacının ortağı olduğu şirketin çalışanlarına veya diğer ortaklarına imzalattırılmış olabileceği ileri sürülmüş ise de dava konusu bonoda davacı tarafın şahsen borçlu göründüğü, HMK’nun 201.maddesinde yer alan senede karşı senetle ispat yükümlülüğü uyarınca davacının dava konusu senede başka bir şirket yetkilisi olarak vs. imzaladığını davalı tarafın yazılı delillerle ispatlayamadığı, bu konuda tanık dinlenilmesinin de mümkün bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne, davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar vermek gerekmiş, dava konusu bonoların davacı tarafın imzası sahte olarak atılarak ara ciranta bulunmaksızın doğrudan davalı tarafa geçtiği ve davalı tarafça icra takibine konulduğundan davalı tarafın bonoları kötüniyetli olarak takibe koyduğu kanaatine varılarak davacının kötüniyet tazminatının takdiren % 20 oranında kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacının davalıya Küçükçekmece ……… İcra Müdürlüğünün ……… esas sayılı takip dosyası dayanağı 18.05.2018 tanzim 18/11/2018 vade tarihli 100.000 TL bedelli bonodan dolayı ve Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğünün ………… esas sayılı takip dosyası dayanağı 18/05/2018 tanzim 18/10/2018 vade tarihli 60.000 TL bedelli bonodan dolayı borçlu bulunmadığının tespitine,
Davalı tarafca davacı aleyhine kötü niyetli olarak icra takibi başlatıldığı anlaşılmakla 2 adet bono bedeli toplamı 160.000,00 TL’nin %20’si olan 32.000,00 TL kötü niyet tasminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 14.513,07.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 3.682,67.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ve 3.682,67.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 124,45.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 23.322,13.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/01/2022

Katip ……..
¸e-imzalıdır

Hakim ……….
¸e-imzalıdır