Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/946 E. 2022/37 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/946 Esas
KARAR NO : 2022/37

DAVA : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/12/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 28.01.2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili firmanın İstanbul merkezli bir ticari işletme olduğunu, elektronik ticareti ile faaliyet göstermekte olduğunu, aynı zamanda elektronik cihaz tamir ve bakımı ile de uğraşmakta olduğunu, müvekkil firmanın Gaziantep’ten faturalı şekilde ticaretini yapmak için bilgisayar satın aldığını müvekkilinin …………. numaralı 18.05.2020 tarihli fatura ile …………. isimli satıcıdan toplamda altı adet bilgisayar satın aldığını, bu bilgisayarların satıcı olan …………. tarafından Gaziantep’ten davalı firmanın ………. şubesinden kargoya verildiğini ve iki paket halinde davalı kargo firması tarafından İstanbul’a transferinin sağlandığını, müvekkili adına kargolanan ürünlerin iki paket şeklinde ve ……… takip numarası ile gönderildiğini, gönderilen kargoların müvekkili şirkete 2 adet şeklinde gelmesi gerekirken bir adet paket teslim edildiğini, ikinci paketin müvekkiline hiçbir şekilde teslim edilmediğini, buna ilişkin güvenlik kamerası görüntülerinin muhterem mahkemeye sunulabileceğini, davalı kargo şirketine teslim edilen bir adet kargonun müvekkili şirketin yetkilisi olan ……….ye teslim edilmiş olduğunu, diğer paketin kime teslim edildiğinin müvekkilince bilinmediğini, dava dilekçesinde yer alan kargo dökümünü görselinden de anlaşılacağı üzere müvekkiline iki paket halinde yollanan kargonun 1/2 numaralı paketin müvekkile teslim edilmediğini, kargo takip teslim tablosunda kargonun kime teslim edildiğini davalı kargo firmasının kayıtlarında yer almakta olduğunu ancak şimdiye kadar yapılan tüm girişimlerinin sonuçsuz kaldığını, müvekkilinin kargo firmasının basiretsiz ve özensiz hizmetinden dolayı maddi olarak zarara uğradığını, Bu nedenle, davalı kargo şirketi tarafından müvekkiline gönderimi yapılan paketin, davalı kargo şirketi tarafından taşıma esnasında kaybedilmesi nedeni ile davalıca kaybedilen ……… takip numaralı kargo içerisinde yer alan 3 adet ………. marka ………. marka taşınabilir bilgisayar bedeline istinaden fazlaya ilişkin dava ve talep hakkı saklı kalmak kaydıyla tazminat ve müvekkilinin mahrum kalınan karının bedeli olarak toplam 25.000,00 TL’nin 18.05.2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davalı vekili, müvekkili şirketin 22.11.2016 tarihli ve 677 sayılı KHK ile TMSF’ye devredildiğini, dava şartı yokluğu sebebi ile işbu davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirket aleyhine ikame olunan davanın basit yargılama usulüne tabi olduğunu, davacının dayandığı tüm delilleri ile iddia edilen her bir vakıanın hangi delille ispat edileceğini, tanık isim ve adresleri ile tanıkları ne hususta dinleteceğini açıklayarak davalı tarafa dava dilekçesi ile birlikte tebliğ etmesi gerektiğini, davacının gönderinin içeriğine dair iddia ettiği hususları marka,model numaralarına kadar ifade edebildiğini, hatta emsal değerlerini de bulabildiğini dile getirdiğini, ancak ürünlerin karşılık değeri olarak belirsiz alacak talebinde bulunduklarını ve bilirkişi incelemesi gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade ettiklerini, bunun nedeninin dava devam ederken harç ödenmekten kaçınmak amaçlı olduğunu, davacının mahrum kaldığı iş imkanları hususunun belirlenebilir nitelikte olduğunu, eğer varsa davacıya birtakım kişi veya kurumlardan gelen iş tekliflerinin olması ve davacının bu teklifleri geri çevirmiş olması gerektiğini, geri çevrilen iş tekliflerinin de karşılığının ücret olarak belirlenebilir nitelikte olacağını, bunun için bilirkişi incelemesine ihtiyaç duyulmaksızın dava değerinin gösterilebileceğini, Davacı yanın dava dilekçesinde dava konusu olayın oluşunu farklı aktarıp anlam kargaşasına yol açtığını, ………. takip numaralı gönderinin 18.05.2020 tarihinde …………. isimli gönderici tarafından teslim edildiğini, teslim edilen kargonun …………… den ……… Şubesi’ne gönderilmek üzere 2 parça halinde taşıma sözleşmesine konu edildiğini, ilgili gönderinin içerik bilgisinin girilmediğini ve müvekkili firmanın içerik bilgisinden ancak gönderi irsaliyeli fatura ile kendisine sunulursa haberdar olduğunu, davacı yanın kargo gönderimi sırasında fatura ibraz etmediğinden 2 parça olarak gönderilen ve 18 Desi, 10 Kg ağırlığında olan gönderinin içeriğinin müvekkili tarafından bilinmediğini, Müvekkili şirket tarafından sunulan Kargo Teslimat Formunda 1.paketin 20.05.2020 tarihinde………. isimli alıcıya teslim edildiğini, aynı şekilde 2.paketinde teslim edildiğini, Müvekkili şirket’e verilen kargoların kapalı şekilde verilip, kapalı bir şekilde de alıcısına teslim edildiğini, sadece şikayetçinin beyanına dayanılarak kargo içeriğinin KDV dahil 11.440,68 TL değerinde olduğu kabul edilemeyeceğini, müvekkili şirketin göndericilerinden kargoları tüm evrakları ile beraber teslim almakta olup kabul fişine dahi yazılmayan, faturaları ibraz edilmeyen kargo ürün değerinin 11.440,68 TL olduğu iddiasını şikayetçi yanın ispat etmesi gerektiğini, Müvekkili şirketin taşıma işlerinde hasar, kayıp gibi durumlar karşısında Hasar Tazmin Sürecini başlattığını, göndericiden sevk irsaliyesi ve faturasını talep ettiğini, iş bu dava konusu taşıma işinde de Müvekkili şirketin bu süreci başlattığını, 03.09.2020 tarihinde Hasar Tazmin Komisyonu’nun değerlemelerine başladığını, 25.09.2020 tarihinde değerlemenin sonlandığını ve değerleme sonucunda “Maliyet fiyatından talepte bulunulmadığından %80’i KDV dahil 9.153,00 TL ödenebilir…” olarak karar alındığını, davacının bu kararı kabul etmediğini bu nedenlerle, belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün olmayan davanın bu sebeple reddini, esas bakımdan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, taşımacılık işleminden kaynaklı maddi zarar istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlık; taraflar arasında taşıma ilişkisi sebbeiyle davalının davacıya 2 parçadan oluşan kargoyu eksiksiz olarak teslim edip etmediği, davacının varsa eksik/kısmi ifa nedeniyle davalıdan tamzinat ve kar kaybı talebinin yerinde olup olmadığı ve bu alacak taleplerinin hesaplanması istemine ilişkindir.
Taşıma nedeni ile meydana gelen ziya ve hasar sonucu oluşan zararın tazmininden sözedilebilmesi için öncelikle taşıyıcının sorumluluğunun belirlenmesi, sorumluluğun sonucu olarak da tazmin edilecek zararın kapsamı ve sınırlarının belirlenmesi gerekmektedir.
TTK’nın 875. maddesi gereğince taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
Taşıyıcının bu yükümlülüğüne karşın eşyanın zıyaı veya hasara uğramış olması halinde gönderen veya gönderilene TTK’nın 889. maddesi gereğince bildirimde bulunma yükümlülüğü yüklenmiştir. Buna göre eşyanın açık zıyaı veya hasarının en geç teslim sırasında teslim edene bildirilmemesi halinde yani ihtirazi kayıtsız kabul edilmesi durumunda eşyanın sözleşmeye uygun olarak teslim edildiğinin varsayılacağı maddede karine olarak öngörülmüştür. Taşıyıcının sorumluluğu için karinenin aksi, eşyanın taşıyıcıya teslimden sonra gönderilene ulaşmasına kadar geçen süreçte hasara uğradığının ispat edilmesi gerekmektedir.
Taşıyıcının sorumluluktan kurtulmasında genel sebepler ve özel sebepler ayrımı yapılmış olup taşıyıcı ancak TTK’nın 875/2, 876 ve 878. maddesinde gösterilen hallerin mevcudiyetini ispat etmek suretiyle mesuliyetten kurtulabilir.
6102 sayılı TTK’nın 878. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi gereğince hasarın gönderen tarafından yapılan yetersiz ambalajlama sonucu oluşması halinde doğan zarardan taşıyıcı sorumlu tutulamayacaktır. Yine maddenin 2. fıkrasına göre her hangi bir zararın hal ve şartlara göre 1. fıkrada öngörülen bir sebebe bağlanmasının muhtemel bulunduğu durumlarda zararın bu sebepten ileri geldiği de kabul edilecektir.
Gerçekten TTK’nın 862. maddesi gereğince ambalaj ve işaretleme yükümü gönderene yüklenmiştir. Bu hükme göre eşyanın niteliği kararlaştırılan taşıma dikkate alındığında, ambalaj yapılmasını gerektiriyorsa, gönderen eşyayı zıya ve hasardan koruyacak ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde ambalajlamak zorundadır. Bununla birlikte ambalajlama gönderene ait olsa bile taşıyıcının malın sağlam ve tam olarak teslimi sorumluluğu çerçevesinde gerek istifleme gerekse ambalaj itibariyle taşımaya uygunluğu noktasında denetleme görevi mevcuttur. Bir başka deyişle yetersiz ambalaja rağmen ihtirazi kayıt koymaksızın taşımayı kabul eden taşıyıcının meydana gelen zararda müterafik kusurunun (TBK m. 52) bulunduğunun kabulü gerekir.
Taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen hasarından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda ise tazmin edilecek zararın kapsamı ve sınırları TTK’nın 880. maddesi gereğince belirlenecek olup bu tazminat, eşyanın hasara uğraması hâlinde, onun taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki farka göre belirlenmesi gerekmektedir. Maddenin 3. fıkrasında eşyanın değerinin piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre tayin edileceği belirlenmiştir. Eşya, taşımak üzere teslimden hemen önce satılmışsa, satıcının faturasında taşıma giderleri mahsup edilerek gösterilen satış bedelinin piyasa fiyatı olduğu varsayılır.
Bu şekilde belirlenerek ödenecek tazminat ise 6102 sayılı TTK 882. maddesine göre, 880. ve 881. maddeleri uyarınca, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu; gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının, gönderinin bir kısmı değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının, net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Özel Çekme Hakkı, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir.
Ancak TTK’nın 886. maddesi uyarınca taşıyıcı veya TTK’nın 879. maddede belirtilen kişiler zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiil veya ihmalle sebebiyet verdiklerinin ispat edilmesi halinde sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacaklardır.
Dosyada delillerin toplandığı, taşıma alanında uzman bilirkişi……….., mali müşavir ………. ile bilgisayar mühendisi bilirkişi ……….’den rapor alındığı, raporların denetime elverişli olduğu, davacı tarafın dava dilekçesinde tazminat ve kar kaybı talebinde bulunduğu, davacı vekilinin 3 nolu celsede dilekçesindeki talebini açıkladığı, davacı tarafın dava ile kaybolan bilgisayarların dava tarihindeki değerini talep ettiği, harcıda buna göre yatırdıklarını beyan ettiği, davacı tarafın dosya kapsamına sunduğu 18.05.2020 tarihli fatura ile toplamda 6 adet bilgisayar satın aldığı, bu bilgisayarların davalı kargo şirketince iki paket halinde taşımasının yapıldığı, bu iki paketten bir paketin tesliminin yapılmış olmasına rağmen ikinci paketin davacı tarafa tesliminin yapılmadığı, davalı kargo şirketinin de bu nedenle kendi personeline rücuya ilişkin komisyon kararı aldığı, teslim edilmeyen 3 bilgisayarın faturadaki bedelinin 11.440,68 TL olduğu, bu üç bilgisayarın taşıma sırasında zayi olduğu, bunun davalı kargo şirketinin pervasız hareketinden kaynaklı olduğu, mahkememizce bilgisayar mühendisi bilirkişiden uyuşmazlık konusu bilgisayarların dava tarihindeki değerine ilişkin rapor alındığı, zayi olan bilgisayarların güncel modelinin olmadığı, davacının davalıdan bu üç bilgisayarın faturada belirtilen miktardaki fiyatını talep edebileceği, davalının sorumluluğunu kaldıran sebeblerin oluşmadığı, davadan önce ihtarla davacının davalıyı temerrüte düşürdüğü değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın kısmen kabulü ile 11.440,68 TL maddi zararın 07.08. 2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 781,52.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 426,94.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 354,57.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ile 426,94.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 1.866,00.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 853,89.-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
8-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.096,27TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 501,66.-TL’sının davalıdan, bakiye kısmın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı (e duruşma ile katılındı), kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/01/2022

Katip……….
¸e-imzalıdır

Hakim ……..
¸e-imzalıdır