Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/935 E. 2022/321 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/935 Esas
KARAR NO : 2022/321

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2020
KARAR TARİHİ : 11/04/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 13/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davacı şirketin davalı ile olan ticari ilişkisi kapsamında davalıdan kumaş alımlarını yaptığını, bu alımlar sonucunda cari hesap ilişkisi kapsamında davacı şirketin 19.06.2019 itibarı ile davalı 8.356,64 TL borçlu durumda göründüğünü, davalı şirket tarafından davacıya satılan kumaşlarda ” toplar arası gram ve renk farkları her topta 20-30 delik olduğu belirlenmiş “ bu husus ile davalı şirket müdürü … ile görüşüldüğünü, nitekim davacı şirket ile davalı/borçlu şirket arasında anlaşmaya varıldığını, buna göre ayıplı çıkan ürünler için davacı tarafından davalıya iade satış faturası düzenlenerek ayıplı malların iade edilmesinin kararlaştırıldığını, taraflar arasında varılan anlaşma gereğince davacı tarafından davalı şirkete 08.07.2019 tarihli …. seri no’lu 22.272,84 TL bedelli fatura tanzim edilmiş, aynı tarihte A seri ….. sıra no’lu irsaliye ile söz konusu ürünler, davalı şirkete ait …… plakalı kamyonla yüklenerek davalı çalışanı ” …… “a teslim edilmiştir. Davalı şirket çalışanı tarafından teslim alınan mallardaki ayıpların içeriği, davalı şirket çalışanının adı ,imzası ve şirkete ait kamyonun plakası da irsaliye içeriğinde mevcut olduğunu, davacı tarafından iade edilen mallara ilişkin düzenlenen fatura da 18.07.2019 tarihinde …… Kargo aracılığıyla davalı şirketin adresine kargolandığını, davacı ile borçlu arasında sağlanan mutabakat gereğince davalı tarafından iade alınan mallara ilişkin düzenlenmiş olan 08.07.2019 tarihli 22.272,84 TL bedelli faturanın cari hesaba kaydı ile müvekkilimiz davalıdan 3.916,20 TL alacaklı duruma geçtiğini, davacı şirketin alacaklı olmasına rağmen davalı şirket davacı aleyhine 23.07.2019 tarihinde Bakırköy …… İcra Müdürlüğün ……. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, Bakırköy ….. İcra Md’nün ……. Esas sayılı icra takip dosyasında ödeme emrinin usülsüz tebliği ile dosya kesinleştiğini ve 02.08.2019 tarihinde haciz işlemleri için müvekkil şirket adresine gelindiğini, davacı şirket sahibi ……. mahalde hazır bulunmuş, borcu kabul etmediğini, ancak İcra memuru tarafından haciz işlemlerine devam edilmesi üzerine davacı şirket borçlu bulunmadığı halde ihtirazi kayıt ile dosya borcu olan 23.050,00 TL’ yi icra dosyasına ödemek zorunda kaldığını, davacının haklı alacaklarının tahsili icin davalı sirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasına yapılmış olan itirazın asıl alacaklar olan 23.050,00 TL ve 3.916,21TL olmak üzere toplam 26.966,21TL üzerinden İPTALİ ile takibin devamını, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmene karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacının iddia ettiği gibi müvekilleri ile davacı arasında kumaş alım satım ilişkisi olmadığını, müvekillerinin davacıya fason kumaş boyama hizmeti verdiğini, taraflar arasındaki ilişkinin TBK 470 vd eser sözleşmesi hükümlerine tabii olduğunu, yaklaşık 6 ay devam eden ticari ilişkide davacı tarafça gönderilen kumaşların davacının talep ve talimatları doğrultusunda boyama işlemine tabi tutulduğunu ve davacıya teslim edildiğini, bu şekilde taraflar arasında oluşan cari hesaptaki bakiye 18.356,64 TL’nin ödenmesi için davacıya müteaddit defalarca talepte bulunulmuş ancak ödenmediğini, bunun üzerine icra takibi yapılarak tahsil edildiğini, davacının gönderdiği kumaşların davacının talebi gibi boyandığını davacı tarafından ürünlerin geri gönderilip iade fatura kesildiğini yapılan incelemeler sonucu siparişin uygun hale getirildiğini fakat davacının kumaşları geri almadığını bu doğrultuda davacıya borçları olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …….. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Belirtilen icra dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçluya yönelik 29.703,15 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça; taraflar arasındaki eser sözleşmesi uyarınca davalı tarafça davacıya verilen fason kumaş boyama işinde ayıplı üretim yapıldığını, bunun üzerine davalı taraf ile görüşerek ayıplı ürünlerin iadesi konusunda anlaştıkların ve davalıya 08/07/2019 tarihli 22.272,84 TL bedelli iade faturası tanzim ettiklerini, iade olunan ürünlerin davalı şirket aracına şirket çalışanına iade edildiğini, iade faturasının da davalı şirkete kargo yolu ile gönderildiğini, 22.272,84 TL bedelli iade faturasının cari hesaplarına kaydedilmesi neticesinde davalıdan 3.916,20 TL alacaklı duruma geçtiklerini, ancak davalı tarafın mal iadesi olmamış gibi hareket ederek aleyhlerine icra takibi başlatmaları neticesinde ihtirazi kayıt ile dosya borcu olan 23.050,00 TL’yi icra dosyasına ödemek zorunda kaldıklarını, işbu nedenlerle ödemek zorunda kaldıklarını bildirerek ödedikleri 23.050,00 TL ile 3.916,21 TL cari hesap alacaklarının davalıdan tahsili istemi ile dava konusu icra takibini başlattıkları ve takibe itiraz üzerine işbu davayı açtıkları anlaşılmıştır (Davacı tarafça icra takibinde işlemiş faiz de talep edilmiş olmasına rağmen işbu davada işlemiş faizlerin dava konusu yapılmayarak sadece asıl alacaklar yönünden takibin devamının talep edildiği anlaşılmıştır).
Davalı tarafça cevaben; davacı tarafça gönderilen kumaşların davacının talep ve talimatları doğrultusunda boyanarak davacıya teslim edildiğini, bakiye 18.356,64 TL’nin ödenmesi için davacıya müteaddit defalar talepte bulunulmasına rağmen ödenmeyince icra takibi yapılarak tahsil edildiğini, davacı tarafa gönderilen kumaşlardan lacivert kumaşta delik, siyah kumaşta renk farkı olduğundan bahisle her iki kumaşı da tamir edilmek üzere 08/07/2019 tarihli 004622 sevk irsaliyesi ile kendilerine gri iade gönderdiğini, yapılan kontrollerde kumaşlarda davacının iddia ettiği şekilde lacivert kumaşta delik görülmediğini, siyah kumaşların ise istenilen ölçülere getirilerek siparişe uygun hale getirildiğini ve mamul kumaş kalite kontrol raporu hazırlanarak 16/07/2019 tarihli irsaliyeler ile davacı şirkete gönderildiğini ancak davacı şirketçe teslim alınmadığını, akabinde davacı şirketin bakiye cari hesap borcunu ödememek için 08/07/2019 tarih ve 22.272,84 TL bedelli fatura düzenleyerek …… kargo yolu ile kendilerine 20/07/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, bunun üzerine noter ihtarnamesi ile gönderilen faturaya itiraz ederek ve faturayı iade ederek, davacı tarafa kumaşların 3 gün içerisinde alınmasını ihtar ettiklerini, söz konusu kumaşlarda herhangi bir ayıp kalmadığını ve davacının isteğine uygun hale getirildiğini, kumaşların halen kendilerinde bulunduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Taraflar arasında, davacı tarafça davalı tarafa gönderilen kumaş ürünlerinin fason boyama işinin davalı tarafa verildiği, bu sipariş uyarınca davalı tarafça kumaş boyala işlemlerinin yapılarak kumaşların davacıya iade edildiği, ancak davacı tarafça kumaşlarda ayıp (toplar arası gram ve renk farkları, her topta 20-30 adet delik) olduğundan bahisle ürünlerin iade edildiği, davalı tarafça iade edilen ürünlerin iade sebebi olarak “lacivert kumaşlarda delik, siyah kumaşların ise ölçüye aykırılık” sebebi ile davacı tarafın iade yaptığının gösterilerek iade sebeplerinin davacı tarafça ileri sürülen hususlar olduğunun teyit edildiği ancak davacı tarafın iade sebeplerinden delik iddiasının doğru olmadığını, ölçüye aykırılık iddiası konusunda ise çalışma yaparak kumaşları ölçüye uygun hale getirdiklerini ileri sürdükleri görülmüş olup, bu hususlarda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı tarafça davalıya iade edilen kumaşlarda delik bulunması suretiyle ayıp bulunup bulunmadığı, ölçüye aykırı boyanan kumaşlar konusunda ise davalı tarafın bu kumaşları ölçüye uygun hale getirerek(tamir ederek) davacıya geri iade ettikleri ancak davacının iadeyi kabul etmediği iddiasının doğru olup olmadığı, sonuç itibariyle davacı tarafça davalıya gönderilen 08/07/2019 tarihli 22.272,84 TL bedelli iade faturasının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ve davacı tarafın bu iade faturası ve cari hesap alacağı nedeni ile davalıya borcunun bulunmadığı halde davalının yaptığı icra takibi sonucunda ödeme yapmak zorunda kalıp kalmadığı, yaptığı bu ödemeyi ve cari hesap alacağını davalıdan talep edip edemeyeceği hususları olarak saptanmıştır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte bulunan tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının dosyamız davalısı, borçlusunun dosyamız davacısı olduğu, alacağın dayanağının “19/06/2019 tarihli faturaya dayalı cari hesap alacağı” olarak gösterildiği, 02/08/2019 tarihli tahsilat makbuzuyla dosya borçlusu tarafından dosyaya 23.050,00 TL ödeme yapılarak tahsil edildiği görülmüştür.
Davalı tarafça gösterilen tanıkların beyanları alınmıştır.
Mahkememizce dava konusu tekstil ürünleri üzerinde tekstil uzmanı bilirkişisi tarafından inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından sunulan 18/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ……… renkli kumaşların üzerindeki şikayet konusu olan deliklerin, yırtıkların ilave olarak yapılan tamir prosesi ile giderilemeyeceği , kumaş topu üzerinde beyaz iplikle overlok dikişi yapılarak ekleme parçalar olduğu tespit edildiğinden, sonuç olarak da davaya konu olan kumaşlar üzerinde aşırı delik probleminin var olduğu ve bu kumaşın normal bir final üretiminde çok fazla fireye sebebiyet vererek maliyetleri ve üretilecek ürünün kalitesini de etkileyeceği için kullanılamayacağı, siyah kumaşlarda ise davaya konu olan kumaş topları arasındaki renk, gramaj, en farklılıklarının varyasyonları biraz farklılıklar gösterse de davaya konu olan şikayetlerin nispeten giderildiği fakat tamir prosesleri sonucunda aşırı fire verilmesi , kumaş topları üzerinde yapılan incelemede, her topta 3-4-5 adet beyaz renkte iplikle overlok dikişleri ile birleştirilmiş olan kumaş eklerinin çokluğu (Bu ekler ile ilgili olarak ; kumaş üzerinde overlok dikişi atılan yerlerde bazı hataların olduğu, bunların temizlenerek overlok dikişi ile tekrar ekleme yapıldığının düşünüldüğü, çünkü tamir sonrası fire oranlarının da artmış olduğunun tespit edildiği, bu overlok ekleri arasında kumaş hataları olmasa böyle eklere gerek de olmayacağı ve yapılan bu işlemlerin normal olmadığı kanaati oluştuğu), gramaj kontrolü için kesildiği beyan edilen 20-30-50 cm büyüklüğünde deliklerin çok sıklıkla yapılmış olması (normal kumaş toplarında overlok ve gramaj kontrolü kesikleri hiç olmaması gerektiği), bu türdeki kumaşların (lacivert renk kumaş dahil) üretim proseslerinin ilk aşaması olan pastal serme ve ürün kalıplarını yerleştirme proseslerinde çok büyük problemler çıkaracağı, üretimde aksamalara, kumaştaki fire oranını ve buna bağlı olarak maliyetleri artıracağı, finalde yapılması planlanan ürünün kalitesini de etkileyeceği için davaya konu olan her iki kumaşın da (siyah ve lacivert) normal üretim proseslerinde kullanılamayacağı ve normal standartlarda kumaş olarak satılamayacağı kanaati oluştuğunun bildirildiği görülmüştür.
Dava konusu icra takibinde, davacı tarafın davalıya diğer icra dosyasında ödediği paranın ayıplı üretim nedeni ile iadesini talep etmesinin yanı sıra, davalıdan 3.916,21 TL cari hesap alacaklarının bulunduğunu ileri sürerek bu meblağı da talep etmiş olması nedeni ile, cari hesap alacağı talebi ile ilgili, HMK’nun 222.maddesinin 1.fıkrası “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir” şeklinde olup, tarafların tacir sıfatını taşımaları ve TTK’nun 18.maddesi uyarınca ticari defter tutmakla yükümlü bulunmaları nedeni ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişisi marifetiyle inceleme yapılması ve tekstil bilirkişisi tarafından da tarafların kök rapora itirazlarının değerlendirilmesine karar verilmiş, iki bilirkişi tarafından ortak olarak sunulan 08/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; tekstilci bilirkişinin kök rapora itirazları değerlendirerek kök rapordaki görüşünü muhafaza ettiği, mali müşavir bilirkişi tarafından ise tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi sonucunda, taraflar arasındaki hesap uyuşmazlığının davacı tarafça davalı şirket adına düzenlenmiş bulunan 08/07/2019 tarihli 22.272,84 TL bedelli iade faturasının davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, bu fatura dışında davacı tarafın davalıdan 3.916,21 TL alacaklı göründüğü anlaşılmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; taraflar arasındaki ticari ilişki uyarınca tarafların ticari defter kayıtlarındaki uyuşmazlığın sadece 08/07/2019 tarihli 22.272,84 TL davacı tarafın davalıya düzenlediği iade faturasından kaynaklandığı, bu iade faturası haricinde hesaplar arasında davacı tarafın davalıdan 3.916,21 TL bakiye alacağın her iki taraf kayıtları ile örtüşmesi nedeni ile davacı tarafın davalı taraftan bu meblağda alacağı bulunduğu, bu nedenle davacının icra takibi ile talep ettiği bu meblağ yönünden davanın kabulünün gerektiği, dava konusu icra takibi ile talep edilen 23.050,00 TL asıl alacak kısmına gelince; bu miktarın, davacının davalıya Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. sayılı icra takip dosyasında yaptığı ödeme miktarı olduğu, belirtilen bu icra dosyasında davalının davacıdan 19/06/2019 tarihli faturaya dayalı cari hesap alacağı açıklaması ile 18.356,64 TL asıl alacak ve 333,44 TL işlemiş faiz talebinde bulunduğu, davacının bu icra dosyasına yaptığı 23.050,00 TL ödemeyi davalıdan geri isteyip isteyemeyeceği hususunda davacının davalıya düzenlediği 08/07/2019 tarihli 22.272,84 TL iade faturasının içeriğinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı, eş değişle davacı tarafın ayıplı mal üretildiği iddiasının değerlendirilmesi gerektiği, bu konuda alınan tekstilci bilirkişi raporundan, söz konusu iade faturasına konu ürünlerin ayıplı üretildiğinin ve kullanılamaz durumda olduğunun teknik açıdan tespitinin yapıldığı, raporun gerekli teknik değerlendirmeleri içerdiği, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, alınan teknik bilirkişi raporu karşısında davalının ürünlerin tamir edilerek kullanılabilir hale getirildiği yönündeki iddiasına itibar edilemeyeceği, dolayısıyla davacının davalıya yaptığı mezkur ödemeyi de davalıdan talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının Bakırköy…….. İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin takipte talep edilen asıl alacak miktarları (26.966,21 TL) üzerinden devamına,
Asıl alacağa takipten itibaren 26.966,21 TL avans faizi uygulanmasına,
Alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takipte talep edilen 3.916,21 TL asıl alacağın likit olduğu anlaşılmakla bu miktardaki asıl alacağın %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Fazlaya ilişkin icra inkar tazminatı talebinin bu miktarın likit olmaması nedeni ile REDDİNE
Sair hususların gerekçeli kararda belirtilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.842,06.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 312,00.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 148,52.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1.381,54.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ve 312,00.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.430,50.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 660,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır