Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/924 E. 2021/1102 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/924 Esas
KARAR NO : 2021/1102

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/06/2016
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ :03/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilinin inşaat sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, ……. Projesini inşa etmekte olduğunu, müvekkilinin bu projede beton döküm işlerini davalı şirket ile imzalamış olduğu Hazır Beton Temin Sözleşmesi ile davalıya vermiş olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre tarafların şantiyede mobil santral kurulumu, beton dökümü ile ilgili pompa, hidrolik dağıtıcı, örümcek vs. yüksek katlardaki bütün araç gereçlerin beton firması tarafından karşılanmasının kararlaştırdıklarını, davalı şirket tarafından sözleşme konusu iş yapılırken 11.04.2016 tarihinde zemine beton dökümü yapıldığı sırada davalıya ait olan beton pompası vincinin ayağının kırılması, vincin yan yatması sonucu vincin uç kısmındaki flanş hortumunun, hortumu tutarak yayılmasını sağlayan başka taşeron çalışanı ………. isimli kişinin yaralanmasına yol açtığını, davalının kusur ve ihmali neticesinde yaptığı iş yüzünden meydana gelen iş kazası sonucu ……….’ın ağır yaralanmasına neden olduğunu, kazanın oluşmasına sebep vincin kurulumu, kullanım ve sorumluluğunun sözleşme gereği davalıya ait olduğunu, kazazedenin tedavisinin müvekkilince yaptırıldığını, müvekkilinin bu sebeple KDV dahil 167.500 TL ödendiğini, ilgili fatura bedelinin talebi için davalı şirkete 12.05.2016 tarihli Noter ihtarnamesi keşide edilerek ödeme için süre verilmiş ancak olumlu bir sonuç alınamamış olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin eki olan işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin protokolün 5. maddesi gereği davalı yüklenicinin yaralanan işçi kendi işçisi olmasa dahi tedavi masraflarından sorumlu olduğunu, işçinin yaralanmasının davalının yapmış olduğu kusurlu iş yüzünden, devrilen vinci hatalı kurması vs. nedenlerle kusur ve ihmali sonucu gerçekleştiğini, bu nedenle de işçinin tedavi masraflarından sorumlu olduğunu, davalının bu bedeli ödememiş olduğunu, aynı protokolün 9. maddesi gereği de davalı şirketin şantiye inşaat sahasında çalışmaları esnasında meydana gelecek tüm zararlardan dolayı maddi ve manevi sorumluluğun kendilerine ait olduğunu kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, açıklanan sebeplerle şimdilik davalı şirketten müvekkili tarafından ödenen 167.500 TL ………. tedavi giderlerinin 50.000 TL sinin 12.05.2016 tarihli ihtarname tarihinden itibaren işleyecek ticari avans-reeskont faizi ile birlikte ödenmesini talep ettiklerini belirtmişler ve de sonuç ve istem olarak da arz edilen nedenlerle iş kazası sonucu müvekkili şirketçe ödenen 167.500 TL tedavi masraflarından fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000 TL sının 12.05.2016 tarihli ihtarname tarihinden itibaren işleyecek ticari avans-reeskont faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Betonun döküleceği ve beton pompasının konumlanacağı yerin seçiminin davacıya ait olduğunu, davacının haksız olduğunu, zira kazanın meydana gelmesinde kusurlu olan tarafın davacı olduğunu, kazanın meydana geldiği yer davacının denetim ve gözetiminde olan ve inşaat yaptığı şantiye sahası olduğunu, şantiye sahası içerisinde yapılacak çalışmalarıon sorumluluğunun tamamen davacıda olduğunu, hazır beton dökümü yapılacak yerin ve pompanın konumlanacağı yerin seçiminin davacı tarafından yapıldığını, müvekkilinin ancak kendisine gösterilen yerde beton dökümü yapmakta olduğunu, olayda davacının şantiye görevlileri tarafından pompa operatörüne gösterilen yerde pompanın kurulmuş olduğunu, ancak şantiye görevlileri tarafından yanlış yer seçimi nedeniyle zeminin çökmüş olduğunu, davacının iddia ettiği gibi pompanın ayağının kırılmamış olduğunu, olayın hemen akabinde çekilen fotoğraflar ve kamera kayıtlarında da görüleceği üzere zeminin çöktüğünün net olarak ortada olduğunu, beton pompanın konumlandırıldığı zeminin çökmüş olduğunu, beton pompasının konumlandırıldığı zeminin sağlam bir zemin olmayıp, bunun ilk başta fark edilen bir durum olmadığını, zemindeki çökme nedeniyle beton pompasının ayağının altında bulunan destek takoslarının pompa ağırlığı nedeniyle kırılarak zemine doğru girmiş olduğunu, eğer beton pompasının ayağı kırılmış olsa idi takosların bu şekilde kırılmaz ve parçalanmaz bir bütün olarak çökecek olduğunu, ancak zeminin çöktüğü için takosların kırılmış olduğunu, davacının sözleşmedeki sorumluluk maddelerinden söz etmesinin kendi sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, sözleşmedeki sorumluluk maddelerinin müvekkilinin kusuru neticesinde oluşan zararları kapsamakta olup davadaki olayda müvekkilinin hiçbir kusuru olmadığını, kusuru olmadan sorumlu olmasının kabul edilemeyeceğini, şantiye sahasındaki iş güvenliği sorumluluğunun davacıya ait olduğunu, müvekkilinin ancak kendi işçilerinden sorumlu olduğunu, bu bakımdan davacının işçisinin yaralanması olayında sorumlu olanın davacı olduğunu, zira şantiye sahası sorumluluğunun davacıya ait olduğunu, söz konusu olayın davacının beton dökümü için saçtiği yerin zemininin gevşek malzemeden oluşması neticesinde olduğunu ve bunun sorumluluğunun davacı tarafta olduğunu, davacının ihtarnamesine karşı yine Noter ihtarnamesi ile cevap verildiğini, sonuç olarak kazadan müvekkilinin sorumlu olduğu iddiasını kabul etmediklerini, yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda kazada kimin kusurlu olduğunun net olarak ortaya çıkacağını belirtmişler ve de sonuç ve istem olarak açıklanan nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı şirketin taşeronu olan davalı şirket tarafından beton döküm işlerinin yapılması sırasında başka bir taşeron şirket çalışanının yaralanmasına neden olunduğu iddiasıyla, bu kaza nedeniyle kaza zedenin tedavisi için ödendiği belirtilen 167.500,00 TL’nin taraflar arasındaki eser sözleşmesine dayalı olarak davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Dosyanın yapılan incelemesinde, mahkememizce yapılan yargılamam sonucunda verilen kararın davalı tarafça istinafı sonucunda İstanbul BAM ……. HD’nin …….. esas ……… karar sayılı dosyası ile kaldırıldığı, kaldırma kararında; ” Bakırköy …….. İş Mahkemesi’nin …….. Esas sayılı dosyasının veya örneğinin dosya arasına getirtilerek, bu dosya içerisinde bulunan yukarıda belirtilen belgeler ve varsa başkaca deliller de göz önünde bulundurulmak suretiyle, davacı ve davalı tarafın kazanın meydana geliş şekline ilişkin iddia ve savunmalarının değerlendirilerek, kazanın meydana geliş şekline ilişkin kabulün açıkça ortaya konulduğu, davacı ve davalı arasındaki anlaşmazlığın eser sözleşmesi hukuku çerçevesinde çözümlenmesi gerektiği göz önünde bulundurularak, taraflar arasındaki sorumluluk ve kusur belirlemesinin iş güvenliği mevzuatına göre değil eser sözleşmesinin düzenlemelerine ve ilkelerine göre değerlendirildiği bir ek rapor alınarak neticesine göre karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmaksızın, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.” denildiği,
Mahkememizce kaldırma kararında belirtilen iş mahkemesi dosyasının uyap sisteminden celp edilerek eser sözleşmesi hükümlerine göre değerlendirme yapılması için bilirkişi heyetinden iki adet ek raporun alındığı,
İş Mahkemesi davasına konu uyuşmazlığın, iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, raporda olayın, davalı şirkete ait işyerinde bulunan beton pompasının sağ ayağının zemine göçmesi bağlı olarak çalışanın üzerine devrilmesi sonucu meydana geldiğinin, beton pompası kurulacak zeminin uygun olduğuna ilişkin herhangi bir çalışma yapılmadığının, beton döküm işlerinde zeminin taşıma gücünden kaynaklı beton pompası yükünü karşılayamamasının öngörülebilir ve bilinebilir işgüvenliği riski olduğunun, beton pompasının yeterli dayanıklılığı olmayan platform üzerine kurulduğunun ve giderek de pompanın hareketiyle birlikte zemine göçerek parçaların kırılması sonucu beton yayma işini yapan çalışanın üstüne düştüğünün, beton pompası kurulum süresince yeterince tedbir alınmadığının, ………. Beton ile …….. Beton’un asli kusurlu olduğunun, ……… İnşaatın şantiye genelinde yapılan bütün imalatlarda denetim ve gözetim yükümlülüğünün bulunduğunu, beton pompasının kurulacağı yer bakımından belli ölçüde etkili olduğunun, ancak beton firmalarının daha fazla kusurlu olacaklarının belirtilerek, …….. şirkeitne %10 oranında, ………. Beton ile …….. Hazır Beton’a %60 oranında, ………. İnşaat Şirkeitne %30 oranında kusur atfediliği, kazalı işçinin kusurlun olmadığının belirtildiği, İş Mahkemesi kararında da bu rapora dayanılarak hüküm kurulduğu,
Mahkememizce taraflar arasındaki eser sözleşmesi hükümleri dikkate alınarak alınan 2.ek raporda, taraflar arasında sözleşmenin işyerinin konusu ve yeri başlıklı 2. Maddesi, işyerinin incelenmesi ve sözleşme bedelinin yeterliliği başlıklı 6. Maddesi, yüklenicinin yükümlülüklerine ilişkin 1. Maddesi, İşsağlığı ve İş Güvenliğine ilişkin protokol hükümleri, kolluk kuvvetleri olay yeri inceleme raporu, soruşturma aşamasında düzenlenen 14.05.2017 tarihli rapor, kurum müfettişinin 23.01.2019 tarihli raporu, taraf açıklamaları, tanık beyanları, dosyadaki fotoğraflar dikkate alarak; davaya konu kazanın beton dökümünde kullanılan pompanın betonu iletmek için borusunun uzandığı ve dolayısıyla zemine en çok yükün uygulandığı taraftaki ayağının, altına düzensiz ve dengesiz olarak yerleştirilen 10×10 ahşap malzemelerin kırılması ve kayması netiçesinde borunun yükünü taşıyan ayağın zemine girmesi/oturması ve pompanın borusunun yere düşmesi suretiyle yaşanmış olduğunu, inşaat işlerinin doğası gereği inşaat yapılacak arazilerde beton dökülmeden evvel ciddi miktarda hafriyat ve dolgu işlemlerinin yapılmakta olduğunu, sürekli olarak inşaatlarda beton döken ve bu konuda uzmanlığı bulunan davalı yüklenici şirketin davaya konu beton döküm işini sözleşmede açık olarak belirtildiği üzere konu olan şantiyenin tüm şartlarını ve her törlü çalışma zorluklarını bilerek almış olduğu, böylesi büyük proje şantiyelerinde, dosyadaki siyah beyaz fotolarda kırma taşlar ile dolgusu yapılmış bir zeminden başka bir zemin bulma ihtimalinin çok güç olduğu, bir başka deyişle kırma taş ile dolgusu yapılmış bir zeminin bu tür büyük şantiyelerde araç sürücüleri için (toprak. çamur. batak vb. kötü zeminlere oranla) aranıp da bulunamayan bir zemin olduğu, yine sözleşmede ve protokolde (3. kişilerden kiralanmış olsa dahi) davalı yüklenicinin sorumluluğunda olduğu belirtilen pompanın (protokol gereği davalı yüklenicinin iş güvenliği konusunda eğilim vermek zorunda olduğu) davalı vüklenici personeli tarafından kurulmuş olduğu, sözleşmede davalı yükleniçinin beton dökümünde kullanacağı pompalar için gerekli ekipmanların da kendisine ait olacağının belirtilmekte olduğu, bu doğrultuda davalı yüklenici personelinin pompanın borusunun uzanacağı (dolayısıyla zemine en çok yükün uygulanacağı) taraftaki ayağın altına, dar alanlı ayağın yükünü daha geniş alana yaymak ve uyağın zemine zımbalama yapmasını engellemek amacıyla (fotolarda görüldüğü üzere üst üste ve düzensiz/dengesiz bir şekilde) yükten kırılabilecek ve kayabilecek ahşap 10×10 lar dizmek yerine, ayağın yükünü yayacak (örneğin çelik malzemeden yekpare olup kırılmayacak ve kaymayacak) ekipman kullanması durumunda ayağın zemine batmayaçak ve davaya konu kazanın yaşanmayacak olduğu, yukarıda alıntılanan protokol belgesinde davalı yüklenicinin kendine ayrılan yerde ve işlerde, iş kazası olmaması için iş güvenliğine ilişkin tam önlemleri almak ve her türlü malzeme, araç ve gereçleri sağlamak, işyerinde bulundurmak ve kullanmak zorunda olduğunun belirtildiği, yine taraflarca imzalanan protokol belgesinde yüklenicinin iş kazalarından dolayı üçüncü şahıslara da doğrudan doğruya sorumlu olduğunun ve iş kazası ile ilgili ödemeler İşveren tarafından yapılmak zorunda kalınırsa, yüklenicinin bunu ödeneceğinin taahhüt edilmiş olduğunu ve davalı yüklenicinin %60 oranında kusurlu olduğunu, İş Mahkemesi dosyasında da %60 oranında kusur verildiğini, davanın tarafları arasında imzalanan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğine İlişkin Protokol belgesinde; “Yüklenici üçüncü bir şahısa ait kamyonu veya iş makinesini kiralamış olsa dahi yine kendisi sorumlu olacaktır.” denildiğini, davacı işverenin şantiyedeki yetkilisi olduğunu ve taşeron personellerinin tümünün şantiye sahasında kararlarına tabi olduğu bilinen şantiye şefinin de şantiyede daha ilk başından itibaren çalışan bir kişi olarak; konu olan şantiyenin tüm şartlarını, şantiyede dolgu olan zeminlerin yerini, bu dolgunun ne kadar bir yük taşıyabileceğini bilmesi, zemine batan/gömülen pompa ayağının altına düzensiz/dengesiz 10xl0 tahtaların üst üste konulması suretiyle yapılan platlormun, bu ciddi yük altında dolgu olan zeminde balabileceğini ve kayabileceğini önceden kestirmesi ve buna müsade etmemesi gerekeceğini, bundan başka olarak yine davacı işverenin şantiyedeki iş güvenliği uzmanının da şantiye sahası içerisinde tüm taşeronlar tarafından talimatları dünlenmek zorunda olan bir yetkili olarak zemine batan/gömülen pompa ayağının altına düzensiz/dengesiz 10×10 tahtaların üst üsle konulması suretiyle yapılan platforma izin vermemesi gerekeceğini ve de tüm bu sebepler ile davacı işverenin %40 kusurlu olduğunun belirtildiği, rapora karşı itiraz üzerine alınan ek raporda tarafların beyan ve itiraz ettikleri hususlar incelenerek, tarafların kusur oranındaki görüşün değişmediğinin belirtildiği,
Tüm dosya kapsamında, davaya konu uyuşmazlıkta tarafların sorumluluklarının belirlenmesi için taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin incelenmesi gerektiği, taraflar arasında Hazır Beton Temin Sözleşmesi, İş Sağlığı ile İş Güvenliğine ilişkin Protokol, Özel İdari ve Teknik Şartnamelerin olduğu, davacı tarafın davalı tarafa ihtarname gönderdiği, kaldırma kararından önce tanık dinlenildiği, davacı tarafça ıslah yapıldığı, ihtarnamenin tebliğ şerhinin ibraz edildiği, kaldırma kararı uyarınca İş Mahkemesi dosyasının celp edilerek dosya kapsamında sözleşme hükümleri uyarınca iki adet rapor alındığı, bu raporlarda dosya kapsamındaki tüm belgelerin, taraflar arasındaki sözleşmenin maddelerinin incelendiği, raporların denetime ve hükme elverişli olduğu, gerek İş Mahkemesi dosyasında gerekse Mahkememiz dosyasında kazanın meydana gelişine ilişkin tespitte farklılık olmadığı, kusur oranlarının da benzer olduğu, rapora karşı itirazların ek raporda irdelendiği, davacı tarafın iş kazasından kaynaklı ödediği bedelin %60’ını talep edebileceği, bu miktarında 100.500TL olduğu, davacının davalıya çekmiş olduğu ihtarda dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile 100.500,00 TL nin 18/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans tarihi itibariyle davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.865,15.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 853,88.-TL peşin harcın ve 862,42TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 5.148,85‬.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20.-TL başvurma harcı ve 853,88.-TL peşin harcın ve 862,42TL ıslah harcının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 3.881,20.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan toplam 36,00TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.497,50.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair tarafların yüzüne karşı verilen kararın, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstanbul BAM 15 HD’ne İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/12/2021

Katip……..
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır