Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/920 E. 2021/419 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/920 Esas
KARAR NO : 2021/419

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/12/2020
KARAR TARİHİ : 26/04/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 26/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekillerinin davalı ile fuar katılım sözleşmesi yaptığını, ödemelerin yapıldığını davalının fuarın ertelendiğini müvekillerini bildirdiğini, müvekilleri bu nedenle sözleşmeyi feshettiğini, ücret iadesini istediğini, davalının ücreti iade etmediğini, açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; müvekillerinin fuar tarihi pandemi nedeni ile ertelemek zorunda kaldığını, davacının iade yönündeki talebinin kabul edilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçlu yönelik 22.926,00 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesinin davacı tarafça feshi nedeni ile davacı tarafça yapılan ödemenin iadesi istemiyle başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikteki tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Taraflar arasında 10-13 Haziran 2020 tarihinde yapılacak ….. Granül ve Dökme Hammadde İşleme Teknoloji ve Makineleri Fuarında stand açılması hususunda sözleşme bulunduğu, sözleşme bedeli olarak toplamda 31.988,00 TL belirlendiği ve bu bedelin 22.926,00 TL’lik kısmının davacı tarafça davalıya ödendiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı tarafça, sözleşmeye göre 10-13 Haziran 2020 tarihinde yapılması gereken fuarın 15-18 Ekim 2020 tarihine ertelendiğinden bahisle sözleşmenin feshedildiğine ilişkin davalıya fesih ihbarnamesi gönderildiği görülmektedir.
Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde, Ticaret Bakanlığı tarafından alınan karar sonucunda ülke genelindeki tüm fuarların 16 Mart 2020 tarihinden 01 Eylül 2020 tarihine kadar durdurulduğu, bu nedenle fuarın sektör temsilcileri ile mutabık kalınarak 15-18 Ekim 2020 tarihine ertelendiğini, taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesinin ikinci maddesinin kendilerine fuar tarihini değiştirme hakkı verdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının sözleşmeyi feshinin haklı olup olmadığı ve bu nedenle yapılan ödemenin iadesinin istenip istenemeyeceğinden ibarettir.
Ticaret Bakanlığına müzekkere yazılarak fuarcılık alanında pandemi nedeni ile alınan tedbir kararları ile ilgili bilgi istenilmiş, gönderilen cevabi yazıda 2020 yılının Mayıs-Haziran aylarında düzenlenmesi planlanan fuarların 01/07/2020 tarihinden sonraya ertelendiğini, 01/06/2020 tarihinden itibaren normalleşme sürecine geçilmesiyle ertelenen fuarların düzenleme tarihlerinin yeniden değerlendirilmesi ihtiyacının hasıl olduğunu, bu doğrultuda açık alanda düzenlenmesi planlanan fuarların 01/07/2020, kapalı alanlarda düzenlenmesi planlanan fuarların ise 01/09/2020 tarihlerinden itibaren düzenlenmeye başlandığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce, davalı vekiline dava konusu fuarın ertelendiğini iddia ettikleri 15-18 Ekim 2020 tarihinde fuarın düzenlendiğine ilişkin belge ve delillerini sunmaları konusunda 2 haftalık kesin süre verilmiş ancak davalı tarafın verilen kesin süreye rağmen herhangi bir belge veya delil sunmadığı görülmüştür.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; taraflar arasındaki fuar katılım sözleşmesi uyarınca 10-13 Haziran 2020 tarihinde düzenlenmesi kararlaştırılan fuarın coronavirüs(covid-19) pandemisi nedeni ve Ticaret Bakanlığı tarafından alınan tedbir kararları nedeni ile anılan tarihte düzenlenemediği, davalı tarafça fuarın 15-18 Ekim 2020 tarihine ertelendiğinin bildirildiği, Ticaret Bakanlığı tarafından gönderilen cevabi yazıya göre alınması gereken tedbirler alınarak fuarın 01/09/2020 tarihinden itibaren yapılmasında idari yönden bir engel bulunmadığının anlaşıldığı, ancak davalı tarafa kesin süre verilmesine rağmen ve davalı tarafça fuarın 15-18 Ekim 2020 tarihine ertelendiği ve bu tarihlerde yapılacağının ileri sürülmesine rağmen fuarın bu tarihte gerçekleştirildiğine ilişkin delil ve belge sunulmadığı, tüm dünya geneli ile ülkemizde pandeminin etkilerinin ağır bir şekilde görülmeye devam etmesi ve bu konuda tedbir kararlarının (kısmi kapanma/tam kapanma vs.) alınmaya devam edilmesi nedeni ile fuarın davalı tarafça ileride düzenlenebilip düzenlenemeyeceği konusunda belirsizlik da bulunduğu gibi fuar ileride gerçekleştirilse bile pandeminin ve alınan tedbir kararlarını etkileri ile katılımcıların son derece sınırlı olacağı, davacının düzenlenip düzenlenmeyeceği ve ne zaman ve hangi şartlarda düzenleneceği açık olmayan fuar için sözleşme ile bağlı kalmasının TMK’nun 2.maddesinde yer alan objektif iyiniyet kurallarına ve hakkaniyete de aykırı olacağı, dolayısıyla TBK’nun 136.maddesi uyarınca sonradan ortaya çıkan kusursuz objektif ifa imkansızlığı ortaya çıktığının kabulünde zorunluluk bulunduğu, davacı tarafça her ne kadar sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle bedelsizlik iddiasında bulunulmuş ise de mahkememizin ileri sürülen hukuki sebeplerle bağlı olmadığı, tüm bu nedenlerle tarafların sözleşme ile belirlenen borçlarından kurtulduğu, tarafların birbirinden aldıklarını geri verme mükellefiyetleri bulunduğu, bu nedenle davacının yaptığı ödemenin iadesini talep etmekte haklı olduğu kanaatine varılarak davanın asıl alacak yönünden kabulüne, fesih ihbarnamesinde davalıya herhangi bir süre tanınmamış olunması nedeniyle takipten önce temerrüt olgusunun gerçekleşmediği kanaatine varılarak işlemiş faiz yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ….. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin takipte talep edilen asıl alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin talebin (işlemiş faiz talebinin) REDDİNE,
Asıl alacağa takipten itibaren avans faizi uygulanmasına,
Davalı itirazında haksız çıktığı ve alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, asıl alacağın %20 si oranında hesaplanacak İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.566,07.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 288,74.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 119,53.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ve 288,74.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 37,60.-TL yargılama giderinin kabul red oranlarına göre hesaplanan 36,05 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 980,72.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin 1.265,84 TL’sinin davalıdan bakiyenin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır