Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/916 E. 2021/267 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/916 Esas
KARAR NO : 2021/267

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2020
KARAR TARİHİ : 17/03/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 19/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili şirkete karşı Küçükçekmece …… İcra dairesinin ……. esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte dayanak kambiyo senedindeki ciro imzası müvekkil şirket yetkisi ……’e ait olmadığını, çekin keşidecesi ya da cirantalarının müvekkil şirket ile hiçbir ticari ilişkisi olmadığı bu kişiler müvekkil şirket yetkilileri tarafınca tanınmadığını, Bakırköy …… Asliye ticaret mahkemesinde çek keşidecisi tarafından açılan …… esas sayılı menfi tespit davasında kıymetli evrağın Konya’dan İstanbul’a kargo ile gönderildiği sırada çalındığı sahte kaşe ve imzalarla çekin boş olan arka kısmına ciro silsilesi oluşturulduğu, evrakın ciro silsilesi kısmındaki sahte kaşe üzerine atılan imzanın müvekkile ait olmadığını, küçükçekmece ….. İcra müdürlüğünün …… esas sayılı icra takibinin müvekkil şirket yönünden dava sonucuna kadar tedbiren durdurulmasını ve dosya kapsamında 170.000,00TL asıl alacak başta olmak üzere tüm ferilere ve faizlere itirazın kabulü ile müvekkilin davalı şirkete borcu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Küçükçekmece ……. İcra dairesinin ……. esas sayılı dosya üzerinden başlatılan takipte davacının borcu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dosyanın yapılan incelemesi sonucunda; davacının davaya konu icra takibinin dayanağı olan çeke ilişkin imza itirazında bulunarak borçlu olmadığının tespitini talep ettiği, davalı tarafın süresinde cevap dilekçesi sunmadığı, dosyada delillerin toplandığı, davacı vekilinin ilk duruşmadaki beyanın da, davaya konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, icra dosyasında imzaya itirazda bulunduklarını, icra dosyasında davalı tarafça kabul nedeni ile davanın kabulüne karar verildiğini, İcra Hukuk Mahkemesince yargılamaya devam edilirken davalı taraf haksız olarak hacizler koydurtulduğunu, bu nedenle çek hakkında her ne kadar tedbir kararı verilmediğinden dolayı menfi tespit davası açtıklarını söylediği, davalı vekilinin ilk duruşmadaki beyanında, davaya konu senetteki imzanın davacı tarafa ait olup olmayacağının davalı tarafça araştırılmasının mümkün olmadığını, bunu bilebilme imkanının da bulunmadığını, ayrıca bu konuda yükümlülüklerininde bulunmadığını, müvekkilinin iyi niyetli 3. Kişi olduğunu, aynı konuda İcra Hukuk Mahkemesine açılan davayı kabul ettiklerini, bu davayı da kabul ettiklerini, ancak ilk celsede yaptıkları kabul nedeni ile yargılama giderlerine hükmedilmemesini talep ettikleri, yapılan yargılama sonucunda davanın ilk duruşmada davalı tarafça kabul edildiği, kabulün 6100 sayılı HMK’nın 308 vd maddelerinde düzenlenen ve davayı sona erdiren sona erdiren taraf işlemi olduğu, davalı vekilinin yetki belgesi ile duruşmaya katıldığı yetki belgesi içeriğinde de vekaletnamede verilen tüm yetkilere haiz olduğunun belirtildiği, davalı vekilinin vekaletnamesinde kabul yetkisinin bulunduğu, bu nedenle davanın kabul nedeniyle kabulüne karar verildiği, yargılama giderine ilişkin olarak taraf beyanlarından İcra Hukuk mahkemesinde imzaya ilişkin itirazının davalı tarafça kabul edilmiş olması, bu davanın İcra Hukuk mahkemesi dosyasından sonra açılmış olması, İcra Hukuk mahkemesi kararının mahkememiz yönünden kesin hüküm niteliğinde olmasa da bu karardan sonra davacıya karşı icra takibine devam edilemeyeceği, 6100 sayılı HMK 312/2 maddesi de dikkate alınarak davalının, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş olması nedeniyle davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilmeyerek yargılama gideri masrafı davacı üzerinde bırakılarak aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan menfi tespit davasının kabulü ile, davacının küçükçekmece ….. İcra dairesinin ……. esas sayılı dosyası nedeniyle davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin ve para cezasına mahkum edilme talebinin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 12.827,81.-TL karar harcından harçlar kanunu 22. Maddesi uyarınca, davanın ilk celsesinde davanın kabul edilmesi sebebiyle 1/3’ü olan 4.275,93 TL’nin mahkememiz veznesine yatırılan 3.206,95TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 1.068,98 TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ve 3.206,95.-TL peşin harcın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 47,00.-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de HMK 312/2 maddesi uyarınca davalı aleyhine yargılama giderine hükmedilmediğinden davacı yararına yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır