Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/91 E. 2021/51 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/91 Esas
KARAR NO : 2021/51

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 31/01/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; %100 ………. Başkanlığı iştiraki olan müvekkil ……… San. Ve Tic. A.Ş.’nin ayni sermaye artırımına gidilebilmesi amacıyla ……… Başkanlığı’nın 10.01.2020 tarihli Meclis Kararı alındığı, 10.01.2020 tarihli Meclis Kararı ile; ……… Sosyal Tesisi, Prof. Dr. …….. Spor ve ……… Sosyal Tesisi ve ……… Sosyal Tesislerinin faydalanma ve kullanma haklarının sermaye artışına esas olacak ayni değerlerinin, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun “Sermaye Koyma Borcu” başlıklı 127/1. Maddesi, “Kanunda aksine hüküm olmadıkça ticaret şirketine sermaye olarak para, alacak, kıymetli evrak ve sermaye şirketlerine ait paylar, fikri mülkiyet hakları, taşınırlar ve her çeşit n, kişisel emek, ticari taşınmaz, itibar, ticari işletmeler, haklı olarak kullanılan devredilebilir elektronik ortamlar, alanlar, adlar ve işaretler gibi değerler, maden ruhsatnameleri ve bunun gibi ekonomik değeri olan diğer haklar, devrolunabilen ve nakden değerlendirilebilen her türlü değer konulabilir, ” “Ayni Sermaye” başlıklı 581/1. maddesi “Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz veya tedbir bulunmayan; nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikri mülkiyet hakları ile sanal ortamlar ve adlar dahil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir, Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacakları sermaye olamaz. (2) 127. madde hükmü saklıdır.” “Değer Biçme” başlıklı 343/1, maddesi ise “Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir.” hükmünü içermektedir, Belediye Başkanlığı iştiraki olan ……… Alanları Tur.zm san. ve tarafından Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …….. E. dosyası ile AŞ daki dava ile anı mahiyette bir dava açılmış olup davanın kabulüne karar verilmiştir. ………. Başkanlığı tarafından Meclis Kararı ile, karara konu taşınmazların faydalanma ve kullanma haklarının artışına esas olacak ayni değerleri bilirkişi raporu ile tespit edilmiş ve söz konusu Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…….. E., ………. K. sayılı onaylandığı, ayni sermaye artırımına gidilebilmesi amacıyla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 34371. maddesi kapsamında, 10.01.2020 tarihli Meclis Kararı ve 29.01.2020 tarihli talep yazısnda bahşi geçen taşınmazlardan faydalanma ve kullanma haklarının sermaye artışına esas olacak ayni değerlerinin (yıllık kiralama bedellerinin) belirlenmesini talep etme zorunluluğu doğduğu nedenleri ile; liste olarak dosyaya sunulan taşınmazların sermaye artışına esas olacak faydalanma ve kullanma haklarının ayni değerlerinin (yıllık kiralama bedellerinin) belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Büyükçekmece Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü yazı cevabı, Büyükçekmece Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğü yazı cevabı, Yüksek İnşaat Mühendisi ………, Gayrimenkul Değerleme Uzmanı ………, Harita Kadastro Mühendisi ……… ve Ekonomi ve Finans Uzmanı ……… tarafından hazırlanan 14/12/2020 tarihli bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TTK 343. maddesine dayalı şirkete konulmak istenen ayni sermayenin tespiti talebine ilişkindir.
Dava konusu ……… Sosyal Tesisi, Prof. Dr. …….. Spor ve ……… Sosyal Tesisi ve ……… Sosyal Tesislerinin faydalanma ve kullanma haklarının sermaye artışına esas olacak ayni değerlerinin tespiti ve ayni sermaye olarak kabul edilmesini önleyecek bir hususun olup olmadığı hususundan resen seçilen bilirkişi heyeti tarafından incelemeler yaptırılmış ve hazırlanan rapor dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınmıştır.
Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK 127 maddesi ticari şirketlere sermaye olarak konabilecek malvarlğı unsurların neler olduğunu düzenlemiştir. Buna göre kanunda aksine hüküm bulunmadıkça maddede sayılan unsurlar dışında başkaca bir unsurun sermaye olarak kabulü mümkün değildir. Hemen belirtmekte yarar var ki aynı maddenin 2. fıkrası gereğince hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmeyen alacaklar ile üzerinde sınırlı aynı hak, haciz ve tedbir bulunan veya nakten değerlendirilemeyen veya devredilemeyen malvarlığı unsurlarının ticari şirketlere ayni sermeye alarak konması mümkün olmadığı gibi, komandit şirketlerde komanditer olan ortağın kişisel emeğini ve itibarını sermaye olarak koyması da mümkün değildir.
TTK 342. maddesi ise “Üzerinde sınırlı bir ayni hak, haciz veya tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikri mülkiyet hakları … malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konabilir. Hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacaklar sermaye olarak konamaz.” hükmünü getirmektedir.
Ticaret şirketlerine; taşınır ve taşınmazların faydalanma ve kullanma hakları da sermaye olarak konulabilir (TTK. m. 127/1-d). Ancak anonim şirketlere, tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli hakların bir kısmını teşkil eden ve dolayısıyla da gayrimenkul niteliği bulunan (TTK. m. 704), üst hakkı (TMK. m. 826 vd.), kaynak hakkı (TMK. m. 837) ve taşınmaz yükü (TMK. m. 839 vd.) dışında taşınır ve taşınmazların faydalanma ve kullanma haklarının sermaye olarak konulması mümkün değildir. Anonim şirketin sermaye olarak konulan bir malvarlığı değerinden tam olarak tasarruf edebilmesi için bu malvarlığı değerinin mülkiyetinin veya bu malvarlığı değeri üzerinde mülkiyet benzeri bir sınırlı hakkın ortaklığa geçmesi gerekmektedir (Çelik, Anonim Ortaklıklarda Malvarlığı, § 4/Iv Başlığı Altındaki Açıklamalar).
Anonim şirkete, bir malvarlığı hakkının devri veya bir ayni hakkın tesisi borcunun üstlenilmesi söz konusu olmaksızın, bir nisbi yararlanma hakkının, ayni sermaye olarak taahhütte bulunulması durumunda; anonim şirketin bu nisbi yararlanma hakkını devretme veya rehnetme gibi bir hakkı olmayacağı gibi anonim şirket alacaklıların da anonim ortaklığın elindeki bu nisbi kullanma ve yararlanma hakkını haczetme yetkileri de olmayacaktır. Aynı şekilde, bu gibi kullandırma ve yararlandırma hakları nisbi bir sözleşme hükmüne dayandığından ve bu sözleşme hükmünün karşı tarafça, tek taraflı bir fesih bildirimiyle, her zaman sona erdirilmesi de mümkün olduğundan; konulacak sermayenin miktarının sağlıklı bir şekilde saptanması mümkün olamayacak, sözleşmenin süresinden önce sona ermesi durumunda şirket sermaye kaybına da uğrayacaktır. Bu gibi sonuçların sermayenin belirliliği ve malvarlığının korunması ilkeleriyle bağdaşmayacağı açıktır (Çelik, Anonim Ortaklıklarda Malvarlığı, § 4/Iv Başlığı Altındaki Açıklamalar).
Bu bakımdan örneğin, bir marka veya patent hakkının devri taahhüt edilmeksizin, sadece anılan malvarlıksal değerlere ilişkin lisans hakkının sermaye olarak taahhüt edilmesi sözkonusu olamaz. Yine, aynı şekilde, ortaklığa karşı bir yararlandırma yükümü üstlenmesinden kaynaklanan örneğin kiracılık hakkı gibi nispi yararlanma hakkının da sermaye olarak konulabilmesine olanak yoktur. Vadesi gelmiş olan alacakların anonim ortaklıklara sermaye olarak konulabileceğine ilişkin TTK. m. 342 hükmü de buna engel oluşturmaktadır (Çelik, Anonim Ortaklıklarda Malvarlığı, § 4/Iv Başlığı Altındaki Açıklamalar).

Bu açıklamalar ışığında; Büyükçekmece Tapu Müdürlüğünün 15/05/2020 tarihli, ………. sayılı yazı ekinde gönderilen tapu kayıtlarına göre dava konusu taşınmazların üzerinde haciz, ipotek vb gibi sınırlandırıcı şerh olduğu, TTK. m. 342 hükmü dikkate alındığında, bu şerhler dolayısıyla tespiti talep edilen taşınmaz ve tesislerin kullanma ve faydalanma haklarının anonim şirkete sermaye olarak konulmasının mümkün olmadığı takdir ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 54,40-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye avansın yatırana iadesine,

Dair davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/01/2021

Başkan …….
¸e-imzalıdır
Üye ………
¸e-imzalıdır
Üye ………
¸e-imzalıdır
Katip ………
¸e-imzalıdır