Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/902 E. 2021/266 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/902 Esas
KARAR NO : 2021/266

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/07/2019
KARAR TARİHİ : 17/03/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 06.04.2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; ölümlü trafik kazası nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 6100 sayılı HMK. ‘nun 107. maddesi uyarınca belirlenecek tazminatın, yevmiyelerinin, ödemiş olduğu inkar tazminatının, bilirkişi ücreti ve sair yargılama giderlerinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili şirket bünyesinde yapılan incelemelerde davacının taleplerini karşılayan poliçenin bulunmadığını, davaya ilişkin sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Munzam zarara ilişkin belirsiz alacak davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış ve 114/ 2. maddesi gereğince diğer kanunlarda sayılan dava şartlarına da atıfta bulunduğu, 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde getirilen düzenleme ile arabuluculuk müessesesine başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsendiği, hatta dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olmasının yeterli görülmeyerek anlaşamama tutanağının da dava dilekçesine eklenmesi aksi takdirde verilecek 1 haftalık kesin süre içerisinde sunulması gerektiği belirtilerek dava tarihinde anlaşamama son tutanağının düzenlenmiş olmasının dava şartı olarak öngörüldüğü, kaldı ki arabuluculuğa dava açmadan önce başvurulmasının yeterli görülüp anlaşamama tutanağının düzenlenmesinin dava açılmasında sonra da düzenlenerek dava şartı noksanlığının sonradan giderilme olanağı bulunduğu yönündeki bir değerlendirmenin, zorunlu arabuluculuk müessesesinin amacına ve ruhuna aykırı olduğu, arabuluculuğu bir anlamda formalite haline getireceği,
Dava şartının medeni usul hukukuna ait bir kurum olduğu, bunun amacının bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasını sağlama olduğu, dava şartlarının dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlar olduğu, buna davanın dinlenebilmesi şartları da denildiği, mahkemenin dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit etmesi halinde davanın esası hakkında inceleme yapamayacağı, davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlü olduğu, dava şartlarının bulunup bulunmadığının davada hâkim tarafından re’sen gözetileceği,
Somut olayda, davacının dava dilekçesi ile, munzam zarara ilişkin fazlaya dayalı haklarını saklı tutarak belirsiz alacak davası açtığı, davalı tarafın süresinde cevap dilekçesi sunduğu, dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesinden mahkememize görevsizlik kararı ile geldiği, mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği bu kararın davacı tarafça istinaf edildiği, İstanbul BAM …….HD’nin istinaf incelemesi sonucunda mahkememizce verilen kararın kaldırıldığı, görevsiz mahkemede davanın açıldığı tarihin 16.07.2019 tarihi olduğu, dava tarihi itibariyle Ticaret Mahkemelerine açılacak alacak davaları için dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurması gerektiğine ilişkin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 5/A maddesi yasal düzenlemenin bulunduğu, davacı tarafça arabuluculuğa başvurulmadığı, dava şartının gerçekleşmediği bu nedenle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Açılan davanın arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediğinden USULDEN REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 85,39.-TL peşin harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 26,09‬.-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar ver9ilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacının yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstanbul BAM 13. HD’ne İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır