Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/878 E. 2021/252 K. 15.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/878 Esas
KARAR NO : 2021/252

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2018
KARAR TARİHİ : 15/03/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 12/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri ile davalı borçlu arasında ticari bir ilişkinin bulunduğunu, müvekkilleri tarafından davalıya 09.02.2018 tarihinde 12.000,00 USD avans gönderdiğini, ancak davalının herhangi bir mal veya hizmet sunmadığını ve avansın iadesi yapılmadığından Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü ….. E. sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını ve takibin durduğunu belirterek itirazın iptalini icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

Davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılmış, cevap dilekçesi ibraz edilmediğinden davayı inkar etmiş sayılmıştır.

Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçlu yönelik 12.213,04 USD alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıya avans gönderdiği ancak karşılığı mal/hizmet sunulmaması nedeni ile alacaklı olduğundan bahisle başlatılan icra takibine itiraz üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı tarafça usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve hukuki dinlenilme hakkı tanınmış, ancak davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış ve herhangi bir delil de bildirmemiştir. Davacı tarafça bildirilen ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte bulunan tüm deliller toplanmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, SMMM bilirkişisi tarafından düzenlenen 28.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının davalıya gönderdiği avansı yasal defterlerine işlediğini, 2018 yılı yasal defterlerine göre takip tarihi itibariyle 12.000 USD alacaklı olduğunu, 213,04 USD İşlemiş Faiz istediğini ve takibi 12.213,04 Usd üzerinden takip tarihindeki kurdan Türk Lirasına çevirerek ( 12.0000 X 4.7363= 57.844,62 TL ) açtığını ve dava harcını da bu tutar üzerinden yatırdığını ancak 1.durumda davacının davalıyı temerrüde düşürecek bir ihtar gönderdiğine dair dosya kapsamında bir evrak bulunmadığından İşlemiş Faiz talep edemeyeceğini 2.durumun kabulü halinde ise İşlemiş Faizin 426,08 Usd olarak hesaplandığını ancak taleple bağlılık gereği 213,04 Usd talep edebileceğini, Davacının 2018 yılı yasal defterlerini usulüne göre tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, Davalının 2018 yılı yasal defterlerini usulüne göre tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, Avans tutarının İşletme Defterlerinde olmadığını, aynı zamanda işletme defterinde davacıya bir mal veya hizmet satış/alış kaydı da olmadığını, Davacı taraf davalıya giden havale açıklamalı 12.000 USD gönderdiğini ancak bu tutarı bu açıklama dışında hangi amaçla gönderdiği yada ticari mal alımı karşılığı yada hizmet alacağı için mi gönderdiği, bu konuda sözleşme veyahut bir yazışma yapıldığına dair dosyada bir evrak bulunamadığını, Davacının takip tarihinden itibaren %6,00 oranında faiz talep edebileceği belirtmiştir.
Mahkememizce 29/04/2019 tarih ……. Esas …… Karar sayılı karar ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, davalı tarafın istinaf yoluna başvurması neticesinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesinin 05/11/2020 tarih …… Esas …… Karar sayılı kararı ile “Davacı, takip ve dava konusu alacağını davalıyla arasındaki ticari ilişki nedeniyle avans ödemesi olarak havale ile gönderdiği para karşılığında, davalının mal ve hizmet vermediğini, yani avans ödemesinin davalı uhdesinde bedelsiz kaldığını ileri sürmüştür. Davalı ise süresinde davaya cevap vermemiş, bu nedenle münkir sayılmıştır. Davacı alacağına dayanak olarak dosyaya sunulan havale dekontunda davalıya havale edilen tutarın “Giden Havale” açıklaması ile gönderildiği, başka bir açıklamaya yer verilmediği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık konusu (dosyaya sunulan) 09.02.2018 tarihli dekontta ödemenin neye istinaden yapıldığına dair bir açıklama bulunmamaktadır. Yargıtay 19. HD 2012/8181 E 2012/14755 K. 10.10.2012 tarihli emsal karar içeriğinde de işaret edildiği üzere; kural olarak havale bir ödeme vasıtası olup mevcut bir borcun tediyesi amacıyla yapıldığına karine teşkil edeceğine dair yerleşik Yargıtay içtihadı, ilk derece mahkemesince hiç değerlendirilmemiştir. Davacı, bu ödemeyi taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında avans olarak yaptığını ispatla yükümlüdür. Mahkemece ispat yükünün tayininde ve delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi usule aykırı olmuştur. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmıştır. Bu durumda davacıya yemin deliline başvurma hakkı hatırlatılarak, yemin deliline dayanılması halinde usule uygun yemin işlemleri yapılmalıdır. Yemin esasa etkili delillerden olmakla, esasa etkili delil toplanmaksızın hüküm verilmiş olması nedeniyle, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir” gerekçesiyle mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararı neticesinde mahkememizce davacı tarafa yemin metnini sunması konusunda kesin süre verilmiş ancak verilen kesin süre içerisinde yemin metninin sunulmadığı görülmüştür.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde;
Davacı tarafça davalıya banka havalesi ile gönderilen paranın avans olarak gönderildiği, ancak avans karşılığı olan mal veya hizmetin sunulmadığından bahisle paranın iadesi gerektiği ileri sürülmüştür. Havale, aksi ispatlanmadığı sürece havale yolu ile para gönderenin, gönderene olan mevcut borcunun ödenmesi amacını taşımaktadır. Dolayısıyla bunun aksinin, yani havale edilen paranın mevcut borç için gönderilmeyip avans olarak gönderildiği hususunun bunu iddia eden davacı tarafça ispatlanması gerekmektedir. Davacı taraf bunu ispatlar derece ve nitelikte bir delil sunmadığı gibi, mahkememizce verilen kesin süreye rağmen yemin deliline de başvurmadığı/yemin metnini sunmadığı görülmekle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 8.319,80.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. . 15/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır