Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/840 E. 2020/697 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/840 Esas
KARAR NO : 2020/697

DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 24/11/2020
KARAR TARİHİ : 26/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; … İli … İlçesi ….. Mahallesi … ada … parselde bulunan konut nitelikli taşınmaz zemin kat 41 nolu bağımsız bölüm üzerindeki takdiyat ve ipoteklerin kaldırılmasını, teminatsız olarak tedbire karar verilmesine ve tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına, taşınmaz kaydına davalıdır şerhinin konulmasını, bağımsız bölümler üzerindeki taşınmazın müvekkillere satışından sonra davalının borçları sebebiyle konulan davalı lehine ipoteğin fekkine karar verilmesini, Cebri icra satışını engelleyecek mahiyette tedbiren ve davalıdır şerhinin tapu kaydına işlenerek, belirtilen taşınmazın müvekkiller üzerine olan tapu kaydındaki haksız iyiniyete aykırı olarak üzerinde davalı lehine bulunan takyidatların, ipoteklerin müvekkiller ile satım sözleşemesinin yapıldığı tarihten itibaren pürüzler ve takyidatların tapu kaydından silinmesini, müvekkilin zarara uğramaması için teminatsız olarak tedbir kararı verilmesine ve tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına, ayrıca taşınmaz tapu kaydına davalıdır şerhinin işlenilmesine, belirtilen bağımsız bölüm üzerindeki taşınmazın müvekkillere satışından sonra davalının borçları sebebiyle konulan ipoteğin fekkine karar verilmesine, davalının sözleşmeye aykırı davranarak dava konusu taşınmazı müvekkille geç teslim etmesinden dolayı da müvekkillerin uğradığı zararların giderilmesini ve gecikme tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, Öncelikli talebimiz taşınmaz üzerindeki takyidatların kaldırılması olup ipoteğin fekkine karar verilememesi halinde müvekkiller ile davalı arasındaki sözleşmenin davalının sözleşmeye aykırı davranışı sebebi ile feshine ve müvekkilin ödediği bedelin ödediği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı müvekkillere iadesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
G E R E K Ç E:
Davada istem, davacı ile davalı … İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacıya geçen taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki, yani ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir.
Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, taşınmazın tapu kaydında davalı …bank ve …. Finansal şirketleri lehine ipotek şerhleri bulunduğu sabittir. Bu haliyle davalı yüklenici vaad ettiği şekilde hukuki ayıpsız bir taşınmaz devir etmemiş, ayıpsız teslim ve devir yükümlülüğünü yerine getirmemiştir.
Bu durumda iddianın ileri sürülüş biçimi itibari ile dava, davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki, tapunun sınırlandırma olmaksızın davacıya verilmesi yani ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacı taraf kredi sözleşmesinin tarafı olmadığından, Bankacılık Kanuna göre çözümü gereken uyuşmazlık bulunmamaktadır. Yukarıda da bahsedildiği üzere uyuşmazlık davacı ile davalı …. arasında imzalanan satış vaadi sözleşmesi kapsamında ayıbın giderimine ilişkindir.
Somut olayda, davacı tarafın beyanları, sözleşme içerikleri, satın alınan taşınmazın niteliği gözönünde bulundurulduğunda davacı taraf söz konusu taşınmazı mesleki veya ticari amaçlarla satın almadığı, kullanım amaçlı aldığı, taşınmazın konut niteliğinde olduğu, dolayısıyla gerek sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna göre ve gerekse de 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasanın 3. Maddesi uyarınca tüketici sıfatına sahiptir.
6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici olan davacı, davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile ayıplı bulunduğunu ifade ederek bu ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir.
Özetle bu dava tüketicinin yaptığı sözleşme ile aldığı maldaki hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkin olup, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun hükümleri uygulanacaktır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
Açıklanan nedenlerle davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince usulden reddine karar verilerek, yargılama yapma yetki ve görevinin Türketici Mahkemesi olması sebebiyle dosyanın Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine,
HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına,
Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına,
Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/11/2020

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır