Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/830 Esas
KARAR NO : 2021/513
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2019
KARAR TARİHİ : 02/06/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 28/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalı şirket aleyhine 11/06/2019 tarihinde faturalara, cari hesaplara ve ticari defterlere dayalı olarak İstanbul …… İcra Müdürlüğünün ….. E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin borçluya 13/06/2019 tarihinde usulüne uygun şekilde yapıldığını, borçlunun 17/06/2019 tarihinde borca itirazda bulunduğunu, itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, borçlunun bu itirazının haksız ve kötü niyetli olup iptali gerektiğini, taraflar arasındaki borcun sebebinin cari hesabın 9.659,98-TL’lik kısmının zamanaşımına uğramadan icra takibine konu edilmesine ilişkin olduğunu, dava sürecinde davalı tarafın mal kaçırma veya mal varlığında kötü niyetli olarak eksiltme ihtimallerine binaen davacı açısından ileride telafisi güç zararlara sebebiyet olmaması açısından öncelikle davalı şirketin mal varlığı hakkında ihtiyaten haciz kararı verilmesine ve borçlu tarafından icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, borçlu hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili şirketin adresinin Esenler/İstanbul olduğu ve Bakırköy Adliyeleri’nin yargı çevresinde olduğunu, ayrıca taraflar arasında imzalanmış Satış Noktası Sözleşmesi bulunduğu ve ihtilaf halinde Bakırköy Adliyesinin yetkili olduğu hususunda tarafların anlaşmış olduğunu, bu nedenle yer itibari ile Bakırköy Mahkemelerinin yetkili olduğunu, esasa girilmeden yetkisizlik kararı verilmesini gerektiğini, esas yönünden ise taraflar arasında akdedilen ve 01.01.2018-31.12.2018 tarihleri arasında geçerli olduğu yazılı olan sözleşmede “Satış noktası yılda 1 kez 01.12.2018-20.12.2018 tarihleri arasında iade yapabilir. Bu tarihten sonra iade kabul edilmez” ile “Satış noktası yılda 1 kez 01.06.2018-20.12.2018 tarihleri arasında takas yapabilir. Bu tarihten sonra takas kabul edilmez” hükümleri bulunmasına rağmen, davacının peşin ödeme karşılığı iki adet senet vererek müvekkili şirketten aldığı ürünleri 08.03.2019 tarihinde iade ettiğini, bu bağlamda davacının, müvekkil şirketten aldığı ürünleri satamadığından bahisle iade etmek isteyip iade şartlarına uymadan sözleşme süresi bittikten sonra geri gönderdiğini, bunun yanı sıra takas isteminde de bulunmasına rağmen bu talebe ilişkin bir ürün talebi olmadığını, iade ve takas sürecinde sözleşmedeki prosedürlere ve sürelere uymayarak keyfi olarak işlemler gerçekleştiren davacının yaptığı iadenin sözleşmeye aykırı olduğu ve geçersiz iadeye dayanarak alacak talebinde bulunmasının hukuka uygun olmadığını belirterek haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile davacı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraftan tahsil edilerek kendilerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava , bayilik sözleşmesinden kaynaklı alacağa ilişkin itirazın iptali davasıdır.
İstanbul ….. İcra müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının …, borçlunun … olduğu, takibe konu alacağın 9.659,98TL olduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği borçlunun itiraz ederek takibi durdurduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında sözleşe uyarınca edim ve yükümlüklerin yerine getirilip getirilmediği davacı tarafın davalı taraftan aldığı malları iade takas edip edemeyeceği davacının icra takibine konu İstanbul ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın yapılan incelemesi ve değerlendirilmesi sonucunda, davacı tarafın dava dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki borcun sebebinin cari hesabın 9.659,98-TL’lik kısmının zamanaşımına uğramadan icra takibine konu edilmesine ilişkin olduğunu belirtilerek itirazın iptalinin talep edildiği, davalının cevap dilekçesi ile mahkemenin yetkisi itirazında bulunulduğu, taraflar arasında akdedilen ve 01.01.2018-31.12.2018 tarihleri arasında geçerli olan sözleşmede “satış noktası yılda 1 kez 01.12.2018-20.12.2018 tarihleri arasında iade yapabilir. Bu tarihten sonra iade kabul edilmez” ile “Satış noktası yılda 1 kez 01.06.2018-20.12.2018 tarihleri arasında takas yapabilir. Bu tarihten sonra takas kabul edilmez” hükümleri bulunmasına rağmen, davacının peşin ödeme karşılığı iki adet senet vererek davalı şirketten aldığı ürünleri 08.03.2019 tarihinde iade ettiğini, bu bağlamda davacının, davalı şirketten aldığı ürünleri satamadığından bahisle iade etmek isteyip iade şartlarına uymadan sözleşme süresi bittikten sonra geri gönderdiğini, bunun yanı sıra takas isteminde de bulunmasına rağmen bu talebe ilişkin bir ürün talebi olmadığını, iade ve takas sürecinde sözleşmedeki prosedürlere ve sürelere uymayarak keyfi olarak işlemler gerçekleştirildiğini, davanın reddinin talep edildiği,
Dosyanın yetkisizlik kararı ile mahkememize gönderildiği, itirazın iptali davasının hak düşürücü sürede açıldığı, taraflar arasındaki satış noktası sözleşmesi, icra dosyası, BA ve BS formları , mutabakat mektubu ve diğer tüm delilleri toplandığı, bilirkişi …… ‘den rapor alındığı, raporun denetime ve hükme elverişli olduğu, sözleşmede iade ve takas durumlarının düzenlendiği, davacı tarafı 8.3.2019 tarihli iade faturasının sözleşme şartlarına uygun olmadığı ancak iade faturasının tarafların ticari defter kayıtlarında ve BS – BA kayıtlarında yer aldığı bu nedenle taraflarca kabul edildiğinin değerlendirildiği, davacının ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalıdan 1.545 TL alacağı olduğu, davalının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle 9.660 TL borcunun olduğu, bu farkın davacının 2018 yılı kayıtlarında olması gereken 5.000TL ikişer senet ile 1.885 TL faturanın 2020 kayıtlarında olmasından kaynaklandığı davacı ve davalının 2018,2019 yılları ticari defterlerinin lehlerine kayıt niteliğinde olduğu, dosya kapsamındaki icra dosyası, mutabakat metni davalının ticari defter ve belgelerindeki kayıtlar, davacının ticari defterindeki farkın 2018 yılında kayıtlı olması gereken 3 kaydın 2020 yılında yapılmış olmasından kaynaklandığın hususu da değerlendirilerek açılan davanın ispat edildiği değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile; Davalının İstanbul …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin, takipte talep edilen 9.659,98 TL asıl alacak üzerinden devamına, devamına karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 oranında ticari faiz uygulanmasına,
2- Davalı itirazında haksız çıktığından ve alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 9.659,98 TL alacağın %20 si üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-davalının kötüniyet itirazının yasal şartları oluşmadığından reddine
4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 659,87.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 164,97.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 494,90.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40.-TL başvurma harcı ve 164,97.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.322,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.096,27TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair davalı vekilinin yüzüne davacı vekilinin yokluğunda verilen kararın, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/06/2021
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır