Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/822 E. 2021/165 K. 22.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/822 Esas
KARAR NO : 2021/165

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/04/2018
KARAR TARİHİ : 22/02/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 24/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 24/04/2018 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE;davalının 2.el oto alım satımı yaptığını, müvekkili ile davalı arasında Bakırköy …… Noterliğinin 20.11.2017 tarih …… yevmiye numaralı sözleşme ile araç satım sözleşmesi imzalandığını, 17.11.2017 tarihli ekspertiz raporuna göre aracın çalışır durumda olduğu ve herhangi bir sorunu bulunmadığının tespit edilerek müvekkilinin buna güvenerek aracı satın aldığını, imzalanan sözleşme ile müvekkilinin ……. plakalı 2004 model ……. marka kamyoneti 15.000,00 TL peşin ödeme ve 15 adet 1.625,00 TL lik senetler halinde ödenmek üzere satın aldığını, müvekkilinin senetlerden 4 adedini ödediğini ve senetlerin kendisine teslim edildiğini, satıcının 1.625,00 TL lik senetlerin yanında araç üzerine 20.000,00 TL bedelli rehin uyguladığını, araç alındıktan 1 ay gibi kısa bir süre dahi olmadan araçta ayıp ortaya çıkması üzerine gidilen serviste aracın motorunun komple sorunlu olduğunun öğrenildiğini, davalı tarafından bir şey yapamayacaklarını ifade edilmesi üzerine müvekkilinin 19.650,00 TL +KDV olmak üzere toplam 23.187,00 TL tutarında servis ücretinin ödenmek zorunda kaldığını beyanla müvekkilinin ayıplı ürün nedeniyle sahip olduğu seçimlik haklarından olan satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme hakkının kullandırılmasına karar verilerek satış bedelinden ayıp oranında indirim yapıldıktan sonra müvekkilce fazla ödenen meblağın dava tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın tüketici sıfatına haiz olmadığını, dava konusu ……. plakalı 2004 model ……. marka aracın sürekli alınıp satılan ticari bir mal olması nedeniyle davacının tüketici sıfatını yitirdiğini, aracın hususi kullanım amacıyla satın alınmadığından görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı tarafın ayıplı mal satıldığı iddiasının doğru olmadığını, ekspertiz firmasına söz konusu aracın getirilerek gerekli testler ve incelemelerin yapıldığını, araçta bir takım sorunların olduğunu, davacı tarafın da bu rapora istinaden müvekkilinden indirim talep ederek satış bedeli üzerinden 7.000,00 TL indirim yapılarak 30.000,00 TL bedelle anlaşılarak oto satım sözleşmesi imzalandığını, davacı tarafın müvekkiline arıza hakkında bilgi vermediğini, ayıp iddiasında olmasına rağmen taraflarına ihbar edilmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olduğundan bahisle semenin tenzili ile indirim bedelinin ödenmesi talebidir.
Bakırköy ……. Tüketici Mahkemesinin 15/09/2020 tarih …… Esas ……. Karar sayılı kararı ile verilen görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Davanın tüketici mahkemesinde açılması nedeni ile harç yatırılmamış olması nedeni ile mahkememizce harçların ikmali için davacı vekiline süre verilmiş ve harçların ikmal edilmesi sonucunda yargılamaya devam edilmiştir.
Dava konusu aracın kamyonet olup ticari vasıfta olduğu, davalının ikinci el oto alım satım işiyle iştigal ettiği anlaşılmakla yerleşik Yargıtay uygulamaları uyarınca davanın ticari dava olduğu ve mahkememizin görevli mahkeme olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosyada mevcut Bakırköy …… Noterliğinin 20/11/2017 tarih ve ……. yevmiye sayılı araç satış sözleşmesi uyarınca dava konusu ……. plakalı …… model kamyonet-panelvan cinsli aracın davalı tarafından davacıdan satın alındığı, satış bedelinin sözleşmede 20.000,00 TL olarak gösterildiği görülmüştür.
Davacı tarafça, dava konusu aracın davalıdan 15.000,00 TL peşin ödeme ve her biri 1.625,00 TL olan 15 adet senet (15 X 1.625,00 TL = 24.375,00 TL) düzenlenerek yani toplam 39.375,00 TL bedelle satın alındığını ileri sürmüş, davalı tarafça da cevap dilekçesi ile satış bedelinin vade farkı eklenerek bu meblağ olduğu teyit edilmiştir. Dolayısıyla her ne kadar noter satış sözleşmesinde satış bedeli 20.000,00 TL olarak görünmekte ise de satış bedelinin gerçekte 39.375,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Yine, davacı tarafça satış bedelinin 15.000,00 TL’lik kısmının peşin olarak ödenmiş olduğu, geriye kalan 1.625,00 TL’lik 15 adet senedin 4 adedinin yani 6.500,00 TL’sinin ödenerek (davalı tarafça her ne kadar bu 4 adet senet bedelinin de ödenmediği ileri sürülmüş ise de bu senetlerin davacıya iade edilmiş bulunmasının senet bedellerinin ödendiğine karine teşkil etmesi ve davacının bu konuda davalı tarafından teklif edilen yemini eda etmiş bulunması nedeni ile bu hususun da uyuşmazlık dışı kaldığı kanaatine varılmıştır) davacı tarafça satış bedelinin toplam 21.500,00 TL’sinin ödenmiş olduğu, geriye 11 adet senet bedeli olan 17.875,00 TL borcunun kaldığı dosyadaki deliller ve taraf beyanlardan anlaşılmıştır.
Taraflar arasında dava konusu araç satışından mütevellit Bakırköy …… Noterliğinin 20/11/2017 tarih ve …… yevmiye sayılı rehin sözleşmesi düzenlendiği, davayı tarafça davalı aleyhine İstanbul ……. İcra Müdürlüğünün ……. E sayılı takip dosyası ile 16.000 TL asıl alacak ve 3.674,67 TL işlemiş faiz talebinde bulunulduğu görülmüştür.
Davacı tarafın talebi üzerine Bakırköy ……. Tüketici Mahkemesinin 21/05/2018 tarihli ara kararı ile söz konusu 11 adet senedin ödemelerinin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verildiği, yine talep üzerine 01/06/2018 tarihli ara kararı ile İstanbul ……. İcra Müdürlüğünün ……. E sayılı takibin dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Trafik kayıtları, servis kayıtları ve taraflarca gösterilip uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte bulunan tüm deliller toplanmış (görevsiz mahkemece toplandığından mahkememizce yeniden celbine gerek görülmemiştir) ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Görevsiz mahkemece Makine Fakültesi öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kurulunun 16/08/2018 tarihli bilirkişi raporu, aynı kurulun 13/03/2019 tarihli ek raporu, aynı kurulun 21/10/2019 tarihli 2.ek raporu, aynı kurulun 24/12/2019 tarihli 3.ek raporu ile yine aynı kurulun 27/04/2020 tarihli 4.ek raporu olmak üzere toplam 5 rapor aldırıldığı görülmüştür.
Alınan bilirkişi raporu ve özelikle son olarak alınan ek raporun mahkememizce denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunması nedeni ile usul ekonomisi ilkesi de nazara alınarak mahkememizce yeniden bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemiştir.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller karşısında; davacının davalıdan satın aldığı aracın mahkememizce yaptırılan teknik bilirkişi incelemeleri uyarınca ayıplı olduğu, araçta 10.000 TL ayıp nedeni ile onarım bedeli çıktığı, davacının seçimlik haklarından ayıp nedeniyle semen indirimi ve kendisine ödenmesini talep ettiği (davacı tarafça dava dilekçesinde her ne kadar hem semen indirimi ve aracın kendisi tarafından tamir ettirilmesi nedeniyle yaptığı masrafı talep etmiş ise de, bu iki talebin mükerrer talep içerdiği ve talebin bir bütün olarak ayıp nedeni ile semen indirimi ve bedelinin ödenmesi olduğu kanaatine varılmıştır), dava konusu aracın ayıplı olduğu ve bu ayıbın davacı tarafça yapılan kullanım nedeni ile oluşmayacağının bilirkişi raporu ile saptandığı, dolayısıyla davacının semende indirim talep edebileceği, görevsiz mahkemece alınan 27/04/2020 tarihli 4. ek raporunda, Yargıtay’ın yerleşik kararları uyarınca kabul görmüş bulunan indirim bedeli formülüyle davacının semende indirim alacağının 7.418,67 TL olarak hesaplandığı, ancak kullanılan formülde aracın satış bedelinin 20.000,00 TL olarak değerlendirildiği, ancak yukarıda da belirtildiği üzere aracın satış bedelinin 39.375,00 TL olup bu miktarın taraflarca da kabul edildiği, dolayısıyla formüldeki bu değişkene 20.000 TL yerine 39.375,00 TL yazılıp uygulandığında [39.375,00 – (39.375,00/26.959,00X16.959] = 14.605,51 TL davacının davalıdan talep edebileceği semende indirim bedeli olduğu, davanın bu miktar yönünden kabulünün fazlaya ilişkin talebin reddinin gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
14.605,51 TL satış bedelinden indirim alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Bakırköy ……. Tüketici Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyasından vermiş olduğu ihtiyati tedbir kararlarının KALDIRILMASINA,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 997,70-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 413,05-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 584,65 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 59,30.-TL başvurma harcı ve 413,05-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 3.370,25-TL yargılama giderinin kabul oranına göre hesaplanan 822,15 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden A.A.Ü.T. Üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden A.A.Ü.T. Üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine
8-Davacı ve varsa davalı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK. 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
9-HMK’nun 392/2.maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan teminatın ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren bir ay içinde davalı tarafça tazminat davasının açıldığına ilişkin dilekçe sunulmaması durumunda ve talep halinde yatırına iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır