Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/816 E. 2021/852 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/816 Esas
KARAR NO : 2021/852

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2020
KARAR TARİHİ : 04/10/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkillerinin davalıya ürün sattığını fatura kestiğini ürünlerin teslim edildiğini davalının cari borcunu ödemediğini, açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacının satın aldıklarından daha fazla fatura kestiğini, fazla malların müvekillerine teslim edilmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçlu yönelik 21.343,37 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor sonuç kısmında özetle ; ticari defter ve belgelerin incelenmesinde dava konusu olarak belirtileln malların davalıya tesliminin mahkemece kabulü halinde davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 21.340,37 TL alacaklı olacağı belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıdan alacaklı olduğundan bahisle başlattığı icra takibine davalının vaki itirazı üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça, davalıya mal satışı yaparak teslim ettiklerini ve bu nedenle alacakları bulunduğunun ileri sürüldüğü, davalı tarafından ise 03/03/2020 tarihli 61.501,08 TL bedelli faturada yer alan malların KDV dahil 21.028,03 TL tutara karşılık gelen malların kendilerine teslim edilmediğini ve bu nedenle borçlarının bulunmadığını savundukları görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafça davalı tarafa satılan mallara ilişkin olarak düzenlenen 03/03/2020 tarihli 61.501,08 TL bedelli faturada görünen malların davalı tarafa eksiksiz olarak teslim edilip edilmediği ve bu nedenle davacının davalıdan ödenmeyen fatura bedeli alacağı bulunup bulunmadığı noktasında olduğu anlaşılmıştır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte tüm deliler toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişisi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmış, sunulan 21/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda, davacı defterlerinde davalıdan 21.340,37 TL alacak bakiyesi göründüğü ancak bu bakiyenin davalı defterlerinde yer almadığının bildirildiği görülmüştür.
Tarafların vergi dairesi BS-BA formlarında, uyuşmazlık konusu fatura dışında kayıtların birbiri ile örtüştüğü, ancak uyuşmazlık konusu faturanın davalı tarafça BA bildiriminin yapılmadığı anlaşılmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; taraflar arasında ticari mal alışverişinin bulunduğu, davacı tarafça davalıya 03/03/2020 tarihli 61.501,08 TL bedelli faturayla mal satışının yapıldığı, davalı tarafça davacı tarafça gönderilen bu faturanın malların eksik gönderildiğinden bahisle iade faturası düzenleyerek iade edildiği, davacı tarafça bu iade faturasının davalıya iade edildiği, taraflar arasında karşılıklı iadeleşmenin olduğu görülmüştür. HMK’nun 190/1.maddesi “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir” hükmünü amir olup, söz konusu faturada yer alan tüm malları davalı tarafa eksiksiz bir şekilde teslim edildiğini ispat yükü satıcı olan davacıya aittir. Faturanın tebliğ alınmış olunması ve süresinde faturaya itiraz edilmemiş olması faturada yer olan malların davalıya teslim edildiği anlamına gelmez. Öyle ki davalı tarafça zaten faturanın iade edildiği de görülmektedir. Davacı tarafça talep edilen alacak meblağının kendi defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı defterlerinde kayıtlı bulunmadığı ve söz konusu faturanın davalı tarafça BA bildiriminin yapılmadığı, davacı tarafça faturada yer alan malların davalıya eksiksiz bir şekilde teslim edildiğinin yazılı delil(sevk irsaliyesi vs.) veya başkaca kesin delillerle ispatı gerektiği, davacı tarafça bu konuda yazılı delil sunulmadığı gibi dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanılmamış olduğu, bu doğrultuda davanın ispat edilemediği sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
Davacının kötü niyeti sübut bulmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
7-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 04/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır