Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/772 E. 2022/554 K. 17.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/772 Esas
KARAR NO : 2022/554

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2020
KARAR TARİHİ : 17/06/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 30/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalının kendisine gönderilen fatura bedeli oluşan borcunu ödemediğini , açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; müvekillerinin davacı tarafından aldığı tüm hizmetlerin bedelini ödediğini, almadığı hizmet için iade faturası kestiğini, davalıya sonuç itibari ile herhangi bir borcu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Belirtilen icra dosyasının tetkikinde alacaklı davaciAdiSoyaditarafından borçlu davaliAdiSoyadi ‘ne yönelik 40.904,70 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı tarafça davalıya düzenlenen 40.904,70 TL tutarlı faturadan dolayı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususudur.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte bulunan tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defterleri incelenerek mali müşavir bilirkişisinden kök ve ek raporlar aldırılmıştır. Davcı tarafın ticari defterleri her ne kadar tasdik bulunması nedeni ile usulüne uygun tutulmamış ise de, taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava konusu 40.904,70 TL fatura bedelinin ödenip ödenmediği ve davalı tarafça kesilen iade faturası miktarının alacaktan indirilip indirilmeyeceği olduğundan, defterlerin usulüne uygun tutulmaması sonuca etkili bulunmamıştır.
Toplanan delillere göre; taraflar arasındaki eser sözleşmesi uyarınca davacı tarafça davalıya inşaat imalat işi yapıldığı, bu nedenle davacı tarafça davalıya 30.680,00 TL tutarlı ve 40.904,70 TL tutarlı iki adet faturanın düzenlendiği, bu faturalardan 30.680,00 TL tutarlı fatura bedelinin davalı tarafça davacı tarafa ödendiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın davacı tarafça icra takibi konusu yapılan 26/09/2020 tarihli 40.904,70 TL tutarlı faturadan kaynaklandığı (her ne kadar icra takip talebinde davacı tarafça bu fatura tarihi olarak 16/07/2020 tarihi gösterilmiş ise de davalı tarafın bu konuda bir itirazı bulunmamakla bu tarihin takip talebine sehven yazıldığının anlaşıldığı), davalı tarafça 40.904,70 TL tutarlı bu faturanın 35.500,00 TL’lik kısmının davacı adına çalışan …….’ın hesabına toplam 5 seferde gönderdikleri ve …… tarafından kendilerine 19/12/2019 tarihli ve 38.000,00 TL tutarlı davacı şirket kaşe ve imzalı tahsil makbuzun getirerek teslim ettiğini, 40.904,70 TL’lik faturanın fazla kesilen ve kendilerine hizmet sunulmayan 5.404,70 TL’lik tutarı için davacı şirkete iade faturası kestiklerini ve bu nedenle davanın reddi gerektiğini savundukları, davalı tarafça aslı ibraz edilen 19/12/2019 tarihli ve 38.000,00 TL tutarlı tahsilat makbuzundaki imzanın davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olup olmadığı hususunda davacı şirket yetkilisinin isticvabında imzanın şirket yetkilisi tarafından kabul edilmediği, davacı şirket yetkilisinin imza asıllarının bulunduğu belge asıllarının davacı vekilince bildirilen yerlerden celp edildiği, mahkememizce HMK’nun 211.maddesi uyarınca yapılan gözlem ve değerlendirmede, davalı tarafça ibraz edilen ve üzerinde davacı şirkete ait kaşe ve imza bulunan 19/12/2019 tarihli ve 38.000,00 TL tutarlı tahsilat makbuzunda kaşe üzerinde ve tahsil eden kısmında atılı bulunan iki adet imzanın davacı şirket yetkilisinin dosyaya gelen eski tarihli imza asılları ile karşılaştırıldığında imzalar arasında hiçbir benzerlik bulunmadığının gözlemlendiği, ancak buna rağmen davacının imzayı farklı bir şekilde atmış olma ihtimali de değerlendirerek imzanın davacı şirket yetkilisi eli ürünü olup olmadığı hususunda mahkememizce alınan grafoloji uzmanı bilirkişinin 17/05/2022 tarihli denetime ve hüküm kurmaya elverişli teknik raporunda da imzanın davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığının saptandığı, alınan bilirkişi raporunun gerekli teknik değerlendirmeyi içerdiği ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, işbu nedenlerle söz konusu belge üzerindeki imzaların davacı şirket yetkilisine ait olmadığı sonuç ve kanaatine varılmakla usul ekonomisi ilkesi de nazara alınarak imza incelemesi hususunda bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmediği, davacı şirket yetkilisine ait olmayan imzanın bulunduğu tahsilat makbuzunun borcu söndürür nitelikte bulunmadığı, her ne kadar önceki faturanın ödenmesinde dava dışı ……’a yapılan bir kısım ödemeler davacı tarafça kabul edilmiş ise de bunun 26/09/2020 tarihli 40.904,70 TL fatura borcu ödemesinin de …… aracılığı ile kendilerine yapıldığını kabul ettikleri anlamına gelmeyeceği, ……’ın davacı şirket yetkilisi olmadığı, yine aynı nedenlerle dava dışı ……’ın banka hesabına yapılan ödemelerin davacı tarafa yapılmış ödemeler olarak kabul edilemeyeceği, davalı tarafça söz konusu faturanın fazla kesilen ve kendilerine hizmet sunulmayan 5.404,70 TL’lik tutarı için davacı şirkete iade faturası kesilmiş ise de iade faturasının 26/09/2020 tarihli faturanın düzenlenmesinden yaklaşık 3 ay sonra düzenlenmiş olması, iade faturasının davacı tarafa değil dava dışı ……’a teslim edilmiş olması ve iade faturasına konu eksik imalat hususunun ispatı yönünde davacı tarafa gönderilmiş bir ihtarname veya başkaca bir delil bulunmadığı anlaşılmakla bu iade faturasına da itibar edilemeyeceği, sonuç itibariyle davacının 26/09/2020 tarihli 40.904,70 TL bedelli fatura alacağının mevcut olup davalının fatura borcunu ödediğini ispatlayamadığından takibe itirazında haksız olduğu, işbu nedenlerle davanın kabulünün gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış, davacının icra takibinde ticari faiz olarak % 15 oranında faiz talep etmiş ise de avans faiz oranının takip tarihinde % 10 olarak talep edilmiş olması nedeni ile faiz kısmı yönünden takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanı kabulü yönünde aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
Davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin takipteki şartlarla aynen devamına,
Alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile asıl alacağın %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.794,20.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 494,04.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 204,52.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ve 494,04.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.503,95.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.117,61.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
8-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır