Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/749 E. 2021/1139 K. 16.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/749 Esas
KARAR NO : 2021/1139

DAVA :Genel Kredi ve Kefalet Sözleşmesine Dayalı Alacağın Tahsiline İlişkin İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/10/2020
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkil bankanın ……. Şubesi kredi müşterisi olan …… Sanayi Anonim Şirketi lehine müteveffa … ve …’ın müteselsil kefaleti ile krediler kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiğini ve borcun ödenmesi gerektiği hususlarını Gebze ……. Noterliğinin 19.12.2019 tarih, ….. yevmiye no.lu hesap kat ihtamamesinin borçlulara gönderildiğini, ancak anılan ihtarnamenin borçlulara tebliğ edilmiş olmasına rağmen borcun ödenmediğini, müteselsil kefillerden …’ın 19.10.2018 tarihinde vefat etmiş olduğundan Gebze …… Noterliğinin 19.12.2019 tarih, …… yevmiye no.lu hesap kat ihtarnamesinin yasal mirasçı sıfatıyla …, … ve ……. ‘a tebliğ edildiğini ancak borcun ödenmediğini, borcun ödenmemiş olması sebebiyle borçlular hakkında 10.07.2020 tarihinde Küçükçekmece ,…… İcra Müdürlüğü ‘nün ….. E. Sayılı dosyası ile ilamsız haciz yoluyla takibe geçildiğini, ancak davalı borçlular ……. Kablo San. A.Ş., … va … tarafından sunulan dilekçe ile “asıl alacak, tüm borca, faize ve ferilerine” itiraz edildiğini, davalı borçluların bütün itirazlarının yasal dayanaktan yoksun ve haksız olduğu ve itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiş ve davalı borçlular aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; Kat ihtarnamesinin yasal koşulları taşımadığından, borcun muaccel hale geldiğinden söz edilemeyeceğini, bu hususun bir ihtarla davacıya bildirildiğini, davacının talebiyle ilgili sağlıklı bilgi içermeyen, müvekkillerin hesap yapmasını ve mutabakat sağlamasına izin ve imkan vermeyen bir ihtamameyle borcun muaccel hale getirildiğini kabul etmenin söz konusu olamayacağını, taraflar arasında hesap mutabakatı yapılmadan, faiz/vade farkı tahakkuk ettirilmesi ve oranı konusunda herhangi bir anlaşma olmadan oluşturulan borç rakamının kabulünün mümkün olmadığını, takipte talep edilen faiz oranlarının da fahiş ve sözleşmeye aykırı olduğunu, davacı bankanın takip talebinde asıl alacak için yıllık %46,80 oranında temerrüt faizi isteminde bulunmuşsa da talep edilen faiz oranının yasada gösterilen azami oranların üstünde olduğu gibi sözlaşmeye aykırı ve fahiş olduğunu, ihtarnamede kefil durumundaki müvekkillerin sorumlu olduğu kefalet miktarı ve tutarlarının da belirsiz olduğunu, davacıya göre borcun muaccel hale getirdiği ve müvekkilleri temerrüde düşürdüğü kabul edilen ihtarnamenin kendisinden ne miktar talepte bulunulduğunu ve ne kadar ödeme yapılması gerektiğini bilebilecek halde olmayan kefil durumundaki müvekkiller aleyhine muacceliyet ve temerrüt oluşturduğundan söz edilemeyeceğini, bu durum karşısında alacağın likit olduğundan da bahsedilemeyeceğini ve eğer davanın kabulü yoluna gidilecekse icra inkar tazminatı şartlarının oluşmadığının da ortada olduğunu açıkladığını, haksız davanın reddine, davacının takip başlatmakla kötü niyetli hareket ettiğinin kabulü ile müvekkiller lehine alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
K.Çekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, genel kredi ve kefalet sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 )
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyasının tetkikinde; alacaklı …, borçlu …, …, …, …… ‘ya yönelik 6.944,933,52 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, Müteselsil kefil müteveffa …’ın yasal mirasçıları …, … ve …… yönünden 7.297,142,48 TL nakit alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Davacı Bankanın ……. Şubesi ile davalı kredi asıl borçlusu … arasında nakdi ve gayrı nakdi kredilere ilişkin genel kredi sözleşmelerinin imzalandığı, sözleşmeleri davalılar …, … ve …’ın müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış oldukları, kefalet sözleşmelerinin TBK 583. Maddesine uygun olarak tanzim edildiği ve davalıların kefaletin şekline ve müteselsil kefillerin imzasına ilişkin bir itiraz ileri sürmedikleri anlaşılmıştır.
Dava konusu genel kredi sözleşmelerini müteselsil kefil olarak imzalayan …’ın 19.10.2018’de vefat etmiş olması nedeniyle, yükümlü olduğu miktarın mirasını reddetmeyen mirasçılara yöneltildiği tespit edilmiştir.
Kullandırılan kredi borcunun asıl borçlu tarafından ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından, hesabın kat edildiği ve Gebze ……. Noterliğinin 19.12.2019 tarih, ….. yevmiye no.lu hesap kat ihtamamesinin asıl borçlu ve müteselsil kefillerin bildirmiş oldukları adrese gönderildiği ve asıl borçluya ve kefillere 23.12.2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve ihtarname ile tanınan 24 saatlik süre içerisinde borcun ödenmemesi sebebiyle 25.12.2019 tarihi itibariyle temerrüt oluşmuştur. Bu tespitler ışığında, TBK 586/1-son cümle uyarınca davalı asıl borçlunun ifada gecikmesi ve kendisine tebliğ edilen hesap kat ihtarının sonuçsuz kalması nedeniyle müteselsil kefillere başvuru ve takip yapma koşulunun somut olayda gerçekleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacı bankanın asıl alacak ve feri alacak taleplerinin hesaplanması uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi marifetiyle inceleme ve hesaplama yaptırılmış ve dosyaya sunulan 07.06.2021 tarihli bilirkişi raporu içerik ve sonuç olarak bilimsel ve dosya kapsamına uygun görülerek hükme esas alınmıştır.
Bilirkişi raporundaki tespitler ışığında nakdi alacaklar yönünden yapılan incelemede;
Davalı asıl borçlu ……. Kablo Sanayi Anonim Şirketi açısından; 6.944.993,52 TL asıl alacak, 1.801.531,32 TL işlemiş faiz, 90.076,57 TL %5 BSMV, 995,41 TL noter masrafı olmak üzere toplam 8.837.596,82 TL davacı banka alacağı hesaplanmıştır. Davalı asıl borçlunun borcuna karşılık olarak 6.825.000,00 TL ipotek tesis edildiğinden, bu miktarın tenzilinin gerekeceği, nitekim davacı bankanın takip talebinde bu miktarı tenzil ederek talepte bulunduğu, ipotek limiti olan 6.825.000,00TL tenzili neticesinde hesaplanan 2.012.596,82 TL’nin talep edilen miktarı aşması nedeniyle taleple bağlı kalınarak takip talebindeki miktarlar üzerinden asıl borçlu yönünden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Davalı müteselsil kefil … açısından yapılan hesaplamada;6.944.993,52 TL asıl alacak, 357.667,17 TL işlemiş faiz, 17.883,36 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 7.321.539,45 TL davacı banka alacağı hesaplanmıştır. Hesaplanan bu miktarların kefalet sözleşmelerinde ki limitleri aşmadığı, dolayısıyla somut olayda TBK.’nun 582. ve 583 ncü maddelerinde öngörülen “Muayyen bir limit şartının” teşekkül etmiştir. Hesaplanan bu miktarların takip talebinde talep edilen miktarı aşması nedeniyle taleple bağlı kalınarak takip talebindeki miktarlar üzerinden müteselsil kefil … yönünden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Müteselsil kefil … mirasçısı … açısından yapılan hesaplamada; 6.753.675,41 TL asıl alacak, 347.814,28 TL işlemiş faiz, 17.390,71 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 7.119.875,82 TL davacı banka alacağı hesaplanmıştır. Hesaplanan bu miktarların kefalet sözleşmelerinde ki limitleri aşmadığı, dolayısıyla somut olayda TBK.’nun 582. ve 583 ncü maddelerinde öngörülen “Muayyen bir limit şartının” teşekkül etmiştir. Hesaplanan bu miktarların takip talebinde talep edilen miktarı aşması nedeniyle taleple bağlı kalınarak takip talebindeki miktarlar üzerinden müteselsil kefil … yönünden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Davalı borçluların faize yapmış oldukları itirazın değerlendirilmesi neticesinde; dosyada mübrez davacı bankanın 25.11.2019 tarih ve 731 sayılı Faiz Bildirim Formuna göre borçlulara uygulanacak en yüksek TL kredi faiz oranının %36,00 olduğu, takip konusu alacakların dayanağı olan genel kredi ve teminat sözleşmesinin 11. Maddesi ile uygulanacak kredi faiz oranının % 46,80 olarak kararlaştırıldığı, takip talebi ile talep edilen faiz oranın ise davalılar lehine daha düşük oranda tahakkuk edildiği anlaşılmakla, davalı tarafın faiz miktarlarına ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.
Davalı kefillerin alacağın ipotek ile teminat alındığına ilişkin itirazları açısından yapılan değerlendirmede;İİK’nun 45. maddesi asıl borçlular ile ilgili olarak düzenlenmiş olup, alacağı rehinle temin edilen bir kimsenin “rehni veren” hakkında doğrudan doğruya genel haciz yolu ile takibe geçmesini önlemekte ve rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tâbi şahıslardan olsa bile, alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceğine ilişkin bulunmaktadır. Bir diğer anlatımla, İİK’nun 45. maddesi asıl borçlu için getirilmiş bir kural olup kefiller hakkında uygulanmaz. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun müteselsil kefalet başlıklı 586. maddesinde ise, “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir” hükmü yer almaktadır.
Şayet müteselsil kefil kendi kefaletinin teminatı olarak ipotek vermiş ise asıl borçlu konumuna geleceğinden İİK. 45. maddesi uyarınca önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmadığını itiraz olarak ileri sürebilecektir. Ancak somut olayda, ipoteğin kefaletin teminatı olarak verilmemiş olması sebebiyle, davacı banka müteselsil kefili takip edebilir. Dolayısıyla davalı müteselsil kefillerin bu yöndeki itirazlarının da reddine karar vermek gerekmiştir.
İcra-inkar tazminatı talebine ilişkin yapılan değerlendirmede; Davacı tarafın icra-inkar tazminatı talebinde bulunduğu, alacağın kat ihtarı ile belirlenebilir olması sebebiyle likit olduğu kabul edilmiştir. Dolayısıyla İK nun 67/2 maddesi uyarınca icra-inkar tazminatının koşullarının somut olayda gerçekleştiği anlaşılmakla, tahsilde tekerrür olmamak şartı ile hesaplanan 1.459.428,49 TL icra inkar tazminatının tamamından davalı kefil …, 1.419.230,72 TL’lik kısmından davalı kefil … ve 396.858,05 TL’lik kısmından ise asıl borçlu şirket sorumlu olacak şekilde tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Bilirkişi raporundaki tespitler ışığında gayrı nakdi alacaklar yönünden yapılan değerlendirmede; takip tarihi itibariyle davacı banka tarafından ……. Kablo San. A.Ş.’ye verilmiş çeklerden işlem yapılmamış 60 adet çek olduğu tespit edilmiş olup, çeklerin davacı bankaya iadesi veya 132.915 TL tutarında çek garanti tutarının davalılar tarafından nakdi teminat olarak depo edilmek üzere banka hesaplarına yatırılması gerektiği tespit edilmiştir. Aynı şekilde davaya konu gayrinakit kredilerle ilgili 4 adet teminat mektubu riski için teminat mektuplarının davacı bankaya iadesi veya teminat mektubu risk toplamı olan 44.300 TL’nin nakdi teminat olarak depo edilmek üzere banka hesaplarına yatırılması gerektiği tespit edilmiştir. Bu tespitler ışığında, davacı tarafın gayrı nakdi kredilere ilişkin talebinin de yerinde olduğu takdir ve sonucuna varılarak bu yöndeki davalı itirazlarının reddi ile takibin devamına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE ;
Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyasına davalılar tarafından nakdi alacağa ilişkin yapılan itirazın kısmen iptali ile, tahsilde tekerrür olmamak şartı ile;
Davalı asıl borçlu ……. Kablo Sanayi Anonim Şirketi açısından; 6.944.993,52 TL asıl alacak, 1.801.531,32 TL işlemiş faiz, 90.076,57 TL %5 BSMV, 995,41 TL noter masrafı olmak üzere toplam 8.837.596,82 TL üzerinden ipotek limiti olan 6.825.000,00TL tenzili neticesinde hesaplanan 2.012.596,82 TL’nin talep edilen miktarı aşması nedeniyle taleple bağlı kalınarak takip talebindeki miktarlar üzerinden asıl borçlu yönünden takibin devamına,
Davalı müteselsil kefil … açısından;
6.944.993,52 TL asıl alacak, 357.667,17 TL işlemiş faiz, 17.883,36 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 7.321.539,45 TL’nin takip talebinde talep edilen miktarı aşması nedeniyle taleple bağlı kalınarak takip talebindeki miktarlar üzerinden müteselsil kefil … yönünden takibin devamına,
Müteselsil kefil … mirasçısı … açısından;
6.753.675,41 TL asıl alacak, 347.814,28 TL işlemiş faiz, 17.390,71 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 7.119.875,82 TL’nin takip talebinde talep edilen miktarı aşması nedeniyle taleple bağlı kalınarak takip talebindeki miktarlar üzerinden müteselsil kefil … yönünden takibin devamına,
Nakdi asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %46,80 temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmasına
2-Davalı borçluların gayri nakdi alacağa yapmış olduğu itirazın iptali ile 60 adet çek yaprağı için 132.915 TL ve 4 adet teminat mektubu için 44.300,00 TL gayri nakdi alacağın davacı banka nezdinde açılacak faizsiz bir hesapta depo edilmek kaydıyla takibin devamına
3-İcra inkar tazminatı talebinin kabulü ile; tahsilde tekerrür olmamak şartı ile hesaplanan 1.459.428,49 TL icra inkar tazminatının tamamından davalı kefil …, 1.419.230,72 TL’lik kısmından davalı kefil … ve 396.858,05 TL’lik kısmından ise asıl borçlu şirket sorumlu olacak şekilde tahsili ile davacıya verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 499.339,77-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 88.219,69-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 37.371,79-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 37.3748,29TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvurma harcı ve 88.219,69-TL peşin harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 3.600,00-TL bilirkişi ücreti ve 141,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 3.741,00-TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 161.724,07 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.096,27TL arabuluculuk ücretinin davalılardan alınarak hazineye irad KAYDINA,
9-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/12/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır