Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/716 E. 2021/1175 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/716 Esas
KARAR NO : 2021/1175

DAVA : İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 09/06/2019
KARAR TARİHİ : 23/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde ÖZETLE;müvekkili şirketin kasasından 16/12/2018 tarihinde icra takiplerine dayanak teşkil eden keşidecisi ………. Tekstil…ltd şti, lehtarı ……… Tekstil Boya-………Sanayi Ve Ticaret AŞ, keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 10/05/2019, seri nosu ……… olan, 525.000- TL bedelli ………. Bankası çeki ile keşidecisi ……… Tekstil…ltd.şti, lehtarı ……… Tekstil …AŞ, keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 10/05/2019, seri nosu …….. olan, 400.000- TL bedelli ……. Bankası çekinin çalındığını, zayii nedeniyle çek iptali davası açıldığını, çeklerin davalılar tarafından bankaya ibraz edildiğini, çek iptali davasından ve çekin çalıntı olduğundan haberleri olmasına rağmen icra takibine giriştiklerini, akabinde Bakırköy …….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……….. Değişik İş sayılı dosyasıyla ihtiyati tedbir talebiyle talep edildiğini, takiplerin başlatılmasından sonraki aşamada çek örneğinin incelendiğini ve müvekkili şirketin kaşesi olarak basılan kaşenin müvekkiline ait olmadığını, müvekkili şirkete atfen atılan imzanın müvekkili şirket yöneticilerinin eli ürünü olmadığını, ciro silsilesinde arada görünen isim ve unvanların gerçek olmayan fiktif firmalar olduğunu,dava konusu iki adet çekin müvekkili şirkete iadesine, yapılan icra takibinin teminatsız veya teminatlı olarak durdulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ………. vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; mezkur çekin müvekkile geçen tüm çeklerdeki ciro silsilesinde davacıdan sonra ilk ciranta olan ……… İnşaat…Ltd. Şti emrine ciro ettiği, bu hali ile hırsızlık iddiasının ve çeklerin çalındığı iddiasının temelinde bir uydurma olduğunun ortaya çıktığını, dava konusu çeke ilişkin ödeme yasağı kararı verilmesinin müvekkilinin yasal alacağını almak amacı ile bu çeki icra takibine konu etmesine engel teşkil etmediği,çek bedelini ödememek adına ileri sürülen asılsız, dayanaktan yoksun itirazların reddine karar verilmesi gerektiğini,davacı şirket tarafından emre cirolanmış çek sureti de dikkate alınarak hiçbir yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul ……… Asliye Ticaret Mahkemesinin ……… esas sayılı dosya sureti, İstanbul ……… Asliye Ticaret Mahkemesinin ……… esas sayılı dosya sureti, İstanbul ……… Asliye Ticaret Mahkemesinin …….. Değişik İş dosya sureti, İstanbul ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ………. Esas ……… Karar sayılı ilamı, davalı şirketlerin İTO kayıtları, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesi …….. Esas, ………. Karar sayılı ilamı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, çalınan çeklere dayalı yapılan icra takiplerinde dolayı borçlu olmadığının tespiti ve çeklerin istirdadı talebine ilişkindir.
Somut olayda söz konusu çeklerin zorunlu unsurları konusunda bir uyuşmazlık olmayıp, çekler geçerli ve tedavüle uygun çeklerdir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının iş yerinde gerçekleşen hırsızlık olayı neticesinde çalınan dava konusu çekleri iktisap eden davalı hamil ………. ve davalı cirantaların çekleri iyi niyetle kazanıp kazanmadığı, borçlu olmadığını bile bile ve davacıyı zararlandırmak için çekleri iktisap edip etmedikleri noktasında toplandığı açıktır.
Kambiyo senetlerinde, imzaların istiklali ilkesi geçerlidir. Çeke hangi sıfatla olursa olsun imza atarak sorumluluk altına giren her kişi diğer imza sahiplerinin sorumluluğundan ayrı ve bağımsız olarak borç altına girer. Bu husus, 6102 sayılı TTK’nın 677. md. de açıkça ifade olunmuştur. Zincirleme ve birbirine bağlı, lehtardan hamile tam ve düzenli yani kesintisiz cirolar hak sahipliğine karine sayılır. Cirolar arasındaki zincirleme bağlılığın gözlenmesi sadece dış görünüm bakımından yapılır. Başka bir anlatımla, ciro silsilesinin (zincirinin) muntazam bir şekilde birbirini takip edip etmediğini incelerken dış görünüşü incelemek yeterli olup, cirantalardan birinin imzasının sahte olması veya temsilci sıfatıyla senedi imzalayan şahsın imza yetkisinden yoksun olması ciro zincirini etkilemez. Ayrıca imzaların istiklali prensibi gereğince ciro silsilesinde şekli bir eksiklik bulunmadığı sürece çeki elinde bulunduran hamilin iyiniyetli olduğu kabul edilir.
Somut olayda, davaya konu çeklerin ciro silsilesinde şeklen bozukluk yoktur. Davacı taraf, lehdar ve aynı zamanda ilk ciranta olup, kaşenin ve adına atılan imzanın sahteliğini ileri sürmüştür. Kural olarak imza sahteliği iddiasının bulunması halinde öncelikle bu hususun çözüme kavuşturulması gerekir. Ancak imza incelemesi halinde imza davacıya ait çıkmasa bile istirdat talebi için davalı hamilin kötüniyetle çekleri iktisap ettiğinin kanıtlanması gerekeceğinden, öncelikle mali inceleme ve kötü niyet hususu inceleme konusu yapılmıştır. Kaldı ki; İmza incelemesi neticesinde imza davacıya ait çıksa bile davacı kaşe ve imza yapıp tedavüle hazır bir şekilde çekleri elinde bulundurabileceğinden, somut olayda cirantaların kötü niyeti önem arzetmektedir.
Dosyaya celp edilen soruşturma evrakı uyarınca davacı iş yerinde hırsızlık olayının gerçekleştiği, davacının kayıtları üzerinde yapılan mali inceleme uyarınca davacının dava konusu çekleri ticari ilişki kapsamında edindiği ve davacı cirosunu takip eden cirantalar ile davacının herhangi bir ticari ilişkisinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Dosyada mübrez İstanbul ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin ………. esas sayılı dosyası ve mahkememizin …….. ve …….. esas sayılı dosyalarına konu çeklerin de aynı hırsızlık olayında çalınan çeklerden olduğu, bu çeklerdeki ciro silsilesi ile dava konusu çeklerdeki ciro silsilesinin bire bir aynı olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce UYAP entegrasyon ekranında yapılan inceleme ve dosyaya arasına alınan iş bu kayıtlar uyarınca davalı ……….. şirketinin tek ortağı ve yetkilisi olan ……….’nun benzer mahiyette çok sayıda gerek hukuk ve gerekse ceza davalarının olduğu tespit edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi eliyle tarafların ticari kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde; davacı ile çeklerde ciranta olan davalı şirketler ……… Tekstil, ……… İnşaat ,………. Plastik ve …….. Tekstil şirketleri ve ……… arasında herhangi bir ticari ilişki ve kayıt tespit edilememiştir.
Dava konusu çeklerin davalı ……… tarafından davalı …….. Tekstil’den teslim alındığı ve davalı ……….. Tesktil şirketine teslim edildiği, Davalı ………’in …….. Tekstil’e Nisan ayında toplamda 4 adet 617.600 TL bedelli fatura düzenlediği, düzenlenen fatura içeriği kumaşların toplam miktarının 14.600 kg olduğu, ……… tarafindan …….. Tekstil’ e düzenlenen 4 adet faturanın her birinin içeriği satışı yapılan kumaş miktarının ortalama 3600 kg olduğu ancak sevk irsaliyelerinde teslim alan Nakliye araç plakası gibi Vergi Usul Kanunu hükümlerince zorunlu olan bilgileri içermediği dolayısı ile fatura konusu malların teslim edildiği anlaşılamamış ve aralarında gerçek bir ticari ilişki bulunduğu ve bu kapsamda çeklerin alındığı izlenimi oluşmamıştır.
Davalı …….. ‘den tahsil ettiği dava konusu çekleri, ……….. Tekstilden yaptığı alımların ödemesi olarak teslim ettiğini beyan ettiği, davalı ……….. Tekstil kayıtlarında davalı ………’e düzenlenen fatura ve karşılığı teslim alınan çeklerin yer aldığı, ancak davalı ……….. Tekstil Şirketi’nin 2019 Mart-Nisan-Mayıs ayına ait BS Form beyanını süresinde yapmadığı, ………. Tekstil – ………’in ise alım satım yaptığı hiçbir faturayı BA-BS formları ile vergi dairesine beyan etmediği anlaşılmıştır. Kaldı ki, ……… Tekstil – ………’in hem fatura |tarihlerinde ve hem de davaya konu çekleri ……… tekstile teslim ettiği Nisan 2019 döneminde faaliyetini terk etmiş sayıldığı ve faal olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı ……….. Tekstil tarafından ibraz edilen muavin kayıtları uyarınca; davalı ………’e fatura düzenlenen tutarların çok üzerinde çek tahsilatı yapıldığı ve yapılan ticaretin kayıtlarla örtüşmediği tespit edilmiştir. Bu tespitler ışığında ……….. ile ……… arasında gerçek bir ticari ilişki bulunmadığı ve çeklerin usulüne uygun olarak iktisap edilmediği izlenimi oluşmuştur.
Tüm bu deliller nazara alınarak ceza yargılamasının sonucunu beklemekte yarar görülmemiştir.
Açıklanan bu deliller ışığında; hırsızlık olayı neticesinde çalınan gerek dava konusu çeklerin ve gerekse de yukarıda belirtilen mahkememizin diğer dosyalarına konu çeklerin aynı cirantaların imzası ile ……….. şirketinin eline geçerek son hamil olarak bankaya sunulması, ……….. firmasının kayıtlarının şüpheli işlemler barındırması, bu firmanın ticari ilişki içinde olduğu ………’in ticari kayıtlarının gereçeklikten uzak olması, diğer cirantaların şirket olması ve bu şirketlere ulaşılamaması gibi hususlar, ortada hayatın olağan akışına uygun ticari ilişkinin bulunmadığı, davalıların iyi niyetini ortadan kaldıran organize bir durumun olduğunu göstermektedir.
Bu açıklamalar ışığında davalı ciranta ve hamilin kötüniyetli olduğu kabul edilerek davacı tarafın davasının kabulüne, davacının İstanbul …….. İcra Müdürlüğünün …….. ve ……… esas sayılı takip dosyalarından ve bu dosyalar üzerinden takibe konu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve çeklerin davacıya iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile,
1-Dava konusu İstanbul …….. İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı takip dosyasına konu ………. Bankasına ait, 10/05/2019 keşide tarihli 525.000,00TL bedelli keşidecisi ………. Tekstil…Ltd. Şti. Olan ……… nolu çekten dolayı DAVACININ BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ ile çekin davacıya iadesine,
2-Dava konusu İstanbul ………. İcra Müdürlüğünün ……… esas sayılı takip dosyasına konu ……… Bankasına ait, 10/05/2019 keşide tarihli 400.000,00TL bedelli keşidecisi ……… Tekstil…Ltd.Şti. olan …….. nolu çekten dolayı DAVACININ BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ ile çekin davacıya iadesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 63.186,75-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 44,40.-TL peşin harç ve 15.797,00 TL tamamlama harcından mahsubu ile eksik kalan 47.345,35-TL karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvurma harcı ve 44,40-TL peşin harç, 15.797,00 TL tamamlama harcının davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 1.500,00.-TL bilirkişi ücreti ve 652,00.-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.152,00-TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 63.300,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/12/2021

Başkan ……… ¸e-imzalıdır
Üye ……….
¸e-imzalıdır
Üye ………
¸e-imzalıdır
Katip ……..

¸e-imzalıdır