Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/699 E. 2022/407 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/699 Esas
KARAR NO : 2022/407

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2020
KARAR TARİHİ : 16/05/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 17/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE 25.06.2019 tarihinde müvekkilinin davacı şirket adına tescilli araç sürücüsü ……..’in sevk ve idaresindeki park halindeki …….. plaka sayılı araca, davalı şirket üzerine kayıtlı bulunan …….. plaka sayılı traktörün fazla yükleme yapması sonucunda traktörün frenlerinin tutmaması sonucu çarpması neticesinde maddi hasarlı kazanın meydana geldiğini, meydana gelen kaza sonrasında olay yerine davacı araç sürücüsü …….. tarafından polis çağrıldığı, traktör sürücüsünün olay yerinden kaçtığı, olay yerine gelen polis ekiplerince aracın sağ ön ve arka kapı, ön çamurluk, tampon, far fısımlarının hasarlı olduğu ve kazanın bahse konu adreste meydana geldiğini tespit ettiklerini, müvekkil davacı şirketin araç hasarını kendi imkanları ile 17.877,00-TL ödeme yaparak giderdiğini, yapılan bu araç hasar bedelini Gaziosmanpaşa ……. Noterliği” nin 19.07.2019 tarih ve ……. yevmiye no’lu ihtarnamesi ile davalı şirkete ilettiğini, hasar bedelini talep ettiğini, ancak davalı şirketin hasarı kabul etmeyerek ödeme taleplerini reddettiğini ve Büyükçekmece ……. Noterliği’nin 31.07.2019 tarih ve ……. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verdiğini, KTK 85. Maddesine göre meydana gelen kazada önce evvela araç sürücüsü, sonrasında da davalı şirketin kusurlu olduğu, kaza sonrası araç ağır hasarlı olduğu ve şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şartıyla 1.000,00-TL değer kaybı bedeli ile 17.877,00-TL hasar bedelini kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan talep ettiğini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin de davalılara müştereken ve müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacının davaya konu kaza ile ilgili iddiaları ve kaza yapan araç sürücüsünün kaçtığına ve kazaya sebep olduğuna, traktörün yüklü olduğuna ve frenlerinin tutmadığına dair iddialarının gerçek olmadığını, kazaya karıştığı iddia edilen araç iş makinası olarak şantiye sahasında iş yaptığını, dolayısıyla şantiye dışına çıkamadığını, mesai saatlerinde ise hiç çıkamadığını, bu bakımdan şantiye dışında kazaya karışmış olması olasılık dahilinde olmadığını, nitekim davacı taraf dava dilekçesinde kaza yerini belirtmemiş, olay yeri ve kazanan nerede gerçekleştiğine dair konuda bilgi vermediğini, kazanın oluşu şekli ile ilgili herhangi bir beyanı veya belgesi olmadığını, Derdestlik ve kesin hüküm itirazımız nedeniyle davanın usulden reddini, hak düşürücü sürelerin geçmiş olması ve zamanaşımı nedeniyle davanın reddini, haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor sonuç kısmında özetle ; Dava konusu kazanın oluşumunda; …….. plakalı aracın dava dışı firarinin tam ve asli kusurlu olduğu, dava konusu kazanın oluşumunda …… plakalı aracın maliki ve işleteni olan Davalı …….. Tasarım A.Ş.’ nin dava dışı firari sürücünün kusuru ve kusur oranı kadar sorumlu olacağı, dava konusu kazanın oluşumunda; …….. plakalı aracın dava dışı sürücüsü ……..’in atfı kabil kusuru olmayacağı ve kusursuz olduğu, dava konusu ……….. plakalı araçta değişimi ve onarımı belirtilen parçaların hasar ile uyumlu olduğu ve faturaların toplamında belirtilen KDV Dahil 17.877,00-TL toplam hasar onarımının serbest piyasa şartlarına göre yeterli olacağı, dava konusu …….. plakalı aracın emsal özelliklere sahip hasarsız durumu ve serbest piyasadaki pazarlık payı da dikkate alındığında, kaza tarihindeki piyasa rayiç bedelinin 41.000,00-TL olarak kabul edilmesi gerektiği, Yargıtay …… Hukuk Dairesi hükümlerine göre, kaza tarihi itibariyle dava konusu ……….. plakalı aracın 25.06.2019 tarihinden önce hasar kaydının olmaması nedeniyle araçta 3.000,00-TL Ticari/Piyasa Değer Kaybı oluşacağı belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi tazminat davasıdır.
Davacı tarafça; 25/06/2019 tarihinde davacıya ait …….. plakalı araca davalıya ait …….. plakalı traktörün çarpması sonucunda hasar gördüğünden bahisle hasar onarım tazminatı ve değer kaybı tazminatı talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça cevaben; derdestlik-kesin hüküm itirazı ile hakdüşürücü süre-zamanaşımı itirazlarının olduğu, davacının şantiye kurallarına aykırı olarak aracını şantiye alanına soktuğu, şantiye alanlarının trafiğe kapalı alanlar olduğu, kazanın davacının kendi kusuru ile meydana geldiği savunulmuş ve davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu kazada davalının kusurunun bulunup bulunmadığı, varsa kusur oranları ve davacının aracında oluşan hasarın onarım bedelinin miktarı ile aracın değer kaybına uğrayıp uğramadığı hususlarıdır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte bulunan tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Öncelikli olarak davalının usule ilişkin itirazlarının değerlendirilmesi gerekmiştir.
Davalı tarafça her ne kadar hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de, hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı, zamanaşımı yönünden ise dava dilekçesinde talep edilen miktar yönünden davanın haksız fiil tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmakla ön incelemede davalının bu itirazlarının reddi gerekmiştir.
Davalı tarafın derdestlik-kesin hüküm itirazı yönünden yapılan değerlendirmede; söz konusu Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …….. Esas sayılı dosyasında davanın usulden reddine karar verildiği ve verilen kararın kesinleştiği, dolayısıyla esas hakkında maddi anlamda kesin hüküm oluşturan veya derdest bir davadan söz edilmesinin mümkün bulunmadığı anlaşılmakla davalı tarafın bu yöndeki itirazlarına da mahkememizce itibar edilmemiştir.
Taraflarca bildirilen tanıkların beyanları alınmıştır.
Mahkememizce makine mühendisi bilirkişiden kusur ve hasar durumuna ilişkin bilirkişi raporu aldırılmıştır. Sunulan 12/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda, özetle; kazanın meydana gelmesinde davalıya ait aracın sürücüsünün % 100 kusurlu bulunduğu, davacının aracı için düzenlenen faturalarda yer alan 17.877,00 TL toplam hasar onarım miktarının hasar ile uyumlu olduğu ve serbest piyasa şartlarına göre yeterli olacağı, araçta 3.000,00 TL değer kaybı oluştuğunun bildirildiği görülmüştür. Bilirkişi raporunun gerekli teknik değerlendirmeyi içerdiği, serbest piyasa şartlarına göre yapılan değerlendirmenin uygun olduğu, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Kusur durumunun mahkememizce değerlendirilmesinde; davlı tarafça her ne kadar kazanın şantiye alanı içerisinde ve araç park etmenin yasak olduğu yerde meydana geldiği ileri sürülmüş ise de, davacı tanığı …….. ve ……..’nin kazanın olduğu yerin şantiye dışı olduğunu açıkça beyan etmiş olmaları, davalı tanığı ……..’in kazanın oluğu yerdeki yolun davalı şirket tarafından stabilize hale getirildiğini beyan etmiş olması, yine davalı tanığı ……..’in de beyanında kuzey cephesinden geçen imar yolundan şantiyelerine giriş yapılabilmesi için geçici yol yaptıklarını ve dava onusu aracın bu geçici yol üzerine park etmiş olduğunu beyan etmiş olması bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı tarafa ait aracın söz konusu yere araç park etmesinde bir kusurunu bulunmadığı, zira kaza noktası velev ki taşıt yolu dışında olsun, sürücüsü firari olan kazada davalı şirketin ticarethanesinde kullandığı açık olan traktör aracının kullanımına gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeni ile sorumlu bulunduğu, yine istihdam edenin sorumluluğu hükümlerine göre de davalı tüzel kişiliğin sorumluluğu bulunduğu, özellikle kazanın, davalı tarafa ait traktöre aşırı yük yüklenmesi nedeni ile traktörün kayarak üzerinde bulunan boruların davacının aracına gelerek zarar vermesi şeklinde gerçekleşmiş olması nedeni ile davacı araç sürücüsünün bu kazanın meydana gelmesini önleyecek alabileceği bir tedbir veya alabilecek iken almadığı bir özen borcu bulunmadığından davalı araç sürücüsünün ve gerek işleten sıfatı ve gerekse istihdam eden sıfatı ile davalının kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesi ile değer kaybı tazminatı talebi 1.000,00 TL’den toplam 3.000,00 TL’ye yükseltilmiş, davalı vekili tarafından sunulan dilekçe ile ıslah yolu ile artırılan bu meblağa karşı zamanaşımı definin ileri sürüldüğü görülmüştür.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalıya ait aracın sürücüsünün tam kusurlu olup davacı araç sürücüsünün tazminattan indirim gerektiren müterafik bir kusurunun bulunmadığı, alınan teknik bilirkişi raporunda davacının aracı için faturalarda yer alan onarım masrafının piyasa şartlarına uygun olduğunu saptandığı, işbu nedenle davacının hasar tazminatı talebinin kabulünün gerektiği, aynı bilirkişi raporunda araçta oluşan değer kaybı tazminatının 3.000,00 TL olarak saptandığı, mahkememizce bilirkişi raporunun bu kısmına da itibar edildiği, davacı vekili tarafından da rapor doğrultusunda değer kaybı tazminatının 3.000,00 TL’ye yükseltildiği, ancak davalı vekilinin ıslahla artırılan meblağa karşı süresinde zamanaşımı defini ileri sürdüğü, davanın “kısmi dava” olarak açılmış olması, haksız fiillerde zamanaşımı süresinin 2 yıl olması ve kaza tarihi ile ıslah tarihi arasında 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeni ile zamanışımı definin kabulü ile davacının değer kaybı tazminatı talebi yönünden dava dilekçesinde talep edilen 1.000,00 TL yönünden davanın kabulünün, ıslah yolu ile artırılan 2.000,00 TL yönünden ise davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiği, hükmedilen tazminatlara haksız fiil tarihinden itibaren faiz uygulanma talebinin yerinde olduğu, yine her iki tarafın da tacir olması nedeni ile ticari faiz talebinin de yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hasar tazminatı talebi yönünden kabulü ile;
17.877,00 TL tazminatın kaza tarihi olan 25/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile birlikte davacıya verilmesine,
2-Davanın değer kaybı tazminatı yönünden kısmen kabulü ile;
1.000,00 TL tazminatın kaza tarihi olan 25/06/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile birlikte davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin değer kaybı tazminatı talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.289,49.-TL karar harcından peşin yatırılan 359,08 TL’nin mahsubu ile eksik kalan harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından dosyaya yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ile 1.289,49 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 931,50.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 842,26 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından dosyada yapılan 156 TL yargılama giderlerinin kabul red oranına göre hesaplanan 14,94 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine bakiyenin davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranına göre 1.193,55 TL’sinin davalıdan bakiyenin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
8-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/05/2022

Katip ……..
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır