Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/693 E. 2023/154 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/693 Esas
KARAR NO : 2023/154

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2023
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 23/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili ile davalı borçlu şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında, müvekkili tarafından satımı yapılan ve teslim edilen malların karşılığı olan bir kısım faturaların bedeli defalarca talep edilmesine rağmen, davalı tarafça ödenmediği, taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğan ve faturaya dayalı alacağın ödenmemesi üzerine davalı şirket aleyhinde Bakırköy … lcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatılmış, fakat davalı tarafça haksız şekilde icra takibine itiraz edilmesi neticesinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının borcunu ödemediğini açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili ile davacı arasında iddia edilen ticari alışverişe dair sözleşme olmadığını, davacının öne sürdüğü fatura nedeniyle müvekkilin ticari kayıtlarında borçlu gözükmediğini, hukuki mesnetten yoksun davanın ve buna bağlı icra inkar tazminatı taleplerinin reddini, davacının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına kararverilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.(İİK madde 67 )
Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı … Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından borçlu … ve Ticaret Limited Şirketi’ne yönelik 1.052.791,63 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Dava konusu somut olayda, davacı ve davalı arasında koruyucu tulum dikim sözleşmesi kapsamında ticari ilişki bulunduğu, işbu ticari ilişki neticesinde, davacının davalıdan 1.052.791,63 TL asıl alacak + 22.810,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.075.601,63 TL alacaklı olduğu iddiası ile Bakırköy …. icra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile icra takibi başlattığı, davalının itirazı neticesinde takibin durduğu ve davacının huzurdaki asıl dava ile itirazın iptali davası açtığı görülmektedir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafından sözleşme kapsamında düzenlenen 2 adet 1.079.730,00 TL bedelli e-faturadan kaynaklandığı, bu faturaların irsaliyeli olduğu ve irsaliye evrakının altında teslim alan olarak … imzasının bulunduğu, bu faturalara ilişkin olarak … e-mail adresinden mutabakat belgesi gönderildiği anlaşılmıştır.
Mutabakat belgesi konusunda isticvap beyanına başvurulan şirket yetkilisi … beyanında; mutabakat belgesinin altında olan kaşe ve imzanın kendisine ait olmadığını, mutabakat belgesine konu faturalardaki ürünleri teslim almadığını, … firmanın markası olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan mail sayfaları ve kutularında ismi geçen … ‘nın muhasebe bölümünde çalışan elemanları olduğunu, ancak bu mail ile ilgili bilgisinin olmadığını ve bu kişinin söz konusu mutabakatı düzenleyip imzalama yetkisinin olmadığını, irsaliye evrakının altında teslim alan olarak ismi yazılı olan …’ı tanımadığını, böyle bir çalışanlarının olmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü adına tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde mali müşavir bilirkişi eliyle incelemeler yapılmış ve bu kapsamda dosyaya sunulan bilirkişi raporu ile; davacı tarafın usulüne uygun tutulan 2020 yılı ticari defteri uyarınca takip tarihi itibariyle davacının 1.052.791,63 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın usulüne uygun tutulan 2020 yılı ticari defterinde ise davalının 26.938,37 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Buna göre taraf kayıtları arasında 1.052.791,63 TL + 26.938,37 TL = 1.079.730,00 TL ihtilaf bulunmaktadır. Bu ihtilafın dava konusu 2 adet 1.079.730,00 TL bedelli e-faturalardan kaynaklandığı, bu faturaların davalı tarafından kayıtlarına alındığı, süresinde itirazda bulunulmadığı, ancak süresinden sonra bu faturalara ilişkin iade faturası düzenlendiği tespit edilmiştir. Davacı kayıtlarında ise bu iade faturalarına rastlanılmadığı gibi, bu faturaların tebliğine ilişkin davalı tarafından bir kayıt da dosyaya sunulmamıştır.
Bu deliller ışığında yapılan incelemede; taraflar arasında eser sözleşmesi mahiyetinde koruyucu tulum dikim sözleşmesinin bulunduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, yukarıda belirtilen faturaya konu ürünlerin üretilerek teslim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Kural olarak, eser sözleşmelerinde işin yapıldığını ve teslim edildiğini kanıtlamak yükleniciye, eserin ayıplı olduğunu kanıtlama külfeti ise iş sahibine aittir. Ancak faturanın tanzim edilip davalı iş sahibine teslim edilmesi ve faturanın yasal 8 günlük sürede itiraza uğramaması karine olarak işin sözleşmeye uygun olarak tamamlandığına karine teşkil eder ve bu durumda ispat külfeti yer değiştirir ve davalı iş sahibi malı teslim almadığını ispat etmekle mükelleftir.
Bu kapsamda somut olayda, davacı yüklenici tarafından düzenlenen e-faturaların davalı tarafından kayıtlarına alınması, bu faturalara ilişkin olarak davalı firmada muhasebe elemanı olarak çalışan kişinin mail yöntemi ile mutabakat belgesi düzenleyerek davacı tarafa göndermiş olması davalı tarafından faturaya konu ürünlerin teslim alındığına karinedir. Bunun aksini bu aşamadan sonra davalı işverenin ispatı gerekmektedir. Davalı şirket yetkilisinin mutabakat belgesindeki imzanın kendisine ait olmadığı, muhasebe elemanın bu belgeyi düzenleme ve mail atma yetkisinin bulunmadığına ilişkin savunmaları mahkememizce karşı ispat olarak yeterli görülmemiştir. Dosya kapsamı itibariyle davalının ürünleri teslim almadığı konusunda başkaca delil ortaya koyamadığından ispat külfetini yerine getirmediği kabul edilmiştir.
Bu açıklamalar ışığında; davacı tarafın aralarındaki ticari ilişki kapsamında takip tarihi itibariyle davalıdan 1.052.791,63 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla, davacının asıl alacak talebine ilişkin olarak davanın kabulüne, bu konudaki davalının takibe itirazının iptaline ve İİK nun 67/2 maddesi gereğince asıl alacak miktarının likit olması ve itirazın haksız olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Davacı tarafın takibe konu işlemiş faiz talebine ilişkin olarak ise, takip öncesi temerrüt söz konusu olmadığı için davalının takip tarihi itibariyle temerrüte düştüğü kabul edilmiş ve takip öncesi işlemiş faiz talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kısmen KABULÜ ile,
Bakırköy … İcra Müd…. Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın asıl alacak yönünden iptali ile, Asıl alacak miktarı olan 1.052.791,63TL üzerinden takibin aynen devamına,
Fazlaya ilişkin işlemiş faiz talebinin REDDİNE;
2-Alacak likit olduğundan ve itiraz haksız olduğundan asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanan 210.558,00TL İcra İnkar tazminatının davalı tarafından alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 71.916,19-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 12.990,58-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 58.925,61-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvurma harcı ve 12.990,58-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan 4.500,00.-TL bilirkişi ücreti ve 450,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 4.950,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 132.223,33-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
8-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.300,00-TL’sının davalılardan alınarak hazineye irat kaydına, bakiye kısmın davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/02/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır