Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/686 E. 2022/238 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/686 Esas
KARAR NO : 2022/238

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/10/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 19/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Davacı vekili, müvekkili ile borçlu arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında fason dikim konusunda sözlü akit yapıldığını, bu kapsamda müvekkilinin davalı tarafından kendisine verilen siparişleri sözleşmeye uygun olarak tam ve eksiksiz olarak teslim ettiğini, müvekkilinin bu kapsamda davalı adına 20.03.2020 tarihli …… nolu, 21.03.2020 – tarihli ….. — nolu, — 29.06.2020 – tarihli ….. — nolu, — 02.07.2020 — tarihli …… nolu, 22.07.2020 tarihli …… nolu faturaları keşide ettiğini, davalının işbu faturalara yasal süresinde itiraz etmediğini ve kendi cari sistemine bu faturaları işlediğini, Davalının son zamanlarda müvekkiline olan ödemelerini ifa etmediğini, bu sebeple davalı hakkında Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …. E.sayılı dosyası ile icra başlatıldığını, ancak davalının iş bu takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, müvekkilinin mevcut sözleşmeden doğan yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak ifa ettiğini, davalının sözleşme konusu ürünleri teslim almış ve faturaları cari sistemine işlemiş olmasına rağmen müvekkile olan borcunu ödememek için aylar sonra söz konusu ürünlerde hata olduğu iddiasında bulunduğunu, işbu iddianın açıkça hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Davalı tarafından bu kapsamda vekili aleyhine Bakırköy ……. Noterliğinin 02.09.2020 tarih ve ….. yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ettiğini, davacının işbu ihtarnamede bir takım soyut ve gerçek dışı iddialarda bulunduğunu ve ihtarname ekinde ….. ve …. nolu faturaları tarafına gönderdiğini, davalının ayrıca e-arşiv sistemi üzerinden keşide ettiği ……. nolu faturaları da taraflarına gönderdiğini, işbu ihtarname ve faturaların gerçeği yansıtmadığı için yasal süresi içerisinde İstanbul ……. Noterliği’inin 04.09.2020 tarih ve ….. sayılı ihtarnamesi ile yasal süresi içinde davalı tarafından kesilen tüm faturaları ve fatura içeriklerine açıkça itiraz edildiğini, Müvekkili aleyhine keşide edilen Bakırköy ….. Noterliği’nin 02.09.2020 tarih ve …… yevmiye numaralı ihtarnamesinde, davalının müvekkiline 56.220,28 TL borçlu olduğunu açıkça ikrar ettiğini, davalının müvekkiline olan borcunu ödememek için soyut ve gerçeğe aykırı bir takım iddialarda bulunarak işbu icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, Taraflar arasında ticari ilişkiden kaynaklanan ticari alacak söz konusu olduğundan zorunlu arabuluculuğa tabi olduğunu, bu kapsamda Bakırköy Arabuluculuk Bürosu’nun …. nolu dosyasıyla zorunlu arabuluculuğa başvurulduğunu ve anlaşamama şeklinde sonuçlandığını, Bu nedenlerledavalı tarafından Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını, alacağın 9020’sinden aşağı olmamak üzere İcra inkâr tazminatına mahkum edilmesini, yargılamaile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davalı vekili, müvekkili şirket ile …… isimli yurtdışındaki şirket arasında akdedilen sözleşme doğrultusunda, davacı şirkete toplam üç siparişe bölünmüş şekilde 13.097 adet “Gömlek üretimi,Ütülenmesi ve Paketlenmesi” işinin verildiğini, Yurtdışına gönderilen 7.219 adet üründeki kusur ve ürün paketleme hatası sebebiyle ……. şirketi tarafından müvekkili şirkete 20.137,05 Euro (KDV dahil 177.481,92 TL) yeniden ütü ve paketleme nedeniyle cezai nitelikte fatura kesildiğini, ayrıca ürünlerin yeniden paketlenmesi ve etiketlenmesi için yurtdışındaki ……. şirketine toplam 7279 adet poşet ve 2000 adet etiket kartı gönderildiğini, bu işlemin maliyetinin3.968,35 TL tutarında olduğunu, Ayrıca 5.506 adet ürün de Türkiye’de iken ilk incelemeden dahi geçemediğini ve bu ürünlerin Müvekkili şirket tarafından yeniden Ütü ve yeniden paketleme işlemine tabi tutulduğunu, bu işlem sonucunda da 11.601,09 TL üçüncü kişilere ödeme yapıldığını, bu hususlara ilişkin e-posta yazışmalarının ve faturalarının sunulduğunu, Tüm bu zararların yasal ihtarname ile birliktte davacı şirkete fatura edildiğini, bu işlemler neticesinde müvekkili şirketin davacı şirketten 193.051,36 TL alacaklı konuma geldiğini, davacı tarafın alacağını müvekkili şirketin alacağından mahsup edildiğinde davacı şirketin 136.831,08 TL borçlu olacağının açıkça görüldüğünü, …… isimli şirketten defolu ürünler ile ilgili olarak taraflarına bilgi verilir verilmez (yasal süresi içinde) bu hususun davacı tarafa bildirildiğini, zararların doğması ile birlikte derhal 02.09.2020 tarihinde davacı tarafa noter aracılığıyla ihtarname ve faturaların düzenlenip taraflarına iletildiğini ve işbu zararın tazmininin talep edildiğini, Davacı tarafın haksız bir şekilde kendisini borçlu konumundan çıkarmak için 04.09.2020 tarihinde Müvekkil — şirkete sözde iade faturaları adı altında olayla ilgisi bulunmayan iki adet fatura(KML……. nolu faturayı iade ettiğini bildirdiğini, ihtarnameye konulan iki adet faturanın uyuşmazlık konusu ile hiçbir alakasının bulunmadığı, Takip dayanağı faturalar ile takip miktarı arasında tutarsızlık bulunduğunu, davacı tarafından verilen dava dilekçesinde de hiçbir şekilde alacak miktarı ile ilgili bir açıklama yapılmadığını, Davacı tarafından düzenlenen 5 adet faturanın müvekkil şirkete tebliğ edildiğini ve 8 günlük yasal süresi içerisinde iş bu faturaları itiraz edilmediğini iddia ettiğini, taraflarınca faturalarının içeriğine 8 günlük süre içerisinde itiraz edilmemiş olmasının ürünlerin defolu olmadığı anlamına gelmediğini, 8 gün içerisinde sadece fatura üzerinde yer alan bilgilere itiraz edilebildiğini, malın ayıplı olması ile ilgili herhangi bir itiraz süresinin işbu kanun maddesi kapsamında olmadığını, Şirketin davacı şirketten temin etmiş olduğu ürünlerinin paketli olarak yurtdışına gönderildiğini, işbu ürünlerin yurtdışındaki müşteriye ulaşmadan önce incelenmesinin ve ayıp tespitinin imkansız olduğunu, bu nedenle 8 günlük süre içerisinde ürünlerin incelenmesi ve ihbarı yapılması hükmünün burada söz konusu olamayacağını, dava konusu olayda 5.506 adetürünün müvekkili şirket tarafından yeniden ütü ve paketleme işlemine tabi tutulmasının sebebinin ilk gönderilen grup malın ayıplı çıkması ve bu sebeple henüz gönderim yapılmadan olağan prosedürün dışına çıkılarak incelemenin müvekkili şirket tarafından yapılması olduğunu, bu refleks gösterilmeseydi bu mallar ile ilgili de zararının yaklaşık 18.000 EURO civarında karar çıkabileceğini, Bu nedenlerle, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının … borçlunun … olduğu, takibe konu alacağın 78.047,07TL olduğu, ödeme emrinin borçluya 11/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ödeme emrine itiraz ettiği takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, fason dikim ilişkisi nedeniyle fatura ve açık hesap ilişkisinden kaynaklı icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; taraflar arasında fason dikim konusunda sözlü anlaşma yapıldığını, davacının bu nedenle beş adet fatura düzenlediğini, faturalara süresinde itiraz edilmediğini, davalının icra takibine itirazının reddi ile icra inkar tazminatı talebinde bulunduğu,
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle, davalı ile yurt dışındaki şirket arasında akdedilen sözleşme uyarınca davacı şirkete toplam 3 siparişe bölünmüş şekilde 13.097 adet gömlek üretimi, ütülenmesi ve paketlemesi ” işi verildiğini, 7.219 adet üründeki kusurlar ve ütü paketleme hatası nedeniyle davalı şirkete 20.137,05 TL ceza i nitelikte fatura kesildiğini, yurt dışı firmasına 7279 adet poşet ile 2.000 adet etiket kartı gönderildiğini bu işlemin maliyetinin 3.968,35 TL olduğunu, 5.506 adet ürünün Türkiye’de ilk incelemeden dahi geçemediğini, bu işlem sonucunda üçüncü kişilere 11.601,09 TL ödeme yapıldığını, davacı şirketten 193.051,36 TL alacaklı konuma geldiğini, yurt dışı firmasından defolu ürünler ile ilgili davalı şirkete bilgi verilir verilmez davacı tarafa ihtarname ile faturalar tutarındaki alacağın iletildiğini, zararın talep edildiğini, ayıplı ürün teslimi olduğunu, faturalara 8 günlük sürede itiraz süresinden söz edilemeyeceğini, ayıpla ilgili bildirimin derhal yasal süre içerisinde yapıldığını, iade edilen faturalar ile uyuşmazlık konusu faturaların aynı olmadığını davanın reddini talep ettiği,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Taraflar arasında konfeksiyon gömlek üretimi, ütülenmesi, paketlenmesi işinden kaynaklı Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu ,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 470. maddesine göre eser sözleşmesinin, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme türü olduğu, buna göre yüklenici, üstlendiği edimleri iş sahibinin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmek zorunda olduğu, TBK’nın 475. maddesine göre, yapılan şeyin, iş sahibinin kullanamayacağı ve hakkaniyet kurallarına göre kabule zorlanamayacağı oranda kusurlu veya sözleşme şartlarına aykırı olması halinde eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hallerde iş sahibinin, o şeyi kabulden kaçınabileceği veya yükleniciden zarar ve ziyanının tazmin edilmesini isteyebileceği, eserdeki ayıbın, önemli olmaması halinde iş sahibinin, işin kıymetinin noksanı oranında fiyatı tenzil edebileceği veya aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını da isteyebileceği, TBK’nın 474. maddesi ayıp nedeniyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenlendiği, buna göre açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek, ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunduğu, ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılacağı, bu halde iş sahibinin ancak eserin ayıplı olduğunu ispat ile ödeme yükümlülüğünden kurtulabileceği, bunun içinde ayıp ihbar koşulunu yerine getirmiş olması gerektiği, eser sözleşmelerinde ayıp ihbarının varlığının her türlü delille ispat edilebileceği, burada ayıp ihbar süresinin ayıbın açık ayıp, gizli ayıp niteliğine göre değişmekte olduğu, açık ayıbın, eserde dikkatli bir inceleme sonunda görülebilen ve anlaşılabilen bozuklukları, gizli ayıbın ise dikkatli bir inceleme ile ortaya çıkmayan ve sonradan kullanılmakla ortaya çıkan ayıpları ifade ettiği, yüklenicinin açık ayıplar nedeniyle sorumlu tutulabilmesi için teslimden itibaren makul sürede (işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir zaman süreci içinde) eserin muayenesini yaptırıp varsa ayıplarını ihbar etmesi gerektiği, aksi halde yüklenicinin ihtirazî kayıtsız eseri kabul etmiş sayılacağından ayıba bağlı hakların yitirileceği, sonradan ortaya çıkan gizli ayıpların da ayıba vakıf olunur olunmaz derhal bildirilmesi gerektiği, aksi halde iş sahibi eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılacağı ve ayıba bağlı hakların düşeceği kabul edildiği,
Somut olayın incelenmesinde, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi olduğu, davacı tarafın fatura ve açık hesap ilişkisine dayalı icra takibi başlattığı, bir yıllık hak düşürücü sürede itirazın iptali davası açtığı, davacının yüklenici olduğu, eser meydana getirip teslim etmeyi ispat etmesi gerektiği, bunun karşısında davalı iş sahibinin bedel ödeme borcunu ifa etmesi gerektiği, ancak üründe ayıp iddiasında bulunan davalı işverenin süresinde ayıp ihbarında bulunması ve ayıpa ilişkin ürünler üzerinde inceleme yapılarak ayıp iddiasını ispat etmesi gerektiği, bu durumda ayıp oranında bedel indirimi ile diğer seçimlik haklarını kullanabileceği, yasal süre içerisinde faturaya itiraz edilmemesinin bu faturadaki alacak kalemlerinin kesinleşmesini sağlayacağı ancak ayıp iddiasının bu süre geçirilmiş olsada makul süre içerisinde yapılabileceği, dosyada delillerin toplandığı, mali müşavir bilirkişi ……., tekstil mühendisi bilirkişi ……., nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi …….’den rapor alındığı, bilirkişi raporunda tarafların ticari defter ve belgelerinin incelendiği, davacı ve davalının 2020 yılı ticari defterlerinin lehlerine delil niteliğinde olduğu, 2020 yılında davacı kayıtlarına göre davalıya 5 adet toplam 247.632,32 TL değerinde fatura düzenlediği, davalının 170.000 TL ödem yaptığı, davacının cari hesap alacağının 76.818,92 TL olduğu, davalının 2020 yılı kayıtlarında davacı tarafından düzenlenen 5 adet faturanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının 170.000TL ödemesinin olduğu, ayıplı olduğu iddia edilen ürünler nedeniyle davalının 5 adet toplam 214.463,42 TL fatura düzenlediği davacı cari hesabının 136.831,10 TL borç verdiği, taraflar arasındaki uyuşmazlık ayıp iddiası nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklı olduğu, tekstil bilirkişi tarafından inspection (kontrol) raporlarının incelendiği, raporda belirtilen hatalar ile hatalı ürün fotoğraflarındaki hatanın uyumlu olduğunun, ürünlerin kontrollerde kaldığının , ayıplı mal olarak kabul edilebileceğinin, hataların kötü ütüleme, uzun kalan/sallanan iplik, hatalı düşme pozisyonu ve leke gibi hatalar olduğunu, düzeltilebileceğinin belirtildiği, rapora itiraz üzerine tekstil mühendisi bilirkişi ……, mali müşavir …… ve nitelikli hesaplama uzmanı olarak …….’den oluşan yeni heyetten rapor alındığı, raporun denetime elverişli olduğu, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelendiği, ticari defter farklılıklarının hangi faturalardan kaynaklı olduğunun tablo halinde gösterildiği, ihtilafın davalı tarafça , davacı adına düzenlenen ayıba ilişkin faturalardan kaynaklı olduğu, bu faturaların davacı taraf kayıtlarında yer almadığı, tarafların keşide ettiği ihtarnamelerin incelendiği, davalı tarafın 177.481,92 TL bedelli reklamasyon faturasının dayanağı olan yurddışı firma faturasına dosya kapsamında rastlanılmadığı, ayıp iddiasına ilişkin düzenlenen faturaların tekstil bilirkişi tarafından incelemesinin yapıldığı, davalı tarafından poşet ve etiket masrafına katlanıldığına dair faturaların dosyaya sunulmadığı, davalının iddia ettiği ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğu, çıplak gözle inceleme ile anlaşılabileceği, açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek, ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorunda olduğu, davalının ürünleri yurddışına göndermeden önce davacından teslim aldıktan sonra yapacağı kontrolle bu ayıpları tespit edebileceği, ancak bu kontrol işlemi yapılmadan ürünlerin ihraç edildiği, ürünlerin yurdışına gönderilmeden önce davacı tarafa işin olağan akışına göre süresinde yapılan ayıp ihbarının olmadığı, ayıplı iddia olunan ürünlerin bilirkişi incelemesine sunulmadığı, davalının açık ayıplara ilişkin süresinde ayıp ihbarında bulunmaması nedeniyle ürünleri mevcut durumu ile kabul ettiğinin değerlendirildiği, ayrıca ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin bilirkişi incelemesine de sunulmadığı da dikkate alınarak bu iddiasının da ispata muhtaç olduğu değerlendirilerek açılan davanın ticari kayıtlardaki alacak miktaır üzerinden kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın KISMEN iptali ile takibin, 76.818,92 TL asıl alacak üzerinden devamına, devamına karar verilen alacağa takip talebinde belirtilen yıllık %10 avans faiz oranını aşmamak kaydı ile değişen oranlarda faiz oranının uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Alacak yargılama ve bilirkişi incelemesi ile belirlendiğinden, koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.247,51.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 942,61.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 4.304,89.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ile 942,61.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 2.515,50.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 2.475,76.-TL’sının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan toplam 1.050,00.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 6,64.-TL’sının davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 10.786,46.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.228,15‬TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
9-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
10-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.096,27TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.078,95.-TL’sının davalıdan, bakiye kısmın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, verilen kararın, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 23/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır