Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/663 E. 2020/512 K. 05.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/663 Esas
KARAR NO : 2020/512

DAVA : Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2020
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 09/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan 30/09/2020 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili ile ……. isimli şahıs ile 17/04/2018 tarihinde …… Medya ve Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adından bir şirket kurduklarını, ancak müvekkili sonrasında Beyloğlu ……. Noterliğinin 17/12/2018 tarih……. yazı tasdikli genel kurul kararı ile şirket üzerindeki tüm paylarını diğer ortağına devrettiğini, söz konusu şirketin kiracı olduğu ve kiraya verenin … olduğu bir kira sözleşmesinin imzalandığını, kira sözleşmesine istinaden ödenmeyen aylara ilişkin olarak davalının müvekkili aleyhine Büyükçekmece ……. İcra Dairesinin …… esas sayılı ve Büyükçekmece …… İcra Dairesinin …….. esas sayılı dosyaları üzerinden takip başlattığını, kefalet sözleşmesinde kefilin borcu fer’i olmakla birlikte kefalet sözleşmesi asıl sözleşmeden bağımsız olduğunu, bu bağlamda asıl borcu doğuran sözleşme geçerli olmasına rağmen kefalet sözleşmesi TBK’nın ilgili maddelerinde sayılan geçerlilik koşullarına sahip olmaması durumunda kefalet sözleşmesinin asıl sözleşmeden ayrı olarak geçerli olmayacağını, sözleşmede müteselsil kefil olma iradesi kanunda belirtildiği şekilde el yazısıyla belirtilmediğini, sözleşmede müvekkilinin el yazısıyla kefalet tarihini yazması gerekirken bu şartın eksikliği sözleşmeyi geçersiz kıldığını, kefalet sözleşmesi, geçerlilik koşullarına uyulmaması nedeniyle kesin hükümsüz olduğunu, anlatılanlara istinaden müvekkili aleyhine başlatılan icra takiplerinin tedbiren durdurulması gerektiğini, açıklanan nedenlerle, resen nazara alınacak hususlara binaen, icra dosyaların yapılan takiplerin tedbir kararı verilerek durdurulmasını, müvekkilinin davalı alacaklı tarafa borçlu olmadığının tespiti ile takiplerin iptalini, %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

GEREKÇE:
Dava, davacının ortağı bulunduğu şirket ile davalı arasında imzalanan kira sözleşmesi nedeni ile kira alacağının tahsili istemi ile başlatılan icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti istemli menfi tespit davasıdır.
Açılan davada, HMK 114/1-c maddesi uyarınca görev hususunun dava şartlarından olması gözetilerek HMK 138 maddesi de dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerektiği yine HMK 115/1 maddesi gereğince de dava şartlarının yargılamanın her safhasında mahkeme hakimliğince resen dikkate alınması gerektiği hususu ile HMK 1 maddesi gereğince görev hususunun kanunla düzenlenen kamu düzenine ilişkin olması hususları hep birlikte değerlendirilmiş ve öncelikle bu yönde karar vermek gerekmiştir.
Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işleri, 6102 sayılı yasanın 4. maddesinde, 5. maddesinde de ticari davalar çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemelere ilişkin düzenleme yapılmış olup, buna göre mahkememizin görev alanı belirlenirken bu yasa hükümlerinin ve yine HMK 1 maddesinin dikkate alınması gerekecektir.
Davanın kira sözleşmesinden kaynaklandığı hususunda bir duraksama bulunmamaktadır. Davacının bu sözleşmede kefil sıfatı ile görünmesi, kefaletinin geçerli bulunup bulunmaması uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı sonucunu değiştirmemekte olup, HMK’nun 4.maddesinde, kira ilişkisinden doğan tüm uyuşmazlıkları konu alan davalarda Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu açıkça belirtilmiştir.
Ticaret mahkemesinin bir davaya bakması için gerekli olan 6102 sayılı yasanın 4/1 maddesinde düzenlenmiş olan, her iki tarafın tacir ve işin de her iki tarafın işletmesi ile ilgili olması şartının bu dava yönünden gerçekleşmediği, keza 6102 sayılı yasanın 4/1-a,b,c,d,e ve f bentlerinde sayılan tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, mutlak suretle ticaret mahkemelerinin görev alanına giren mutlak ticari dava türünden de olmadığı ve bu nedenle de mahkememizin bu davaya bakmakta görevli olmadığına görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna kanaat getirilmiş ve davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
3-Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
4-HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Dair, dosya üzerinden verilen görevsizlik kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 05/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır