Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/653 E. 2020/823 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/653 Esas
KARAR NO : 2020/823

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ : 23/12/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE;Davacı …’un, bir diğer davacı olan … Sitesinde davaya konu olay tarihlerinde Site müdürü olarak görev yaptığını, …’un, davalıdan 12/06/2019 tarihinde bir adet araç kiralama sözleşmesi ile araç kiraladığını, kiralamanın yapıldığı günün ertesinde, yani 13/06/2019 tarihinde araç ekli kaza tespit tutanağı ile kaza yaptığını ve bir hasar oluştuğunu, tarafların, hasarın tazmini hususunda gerek sigorta şirketleri ile gerekse karşılıklı müzakereler sürdürür iken, davalı yan, ellerinde davacı … un imza etmiş olduğu bir adet senet olduğunu ve senet ile icra takibine geçeceklerini beyan ile, müvekkilden hasar bedeli olarak takriben 110.000 TL para talep ettiklerini, gerek müvekkili …, gerekse …., kendileri tarafından her hangi bir senet imza edilmediğini, var ise bu konuda bir evrak suretinin kendisine sunulmasını talep etmiş ise de davalının hiçbir evrak sunmadığını, ilerleyen süreçte davalı müvekkili site yönetimine, iş bu kazadan dolayı sigorta şirketinden hasar bedelini alamadığını beyan ile, müvekkillerinden sadece …. Sitesine Beyoğlu … Noterliğinin 18.07.2019 tarih ve …. yevmiye numarası ile bir ihtarname keşide ederek, 72,731.75 TL para talep ettiğini, buna cevaben taraflarınca imzalatıldığı söylenilen senet mevzusuna atfen, var ise böyle bir senet hukuki dayanağının olmadığını/olamayacağını gerekçesi ile ifade etmiş olup, kambiyo takibi yoluna gidilecek olur ise ceza soruşturması için müracaat edileceği de özellikle ihtar edildiğini, akabinde davalının, yine sadece müvekkili site yönetimine 13.09.2019 tarihli zarar ziyan talepli bir fatura tanzim ederek tebliğ etmeye çalışmış olup, iş bu faturaya da süresi içerisinde itiraz müvekkil site yönetimince yapıldığını, bu arada müvekkiller site yönetimi ve …, kazaya ilişkin, her türlü belge rapor (alkol raporu vs) temin etmiş ve sözleşmede belirtili tüm edimlerini ifa ettiğini, yani aracın sigortadan bedelinin alınmasına mani olabilecek ve müvekkillere atfedilecek her hangi bir kusur alanının bırakılmadığını, bu sırada davalı tarafın ihtiyati haciz kararı aldığını, daha sonra site yönetimine haczin tatbiki için gelindiğini, aynı gün yaklaşık 15,000 TL yapılan ödeme ile mahcuzların, yedi emin olarak site müdürü …’a bırakıldığını, akabinde yine alacaklı, 28.10.2019 tarihinde yine muhafaza amacıyla müvekkil site yönetimine hacze gelmiş ve artık müvekkil, bu haciz baskısı altında, her türlü itirazlarını şerh etmek suretiyle ve teminat amacıyla, dosya bedeli olan 112.000 TL yi icra memuruna elden ve nakden teslim ettiğnii, anlatılan bu iş ve işlemler aşağıda belirtili yönler itibariyle hukuka aykırı olup, takibe dayanak senet yönü ile müvekkillerin borçsuzluğunun tespiti gerekir iken, davalı hakkın da yapılan hukuka aykırı ve kötü niyetli iş ve işlemler nedeniyle de gerekli suç duyurusunun yapılmış bulunduğunu belirterek davanın kabulünü, takibe dayanak yapılan senedin sayılan nedenlerle kambiyo vasfını haiz olmadığından iptalini, müvekkillerin, söz konusu senet nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini, davaya konu kaza olayında meydana gelen zararı dolayısıyla müvekkili Site Yönetiminin borçlu olmadığının tespitini, itirazi kayıtla ve haciz baskısı ile ödenen paranın müvekkili site yönetimine iadesini, kötü niyetli bu işlem nedeniyle davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE;Davacı yanın haciz sırasında yapmış olduğu ödemenin, hiçbir şekilde teminat niteliğinde olmadığını, davacı yanın borçlu olduğu takip tutarını ödediğini, bu sebeple takip tutarı ödenmiş dosya hakkında hukuken menfi tespit davası da ikame edilmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple davasının hukuki yarar yokluğundan usulden reddedilmesinin gerektiğini, davacı …’un, … site yönetimini temsilen bono düzenlemeye yetkili olduğunu, senetteki ilk imzanın … site yönetimini temsilen atılmış olduğunu, …’a ait ikinci imzanın aval niteliğinde olduğunu belirterek davanın reddini, davacı tarafın %20’den az olmamak kaydı ile kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık; Araç kiralamadan kaynaklı Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı icra dosyasında takibi yapılan bonodan kaynaklı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit istemine ilişkindir.
Dosyanın yapılan incelemesi ve değerlendirilmesinde; davaya konu temel uyuşmazlığın, davacı tarafın dava dışı site müdürünün site yönetimini temsilen, davalıdan 12.06.2019 tarihinde bir adet araç kiralama sözleşmesi ile araç kiralaması ve bu aracın 13.06.2019 tarihinde kazaya karışmasından kaynaklı olarak davaya konu senedin bu sözleşme uyarınca davalıya verilip verilmediği, bu senet nedeniyle davalıya borçlu olunup olunmadığının tespiti hususuna ilişkin olduğu, taraflar arasında temel ilişkinin kira sözleşmesi olduğu, senetin ödeme aracı niteliğinde bulunduğu, 6100 sayılı HMK 4/a maddesi uyarınca kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olacağı, görevin dava şartı olup davanın her aşamasında mahkemece resen incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekeceği dikkate alınarak davaya konu uyuşmazlık hakkında Sulh Hukuk Mahkemelerini görevli olacağı değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
3-Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
4-HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Dair, tarafların yüzüne karşı verilen görevsizlik kararının taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 23/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır