Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/641 E. 2021/900 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/641 Esas
KARAR NO : 2021/900

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2020
KARAR TARİHİ : 18/10/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekilleri ile davalı arasında yapılan sözleşme gereği müvekillerinin davalıya yapması gereken ödemelerle ilgili olarak fazla ödeme yaptığını, bunun tahsili için açılan icra takibinede davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacının fazla ödeme iddiasını gerçeği yansıtmadığını, aksine davacıdan alacaklı olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Bakırköy …….. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçlu yönelik 24.190,73 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor sonuç kısmında özetle ; incelenen taraf defterlerine göre takip tarihi itibari ile davalının davacıdan 30.347,72 TL alacaklı olduğu ancak davacının sözleşme başlangıç bitiş tarihi iddiasını kabulü halinde ise davacının davalıdan 23.932,28 TL alacaklı olacağı belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalıya hak ettiğinden fazla ödeme yaptığından bahisle bu ödemenin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine davalının vaki itirazı üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında 17/01/2019 tarihli 3.Sınıf Düzenli Depolama Tesisi …….. İnşaat Denetimi Hizmet Sözleşmesi yapılmış olduğu ve bu sözleşme uyarınca davacı tarafça davalıya 91.782,28 TL ödeme yapılmış olduğu hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davacı tarafça, sözleşmenin 6.1 maddesi gereğince sözleşmenin ifasına davacının inşaata başladığı an itibariyle başlanacağı, 8.3 maddesine göre denetim bedelinin, proje inşaatın denetimi başladıktan sonraki takip eden her ay sonunda fatura karşılığı tahsil edileceğinin kararlaştırıldığı, davacının inşaatın yapımına 12/07/2019 tarihinde başladığı için davacının sözleşmenin ifa yükümlülüğünün de bu tarihte başladığı, dolayısıyla davacının sözleşmenin yürürlükte kaldığı 7, 8, 9, 10 ve 11.aylara ilişkin olarak davalıya yapılması gereken toplam ödeme tutarının 67.850 TL olması gerektiği halde toplam 91.782,28 TL ödeyerek fazladan ödeme yaptıklarından bahisle yapılan fazla ödemenin tahsili istemiyle takip başlattıkları görülmüştür.
Davalı tarafça cevaben; davacıdan halen alacaklı olduklarını, sözleşmenin imzalanmasının akabinde davacının proje çizim firması ile çalışmaya ve proje oluşturmaya başladıklarını, davacıya sözleşmenin imzalandığı tarihte hizmet vermeye başladıklarını ve bakanlığa sunulmak üzere başvuru dosyasının oluşumunda çalışarak denetim ve takibini sürdürdüklerini, davalıdan halen 30.347,72 TL alacaklı olduklarından bahisle davanın reddini talep ettikleri görülmüştür.
Böylece taraflar arasındaki uyuşmazlığın; mezkur sözleşme hükümlerine göre davalı tarafın edimini ne zaman yerine getirmeye başladığı, davacının davalıya ödeme yükümlülüğünün ne zaman başladığı ve sonuç itibariyle yapılan ödemenin fazla ödeme olup olmadığı, fazla ödeme var ise bunun davacı tarafça davalıdan talep edilip edemeyeceği hususunda olduğu saptanmıştır.
Mahkememizce taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte görülen tüm deliller toplanmıştır.
Her ne kadar taraflara tanık listelerini sunmaları konusunda süre verilmiş ve taraflarca bildirilen tanıkların beyanları alınmış ise de; davanın basit yargılama usulüne tabi olması nedeni ile tarafların tüm delillerini dilekçelerinde bildirmeleri gerektiği, davacı tarafın dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı, bu nedenle davacı tarafça tanık gösterilemeyeceği halde bildirilen davacı tanıklarının beyanlarının alındığı anlaşılmakla mahkememizce davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmemiştir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığından söz konusu projeye ilişkin tüm belge ve kayıtlar getirtilerek dosya arasına alınmış, tarafların birbirlerine keşide ettikleri noter ihtarnameleri ilgili noterliklerden celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamındaki deliller ve tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bir mali müşavir ve bir yapı denetim uzmanı marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak 09/08/2021 tarihli bilirkişi raporunun sunulduğu görülmüştür. Davacı tarafın ticari defter ve belgelerini bilirkişi incelemesine ibraz etmemesi nedeni ile sadece davalı taraf ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda, özetle; davalı tarafça davacı tarafa 9 adet belge karşılığı KDV dahil 122.130,00 TL turanında fatura düzenlendiği, davacı tarafça davalı tarafa toplamda 91.782,28 TL öreme yapıldığı, davalı ticari defterlerine göre davalının davacıdan 30.347,72 TL alacaklı göründüğü, dava konusu tesislerin mevzuat gereği zorunlu olarak proje denetimi/onayı ile inşaat denetimine tabi yapılar kapsamında bulunduğu, proje müellifi ……… Mimarlık ile davalı arasındaki mail yazışmaları ve eklerinden davalının Ocak-2019 tarihi itibariyle proje çalışmalarına başladığının anlaşıldığı, davalı tarafından denetlenerek onaylandıktan sonra onaylanmak üzere bu kez ilgili bakanlık onayına sunulan uygulama projelerinin 27/06/2019 tarihinde ilgili bakanlık tarafından da onaylandığı, ilgili bakanlıkça da onaylanan projelere göre davalı denetiminde inşa edilen söz konusu tesislerin inşaatının tamamlandığı, Temmuz-Ağustos 2019 ara raporları ile nihai denetim raporunun ÇŞB – Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğüne iletildiği, sonuç olarak davalı tarafından sözleşme kapsamı hizmetlerin tam ve eksiksiz şekilde yerine getirildiğinin değerlendirildiği bildirilmiştir.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; taraflar arasındaki sözleşmenin 17.1 maddesinde sözleşmenin imza tarihi olan 17/01/2019 tarihinde yürürlüğe gireceğinin belirtildiği, sözleşmenin 611 maddesinde her ne kadar “Hizmetin süresi yatırımca firma söz konusu işin inşaatına başladığı zaman başlamış olacaktır” şeklinde kabul edilmiş ise de bu yükümlülüğünün davalı tarafın yapılacak inşaatın denetimi ile ilgili olup sözleşmenin sadece inşaat denetimini değil, inşaatın başlaması için gerekli proje denetimi ve takibini de içerdiği ve alınan teknik bilirkişi raporundan da davalının söz konusu işin proje aşamasında da gerekli denetim ve onay işlemlerini yürüterek yerine getirdiği, dolayısıyla davalı tarafın sözleşme gereğince sözleşme imza tarihinden itibaren sözleşmenin 8.3 maddesine göre her ay sonunda fatura karşılığı ödemeleri hak ettiği, davacı tarafça her hangi bir ihtirazı kayıt içermeyen ödemelerin yapılmasından 4 ay kadar sonra yapılan bu ödemelerin fazladan yapıldığından bahisle iade faturası kesilerek davalıya ihtarname gönderildiği, dolayısıyla davacının herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin yaptığı bu ödemelere ilişkin fazladan ödeme yaptığı iddiasının dinlenemeyeceği, kaldı ki HMK’nun 7251 sayılı yasa ile değişik 222/3.maddesi uyarınca davacı tarafın ticari defterlerini yapılan ihtarata rağmen ibraz etmemesi nedeni ile davalı tarafça sunulan ve usulüne uygun olarak tutulduğu anlaşılan ticari defterlerinin davalı taraf lehine delil olarak kabulünün gerektiği, davalı ticari defterlerine göre davalının davacıya borçlu değil alacaklı göründüğü anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş, davacının kötüniyetli olarak icra takibi başlatıldığı hususu sabit olmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin de reddi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmaması nedeniyle reddine
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan 76 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
8-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı18/10/2021

Katip ……..
¸e-imzalıdır

Hakim ……..
¸e-imzalıdır