Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/635 E. 2021/20 K. 11.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/635 Esas
KARAR NO : 2021/20

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 22/09/2020
KARAR TARİHİ : 11/01/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 09/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkilerince davalı tarafa sigortalı olan aracın kusurlu olarak girmiş olduğu ölümlü kaza nedeni ile müvekkillerince 70.227,60 TL ödeme yapıldığını belirterek bu bedelin davalıdan rücüan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; göreve itiraz ettiklerini, kaza sırasında aracı müvekkilerinin kullanmadığını, müvekkilerinin kazadan önce aracı bir başkasına satıp devrederek sigorta sözleşmesini fesh ettiğini, bu nedenle davalının rizikodan sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı sigortacı tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan davalıya ait aracın ölümlü trafik kazasına karışması sonucunda ölenlerin yakınlarına yapılan ödemelerin davalıya ait araç sürücüsünün sürücü belgesi olmadığından bahisle rücuan tazmini istemidir.
Davanın zorunlu trafik sigortasından kaynaklı rücuan tazminat davası olması nedeniyle TTK’nda düzenlenen husustan kaynaklı işbu davada mahkememizin görevli bulunduğu anlaşılmıştır.

Davalıya ait ……… plakalı aracın 23/01/2015 tarihinde yaya …….’ye çarpması neticesinde yayanın hayatını kaybettiği, bu aracın ZMMS poliçesinin kaza tarihinde davacı sigorta şirketi tarafından yapılmış bulunduğu, davacı sigortacı tarafından hak sahiplerine ödeme yapıldığı hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı tarafça, söz konusu aracın kaza tarihinden önce 01/12/2014 tarihinde …….. isimli şahsa satılarak devredildiği ileri sürülmüş, dosyaya celp olunan trafik kayıtlarının bu satış-devri doğruladığı görülmüş, davacı tarafından da bu devre karşı bir itirazda bulunulmayarak devre rağmen davalının sorumluluğunun devam ettiğinin ileri sürüldüğü anlaşılmıştır.
Dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu aracın kaza tarihinden önce davalı tarafça satılarak devredilmesine rağmen sorumluluğunun devam edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Trafik sicilinde kayıtlı bulunan araçların devirleri 2918 sayılı kanun hükümler kapsamında noterliklerce yapılmakta olup, davalı tarafça söz konusu aracın Bakırköy …….. Noterliğinin 01/12/2014 tarihli ……. yevmiye sayılı araç satış sözleşmesi ile davalı tarafından satılara devredildiği anlaşılmıştır. Kaza tarihi ise 23/01/2015 olup, devir tarihinden yaklaşık 50 gün kadar sonrasıdır. Davacı tarafça davalının devri kendilerine bildirmesi gerektiği halde bildirmediği, bu nedenle sorumluluğunun devam ettiği ileri sürülmüştür. Oysa ki davalı tarafından araç başkasına satılıp devredilmiş ve davalının işleten sıfatı kazadan önce ortadan kalkmış olup, davacı sigortacının ancak zarar gören 3.şahısların haklarına halef olarak rücu talebinde bulunabileceği, dolayısıyla zarar gören 3.şahıslarca davalıdan herhangi bir talepte bulunulamayacağı bir durumda davacı sigortacının da halefiyet hükümlerine göre davalıdan bir talepte bulunamayacağı, asıl zarar gören tarafından davalıdan zararın talep edilemeyeceği bir durumda davacı sigortacının rücuan tazminat talebinde bulunmasının TMK’nun 2.maddesinde öngörülen objektif iyiniyet kurallarına da aykırılık oluşturacağı, 2918 sayılı KTK’nun 94.maddesinde öngörülen 15 günlük süre içerisinde sigortacının sözleşmeyi feshedebileceği hükmünün aracı devralan ile sigortacı arasında sözleşmenin devam edip etmeyeceği şeklinde yorumlanması gerektiği, davalının resmi devir ile işleten sıfatının ve bu sıfata bağlı olan sorumluluğunun ortadan kalktığı, tüm bu nedenlerle davalının pasif husumet ehliyeti bulunmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalının pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin yatırılan harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiyenin talep halinde ve karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
11/01/2021

Katip ……
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır