Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/619 E. 2021/18 K. 11.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/619 Esas
KARAR NO : 2021/18

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 11/01/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 09/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkilerinin davalıdan araç kiraladığını, araçları hasarlı olarak teslim aldığını, kendilerinde iken oluşan trafik cezalarını ve kira bedellerini ödediklerini, davalının haksız olarak kiralama için sunulan teminat senetleri ile icra takibi başlattığını belirterek takibin iptalini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; görev itirazları olduğunu, davacının borcu olmadığı iddiasının asılsız oluğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki araç kiralama sözleşmesi uyarınca davacı tarafından davalıya teminat senedi olarak verilen bonodan ve bononun dayanak yapıldığı icra takip dosyasından dolayı davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti istemli menfi tespit (İİK.mad.72) davasıdır.
HMK’nun 114.maddesi uyarınca görev dava şartı olduğundan öncelikli olarak bu hususun değerlendirilmesi gerekmiştir.
Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde, dava konusu bononun aralarındaki araç kira sözleşmesi nedeni ile verildiğinin açıkça kabul edildiği, davalı tarafça davacının kusur ve sözleşmeye aykırı davranışı nedeni ile meydana gelecek zararın giderilmesi için bonoyu icra takibine koyduğunu belirttiği, dolayısıyla dava konusu bononun taraflar arasındaki araç kira sözleşmesi hükümlerine göre davacı kiracı tarafından davalı kiralayana teminat olarak verildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmadığı açıktır.
HMK’nun 4.maddesinde, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalarda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu açıkça öngörülmüş olup, davacı tarafça iddia edilen alacağın dayanağının taraflar arasındaki taşınır kira ilişkisi olduğu, kira ilişkisinin ve bu ilişki kapsamında davalıya verildiği uyuşmazlık konusu olmayan bonodan dolayı davacının davalıya borçlu bulunup bulunmadığı hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiği, dava konusu bononun teminat amaçlı olarak verildiğinin her iki tarafın da kabulünde olduğu, bu kapsamda uyuşmazlığın çözümünde kambiyo hukuku hükümlerinin değil kira hukuku hükümlerinin değerlendirilerek uygulama alanı bulacağı, tüm bu nedenlerle görevin HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca görevin dava şartlarından olması nedeni ile mahkememizin görevli bulunmadığı anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ SULH HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
3-Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
4-HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
6-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 11/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır