Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/615 E. 2021/48 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/615 Esas
KARAR NO : 2021/48

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 17/09/2020
KARAR TARİHİ : 19/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle;……… Bankası ……. Şubesine ait, 31.10.2020 tarihli, ……… nolu, 33.004,96 TL bedelli çekin zayi olduğunu, çeki bulan kişi yada kişilerce kullanılması muhtemel olduğundan söz konusu çek için öncelikle kullanılmasının engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilerek ödeme yasağı konulması ve çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İşbu dava; zayii nedeniyle kıymetli evrakların bir çeşidi olan kambiyo senedi (çek) iptali davasıdır.
HMK gereğince öncelikle dava şartlarının incelenmesi gerekmektedir.
HMK nun DAVA ŞARTLARININ İNCELENMESİ başlıklı 115. maddesi; “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2)Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3)Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” hükmünü amirdir.
Türk Ticaret Kanununun 651–653. maddelerinde kıymetli evrakın genel olarak zayi nedeniyle iptali, TTK nun 657. maddesinde nama yazılı senetlerin zayi nedeniyle iptali, TTK nun 661–669. maddelerinde hamile yazılı senetlerin zayi nedeniyle iptali düzenlenmiştir.
TTK nun 757–765. maddelerinde kambiyo senetlerinden poliçenin zayi nedeniyle iptali düzenlenmiştir. TTK nun 778/1-ı maddesinin yaptığı atıf gereğince kambiyo senetlerinden bononun zayi nedeniyle iptali poliçenin zayi nedeniyle iptali hükümlerine göre olacağı hususu ile TTK nun 818/1-s maddesinin yaptığı atıf gereğince (TTK nun 764/2. maddesi ile 765. maddesi hükümleri hariç olmak üzere) kambiyo senetlerinden çekin zayi nedeniyle iptali poliçenin zayi nedeniyle iptali hükümlerine göre olacağı hususları düzenlenmiştirT.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/566 Esas
KARAR NO : 2021/31

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/09/2020
KARAR TARİHİ : 15/01/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 15/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Dava konusu ilamsız icra takibine dayanak çek süresinde bankaya ibraz edilmediğinden kıymetli evrak niteliğine haiz olmadığını, dolayısıyla ciranta olan müvekkilin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, senetteki imzanın müvekkilerine ait olmadığını, müvekkilerinin davalıya borcu olmadığını, alacağın zaten zamanaşımına uğradığını belirterek müvekkilerinin davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava menfi tespit (İİK.mad.72) davasıdır.
Davacı tarafça Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… E sayılı icra takip dosyası ve bu dosyanın dayanağı 10/06/2016 keşide tarihli Akhisar keşide yerli …… bank …… şubesine ait keşidecisi …… olan ……. çek numaralı 34.000,00 TL bedelli çekten dolayı, çekin kıymetli evrak niteliğinin bulunmaması nedeniyle cirantaya başvurulamayacak olması gerekçesiyle ve ayrıca çekteki imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle davalıya borçlu bulunmadığının tespitini talep ettiği görülmektedir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ….. E sayılı icra takip dosyası incelendiğinde takip dayanağının dava konusu çek olduğu, takip türünün genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi olduğu, alacaklının ……., borçlularının davalı ile dava dışı …… ve …… olduğu, icra dosyasındaki alacağın ……. tarafından davalı …’a alacağın devri sözleşmesi ile devredilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ve duruşma günü davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmek suretiyle davalı tarafa hukuki dinlenilme hakkı tanınmış ancak davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
Davacı tarafça dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli tüm deliller mahkememizce toplanmış ve değerlendirilmiştir.
Öncelikli olarak ispat yükünün üzerinde durulması gerekmektedir. HMK’nun 190.maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir” denilmektedir. Kambiyo senetlerinde illetten mücerretlik ilkesi geçerli olup, kambiyo senetlerinde ispat külfeti borçlu tarafa ait ise de, dava konusu çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiğinin davalı tarafça ispat edilemediği, mahkememizce uyaptan celp olunan icra dosyasında da çekin arka yüzünün bulunmadığı, takibin kambiyo takibi olması nedeniyle çek aslının da icra kasasında mevcut olmadığı anlaşılmakla çekin kambiyo senedi vasfı taşımadığı kanaatine varılarak ispat yükü açısından genel ispat kurallarının uygulanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu doğrultuda ispat külfetinin alacaklı olduğunu iddia eden davalı tarafa ait olduğu, davalıya alacağı temlik eden ile davacı arasında temel ilişki bulunmadığı gibi davalı tarafça alacağın varlığına ilişkin davaya cevap verilmediği ve herhangi bir delil bildirilmediği, netice itibariyle davalının üzerine düşen ispat külfetini yerine getirmediği kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davalıya alacağı temlik eden ile davacı arasında doğrudan bir senet devrinin söz konusu olmaması nedeni ile davalının kötüniyeti sübut bulmadığından icra kötü niyet tazminatının yasal koşullarının oluşmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davacının davalıya Bakırköy …… İcra dairesinin ……. esas sayılı takip dosyası ve takibin dayanağı olan 10/06/2016 keşide tarihli, Akhisar keşide yerli……. bank ……. şubesine ait, düzenleyeni …… olan …… çek numaralı 34.000,00 TL bedelli çekten dolayı BORÇLU BULUNMADIĞININ TESPİTİNE,
Davalının kötü niyeti subut bulmadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.322,54.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 580,64.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ve 580,64.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 25,40.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
15/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

.
Tüm dosya kapsamı ve davacının iddiası ile dava konusu çekin davacının çek hesabına ait olduğu ve davacının işbu davayı keşideci (hesap sahibi) sıfatı ile açtığı anlaşılmıştır (hamil sıfatı ile açmadığı anlaşılmıştır).
Mahkememizce de benimsenen birçok yerleşik Yargıtay kararında belirtildiği gibi TTK nun 651. maddesinde genel hüküm ve özel hüküm niteliğindeki TTK. nun 818/s maddesi yollamasıyla 757. maddesi uyarınca ancak yetkili hamilin zayi nedeniyle çek iptal davası açabileceği ve keşideci olan davacının dava açma (aktif husumet) ehliyeti olmadığı anlaşılmıştır. Zira zayi olmuş çek hakkında keşideci, ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayabilir veya çekte imzası yoksa her zaman muhatap banka şubesini çekteki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde uyarabilir veyahut hamile karşı menfi tespit davası veyahut da lehtara karşı menfi tespit ve/veya istirdat davası açabilir.
Davacı çek hesabı sahibi olup, kendi çeki hakkında zayi nedeniyle iptal davası açamayacağından tedaüle çıkmamış çek hakkında iptal talebinde bulunulmasında aktif husumet bulunmadığından HMK nun 115/2. maddeleri gereğince dava şartlarından olan bu hususların sonradan giderilmesi mümkün olmadığından bu konuda davacıya ek süre verilmesine gerek olmaksızın davanın davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın aktif husumet dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK.320/1 maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip ……..
¸e-imzalıdır

Hakim ……..
¸e-imzalıdır