Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/6 E. 2020/567 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/6 Esas
KARAR NO : 2020/567

DAVA : Tazminat, İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 23/05/2012-20/12/2013
KARAR TARİHİ :15/10/2020
KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:23/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat, İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dilekçesinde ve 27/09/2013 tarihli açıklama dilekçesinde özetle, davacının murisi …….’a davalı bankanın kredi verdiğini, murisin sağlığında krediyi geriye ödeyememesi nedeni ile banka ile borç yapılandırma işlemi yapıldığını, bu yapılandırma sırasında davacının asıl borçlu …….’a kefil olduğunu, bir kısım taşınmazların teminat olarak rehin verildiğini, …….’un vefatı üzerine kefil olarak davacının bankaya ödemelerde bulunduğunu, davacı ile birlikte diğer mirasçıların bir kısmının mirası reddetmesi üzerine davalı mirasçı …’ın mirası red kararlarını kullanarak davaya konu 65 ve 17 nolu bağımsız bölümleri adına tescil ettirdiğini ileri sürerek davacının kefil sıfatı ile ödediği 806.585,46 TL bedelin davalı banka adına olan ipotek hakkının davacı adına tescilini, ipoteğin paraya çevrilerek davacının ödediği bedelin davalı …’dan tahsilini, yargılama sırasında ipotek fek edilir ise davacının zararının tespit edilerek her iki davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Açılan bu dava İstanbul ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyasına kaydedilmiş, bu mahkeme tarafından 25/02/2013 tarihli yetkisizlik kararı ile dosya Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esasını almış, burada yargılama devam ederken 1/2 bakılan ticaret mahkemelerinin müstakil mahkemeye dönmesi nedeni ile dava Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esasına kaydedilmiş, 6545 sayılı kanun ile değişik 5235 sayılı kanun ve HSYK nın 08/09/2014 tarihli kararı gereğince de Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin mahkememiz ile birleşmesi sonucu mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir.
Davalı … vekili davanın reddini istemiştir.
Davalı banka vekili banka müşterilerinden ……-…….’a kullandırılan kredinin geri ödenmemesi üzerine imzalanan protokole konu borçların tamamının davacı tarafından ödenmediğini, tek başına bu davayı açamayacağını, borcun henüz sona ermediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasında davacı vekili özetle, davacının murisi …….’a kullandırılan kredinin borcunun tamamının ödendiğini, davacının tapu maliki olduğunu ileri sürerek taşınmazlar üzerindeki davalı lehine olan ipoteklerin kaldırılmasını talep ve dava etmiş, Bakırköy …… Asliye Hukuk Mahkemesinin……. esas sayılı dosyada görülenbu dava bu mahkemenin 11/07/2014 tarihli görevsizlik kararı ile dosya Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin yukarıdaki esasına kaydedilmiş ve bu mahkeme tarafından 26/02/2015 tarihli birleştirme kararı ile mahkememizin …… esas sayılı dosyası ile birleştirilmiştir.
Birleşen davada davalı vekili davanın redini istemiştir.
Birleşen dava yönünden davanın niteliği dikkate alınarak ipotek bedeli üzerinden eksik harcın tamamlanması için davacı yana 06/03/2015 tarihli celse de kesin süre verilmiş, bu kesin süre içinde eksik harç tamamlanmadığından 29/05/2015 tarihli ara kararının 2 nolu bendi gereğince birleşen dava işlemden kaldırılmış ve sonuçta eksik harç tamamlanmadığından HK 30 ve HMK 150 madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir. İş bu birleşen Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… Esas sayılı dosyasının kesinleşmiş olması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl davanın hukuki niteliği itiberi ile kefil olarak ödenen kredi bedeline karşılık ipoteğin fekki ve tescil davasıdır.
Mahkememizin …… Esas ve …… Karar sayılı ilamı ile; “… davacı … davalı …’ın murisi olan …….’a davalı bankanın kredi verdiği, bu krediler nedeni ile 16/10/2007 tarihinde borçlu …….’un ve davacı …’un yarı yarıya hissedar olduğu Beylikdüzü …… ada …… parselde bulunan …… nolu bağımsız bölümün üzerine 1.600.000 TL üzerinden ipotek konulduğu, ayrıca 14/04/2009 tarihinde yine borçlu ……. adına kayıtlı Beylikdüzü ….. ada ….. parselde bulunan …… nolu bağımsız bölümün üzerine 80.000 TL üzerinden banka lehine ipotek konulduğu, …….’un 09/01/2010 tarihinde vefat etmesi üzerine ….. nolu bağımsız bölümdeki murisin 1/2 hissesinin ve davaya konu….. nolu bağımsız bölümün tamamının mirası reddetmeyen davalı … adına tescil edildiği, kredi borcunun zamanında ödenememesi nedeni ile banka borçlu ……. arasında yeniden borç yapılandırma sözleşmesinin düzenlendiği, bu sözleşmeye davacı …’un borçlu ve kefil olarak imza attığı, bankanın 16/03/2016 tarihli cevabi yazısına göre, davacı …’un bankaya toplamda 378.650,00 TL ödeme yaptığı, her ne kadar davacı taraf davacının yetkilisi bulunduğu dava dışı ……. Otomotiv Mobilya Aksesuarları San Tic Ltd Şti tarafından ödenen bedelin de kendisi tarafından ödendiğini ileri sürmüş ise de, şirketin ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunması nedeni ile dava dışı şirket tarafından yapılan kredi ödemelerinin davacının ödemesi olarak kabul edilemeyeceği, davacının kefil sıfatı ile ödediği bedel kadar alacaklıya halef olduğu anlaşılmakla bu miktar esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.”
Mahkememizin bu kararı taraf vekillerince temyiz edildiği, temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay …… Hukuk Dairesinin …… Esas ve ……Karar sayılı ilamı ile ; “davacı … ve davacı yanında feri müdahil …… Ltd. Şti. Vekillerinin temyiz taleplerinin reddine karar verildiği ancak davalı banka kredi alacaklısı olup alacağının teminatı olarak asıl borçlunun taşınmazlarına ipotek tesis ettirmiştir. Asıl davada davacı kefil, kredi borcunu kefaleten ödediği miktar yönünden teminatları bankadan talep etme hakkına sahip ise de, kredi borcunun tamamen ödenmemiş olması halinde bankanın teminatları devretme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Dava açıldığı tarih itibariyle bankanın henüz kredi alacağı mevcut olduğundan teminatları devretmemekte haklıdır. Bu durumda borcun yargılama sırasında tamamen ödendiği gözetildiğinde, davalı banka aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.” gerekçesiyle vekalet ücreti yönünden, davalı banka yararına bozma kararı verildiği anlaşılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılama yapılmıştır. Buna göre tekrara düşmemek adına mahkememizin yukarıda belirtilen kararının gerekçesinin tekrarı ile asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile davacının kefil sıfatı ile davalı bankaya ödediği kredi borcunun 378.650,00 TL olduğunun tespitine, 378.650,00 TL ‘nin 80.000 TL si için davalı … adına kayıtlı Beylikdüzü İlçesi ….. Mah ….. ada …… nolu parselde bulunan…… nolu bağımsız bölümde tapuda davalı banka lehine kayıtlı bulunan ipotek hakkının kaldırılarak davacı adına tesciline, bakiye 298.650,00 TL için davalı … adına kayıtlı Beylikdüzü İlçesi ……Mah …… ada parselde bulunan ….. nolu bağımsız bölümün 1/2 hissesinde davalı banka lehine kayıtlı bulunan ipotek hakkının 298.650,00 TL’ lik kısmı için kaldırılarak davacı adına tesciline ve fazlaya ilişkin talebin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Dava açıldığı tarih itibariyle davalı bankanın kredi alacağının mevcut olduğu, borcun yargılama sırasında tamamen ödendiği, dolayısıyla iş bu davanın açılmasına davalı bankanın sebebiyet vermemesi nedeniyle davalı banka aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-Birleşen …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyanın kesinleşmiş olması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-Asıl dava yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile davacının kefil sıfatı ile davalı bankaya ödediği kredi borcunun 378.650,00 TL olduğunun tespitine,
378.650,00 TL ‘nin 80.000 TL si için davalı … adına kayıtlı Beylikdüzü İlçesi ……. Mah …… ada …..nolu parselde bulunan ….. nolu bağımsız bölümde tapuda davalı banka lehine kayıtlı bulunan ipotek hakkının kaldırılarak davacı adına tesciline,
Bakiye 298.650,00 TL için davalı … adına kayıtlı Beylikdüzü İlçesi …… Mah …… ada parselde bulunan ….. nolu bağımsız bölümün 1/2 hissesinde davalı banka lehine kayıtlı bulunan ipotek hakkının 298.650,00 TL’ lik kısmı için kaldırılarak davacı adına tesciline,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Asıl dava yönünden
3-Davacı lehine takdir edilen 34.955,50 TL vekalet ücreti ile haklı çıkılan orana göre davacının yaptığı 14.513,00 TL yargılama giderinin davalı …’dan alınıp davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 25.865,58 TL karar harcının peşin alınan 13.551,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.313,83TL harcın davalı …’dan alınıp hazineye gelir kaydına,
5-Reddolunan dava yönünden kendisini vekil ile temsil eden davalılar lehine takdir edilen 33.650,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
7-Dava açıldığı tarih itibariyle davalı bankanın henüz kredi alacağının mevcut olduğu, borcun yargılama sırasında tamamen ödendiği gözetildiğinde, davalı banka aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal 15 günlük sürede ilgili Yargıtay Dairesine temyiz başvuru hakları hatırlatılarak açıkça okunup usulen anlatıldı.15/10/2020

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı