Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/587 E. 2021/306 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/587 Esas
KARAR NO : 2021/306

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2020
KARAR TARİHİ : 24/03/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 07/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan 08/09/2020 tarihli dava dilekçesinde ÖZETLE; Davacıya olan borcundan dolayı davalı/borçlu aleyhine Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı borçlu gönderilen ödeme emrine karşı “Alacaklı şirket ödeme emrinde bahse konu faturadan dolayı herhangi bir borcu olmadığını böyle bir ticari ilişkilerinin olmadığını söyleyerek” itiraz ettiğini ve yapılan itiraz üzerine icra takibi durdurulduğunu, Davacı şirket emlak sektöründe çalışan bir firma olduğunu, zaman zaman kendisine başvuran müşterileri davalı şirket gibi konut işi yapan firmalara yönlendirerek bu firmalardan taşınmaz satın almasını sağladığını, bu hizmetinden dolayıda davalı gibi firmalara komisyon hizmet bedeli faturası keserek ücretini aldığını, Davalı/borçlu aleyhine yapılmış icra takibine dayanak olan faturada … isimli şahsın davalı firmadan konut almasına aracılık etmesi nedeni ile tanzim edilmiş bir fatura olduğunu, aynı tarih de davacı şirketin yetkilisinin eşi olan …… da aynı işlemi yaptığını davalı firmaya konut satışı için …… isimli şahsı götürmüş ve bu satıltan dolayı davaya konu olan faturayla aynı içerikli bir fatura tanzim etmiş bu faturada davalı firma tarafından ödendiğini, gerek davacının tanzim etmiş olduğu 14.02.2020 tarihli ……. numaralı gereksede davacının eşi olan …… isimli kişi tarafından tanzim edilmiş olan 14.02.2020 tarihli ……. numaralı fatura e-posta yoluyla aynı e-postanın eki olarak davalı şirket çalışanı olan …… @…… com s-posta kullanıcısına 14.02.2020 tarihinde saat 17.15 te gönderdiğini, davanın kabulü ile davalı/borçlunun Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …… E. Sayılı dosyasına yönelik itirazının iptalini,icra takibinin devamına alacağın %20 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı/borçludan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle davanın reddini, davacının haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeni ile %20’dan az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Küçükçekmece ……. İcra müdürlüğünün …… esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklının … ., borçlunun … olduğu, takibe konu alacağın 158.415,00TL olduğu, ödeme emrinin borçluya 01/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun takibe itiraz ettiği takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, tellalık ilişkisi uyarınca ücret alacağının tahsili için düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Emsal İSTANBUL 12 HD’nin
DOSYA NO : 2018/1112
KARAR NO : 2020/199 sayılı ilamında;
‘Dava, tellalık sözleşmesi uyarınca ücret alacağının tahsili için düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6098 sayılı yasanın 520. maddesi uyarınca ;Simsarlık sözleşmesi, simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir. Simsarlık sözleşmesine, kural olarak vekâlete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz.
Simsarlık sözleşmesi simsar ile sözleşme yapan arasında kurulur. Simsarlık sözleşmesi yapılabilmesi için simsar ile gayrimenkul sahibi arasında sözleşme bulunmasına, gayrimenkul malikinin rıza ve simsara yetki vermesine gerek yoktur.
Simsarlık ücretini talep hakkı, hemen simsarlık sözleşmesinin kurulmasıyla doğmaz. Eş söyleyişle; sözleşmenin kurulmuş olması, ücrete hak kazanılması için yalnız başına yeterli değildir. 6098 sayılı TBK.’nun 521. maddesi gereğince; ancak yaptığı faaliyet sonucunda sözleşme kurulursa ücrete hak kazanır. Şu halde; davacının, simsarlık ücretini isteyebilmesi için simsarlık sözleşmesinde sözü edilen taşınmaz satışının, davacının aracılığıyla ve çalışması ile gerçekleşmiş olması gerekir.
Taraflar arasında yazılı tellalık sözleşmesi bulunmadığı tarafların kabulünde olup bu hususta ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı davalıya ait gayrımenkullerin satımına aracılık ettiğini, icra takibine konu faturanın davalıya tebliğ edildiğini ,faturaya itiraz edilmediği ve kısmen ödendiğini iddia ederek tellalık komisyon ücret alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatmıştır. Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması geçerlilik şartı olup, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak kısmi ödeme yapılması da geçersiz sözleşmeyi geçerli hale getirmez.Bu durumda mahkemenin taraflar arasında geçerlilik koşullarını taşıyan yazılı tellallık sözleşmesi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde ve konusu para olan ve esastan reddedilen dava nedeniyle davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca nispi vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri yerinde görülmeyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.’
Dosyanın yapılan incelemesi ve değerlendirilmesi sonucunda; davacı şirketin emlak sektöründe çalışan bir firma olduğunu, zaman zaman kendisine başvuran müşterileri davalı şirket gibi konut işi yapan firmalara yönlendirerek bu firmalardan taşınmaz satın almasını sağladığını, bu hizmetinden dolayıda davalı gibi firmalara komisyon hizmet bedeli faturası keserek ücretini aldığını, davalı/borçlu aleyhine yapılmış icra takibine dayanak olan faturada … isimli şahsın davalı firmadan konut almasına aracılık etmesi nedeni ile tanzim edilmiş bir fatura olduğunu, bu faturaya dayalı olarak yaptıkları icra takibine itirazın iptalini talep ettiği, davalı tarafın cevap dilekçesi ile davacı taraf ile takip talebine esas fatura dahilinde bir ticari ilişkilerinin olmadığını, faturadan kaynaklı borcunun olmadığını, fatura gönderiminin TTK 18/3’e uygun yapılması gerektiğini, simsarlık sözleşmesinin yazılı olarak yapılmadıkça geçerli olmadığını, … isimli müşterinin bizzat kendisinin davalı şirkete başvuruda bulunduğunu, davanın reddini talep ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; taraflar arasında simsarlık sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, davacının ve davalının edimlerini yerine getirilip getirilmediği, faturanın usulüne uygun şekilde davalıya gönderilip gönderilmediği, süresi içerisinde faturaya itiraz edilip edilmediği, Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı talebine ilişkin olduğu,
Somut davaya uygulanması gereken TBK’nın 520/3. maddesinde “Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz.” hükmünün yer aldığı, taşınmaz simsarlık sözleşmesine ilişkin öngörülen bu şekil şartının bir geçerlilik şekli olduğu, bu nedenle yazılı şekilde yapılmayan taşınmaz hakkındaki simsarlık sözleşmelerinin geçerli olmayacağı, taraflar arasında yazılı bir simsarlık sözleşmesi bulunmadığının her iki tarafın da kabulünde olduğu, bu durumda davacının alacak talebinin geçerli bir sözleşmeye dayanmadığından yerinde olmadığı, davaya konu talebin senetle ispat sınır üzerinde olduğu, bu nedenle tanık dinlenemeyeceği, yine yazılı sözleşme olmadığından, tarafların ticari defterlerinin incelemesinin mevcut şekil eksikliğini giderecek nitelikte olmadığı, hal böyle olunca davacının, TBK 520/3. maddesi gereğince taşınmaza ilişkin simsarlık sözleşmesi bulunduğunu ispat edemediğinden ve bu hususta yazılı sözleşme sunmadığından simsarlık hizmeti verilmiş olması halinde bile geçerli olmayan sözleşmeye dayalı olarak alacak talebinde bulunmasının hukuken mümkün bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan itirazın iptali davasının reddine,
2-Koşulları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 1.913,26.-TL peşin harcından mahsubu ile bakiye 1.853,96.-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 18.999,43-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/03/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı