Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/579 E. 2022/88 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/579 Esas
KARAR NO : 2022/88

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2020
KARAR TARİHİ : 07/02/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 09/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalı taraf ile aralarında mal dikimi üzerine ticari ilişki olduğunu, peşin ödeme yapıldığını, davalı tarafın 18.807,85 TL borcu olduğunu, borcun tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, beyanla itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.

Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …….. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Belirtilen icra dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçluya yönelik 21.681,20 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

Bilirkişi raporu sonuç kısmında özetle; Davacı tarafın ticari defterlerinin incelendiği, davalı tarafın ticari belge ve defter sunmadığı, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında, takip tarihi itibariyle 18.807,85 TL alacaklı olduğu, başka bir ifadeyle davalı tarafa yapılan ödeme toplamının 233.572,35 TL, davalı tarafın davacı tarafa düzenlediği fatura toplamının 214.764,50 TL olduğu, davacı tarafından davalı tarafa yapılan 18.806,84 TL fazla ödemenin olduğu, fakat davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer alan 49.722,55 TL ve 30.000,00 TL tutarlı toplam da 79.722,55 TL tutarlı 2 adet çekin sadece ön yüzlerinin dosya muhteviyatına sunulduğu, davaçı taraftan iş bu çeklerin (arka yüzü ve varsa ciro silsilesinin içerir şekilde) görüntüsünün, davalı tarafa teslim ve ödendi belgelerinin talep edildiği, davacı tarafından tevsik edici belge sunulmadığı, bu durumda davacı tarafın davalı tarafa fazla ödeme defterlerini, kayıt ve belgelerini ibraz etmediği belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça; davalıyla kendilerine mal dikilmesi hususunda anlaştıkları, karşılığında peşin ödeme yaptıkları, davalı şirketin kendilerine tekstil ürünlerini diktiği ancak aralarındaki cari hesaba ilişkin davalının kendilerine 18.807,85 TL borcu kaldığını ileri sürdükleri görülmüştür.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve hukuki dinlenilme hakkı tanınmış, ancak davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmayarak HMK’nun 128.maddesi uyarınca münkir addolunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı tarafça davalıya yapılan ödeme miktarı ve davalı tarafça verilen hizmet (kumaş dikimi) itibariyle davacı tarafça davalıya 18.807,85 TL fazladan ödeme yapıp yapmadığı ve iadesinin istenip istenemeyeceği hususundadır.
Davalı gerçek kişinin ” ……. Moda ve Tekstil” isimli işletmesinin davacı tarafla yaptığı alışveriş ve vergi beyannamelerinden gelirinin esnaf sınırını aştığı ve işletmesinin ticari işletme niteliğinde bulunduğu kanaatine varılarak davanın nispi ticari davalardan olması nedeni ile mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nun 222.maddesinin 1.fıkrası “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir” şeklinde olup, tarafların tacir sıfatını taşımaları ve TTK’nun 18.maddesi uyarınca ticari defter tutmakla yükümlü bulunmaları nedeni ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişisi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, defter inceleme günü davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş ancak davalı tarafın yapılan ihtarata rağmen uyuşmazlık dönemine ilişkin ticari defterlerini sunmaktan imtina ettiği görülmüştür. Mali müşavir bilirkişisinin davacı taraf defterleri üzerinde yaptığı inceleme sonucunda düzenlediği 04/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafın usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerine göre davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında takip tarihi itibariyle 18.807,85 TL alacaklı olduğu, başka bir ifadeyle davalı tarafa yapılan ödeme toplamının 233.572,35 TL davalı tarafın davacı tarafa düzenlediği fatura toplamının 214.764,50 TL olduğu, davacı tarafından davalı tarafa yapılan 18.806,84 TL fazla ödemenin olduğu, fakat davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer alan 49.722,55 TL ve 30.000,00 TL tutarlı toplamda 79.722,55 TL tutarlı 2 adet çekin sadece ön yüzlerinin dosya muhteviyatına sunulduğu, davacı taraftan işbu çeklerin (arka yüzü ve varsa ciro silsilesini içerir şekilde) görüntüsünün, davalı tarafa teslim ve ödendi belgelerinin talep edildiği, davacı tarafından tevsik edici belge sunulmadığı, bu durumda davacı tarafın davalı tarafa fazla ödeme yaptığını ispat etmesi gerektiği, öte yandan davalı tarafın dosya muhteviyatında yasal defterlerini, kayıt ve belgelerini ibraz etmediği durumu da göz önüne alınarak nihai takdirin mahkemeye bırakıldığının bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporunda geçen davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer alan 49.722,55 TL ve 30.000,00 TL tutarlı toplamda 79.722,55 TL tutarlı 2 adet çekin davacı tarafça davalı tarafa verilip verilmediği ve çeklerin davalı tarafından tahsil edilip edilmediğinin araştırılması amacı ile banka şubesine müzekkere yazılmış ve 30.000,00 TL bedelli ……. Bankası çekinin …… Bankasından davalı tarafça tahsil edildiği, ancak 49.722,55 TL bedelli çekte ise davalının cirosu bulunmayıp bu çekin dava dışı şahıs tarafından tahsil edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu alacağın davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu anlaşılmıştır. Taraflar tacir sıfatlarının bulunması gereği TTK’nun 18.maddesi uyarınca ticari defter tutmakla yükümlüdürler. Davacı taraf, tutmakla yükümlü bulunduğu ticari defterleri mahkememize ibraz etmiş, ancak davalı taraf kendi ticari defterlerinin ibrazdan kaçınmıştır. Mahkememizce bu konudaki ara kararda, defterlerin ibraz edilmemesi durumunda diğer tarafın usulüne uygun tuttuğu kendi defter kayıtlarının o taraf lehine delil olarak kabul edilebileceği de belirtilmiş olup bu husus davalıya yapılan tebligata da şerh düşülmüştür. Kendi yükümlülüğünü yerine getirerek ticari defterlerini usulüne uygun olarak tutup mahkememize ibraz eden davacı taraf ile kıyaslandığında, kendi ticari defterlerini ibrazdan kaçınarak davacının alacağını ispatlamasını zorlaştıran ve basiretli tacir gibi hareketle mükellef olan davalı tarafın hukuk düzeni tarafından korunmaması gerekmektedir(Aynı yönde Yargıtay 15.HD.’nin 13/06/2017 tarih ve 2016/2310 E 2017/2537 K sayılı kararı). Aksinin kabulü, kötüniyetin korunması anlamına geleceğinden kamu düzenine aykırılık teşkil eder. Keza TTK’nun 7251 sayılı kanunla değişik 222.maddesinin 3.fıkrası “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz” şeklinde olup, burada bir tarafın usulüne uygun olarak tuttuğu ticari defterlerini ibraz etmesi ancak diğer tarafın ibrazdan kaçınması durumunda, ibraz eden lehine adi bir karine öngörüldüğünü söylemek yanlış olmaz. Davalı taraf ticari defterlerini yapılan ihtarata rağmen ibraz etmeyip anılan adi karinenin aksini ispat edemediğinden, davacı tarafın HMK’nun 222/2.maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının yasanın açık hükmü uyarınca davacı taraf lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller karşısında; davacı tarafın usulüne uygun tutulan ticari defter kayıtlarına göre davalıya avans olarak yaptığı ödemelerden dolayı 18.806,84 TL fazla ödemesinin bulunduğu, her ne kadar davacı taraf defterlerinde kayıtlı bulunan 49.722,55 TL bedelli çek ödemesinin davalı tarafça tahsil edildiği banka kayıtlarından anlaşılamamış ise de, davalı tarafça bu çekin cironun beyaz ciro olması nedeni ile yeniden ciro edilmeksizin doğrudan başkasına verilerek devredilmiş olabileceği gibi, TTK’nun 7251 sayılı yasa ile değişik 222/3.maddesi uyarınca davalı tarafın ticari defterlerini ibrazdan imtina etmesi nedeniyle davacı tarafça usulüne uygun olarak tutulan ticari defterlerin davacı lehine delil olması nedeni ile alacağın ispat edildiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın asıl alacak yönünden kabulüne, takipte talep edilen işlemiş faiz talebi yönünden ise davalı tarafın takipten önce temerrüde düşürülmemesi nedeni ile davanın bu kısım yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin takipte talep edilen asıl alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin talebin (İşlemiş faiz talebinin) REDDİNE
Asıl alacağa takipten itibaren avans faizi uygulanmasına,
Alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile asıl alacağın %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.284,71.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 293,49.-TL peşin harç ve 108,41 TL icra peşin harcının mahsubu ile eksik kalan karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ve 293,49.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 685,80.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre 594,91 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranına göre 1.145,06 TL’sinin davalıdan bakiyenin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır