Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/503 Esas
KARAR NO : 2021/312
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/08/2020
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkil banka tarafından davacı borçlu ……. Boru Elemanları San. Ve Tic. A.ş.’ne tanınan kredi limiti çerçevesinde imzalanan kredi sözleşmelerine dayanılarak kredi kullandırıldığını, kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine (zorunlu olmamakla birlikte) muaccel borçların ödenmesinin bir kere daha hatırlatılması adına hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, gönderilen bu ihtarnameye rağmen davalı tarafından borçlar ödenmediğini ve yasal ve sözleşmesel yükümlülükler yerine getirilmediğini, davanın kabulüne, başvuru tarihi olan 09.01.2019 tarihi itibariyle bakiye alacağımızın 2.504.670,04 TL (08.01.2019 tarihi itibariyle USD döviz kuru 5,44 TL) olarak, toplam alacağımızın ise 3.336.692,08-TL+ 1.553.938,69 USD (08.01.2019 tarihi itibariyle USD döviz kuru 5,44TL=11.790.118,56TL) olarak tespiti ile tasdik edilen konkordato projesi çerçevesinde infazına, konkordato yürürlükte değil ise tüm alacağımızın işleyecek en yüksek ticari faizi ile tam tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ÖZETLE; 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü gereğince, işbu dava açılmadan evvel arabulucuya başvurulmasının yasal bir zorunluluk olduğunu, arabuluculuk toplantısı 07.09.2020 tarihinde görülecek olmasına rağmen, davacı tarafından bu toplantı yapılmadan dava açıldığı anlaşıldığından işbu davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Bakırköy …… ATM’nin ……. Esas sayılı dosyasında görülen konkordato talepli davada çekişmeli alacak olarak kabul edilen taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın İİK 308/b maddesi gereğince tespiti ve konkordato sürecine dahil edilmesi taleplidir.
İİK 308/b m de,”Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilan tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler.
Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler, bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.” şeklindedir.
7155 sayılı yasanın 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.maddesiyle eklenen 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesinde “(1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmüne yer verilmiştir.
7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinde “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2)Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…” düzenlemesi getirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; dava konusu talebin bir miktar alacağın tespit ve tahsilini içerdiği, mahiyeti itibarıyla ticari nitelik arz ettiği anlaşılmaktadır. 6102 sayılı yasanın 5/A maddesi uyarınca söz konusu talebe ilişkin davanın dava şartı olarak arabuluculuğa tabi işlerden olduğu ve dava açılmadan evvel arabulucuya başvurulmasının somut olay bakımından zorunlu olduğu ve bunun aynı zamanda 6100 sayılı HMK gereği dava şartları arasında sayıldığı kanaatine varılmıştır.
6325 sayılı yasanın değişik 18/A-2 maddesine göre dava şartı olarak arabuluculuğa tabi davada, davanın açılmasından evvel arabulucuya başvurulmuş, ancak anlaşmaya varılamamış olması halinde son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmek zorunda olduğu, başvuru şartının sağlanmış ancak anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslının yada arabulucu tarafından onaylı örneğinin dilekçe ekinde Mahkemeye sunmaması halinde davacıya son tutanağın ibrazı için 1 haftalık kesin mehil verilmesi gerektiği, buna rağmen sunulmazsa davanın usulden reddi gerektiği ancak arabulucuya başvurulmadan dava açılması halinde davanın herhangi bir işlem yapılmadan ve bu konuda davacıya süre verilmeden dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Davamızda, gerek sunulan belgelerde gerekse dava dilekçesi içeriğinde arabulucuya başvurulduğu ortaya konulmamış olduğundan dava açılmadan evvel arabulucuya başvurulmadığının kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmakla, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiği sonucuna ulaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Arabuluculuk dava şartı yerine getirilmemesi nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 42.773,51-TL peşin harçtan mahsubu bakiye kalan 42.714,21-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 108.909,06-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25/03/2021
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır