Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/492 E. 2021/373 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/492 Esas
KARAR NO : 2021/373

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 11/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davalı ile dava dışı …….’ın konut satışı için anlaştığını, sonrasında müvekkilleri ile dava dışı arasında temlik yapıldığını, sözleşmede kdv oranında azalma halinde alıcıya iade yapılacağı beirtilmesine rağmen oluşan kdv farkının müvekillerine ödenmediğini buna dair açılan icra takibinede haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacı tarafın bahsini yaptığı kdv indirimine ilişkin bakanlar kurulu kararının geriye yürüyemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor sonuç kısmında özetle ; KDV oranında oluşan azalmadan dolayı 101.542,32 TL fazla ödemenin mevcut olduğu kdv deki azalmayıda içeren icra takibindeki 114.365,00 TL tutarında davalının davacıya borcu olduğu belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıdan alacaklı olduğundan bahisle başlattığı icra takibine davalının vaki itirazı üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı şirket ile dava dışı ……. arasında davalı şirketçe gayrimenkul satışı hususunda 12/12/2015 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığı, akabinde davacı şirket ile dava dışı bu şahıs arasında alacağın temliki ve borcun nakli sözleşmesi imzalanarak sözleşme ile elde edilen hakların davacı şirkete devredildiği, davacı tarafça, sözleşmede yer alan hüküm uyarınca KDV oranındaki azalma gerekçesiyle oluşan farkın tahsili istemiyle dava konusu takibin başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesi ile özetle; sözleşme akdi tarihinde mevzuat gereği uygulanan KDV oranının belli olduğu ve % 18 olarak sözleşmede yer aldığı, söz konusu geçici 3.maddede % 18 vergi oranına tabi konutların 31/10/2018 tarihine kadar teslimlerinde % 8 vergi oranının uygulanacağının belirtildiği, kanunların geriye yürümezliği ilkesi gereğince yayımı tarihinden önceki dönemler için kararın uygulanma imkanı olmadığı, mevcut dava konusu sözleşmenin 25/12/2015 tarihinde ve düzenlemeden önce akdedilmiş bir sözleşme olduğu, davacı tarafın konutun 01/11/2017 tarihinde teslim edildiği iddiasının doğru olmadığı, konutun fiili teslim tarihinin 22/12/2018 tarihinde tapu devrinin 28/12/2018 tarihinde yapıldığı, ödemenin yapılmasından sonra iade talep edilemeyeceği ileri sürülerek davanın reddi talep edilmiştir.
Davalı tarafça dava konusu konut satışına ilişkin sözleşmenin dava dışı şahısla imzalandığı ve bu nedenle uyuşmazlığın tüketici mevzuatından kaynaklandığı ileri sürülmüş ise de; …….’ın temlik alan şirketin sahibi ve tek ortağı olması ve taşınmazın yatırım amacı ile satın alındığının açıkça beyan edilmesi karşısında davanın ticari dava olduğu ve mahkememizin görevli mahkeme olduğu kanaatine varılmıştır.
Yine, davalı tarafça, davacı ile dava dışı şahıs arasındaki borcun nakli sözleşmesinin borçlunun onayı olmadan geçerli olamayacağı ileri sürülmüş ise de, davalının davacı şirket adına fatura düzenlemiş olması nedeni ile borcun nakline muvafakat etmiş sayılması gerektiği anlaşılmakla bu itiraz da mahkememizce kabul görmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sözleşme tarihinden sonraki mevzuat değişikliği ile KDV oranının azaltılması nedeniyle davacının fazladan ödediği KDV miktarını davalıdan talep edip edemeyeceği olarak saptanmıştır.
Mahkememizce SMMM bilirkişisinden rapor aldırılmış, dosyaya sunulan 19/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı şirket ile davacı ve şirket yetkilisi arasında 22/12/2018 tarihinde düzenlenen tutanakta “…… Konakları ….. no.lu konutumu ve anahtarları satış sözleşmesi ve eki mahal listesine uygun olarak tam ve eksiksiz teslim aldım” denildiği, tapu satış tescilinin 28/12/2018 tarihinde gerçekleştirildiği, davalı ile dava dışı ……. arasında düzenlenen 12/12/2015 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi bedelinin % 18 KDV üzerinden hesaplandığı ve yapılan ödemelerin % 18 KDV dahil bedel üzerinden ödenmiş olduğunun anlaşıldığı, bu hususta taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, buna mukabil davalı tarafından davacı şirket adına 28/08/2018 tarih …… seri sıra numaralı (% 8 KDV dahil) 1.096.654,68 TL tutarında fatura düzenlendiği, bu faturanın üzerindeki KDV oranının, mevzuat değişikliği sebebiyle % 8 KDV oranı üzerinden düzenlenmiş olduğu ve söz konusu oran değişikliğinin fatura düzenlendiği tarih ile tapu tescilinin yapıldığı tarihi de kapsadığı, dolayısıyla KDV oranındaki azalışın hem fatura düzenlendiği tarihte hem de tapu tescili yapıldığı tarihte geçerli olduğunun tespit edildiği ve bu durumda mevzuat değişikliği ile KDV oranındaki azalıştan dolayı davalıya fazla ödeme yapıldığının anlaşıldığı, dava dışı ……. ile …… Yapı arasında düzenlenen 12/12/2015 tarihli sözleşmede ödenecek KDV tutarının 182.775,81 TL olduğu ve davacıya düzenlenen 28/08/2018 tarih ……. seri sıra numaralı faturada ise 81.233,68 TL olarak KDV tutarının hesaplandığı göz önüne alındığında (182.775,81 TL – 81.233,68 TL) = 101.542,32 TL tutarında KDV yönünden fazla ödemenin mevcut olduğunun hesaplandığı mütalaa edilmiştir.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davalı taraf ile alacağı davacıya temlik eden arasında düzenlenen 12/12/2015 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinde sözleşme bedelinin % 18 KDV üzerinden hesaplandığı ve yapılan ödemelerin % 18 KDV dahil bedel üzerinden ödenmiş olduğu, ancak sözleşme tarihinden sonra yürürlüğe giren mevzuat değişikliği ile % 18 vergi oranına tabi konutların 31/10/2018 tarihine kadar teslimlerinde % 8 vergi oranının uygulanacağının belirtildiği, her ne kadar söz konusu taşınmaz 22/12/2018 tarihinde düzenlenen tutanakla teslim edilmiş ise de yani fiili teslim 31/10/2018 tarihinden sonra yapılmış ise de, taraflar arasındaki sözleşmede teslim tarihinin 01/11/2017 tarihinde olması nedeni ile davalı tarafın sözleşmede yer alan teslim tarihine uymayarak taşınmazı geç teslim etmesinin olumsuz sonuçlarını satın alana yansıtamayacağı, kaldı ki taraflar arasındaki sözleşmenin 1-3.maddesinde “Mevzuat değişikliği nedeniyle KDV tutar ve oranında azalma olması halinde oluşacak fark alıcıya iade edilecektir” şeklinde açık hüküm bulunduğu, bu düzenlemede taşınmazın fiili tesliminin 31/10/2018 tarihinden önce veya sonra yapılması arasında bir ayrıma gidilmemiş olduğu, davalı tarafça her ne kadar mevzuat değişikliğinin geçmişe etkili olmayacağı ileri sürülmüş ise de, tarafların sözleşme serbestisi içerisinde sözleşmeye bunun aksine hüküm koyarak mevzuat değişikliği ile KDV oranında indirim yapılması durumunda bunun alıcıya iade edileceğini açıkça kararlaştırdıklarından ve davalının sözleşme yaparken basiretli tacir gibi hareket etmesi gerektiğinden davalının bu savunmasına itibar edilemeyeceği, keza davalı tarafça davacıya düzenlenen faturada da KDV oranının % 8 şeklinde yer aldığı, yine tapudaki tescilin de mevzuat değişikliği tarihinden sonra yapıldığı, dava dışı ……. ile …… Yapı arasında düzenlenen 12/12/2015 tarihli sözleşmede ödenecek KDV tutarının 182.775,81 TL olduğu ve davacıya düzenlenen 28/08/2018 tarih ……. seri sıra numaralı faturada ise 81.233,68 TL olarak KDV tutarının hesaplandığı göz önüne alındığında (182.775,81 TL – 81.233,68 TL) = 101.542,32 TL tutarında KDV yönünden fazla ödemenin mevcut olduğu ve davacının KDV oranındaki indirim nedeni ile bu farkı davalıdan talep edebileceği kanaatine varılarak davanın 101.542,32 TL kısmı yönünden kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalının Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 101.542,32 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
Asıl alacağa takipten itibaren avans faizi uygulanmasına,
Davalı itirazında haksız çıktığı ve alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, 101.542,32 TL asıl alacağın %20 si oranında hesaplanacak İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.936,35.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.381,24.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 571,83.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ve 1.381,24.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 652,00.-TL yargılama giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 578,89 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.596,52.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.172,00 TL’sinin davalıdan bakiyenin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
. 12/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır