Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/479 E. 2021/1104 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/479 Esas
KARAR NO : 2021/1104

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 30/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili firma ile davalı yan arasında 19.12.2019 tarihinde yapıları şifahi sözleşme gereği davalı tarafın müvekkili şirketin yapmış olduğu gıda salışı için sebze, meyvetemin edeceği müvekkil firmanın bu bağlamda davalı yana ……. Bankası …… Şubesi’ne ait ……. no.lu, 30.06.2020 keşide tarihli, 53.000,00 TL. Bedelli, keşidecisi …… Tarım Gida ve Hayvancılık San, Tic. Ltd.Şti. olan 2 adet çek verdiği Davalı yanın anlaşma tarihinden bugüne kadar toplamda 33.525,63 TL değerinde mal getirdiği ve bu kadarını fatura ettiği; bundan başka mal teslim etmediği; 30.06.2020 tarihli çeki kullarıdığı ve 30.07.2020 tarihli dava konusu çekin de bedelsiz müvekkili firmanın kendi edimi olan ödeme için 2 adet toplam 105.000,00 TL bedelli çekleri 19.12.2019 tarihinde verdiği devalı tarafın buna karşılık 33.525,63 TL tutarında mal getirliği; müvekkili firmanın tcari defter kayıtlarında yapılan alışverişlerin kayıtlı olduğu; arabuluculuk görüşmelerinin sonuçsuz kaldığı; dava konusu çekin bankaya ibrazı halinde ödemeden men edilmesi ve çekin yasal takibe konulmaması yönünde Mahkemece uygun görülecek teminat mukabilinde ihtiyati tedbir karan verilmesinin talep edildiği, hususlarını beyanla davalı aleyhine açılan Menfi Tespit davalarının kabulü bahse konu çek nedeniyle davalı yana 53.000,00 TL borçlu olunmadığının tespiti ile çekin bedelsiz kaldığının tespiti dava konusu çekin tahsili halinde müvekkili şirketin maddi ve manevi zarara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu çekin belli bir teminat mukabilinde yargılama sonuna kadar ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerini durdurmak amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve muhatap bankaya ödeme yasağı kararı verilmesi yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; İİK. 72/2. maddesi gereğince icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır.
Dava konusu uyuşmazlığın, davacı tarafça davalı tarafa verilen …… çek numarlı 30.07.2020 keşide tarihli 53.000 bedelli çekin taraflar arasında sözlü sözlşeme uyarınca verilip verilmediği bu çekin bedelsiz kalıp kalmadığı, çekin bedelsizliğinin tespiti, çekin iptali ve çek aslının iadesi talebinde ilişkindir.
Kambiyo senedi niteliğinde olan çek, düzenlenmesine esas teşkil eden temel ilişkiden bağımsız karşı edimin ödenmesi şartına bağlanamayan kayıtsız şartsız bir bedelin ödenmesi taahhüdünü içeren mücerret (soyut) bir borç ilişkini ifade etmektedir.
Menfi tespit davasında kural olarak; hukuki ilişkinin varlığını ispat yükü kıymetli evrakta hak iddia eden davalı/alacaklıdadır ve alacaklı hukuki ilişkinin (borcun) varlığını kanıtlamak durumundadır. Ancak borçlu bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmiş, ancak bu hukuki ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürmüşse bu kez, hukuki ilişkinin kendisinin ileri sürdüğü ilişki olduğunu ispat külfeti davacı borçluya düşmektedir. Zira; davacı borçlu senedin bir hukuki ilişkiye dayanmadığını değil, başka bir hukuki ilişkiye dayandığını ileri sürmekte; temelde bir hukuki ilişkinin varlığını kabul etmektedir (Hukuk Genel Kurulunun 17.12.2003 gün ve E:2003/19-781, K:2003/768; 12.10.2011 gün ve E:2011/19-473, K:2011/607; 04.12.2013 gün ve E:2013/19-89, K:2013/1645; 14.05.2014 gün ve E:2013/19-1155, K:2014/660 sayılı ilamları). Bu durumda davacı bu iddiasını HMK. 200. maddesi uyarınca senet ile aynı nitelikte yazılı delliler ile ispatlanmalıdır.
Yemin delili 6100 sayılı HMK.’nın 225. ve devamı maddelerde düzenlenmiştir. Yemin kesin delillerdendir. Yemin deliline dayanan taraf, iddia veya savunmasının diğer delillerle ispatlanmamış olması nedeniyle bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; mahkeme, yemin teklif etmek hakkı bulunduğunu istek sahibine hatırlatmakla yükümlüdür. Şu durumda kural olarak; yemin teklifi hakkı kullandırılmadan karar verilemez.” İddia veya savunmasını ispat edemeyen tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılabilmesi için yemin deliline dayanılmış olması da gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 03.3.2017 T. 2015/2 E. 2017/1 K. sayılı kararı gereğince açıkça yemin deliline dayanılmamış ise dilekçede yer alan sair deliller gibi bir ibare yemin deliline dayanıldığı anlamına gelmez.
Somut olayın incelenmesinde, davalı tarafın davacı tarafa meyve , sebze temin etmesi için iki adet çek verildiğini, davalının dava tarihine kadar 33.525,63 TL’lik kısmi ifa ettiğini, 52.000TL bedelli çekin ödendiğini, menfi tespit davasının kabulü ile 53.000TL’lik çek yönünden borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiği, davalının süresinde cevap dilekçesi vermeyerek iddiaları inkar etmiş sayıldığı, dosyada delillerin toplandığı, ödemelere ilişkin bankaya yazı yazıldığı, davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak mali müşavir ……. ‘dan rapor alındığı, raporun denetime ve hükme elverişli olduğu, davacı tarafın ticari defter ve belgelerinin lehine delil niteliğinde olduğu, davalı tarafa iki adet çek verildiği, dava tarihi itibariyle 47.421,53 TL bedelli mal alındığı, davalı adına 54.986,97 TL tutarında borç kaydının olduğu, 53.000TL’lik çekin bedelsiz kaldığı, bu çek karşılığı mal tesliminin olmadığı, davalının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için Mersin …… ATM’ne talimat yazıldığı, ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediğinden talimatın iade edildiği,
Kural olarak çekin bir ödeme vasıtası olup bedelsizlik iddasına dayalı menfi tespit davasında bunun aksini iddia eden davacının, davaya konu çeklerin düzenlenmesine esas teşkil eden, satım, temel ilişki kapsamında; bedele karşılık avans çeki olarak verildiğini ve malların teslim edilmemesi nedeniyle bedelsiz kaldığı iddiasını yazılı belge ile ispatlaması gerektiği, bedelsizlik iddiasının tanıkla ispatının mümkün olmadığı, yazılı delille ispatın mümkün olmaması durumunda ve davalının tanık dinlenmesine açık onayı da olmadığında, delil olarak açıkca yemin deliline dayanılması durumunda davacıya yemin hakkının hatırlatılmasının gerektiği,
İş bu dosya kapsamında davacı tarafın kendi ticari defter ve kayıtları ile çekin avans çeki olarak verildiğini yazılı delil olarak ispat ettiği, davalı tarafın ihtarlı davetiyeye rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği hususları bir bütün olarak dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın kabulü ile; davacının, 30.07.2020 düzenleme tarihli, 53.000 TL bedelli , keşidecisinin davacı, lehdarının davalı olduğu, ……. Bankası ……. Şubesi/İST. şubesine ait ……. çek seri nolu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
-çekin davalı taraftan alınarak davacı tarafa iadesine
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.620,43‬.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 905,11.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 2.715,32‬.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ve 905,11.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 2.100,50.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.690,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
8- her ne kadar menfi tespit davası arabulucuk dava şartına tabi olmasa da, tarafların arabulucuk yoluna başvurduğu hususu da dikkate alınarak 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.096,27TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen kararın, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstanbul BAM’nde İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
08/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır