Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/434 E. 2022/265 K. 28.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/434 Esas
KARAR NO : 2022/265

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2020
KARAR TARİHİ : 28/03/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 27/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekillerinin davalıdan mermer sipariş edip ücretini gönderdiğini, davalının ürünleri göndermediğini, bu nedenle davalı hakkında icra takibi başlattıklarını davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacıya ürünlerle ilgili sadece teklif formu gönderildiğini, davacının olumlu dönüş yapmadığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği şekilde bir ödeme yapmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Belirtilen icra dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçlu ‘ne yönelik 23.787,75 USD alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor sonuç kısmında özetle ; Davacı tarafın ticari defter sunmadığı, beyanına göre ticari defteri olmadığı, davalı tarafın 2019 yılına ait ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği taşımadığı, davacı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu belgenin üzerinde bulunan …… kelimesinin İngilizcede, fiyatlandırma piyasa fiyatı cari fiyat geçerli fiyat anlamlarına geldiği, ilgili belgenin tercümesinde ise teklif numarasınım ve tarihinin belirtildiği, açıklama kısmına …… yazıldığı, ölçümler cm kısmına blok, ünite kısmına ton, fiyat ve toplam USD tutarlarının belirtildiği, toplam fiyatın 32.820,00 USD ödemenin 18.500,00 USD genel toplamın 14.320,00 USD olduğu, davalı şirketin mühür/kaşe ve imzasının olduğunun beyan edildiği, davalı tarafın beyanında ilgili teklifin varlığının kabul edildiği, belgenin üzerinde bulunan receipt voucher kelimesinin İngilizcede makbuz anlamına geldiği, ilgili belgenin tercümesinde İse makbuz senedi yazdığı, davalı tarafın unvanının belirtildiği, ödeyen kişinin …… ödenen tutarın 18.500,00 AMERİKAN DOLARI, ödeme şeklinin NAKİT, ödeme numarasının …… olarak belirtildiği, belgenin 12.01.2019 tarihli olduğu, üzerinde davalı tarafın kaşesinin olduğu, … isminin yazılmak suretiyle ıslak Imza ile imzalandığı, takip dosyasında bulunan İTO belgesinde, davalı tarafın ata sözleşme tescil tarihinin 14.10.2016 olduğu, meslek grubunun …… olduğu, yetkilisinin MÜNFERİDEN … ve görev süresinin 14.10.2021 olduğu, davacı tarafın dosya muhteviyatına surduğu belgeler içinde iddia ettiği gibi bir fatura bulunmadığı, davacı tarafın sunduğu evraklarda imza incelemesi yapılması durumunda imzaların davalıya ait olduğunun tespiti halinde davacı tarafından mermer siparişi üzerine davalı tarafa 18.500,00 USD ödeme yapıldığı, yapılan 18.500,00 USD ödemenin bedelsiz kalabileceği ve davacı tarafın 18.500,00 USD ödemeyi geri isteyebileceği belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafça; davalıya mermer siparişine karşılık olmak üzere 4.000 USD elden 18.500 USD olmak üzere toplam 22.500 USD para verdiklerini, davalının malları teslim etmediği gibi verilen parayı da iade etmediklerini, bu nedenle sadece belgeye dayalı olarak verilen 18.500 USD’nin davalıdan tahsili amacı ile icra takibi başlattıkları ve takibe itiraz üzerine işbu davayı açtıkları anlaşılmıştır.
Davalı tarafça cevaben; davacı tarafın dayandığı belgenin teklif formu olduğunu, davacı tarafın kendilerine hiçbir ödeme yapmadıklarından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davacı tarafça dava konusu icra takibi ile 22.500 USD asıl alacak ve 1.287,75 USD işlemiş faiz talep edilmiş ise de işbu davada sadece 18.500 USD asıl alacak yönünden takibin devamının talep edildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı tarafın davalı tarafa sipariş ettiği mermer nedeni ile davalı tarafa 18.500 USD ödeme yapıp yapmadığı, davacının dayandığı belgeler uyarınca bu ödemenin yapılıp yapılmadığı ve sözleşmenin kurulmaması / sözleşmeden dönülmesi nedeni ile davalıdan talep edilip edilemeyeceği hususlarıdır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte bulunan tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Taraflarca her ne kadar tanık deliline dayanılmış ise de davanın niteliği ve dava değeri itibariyle HMK’nun 200.maddesi uyarınca tanıkla ispatın mümkün bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça icra takibinde ve mahkememizde açılan işbu davada iki ayrı yazılı belgeye dayanıldığı görülmüş, her ne kadar icra takip dosyasında bu belgelerden sadece bir tanesinin icra dosyasına sunulduğu görülmüş ise de, Yargıtay’ın yerleşik uygulaması uyarınca ödeme ile ilgili belgelerin yargılamanın her aşamasında sunulabileceği, davacı tarafın icra takip talebinin açıklama kısmında açıkça yapılan ödeme nedeni ile teslim edilmeyen mallardan dolayı ödenen paranın iadesini talep ettikleri anlaşılmakla davalı tarafın bu yöndeki itirazları mahkememizce kabul edilmemiştir.
Davalı şirket yetkilisi isticvap edilerek söz konusu iki ayrı belge altındaki imzaların yetkiliye ait olup olmadığı hususunda isticvap olunmuş, yetkili beyanında, başlık kısmında ……. yazılı bulunan belge altındaki kaşe yanındaki imzanın kendi imzasına benzediğini, ancak böyle bir belgeyi hatırlamadığını, imzanın kendi imzasına benzese de kendisine ait olmadığını, diğer belge altındaki imzanın ise kendisine ait olduğunu bildirdiği görülmüştür. HMK’nun 211.maddesi uyarınca yapılan değerlendirmede; davalının başlık kısmında ……. yazılı bulunan belgedeki imzaya gerek cevap dilekçesinde açıkça itiraz etmemiş olması gerekse bu belge üzerindeki atılı bulunan imzanın mahkememizce yapılan gözlemde dosyadaki vekaletnamedeki yetkili imza ile aynı olup herhangi bir farklılık görülmemesi nedeni ile bu belge altındaki imzanın da davayı şirket yetkilisinin eli ürünü olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce, söz konusu her iki belge üzerinde de belgelerin İngilizce dilinde olması nedeni ile çevirisine ilişkin bilirkişi raporu alınmış, sunulan bilirkişi raporundan, söz konusu davalı şirketin ticari ünvanı antetli, 12/01/2019 tarihli, üst sağ kısmında “……” yazılı bulunan belgedeki bu ibarenin “FİYAT TEKLİFİ” anlamına geldiği, bu belge içeriğine göre davacı tarafça bir kısım mermer ürünlerinin davalıdan satın alınması hususunda davalının davacıya fiyat teklifi yaptığı, toplam fiyatın 32.820 ve ödemenin 18.500 gösterilip genel toplam kısmında da 14.320 yazılı bulunduğu; yine davalı şirketin ticari ünvanı antetli, üst orta kısmında “……” yazılı bulunan belgedeki bu ibarenin ise “ALINDI MAKBUZU” anlamına geldiği, bu belgede ödemeyi yapanın davacı, alıcının ise davalı şirket yetkilisi olan ….. olarak geçtiği, meblağın 18.500 Amerikan doları, “Nakit/Çek No: Nakit” şeklinde ödemenin nakit olarak yapıldığı bilgisinin yer aldığı anlaşılmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacının davalı tarafla yaptığı anlaşma uyarınca davalıya geçilen sipariş sonucunda davalının kendilerine verdiği başlık kısmında “…..” yazılı bulunan belge ile fiyat teklifi verdiği, bu fiyat teklifi uyarınca davacı tarafın davalı tarafa üst kısmında “…… ” yazılı makbuz karşılığında 18.500,00 USD ödeme yaptığının her iki belge içeriğinden de anlaşıldığı, yukarıda belirtildiği üzere yapılan isticvap sonucunda “…… ” yazılı belge altındaki imzanın da davalı şirket yetkilisine ait olduğunun anlaşıldığı, davalı tarafça davacının söz konusu konusu ödemesi karşılığında davacı tarafa mal teslim ettikleri yönünde bir savunmaları olmadığı, bilakis bedelin ödenmediğini savundukları, dolayısıyla davacının davasının sözleşmeden dönmeyi de içermekte olup dönmenin haklı nedenle yapılması nedeni ile ödenen paranın iadesinin gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
Davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 18.500 USD asıl alacak üzerinden devamına,
18.500 USD asıl alacağa takipten itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca devlet bankalarının 1 yıl vadeli USD hesaplarına fiilen uyguladıkları en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
Alacağın likit olması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 18.500 USD asıl alacağın takip tarihindeki TCMB efektif satış kuru (5,9601 TL) karşılığı olan 110.261,85 TL’nin %20 si olan 22.052,37 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 8.681,90.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.409,71.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ve 1.409,71.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 1.271,90.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 27.693,70.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır