Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/420 E. 2022/322 K. 11.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/420 Esas
KARAR NO : 2022/322

DAVA : Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 08/07/2020
KARAR TARİHİ : 11/04/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 11/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Ünvanın Korunması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalı firmanın Türk Ticaret Kanunu’nun 50. maddesine aykırı olarak ticaret unvanını kullanması sebebiyle tespitini ve haksız kullanılan ticaret unvanının silinmesini, giderleri davalı firmaya ait olmak üzere, kararın Türkiye çapında tirajı günlük 100.000 olan ulusal gazetede yayımlanmasına karar verilmesini, davalı firmanın “…” şeklinde ticaret unvanın kök kısmında yer alan “ ….. ” sözcüklerinin ticaret sicilinden terkinini, davalı firmanın, müvekkil firmaya ait ticari unvanına olan tecavüzün önlenmesine, basılı olarak bulunan tüm materyallerin toplatılarak imhasına, kararın bir özetinin masrafı davalı yandan karşılanarak ulusal çapta yayın yapan tirajı günlük 100.000 olan gazetelerden birinde ilanına, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Davacının haksız ve dayaksız davasının tümden reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin (kdv hariç ibarîiyle) haksız davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor sonuç kısmında özetle ; ……. ibaresinin kuruluş yılı ve yapılan reklam faaliyetleri ile tanınmışlık düzeyine getirildiği de dikkate alındığında davalı taraf unvanında da ….. ibaresinin olmasının iltbasa sebebiyet vereceği, nitekim bizzat davalı sunulan delillerde davacının bilet satışları ile ilgili olarak kendisine tüketici şikayetlerinin yapıldığı, davacı ile davalının unvanlarının ilgili tüketiciler nezdinde karıştırıldığı, TTK 52 çerçevesinde davacının terkin talebinin haklı olup olmadığı konusundaki takdirin sayın mahkemeye ait olacağı kanaatin varıldığını belirtmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TTK’nun 50.vd.maddeleri uyarınca ticaret ünvanının korunması davasıdır.
Davacı tarafça; davalı tarafın davacı firmanın tanınmışlığından faydalanarak iltibas yaratma amacıyla kendi ticaret ünvanlarına benzer şekilde tescil ettirdiklerinden bahisle davalı şirketin ticaret ünvanında bulunan “…… ” sözcüklerinin sicilden terkini, ticari ünvanlarına tecavüzün önlenmesi ve basılı olan materyallerin toplanması ile kararın ilanı talebiyle işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafça cevaben; tarafların faaliyet alanlarının aynı olmadığını, davalı firmanın sadece uçak bileti satışı yaptığını, davalı şirketin kullandığı ……com isimli web sitesinin …….’a kayıtlı ve bakanlıktan işletme belgesi almış olan …… üzerinden satış yapmakta olduğunu, bu şirketin davalı şirket ile aile şirketi olduğunu, bu şirketin Türk Patent ve Marka Kurumundan “…… ” marka tescil belgesi sahibi olduğunu, davacının kullandığı ……com domain adres adının yurt dışından satın alındığı ve ülkemiz tarafından korunan bir alan adı olmadığını, internet üzerinden bir çok firmanın en uygun uçak bileti ibaresini kullanarak satış yaptığını …ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savundukları görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı şirketin ticaret ünvanının “…”, davalı şirketinin ticaret ünvanının ise “…” olması nedeni ile davalı şirketin ticaret ünvanında geçen “…….” ibaresinin TTK’nun 50 vd.maddeleri uyarınca davacının ticaret ünvanına tecavüz niteliğinde olup olmadığı, davacının ticaret ünvanı ile iltibas yaratıp yaratmadığı, bu kapsamda davacının ticaret ünvanının korunmasının ve davacının terkin, toplama ve ilan taleplerinin yerinde olup olmadığı hususları olarak saptanmıştır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte bulunan tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden tarafların ticaret sicil kayıtları celp edilmiştir. İncelenmesinde; davacı şirketin tescil tarihinin ……, davalı şirketin tescil tarihinin ise 02/08/2016 tarihi olduğu, tarafların ticaret ünvanlarının yukarıda uyuşmazlığın tespiti kısmında yazıldığı şekilde olduğu anlaşılmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumundan davalı tarafın savunmasında geçen “…… ” isimli markanın tescil kayıtları celp olunmuş, incelenmesinde; marka hakkı sahibinin dava dışı …… ve …. Petrol Ürünleri İnş.Taah.Nak.Gıda ve Eğt.Öğr.San.Tic.Ltd.Şti.olduğu, ilk tescil tarihinin 28/07/2017 tarihinde yapıldığı görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden ……. ve …… Petrol Ürünleri İnş.Taah.Nak.Gıda ve Eğt.Öğr.San.Tic.Ltd.Şti.’nin sicil kayıtları celp olunmuş, incelenmesinde; şirketin 3 ortağının ikisinin şirketin ortakları ile aynı olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, haksız rekabet uzmanı bilirkişiden 20/01/2022 tarihli bilirkişi raporu aldırılmış olup, raporda özetle; her iki şirketin ticaret ünvanlarında yer alan “…… ” ibaresinin iltibasa sebebiyet vereceğinin bildirildiği görülmüştür.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacı firmanın ticaret siciline 25/12/2008 tarihinde, davalı firmanın ise 02/08/2016 tarihinde tescil edilerek kuruldukları, her iki firmanın ticaret ünvanında bulunan “……” ibaresinin ortak olduğu, her iki firmanın ticaret ünvanlarının çekirdek kısmında yer alan bu ibarenin ünvanlarının göze çarpan-ana unsurunu oluşturduğu, her iki firmanın faaliyet alanlarının birbirine benzer olup iki firmanın da internet üzerinden uçak bileti satışı yaptıkları, davacı firmanın uçak bileti satışı haricinde başka bilet satışları da yapılor olmasını sonuca etkili olmayacağı, faaliyet alanları ve her iki firmanın da internet üzerinden uçak bileti satışı yapıyor oluşu dikkate alındığında, davalı tarafın ticaret ünvanında yer alan ” ……” ibaresinin davacı tarafın ticaret ünvanı ile karışıklığa yol açacağından iltibas yaratır nitelikte olduğu ve davalı tarafça ticari dürüstlüğe aykırı şekilde kullanıldığı, davalı ticaret ünvanında yer alan eklerin ve diğer kısımların iltibas ihtimalini ortadan kaldırır nitelikte olmayacağı, karıştırılma ihtimali bulunmasının yeterli olup somut olarak karıştırılmış olmasının veya davalı tarafın kusurlu hareket etmiş olmasının aranmayacağı, kaldı ki davalı tarafça beyan dilekçesi ve ekinde sunulan belgelerden tarafların ticaret ünvanlarının müşterileri tarafından karıştırıldığının anlaşıldığı, TTK’nun 50.maddesinin “Usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkı sadece sahibine aittir” hükmünü amir olduğu, davacı şirketin ticaret ünvanının çok daha önce tescil edilmiş olması nedeni ile korunması gerektiği, yine aynı kanunun 52.maddesinin “Ticaret unvanının, ticari dürüstlüğe aykırı biçimde bir başkası tarafından kullanılması hâlinde hak sahibi, bunun tespitini, yasaklanmasını; haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddi ve manevi tazminat isteyebilir. Maddi tazminat olarak mahkeme, tecavüz sonucunda mütecavizin elde etmesi mümkün görülen menfaatinin karşılığına da hükmedebilir. Mahkeme, davayı kazanan tarafın istemi üzerine, giderleri aleyhine hüküm verilen kimseye ait olmak üzere, kararın gazete ile yayımlanmasına da karar verebilir” şeklinde olduğu, davalı tarafça her ne kadar uyuşmazlık konusu ” …….” ibaresinin de yer aldığı internet sitesi ismi ile satış yapıyor oldukları ve bunun ilgili meslek birliğine kayıtlı olduğu ve yine aile şirketlerince tescilli aynı ibarenin bulunduğu markanın tescil edilmiş olduğu savunulmuş ise de, dava ve talebin ticaret ünvanının korunmasına dayalı olması nedeni ile bu savunmalara itibar edilemeyeceği, zira davacı tarafın söz konusu markanın kullanılmasına karşı bir dava ve talebinin bulunmadığı, anılan tüm nedenlerle davacının ticaret ünvanının korunması gerektiği ve bu kapsamda davalı ticaret ünvanında yer alan “…..” ibaresinin terkini ile davacı tarafın diğer taleplerinin kabulünün gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının ticaret ünvanında yer alan ” ……. ” ibaresinin ticaret sicilinden terkini sureti ile davalı tarafın davacının ticaret ünvanına tecavüzünün önlenmesine,
Davalının basılı olarak bulunan ve üzerinde ” ……. ” ibaresininde bulunduğu ticaret ünvanı yazılı bulunan tüm materyallerinin imhasına,
Kararın bir özetinin masrafı davalı tarafa ait olmak üzere ulusal düzeyde basımı yapılan bir gazetede yayınlanmasına,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 54,40.-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ve 54,40.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 806,90.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır