Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/418 E. 2021/1147 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/418 Esas
KARAR NO : 2021/1147

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2020
KARAR TARİHİ : 20/12/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 17/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; 08.11.2017 tarihinde Küçükçekmece İlçesi, ……. Mah., ………. Cad. ile ………. Sok. kesişimi adresinde davacı şirkete ait …….. mm kablonun, davalının yapmış olduğu altyapı kazı çalışmaları esnasında kopartılması ve kırılması sebebiyle meydana gelen hasarın tazminini talep etme zorunluluğu doğduğunu, bu sebeple davacı şirket, hasarın tanzimi için 02.11.2019 tarihinde, Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğü nezdinde ………. E. numarası tahtında icra takibi başlatıldığını, söz konusu hasarlar nedeni ile davacı müvekkil şirket çalışanları ………. (Tekniker) tarafından Hasar Tespit Tutanağı düzenlendiğini, icra takibine ve iş bu itirazın iptali davamıza konu olaya ilişkin Hasar Keşif Tutanağı Formu (Malzemeler ve İşçilik Giderleri ayrı ayrı hesaplanarak) E- Fatura, Hasar Tespit Tutanağı, Günlük Şantiye Deneri, Şematik Saha Tutanağı, fotoğraflar ve şirket üst yazısının dilekçe ekinde sunulduğunu, hasar sebebiyle müvekkil şirket zarara uğramış olup, verdiği verilen hizmetlerin aksamaması adına onarımın gerçekleştirildiğini, davalının ise iş bu İcra takibine ve borca haksız, mesnetsiz, usule ve esasa aykırı şekilde itiraz ettiğini, İş bu itirazın iptali davasını ikame etmeden evvel davacı müvekkillerinin dava şartı olan zorunlu ticari arabuluculuk yoluna başvurduğunu, Bakırköy Arabuluculuk Bürosu nezdinde ……… başvuru numarası ve ……… Arabuluculuk Dosya Numarası tahtında yapılan arabuluculuk görüşmelerinde tarafların anlaşamadığını belirterek davalının icra takibine yapmış olduğu haksız itirazın iptaline, Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğü ……. E. sayılı icra takibinin devamına, davalının icra takibine konu asıl alacağın % 20’ sinden (yüzde yirmisinden) aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin müşterek ve müteselsilen davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilleri idare tarafından 08.11.2017 tarihinde…….. Mah, ……… Caddesi ile ……… Sokak kesişinde müvekkil idare tarafından yapılmış herhangi bir kazı veya çalışmanın olmadığını,…….. Şube Müdürlüğü resmi kayıtlarında söz konusu yerde herhangi bir arıza kaydına rastlanılmadığını, söz konusu tarihte(06.11.2017) tarihinde …….. Caddesi ile …….. Sokak kesişinde bulunan ……. Caddesi No: …… adresinden şube müdürlüğüne ulaşan arıza kaydında arızanın bina iç tesisatlarında meydana gelmiş olması sebebiyle şube müdürlüğünce herhangi bir müdahalede bulunulmadığı tespitinin yapıldığını belirtilen adresteki en yakın arıza kaydının belirtilen tarihten 2 gün önce ve iç tesisatta olması nedeni ile müdahale edilmediğini, bu durumun İBB yol bakım ve alt yapı koordinasyon daire başkanlığına yazılacak müzekkere ile ispatlanabileceğini, söz konusu yerde idare tarafından ve idare elemanlarınca herhangi bir çalışma yapılmadığını, davacının tebliğ yapmadan tutanakları düzenlediğini, hiçbir savunma ve itiraz hakkı tanımadığını, söz konusu olayda davacının karşılıklı kusur durumunun da araştırılması gerektiğini, dava konusu hasardan müvekkil sorumlu kabul edilecek olsa bile davacının hasar tarihinden itibaren faiz istemesinin mümkün olmadığını, müvekkil idarenin temerrüde düşürülmemiş olduğunu, bu nedenle davacının avans faiz talebinin de yerinde olmadığı, tüm bu nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın husumet ve esastan reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.

Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……… E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy ……… İcra Müdürlüğü’nün …….. E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçlu yönelik 74.133,37 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor sonuç kısmında özetle ; Dava dosyasında bulunan bilgiler ve belgeler ışığında ve keşif mahallinde yapılan incelemeler ve değerlendirmeler sonucunda davacı ……….şebekesi altyapısı ile …….. kanalının rögarlarının birbirine çok yakın olduğu, …….. kanalının kot olarak daha düşük seviyede olması sebebiyle bu kanalda yapılabilecek herhangi bir onarım tamirat işinde ……….şebeke altyapısına zarar verilebileceği, …….. kanalında oluşan hasarlar çökmeler ve tamir işlerinde bu şebeke altyapısının zarar görebileceği, dosyasında bulunan belgelerde illiyet bağının oluştuğu, söz konusu ilamsız takibe konu hasar onarım bedelinin uygun bedel olduğu, ilgili hasarın davalı …….. tarafından ödenmesi gereği kanaati hasıl olduğu belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı telekominikasyon şirketine ait kablolara davalı tarafça yapılan kazı çalışmaları sırasında zarar verilmesi iddiasıyla uğranılan zararın tazmini istemiyle açılmıştır.
Davalı tarafça her ne kadar davalı tarafça icra takibine itirazda yetki itirazında bulunulmuş ise de; İİK’nun 50/1 maddesi atfı ve HMK’nun 16.maddesi uyarınca davanın haksız fiilden kaynaklanması nedeni ile haksız fiilin meydana geldiği yer itibariyle icra müdürlüğünün yetkili olduğu anlaşılmakla davalının bu itirazının reddine ve takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatılması yönündeki dava şartının mevcut olduğunun tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafça, ilgili birimleri ile yapılan yazışmalar neticesinde belirtilen tarihte idareleri veya müteahhitleri tarafından herhangi bir kazı çalışması yapılmadığını bilgisi verildiği savunulmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu 08/11/2017 tarihli tutanakta belirtilen yerde davalı tarafça yer altı çalışması yapılması sonucunda davacıya ait kablo hattına zarar verilip verilmediği hususudur. Davanın haksız fiilden kaynaklanan tazminat davası olması nedeni ile ispat külfeti davacı tarafa aittir.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili görülen tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davacı şirket tarafından hasar sonrası hasar tespit tutanağı tutulmuş ve söz konusu zararların ………. İnşaat firmasına giderildiği ve buna ilişkin tutanak ve belgelerin dava dilekçesine eklendiği görülmüştür.
Dava dilekçesine ekli hasar tespit tutanağı incelendiğinde; 08/11/2017 tarihli hasar tespit tutanağının tutulduğu, hasar yerinin Küçükçekmece …….. Mahallesi ……… Caddesi …….. Sokak kesişiminde olarak belirtildiği, hasarı yapanın …….. olarak gösterildiği görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bir inşaat mühendisi ve bir elektrik-elektronik mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinin mahkememizce verilen yerinde inceleme yetkisi kapsamında yapmış oldukları yerinde inceleme neticesinde düzenlemiş oldukları bilikişi raporunda özetle; tutanakta belirtilen yerde asfalt kaplamalarının bu kısımda yeniden yapılmış olduğu, dolayısıyla ilgili alanda çalışma yapılmış olduğu kanaati hasıl olduğu, hasarın oluştuğu sırada ve onarımların yapıldığını gösteren fotoğrafları dosyasında yer almadığı, meydana gelen hasarın …….. altyapı çalışmaları sırasında olduğu ile ilgili fotoğraflar ve hasar tarihinde taraflar arasındaki yazışmaların dosyasında bulunmadığı, …….. kanalının ……….şebeke kanalından daha düşük kotta olduğu ve …….. kanalında yapılabilecek herhangi bir çalışma sırasında ilgili yerin özellikleri itibariyle ve rögarların birbirine yakın olması sebebi ile ……….şebeke kanalına ve kablolarına hasar verebileceğinin değerlendirildiği bildirilmiştir.
Söz konusu hasar tespit tutanağını tutan şahıs olduğu anlaşılan ve davacı tarafça tanık olarak bildirilen ……….’nin yeminli beyanına başvurulmuştur. Bu tanık beyanında özetle; hasar tutanağını kendisinin tuttuğunu, tutanakta belirtilen yerde ……..’nin kazı çalışması yaptığını, üzerinin asfalt ile kapatıldığını gördüklerini, çalışmanın muhtemelen bir kaç günlükten daha eski olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
Mahkememizce davalı ……..’nin veya taşeronunun tutanakta belirtilen yer ve tarihte çalışma yapıp yapmadığına ilişkin İBB Yol Bakım ve Altyapı Koor.Başkanlığına yazılan müzekkereye verilen cevapta herhangi bir çalışma yapılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davalının dava konusu hasarın meydana geldiği yerde ve tarihte kendileri veya müteahhit firmaları tarafından kazı çalışması yapıldığını kabul etmediği, bu konuda davalı firma veya onun adına müteahhitleri tarafından kazı çalışması yapıldığını ve bu kazı çalışması sonucunda zararın meydana geldiğini ispat mükellefiyetinin davacı tarafa ait olduğu, bu konuda mahkememizce alınan bilirkişi raporunda her ne kadar davacıya ait kanal ve kablolarına hasar verebileceğinin değerlendirildiği bildirilmiş ise de bilirkişi raporundaki bu değerlendirmenin tahmine dayalı olup herhangi bir somut delile dayanmadığı, bilirkişi delilinin takdiri delillerden olup mahkememizi bağlamayacağı, dosyada mevcut fotoğrafların incelenmesinde; davacı ve davalıya ait rögar kapaklarının 1-2 mesafe gibi son derece yakın mesafelerde olduğu, ancak bu fotoğrafların söz konusu hasarı ve bu hasarın davalı tarafça meydana getirildiğini ispata elverişli ve yeterli olmadığı, mahkememizce beyanına başvurulan tanık ………. ‘nin beyanına göre davalı tarafça yapılan çalışmanın bir kaç günlükten daha eski olduğunun beyan edildiği, bu tanığın davalı tarafça iddia edilen çalışma yapılırken bu çalışmayı gördüğüne ilişkin bir beyanı mevcut olmayıp davalı tarafça çalışma yapıldığına ilişkin beyanının tahmin ve yoruma dayandığı, söz konusu yerde rögar kapaklarının asfaltla kapatılmasının davalı tarafça tutanakta iddia edilen tarih ve yerde çalışma yaptığı anlamına gelmeyeceği gibi, şayet böyle bir çalışma yapılmış olsa bile söz konusu hasarın bu çalışma neticesinde ortaya çıktığını da ispatlamayacağı, kaldı ki tanığın halen davacı firma çalışanı olması hasebiyle başka somut delillerle desteklenmedikçe sırf bu tanığın beyanına itibar edilemeyeceği, dolayısıyla davacının davasını ispatlayamadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek grekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 54,40-TL peşin harçtan mahsubu eksik kalan 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 846,86.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın yatırana iadesine,
7-6325 sayılı HUAK’nun 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibari ile KESİN olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
20/12/2021

Katip ……….
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır