Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/413 E. 2022/1183 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/413 Esas
KARAR NO : 2022/1183

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 06/07/2020
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalı, davacı birlikte,… Tic. Ltd. Şti’nin sınırlı yetkili müdürü olduğunu, TTK m. 626 uyarınca, bu sıfatın bir gereği olarak şirketi özenli bir şekilde yönetmesi ve şirkete ait paraları ve malları, amacına uygun olarak kullanım gerektiği, davalı müdürlük yetkilerini kötüye kullandığını, şirket ve hissedarlarına büyük zararlar verdiğini, bu bakımdan TTK m.630 kapsamında davalının şirket müdürlüğünden azli gerektiğini, Davacı …., 20 yıla yakın süredir … Sitesi’nde faaliyet gösteren …. Ltd. Şti’nin kurucusu, yakın zamana kadar tek sahibi ve tek yetkilisi olduğunu, davacı, bugün dahi şirketin münferiden imzaya yetkili tek müdürü olduğunu, davalı … ise şirketin 100.000.00 TL’lik işlem yapma yetkisiyle sınırlandırılmış müdür olduğunu, davalı, şirketin sınırsız yetkili asıl müdürü ile hissedarların bir kararı, onayı, izni ve en önemlisi davacının ve diğer hissedarların hiçbir şekilde haberi dahi olmadan, aynı zamanda şirketin merkezi de olan ve yazılı adreste geri dönüşüm tesisi olarak faaliyet gösteren işletmedeki tüm makineleri, elektroliz banyolarını, 1200 derecelik fırınını, filtreleri ve bacalarını, atık tanklarını ve depolarını, kasaları, çeşitli kimyasal ve toksik atık bulaşmış ekipman ve teçhizatı, merdivenleri, tesisin havalandırma filtresini, mutfak ekipmanlarını, idari kısımdaki masa-sandalye-bilgisayarlar dahil tüm menkulleri, forklifti, hatta asma katı ,kim olduklarını bilmediği 15-20 kişiyle söküp, onlarca kamyonla taşıyarak bilinmeyen bir yere götürmüş ve uhdesine aldığını, tüm bu taşıma işlemlerinin 13.06.2020 tarihinde başladığı ve sonrasındaki 4-5 gün de devam ettiği sanayi sitesi yönetiminden öğrenildiğini, bu şekilde şirketin sahip olduğu tesis tamamen yok olduğu gibi, içindeki 2-3 milyon TL’lik malının da ortadan kaldırıldığı, davalı …’ın uhdesine geçtiği ifade edildiğini, davalı şirket kaşesi üzerine imza atmak suretiyle kendi kendine düzenlediği belgeyle, şirketin mallarını sökmek ve site dışına çıkarmak için kendisine yetki verdiğini, şirketin tek işletmesindeki tüm malların, makinelerin ve tesisin söküldüğünü, bu olay nedeniyle davalı hakkında Güveni Kötüye Kullanma, Mala Zarar Verme, Nitelikli Hırsızlık ve Konut Dokunulmazlığını İhlâl suçlarından Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. Sor. Sayılı dosyasıyla şikâyette bulunulduğunu, soruşturma halen sürdüğünü, davacı şirketin banka hesaplarına Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyasından haciz konulduğunun öğrenilmesi üzerine yapılan araştırmada, dava dışı şirketin senette lehtar olarak görünen …. Ltd. Şti. ile hiçbir ticari ilişkisi, mal/hizmet alış-satışı olmamasına, dolayısıyla ortada sözleşme, mal, fatura, irsaliye gibi hiçbir belge bulunmamasına, şirketin ticari defterlerinde ve belgelerde senedin dayanağı olabilecek hiçbir kayıt olmamasına rağmen davalının şirket kaşesi üzerine attığı imzayla 31.01.2020 vadeli 70.000,00 TL’lik …. A.Ş. lehine bono düzenlendiğini, davacı …. tarafından yağma, tehdit, dolandırıcılık gibi suçlardan hakkında şikâyette bulunulan …. adlı kişinin yetkilisi olduğu ….. Ltd. Şti’ne ciro edildiğini, daha sonra da takip başlatan …. isimli şahsa devredildiğini, bu kişinin de lehtar …. AŞ’nin tek sahibi ve yetkilisi olduğu öğrenildiğini, konuyla ilgili olarak davalı hakkında güveni kötüye kullanmak suçundan dolayı Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığını …. Sor. Sayılı dosyasıyla şikâyette bulunulduğunu, soruşturma halen devam ettiğini, davalı olduğu şirketle hiçbir hukuki ilişkisi olmamasına rağmen, 70.000,00 TL’lik senedi imzaladığını ve davacı şirketi kötü niyetli bir şekilde borçlandırıldığını, şirket hakkında icra takibi yapılmasına neden olduğunu, davalı …’ın şirket müdürü olarak görevi, başkası, yani TTK gereği, şahıslardan bağımsız ayrı tüzel kişiliği olan dava dışı şirketin mallarını ile parasını gözetmek ve bu mallar ile paraları idare etmek iken, gözetmek ve idare bir yana, davalı, aksine, yukarıda belirtilen tüm unsurlar dikkate alındığında, şirketin işletmesini tamamen boşaltarak tüm menkul mallarını uhdesine geçirdiğini, gerçek ilişkiye dayanmayan senedin verilmesi ve nihai olarak, yapılmış olan icra takibiyle, takibin kesinleştirilmesinden sonra, davacı şirketin banka hesaplarına ve alacaklarına haciz koydurarak, sonuç itibariyle davacı şirketi çalışamaz hale getirme ve zarar verme, davacı şirketin mal ile parasından yoksun kalmasına neden olma ve müvekkili şirketin malları ile nakit parasına el koyma amacı taşıdığını, ortaya koymuştur. Davalının, yetkili ve görevli olduğu dönem içinde, yönetimi kendisine devrolunan ve idare etmek yetkisine sahip olduğu ve de bu sebeple kendisine teslim edilen şirket paraları ile malların, zilyetliğin devri amacı dışında kullanarak mi görev ve yetkisini kötüye kullandığını, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi halinde yöneticilerin yönetim hakkı ve temsil yetkileri kaldırılabileceğini, bu bakımdan davacı şirketin müdürü sıfatını taşıyan davalının şirket müdürlüğünden tümden azli için mahkemeye başvuru zorunlu olduğunu, davalı müdürlük görev ve yetkilerini kötüye kullanmakta, şirkete ve hissedarlarına büyük zararlar verdiğini, davalı şirketin tek işletmesini tamamen boşaltarak iş yapamaz hale getirdiğini, ayrıca hiçbir mal alımı, ticari ve hukuki dayanağı olmamasına rağmen sırf müdür sıfatı taşıdığı için attığı imzayla şirketi borçlandırıldığını, takip yapılmasına neden olduğunu, davalının müdürlük sıfatı an itibariyle halen daha geçerli olduğundan, hukuki temeli olmamasına rağmen bundan sonra da şirkete ve hissedarlarına zarar vermesi kuvvetle muhtemeldir. Yargılama boyunca davalının şirkete ve hissedarlarına zarar vermesini önlemek bakımından davalının müdürlük yetkilerinin tedbiren askıya alınmasını önemle talep ettiğini, yargılama süresince davalının yönetim hakkını ve şirketi temsilen müdürlük yetkilerini kullanmasının tedbiren önlenmesini, davalının yönetim hakkının ve temsil yetkisinin kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine,karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen herhangibir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER:
…. yazı cevabı, Bakırköy ….. Asliye Hukuk Mahkemesi yazı cevabı, Bakırköy …. İcra Dairesi,…. Müdürlüğü yazı cevabı, Bakırköy CBS, K.Çekmece CBS, Bakırköy ….. Sulh Hukuk Mahkemesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, …. Ltd. Şti’nde sınırlı yetkili olan davalı …’ın TTK 630/2 md gereğince haklı nedenle yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılması talebine ilişkindir.
Limited şirketlerde TTK md. 630 (2) ye istinaden her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. Şirketin pay dağılımı dikkate alındığında (davacı %45 paya davalı ise %50 paya sahiptir) davalının genel kurulda azlinin veya yetkilerinin sınırlandırılmasının mümkün olmadığı görülmektedir. O halde TTK md. 630 (2) ye istinaden her bir ortak tarafından mahkemeden haklı sebeplerin varlığına istinaden müdürün azli talep edilebilir. Bununla birlikte limited şirket müdürünün azli veya temsil yetkisinin sınırlandırılmasını isteyen ortağın haklı nedenlerin varlığını ispat etmesi gerekir. Haklı sebeplerin neler olabileceği TTK md. 630 (3)’de örnekseme yoluyla sayılmıştır. Buna göre, yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur.
6102 s. TTK md. 626’da özen ve bağlılık yükümlülüğü rekabet yasağı ile birlikte aynı başlık altında düzenlenmiştir. Özen yükümlülüğü ve şirketin menfaatlerinin gözetimi şirket ortağı olsun olmasın bütün yöneticileri kapsar. Madde dikkatle incelendiğinde “özen yükümlülüğü” ile “şirket menfaatinin gözetilmesi” kavramlarının birbirinden ayrıldığı görülmektedir. Özen yükümlülüğü ile kastedilen, müdürlerin iş ve işlemlerde göstermeleri gereken dikkat, ciddiyet ve bilimselliktir. TTK md. 626 da düzenlenen bağlılık yükümlülüğü müdürler bakımından kanundan doğan bir yükümlülüktür ve müdürün kendisine özel menfaat sağlayan ve şirketin amacına zarar veren davranışlarını bağlılık yükümünü ihlâl eden ayrı bir kategori olarak kabul edilmiştir.
Somut olayda, davacı tarafından, davalının …. Ltd. Şti’nin sınırlı yetkili
müdürü olduğu, davalının TTK m. 626 uyarınca, bu sıfatın bir gereği olarak şirketi özenli bir şekilde yönetmediği, şirkete ait işletmede bulunan makine ve teçhizatların davalı tarafından sökülerek götürüldüğü ve davalının ticari defterlere işlemeksizin şirket adına bono düzenleyerek şirketi borçlandırdığından bahisle haklı nedenle yönetim yetkisinin kaldırılması talep edilmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü adına tarafların bildirmiş olduğu tanıkların beyanlarına başvurulmuş ve tanık beyanları uyarınca; davalının davacının bulunmadığı süreçte şirkete ait işyerindeki makine ve teçhizatları sökerek götürdüğü, makine ve teçhizatların akıbetinin bilinmediği yönünde beyanda bulundukları anlaşılmıştır. Yine dava dışı şirketin incelenen mali kayıtları uyarınca; davalının kayıt dışı olarak 31.01.2020 vadeli 70.000,00 TL’lik … Tic. A.Ș lehine bono düzenlendiği, bu senedin şirket ticari kayıtlarına işlenmediği ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas no.lu takip dosyası üzerinden şirket aleyhine takibe konu edildiği anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalar ve deliller ışığında; şirket yetkilisi olan davalının şirkete ait makine ve teçhizatları sökerek şirketi çalışamaz hale getirmesi ve kayıt dışı olarak şirket adına bono düzenleyerek şirketi borçlandırması nedenleriyle TTK 626 anlamında özen ve şirkete bağlılık yükümlülüğünü ağır bir şekilde ihlal ettiği takdir ve sonucuna varılarak, …. Ltd.Şti ‘de sınırlı yetkili olan davalı …’ın TTK 630/2 md gereğince haklı nedenle yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
…. …. sicil numarası ile kayıtlı …..Şti ‘de sınırlı yetkili olan davalı …’ın TTK 630/2 md gereğince yönetim ve temsil yetkisinin KALDIRILMASINA,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 26,30-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 54,40-TL başvurma harcı, 54,40-TL peşin harç ile dosyada yapılan 418,00-TL bilirkişi ücreti ve 4.500,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 5.026,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/12/2022

Başkan ….
¸e-imzalıdır
Üye ….
¸e-imzalıdır
Üye ….
¸e-imzalıdır
Katip ….
¸e-imzalıdır