Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/358 E. 2021/398 K. 19.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/358 Esas
KARAR NO : 2021/398

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 19/04/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 19/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekillerinin davalıdan telefon satın aldığını ve başka bir yere sattığını, telefonlardan birinin çalıntı olduğunun tespit edildiğini bu nedenle telefonun değiştirildiğini ,davalıya telefonu iade etmek istediklerinde davalının iade almadığını belirtmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; dava konusu cihazın çalıntı olmadığını, bunun savcılık soruşturmasında ortaya çıktığını, bu işten müvekillerinin sorumluluğu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor sonuç kısmında özetle; cihazın çalıntı ihbarı ile ……. ya bildirilmesinin cihazın üretiminde veya sonradan ortaya çıkan kusur olarak kabul edilemeyeceğini, ancak başvuruya rağmen çalıntı durumundan çıkartılmadıysa ayıplı duruma geleceği, dava konusu olayda bu işlem adımının ihmal edildiğini, telefonun hatalı şekilde ……. ihbar edilmiş olacağını, telefonun aslında çalıntı olmadığı ve nasıl böyle bir kayıt düştüğünün tespit edilemediğini, burdaki sorumluluğun ……. da olduğu, ……. ya başvurulduğunda sorunun çözüleceğini ve sorunsuz kullanılabileceği belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıdan satın almış olduğu cep telefonu ürününün ayıplı çıktığından bahisle semen iadesi talepli alacak davasıdır.
Tarafların tüzel kişi tacir olmaları ve dava konusu satışın her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi nedeni ile TTK’nun 5.maddesi uyarınca davanın nispi ticari dava niteliğinde bulunmasından dolayı mahkememizin görevli mahkeme olduğu anlaşılmıştır.

Davacı tarafın dava dilekçesi ve 07/07/2020 tarihli talep açıklama dilekçesinde özetle; davalıdan 09/08/2017 tarihli fatura ile 5 adet iphone …… marka ve model cep telefonu satın alındığını, satın aldıkta sonra bu telefonları 10/08/2017 tarihli fatura ile dava dışı ……..Ltd.Şti.’ne ait ……. yetkili müşteri iletişim merkezine sattığını, bu telefonlardan dava konusu olan telefonun 22/08/2017 tarihli fatura ile dava dışı ……. satılmış olduğunu, daha sonra 01/05/2018 tarihinde bu şahsa telefonun çalıntı olduğu ve en yakın kolluk kuvvetine teslim etmesi gerektiğine dair yasal uyarı gelmesi üzerine …….Ltd.Şti. İle iletişime geçmeleri neticesinde tüketiciyi mağdur etmeyerek kendilerine sıfır kapalı kutu bir ürün ile değişim sağladıklarını, ürünün ayıplı olması nedeni ile bedelinin iadesi istemli işbu davayı açtıkları anlaşılmaktadır.
Davalı taraf ise cevabında söz konusu cep telefonu satışını kabul ettikleri ancak dava konusu telefonun çalıntı olmadığını bildirerek davanın reddini talep ettikleri görülmüştür.
Taraflar arasında cep telefonu satışına ilişkin sözleşme bulunduğu, bu doğrultuda davalı tarafça davacıya satılan cep telefonlarından dava konusu olan telefonun davacı firma tarafından dava dışı firmaya satıldığı, bu firma tarafından da nihai tüketiciye satıldığı, cep telefonu nihai tüketici tarafından kullanılmakta iken telefonu cihazın çalıntı olduğuna dair mesaj gelmesi üzerine cep telefonunun davacı tarafça iade alındığı hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu telefonun davacı tarafça davalıya ayıplı olarak satılıp satılmadığı hususudur.
Davalı tarafça cevap dilekçesinde ileri sürülen bir kısım savcılık kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların dosyanın tarafları ve sözkonusu telefonların satın silsilesinde yer alan şahıslarla ilgili bulunmadığı, dosyanın tarafları veya söz konusu satış silsilesinde yer alan şahıslar hakkında ileri sürülen ve dosyaya sunulan herhangi bir iddianame veya ceza dosyası bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava konusu cep telefonu üzerinde ve dosyada mevcut tüm deliller değerlendirilerek Elektrik-Elektronik Mühendisi bilirkişisinden 27/01/2021 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller ve özellikle alınan teknik bilirkişi raporuyla; dava konusu cep telefonunun faturada ismi geçen kişi dışındaki biri tarafından …….’ya çalıntı imei olarak ihbar edildiğinin anlaşıldığı, …… şirketi tarafından üretilen iphone marka telefonlara kopya imei numarası yüklenmesinin teknik olarak mümkün bulunmadığı, çalıntı bildiriminin ancak cihazı satın alan ve faturada ismi yazılan ……. tarafından yapılabileceği ancak bu şahsın ihbarının söz konusu olmadığı, ……. tarafından gerekli kontrol adımları uygulanmadan dava konusu telefonun çalıntı olarak kayıt edildiği sonucunun ortaya çıktığı, davacı tarafça dava konusu telefonun çalıntı kaydının düzeltilmesine yönelik …….’na başvurulmamış olduğu, cihazın satıldığı tarihte dava konusu cep telefonunda söz konusu sorunun bulunmadığı ve bu sorunun cihazın davalı tarafından davacıya satılmasından yaklaşık 9 ay sonra (davacı tarafından satış yapılan firma tarafından nihai tüketiciye satılmasından sonra) meydana geldiği, davalının inisiyatifi bulunmayan ve telefonun satışından sonra ortaya çıkan çalıntı ihbar durumundan dolayı davalının sorumlu tutulamayacağı ve söz konusu durumun davalı yönünden bir ayıp olarak değerlendirilemeyeceği kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.990,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6- 6325 sayılı HUAK’nun 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

7-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır