Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/354 E. 2022/291 K. 04.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/354 Esas
KARAR NO : 2022/291

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 04/04/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 10/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili şirket ile davalı taraf arasında yapılan satım sözleşmesi gereğince taraflar arasında uzun zamandır süre gelen alım satım söz konusu olduğunu,müvekkili şirketin davalı şirketten 01/12/2011 tarihine kadar ki olan toplam alacağının 177.015,62 TL olduğunu, iş bu alacakların hepsinin faturaların alacak olduğunu, tüm işlemlerin kayıtlar altına alındığını. Müvekkili şirketin davalı şirketten defterlerinin incelenmesi sonucunda alacaklı olduğunun ortaya çıkacağını bildirerek şimdilik 50.000 TL alacaklarının ticari faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili şirketin davacı şirkete bir borçları olmadığını, ticari defter ve belgeleriyle sabit olduğunu, taraflar arasında 16/03/2010 tarihine satım sözleşmesi akdedilmiş olup iş bu sözleşme uyarınca cari hesap ilişkisi kapsamında ilişkinin yürütüldüğünü,davacı tarafından tanzim edilip kendisine tebliğ edilen tüm faturaları ödediğini, farkın bir kısmının müvekkili tarafından tanzim edilerek davacı tarafa tebliğ edilen fatura bedellerinin ödemekten imtina etmesinden kaynaklandığını, Sözleşmenin 12. Mad. Uyarınca delil sözleşmesi gereği sadece müvekkili şirketin ticari defter belge ve kayıtlan üzerinde incelenmesi neticesinde ortaya çıkacağını bildirerek davanın reddini talep etmiştir.

B.A.M.’NİN ESAS HAKKINDA KALDIRMA KARARI:
Mahkememizin 24/04/2017 tarih …. Esas ……. Karar sayılı kararı ile “Davanın kısmen kabulü ile 938,45 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıca verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiş, verilen bu karara karşı davacı tarafın istinaf yoluna başvurması neticesinde, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ……. Hukuk Dairesinin 10/06/2020 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı kararıyla özetle; “Mahkemece 3 kez bilirkişi raporu alınmış ise de ; bilirkişilerin sözleşme incelemeden ve davalı yanın sözleşmeye göre düzenlediği faturaların düzenlenme şartlarının oluşup oluşmadığını incelemeden sadece ticari defterlerde görünen muhasebesel duruma göre sonuca vardıkları, ihtilaflı faturaların dayanaklarının ve yan kayıtlarının incelenmediği ve raporların uyuşmazlığı çözmede yetersiz kaldığı görülmekle ; ihtilafın davalı yan kayıtlarında olup davacı yan kayıtlarında olmayan faturalardan kaynaklandığı ve bu faturaların sözleşmeye göre dayanaklarının denetlenmesi gerekmekte olmakla, yetersiz rapora göre hüküm kurulduğu anlaşıldığından davacı yanın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir” gerekçesiyle mahkememizin anılan kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari ilişkinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Davacı tarafından davalı tarafa açılan iş bu dava ile davalı ile aralarında uzun zamandır süre gelen ticari alım satımdan kaynaklı cari hesap ilişkisinin bulunduğunu, 01/12/2012 tarihine kadarki toplam alacağının 177.015,62-TL olduğunu bu alacaklarının tamamının faturaya dayalı alacak olduğunu, şimdilik bu alacağının 50.000,00-TL’sini talep ettiği, davalı taraf ise aradaki cari hesap ilişkisini kabul ettiğini, ancak davacı tarafın kendisine gönderdiği tüm faturaları ödediğini, ticari defterler arasında bu farkın iade faturalarından kaynaklandığını savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama kapsamında tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi marifeti ile incelemeler yapılmış ve üç ayrı bilirkişi raporu aldırılmıştır. Alınan bilirkişi raporlarından; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu bu nedenle lehlerine delil teşkil edeceği, 31/12/2011 tarihi itibariyle davacı ticari defterleri uyarınca davacının davalıdan 177.015,61-TL alacaklı olduğu, davalı ticari defterleri uyarınca ise davalının davacıyı 938,46-TL borçlu olduğu ancak 31/12/2012 tarihinden sonra ise davalının davacıdan 2.033,92-TL alacaklı olduğu ve 14/07/2014 tarihinde davalının davacıdan alacaklı olduğu bedeli sıfırlamış olduğu ve netice itibariyle davalı kayıtları uyarınca davacı cari hesabın sıfır olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla taraflar arasında ihtilafın davalı tarafından davacı tarafa düzenlenen ancak davacı kayıtlarında yer almayan toplam 107.203,94-TL’lik fatura miktarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesinin 10/06/2020 tarih ve …… Esas …. Karar sayılı kararı uyarınca, davalı tarafından davacı adına düzenlenen ihtilaf konusu toplam 107.203,94-TL’lik iade ciro primi ve insert konumu faturalara ilişkin olarak, davalı tarafın bu faturaları düzenleme şartlarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi açısından ihtilaflı faturaların dayanaklarının ve yan kayıtlarının incelenerek ve taraflar arasındaki yazılı sözleşme hükümleri de değerlendirilerek mali müşavir, finans uzmanı ve nitelikli hesaplamalar uzmanı bilirkişilerinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan kök raporda, taraflar arasındaki sözleşmenin 5 nolu bendinde öngörülmüş bulunan aktivite bedellerinin sözleşmede belirtildiği şekilde KDV’den arındırılmış yıllık mal kabul cirosu üzerinden hesaplanarak davalı ticari defterlerinde geçen ciro aktivite primlerinin sözleşme ve ticari ilişkiye uygun olarak hesaplanıp hesaplanmadığı ve davalı tarafça davacı alacağından düşülmesinin sözleşmeye uygun olup olmadığı hususunda ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından sunulan ek raporda özetle; 2009 yılı için tespiti istenilen fatura edilmiş aktivite primleri toplamının 14.347,11 TL olarak hesaplandığı, davalı tarafından 2009 yılında fatura edilen ve davacının kayıtlarında yer alan toplam 12.713,91 TL bedelin aktivite primleri açıklaması ile faturanın yer aldığının görüldüğü, dolayısı ile 2009 yılı fatura edilen aktivite primleri toplamının (12.713,91 + 14.347,11=) 27.061,62 TL olduğunun tespit edildiği, söz konusu tespit edilen faturalar içeriğinde ……. dışında Sözleşmeye istinaden Aylık Ciro primlerinin de yer aldığı görülmekle 2009 yılı için fatura edilen toplam 27.061,62 TL nin yukarıda tespit edilen Davalının 2009 yılı için talep edebileceği 25.492,36 TL ……. altında kaldığı, ayrıca faturalarda ……. % 3,65 değil % 3 oranından hesaplandığı ve dolayısı ile 2009 yılına ait fatura edilen ……. Sözleşmeye uygun olduğunun görüldüğü, yapılan tespitlerde “Alıcı’nın defter, yazışma ve diğer kayıtları yegane delil olarak kabul edilecektir.” Maddesine istinaden yalnız Davalı kayıtları üzerinden hesaplamalar yapıldığı, bununla birlikte incelenen sözleşmenin 16.03.2010 tarihli olduğu ve 2009 yılına etkisinin olup olmaması gerektiğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu; 2010 yılına ait faturaların incelenmesinde: 23.09.2010 Tarih ……. Sayılı Fatura incelendiğinde …. -01.01.2010-30.09.2010- 201009 Aylık Ciro Açıklaması ile Biriken Alış Miktarı 111.639,18 TL % 6 Açıklaması ile 613,79 TL ……. fatura edildiği görüldüğü, diğer Fatura içeriği açıklamalara göre yapılan hesaplamada yıllık ciro üzerinden talep edilen miktarın 6.698,35 TL ve fatura edilen miktarın 613,79 TL olduğu, Davalı Cari hesabı incelendiğinde Eylül 2009 dönemi öncesinde her ay için …. fatura edildiği ve her takip eden ……., bir önceki Aktivite primi tatbik edildikten sonra tekrar hesaplandığı yani yıllık bazda kümülatif olarak takip edildiğinin görüldüğü, Aynı fatura içeriğinde Aylık Ciro Primi açıklaması ile 111.639,18 TL % 4 Açıklaması ile 409,19 TL Ciro Priminin de fatura edildiğinin görüldüğü, incelenen 16.03.2010 Tarihli sözleşmeye göre ……. KDV hariç yıllık cironun % 3,65’i üzerinden fatura edileceği ve Aylık Ciro priminin ise KDV hariç aylık cironun % 2,5 oranı üzerinden fatura edileceği şeklinde taraflar arasında akdedildiği, bununla birlikte faturalarda yer verilen oranların ….. için % 6 ve Ciro Primi için % 4 şeklinde uygulandığı, dolayısı ile sözleşme aktivite maddesine uygun olmadığı, 23.09.2010 Tarih 1054,99 TL bedelli fatura dosya mündericatında yer almadığı için Davalı kayıtları ve diğer 2010 yılı ….. ve Ciro Primi içeren faturalar incelenerek tespitler yapıldığı, 2010 yılına ilişkin fatura edilen diğer ……. ve Ciro Primleri incelendiğinde, 24.02.2010 tarihli 734556 sayılı sonrasında düzenlenen tüm faturalarda Aktivite Primlerinin % 6 oran ve Ciro Primlerinin ise % 4 oranından hesaplandığının görüldüğü, incelenen 16.03.2010 Tarihli sözleşmeye göre ……. KDV hariç yıllık cironun % 3,65’i üzerinden fatura edileceği ve Aylık Ciro priminin ise KDV hariç aylık cironun % 2,5 oranı üzerinden fatura edileceği şeklinde taraflar arasında akdedildiği, bununla birlikte faturalarda yer verilen oranlar ….. için % 6 ve Ciro Primi için % 4 şeklinde uygulandığı, dolayısı ile sözleşme aktivite maddesine uygun olmadığı, incelenen Sözleşmede yer alan Aktivite Maddesi uyarınca Davalı tarafından sözleşmeye uygun fatura edilen ……. ve Ciro Primlerinin Davacı hesaplarından düşülmesinin uygun olduğu dolayısı ile yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde 2009 yılı için tespiti istenen fatura edilmiş ….. ve Ciro Primi bedelleri toplamı 28.215,99 TL’nın Davalı tarafından Davacı hesaplarından düşülmesinin uygun olduğu, ancak 2010 yılı için tespiti istenen fatura edilmiş ….. ve Ciro Primi bedelleri toplamı 2.262,10 TL’nın Davalı tarafından Davacı hesaplarından düşülmesinin uygun olmadığı kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüş olup, alınan bu son raporun denetime hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla bu rapor hükme esas alınmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; taraflar arasındaki ticari ilişki uyarınca davacının iddia ettiği alacağa ilişkin olarak taraflar arasında ihtilafın davalı tarafından davacı tarafa düzenlenen ancak davacı kayıtlarında yer almayan toplam 107.203,94-TL’lik fatura miktarından kaynaklandığı, davalı tarafça bu faturanın düzenlenmesi ve davacı tarafa tebliğinin ispat için yeterli olmayıp, fatura içeriğinin gerçeğe uygun olduğunun davalı tarafça ispatlanması gerektiği, faturada açıklama kısmında “ciro primi, insert ve iade faturası” açıklamasının yer aldığı, davalı tarafça faturada yer alan insert ve iade hususunda defter kayıtlarını doğrulayan bir delil sunulmadığı ve bu hususların ispatlanamadığı, ancak taraflar arasındaki yazılı sözleşmenin 5.maddesinde, davacı tarafça davalıya ….. ödeneceğine ilişkin açık hükümler bulunmakta olup, yine sözleşmenin bu maddesinde, satıcının (davacının) aktivitenin yapılmadığını ispat etmekle yükümlü olup alıcının (davalının) bu hususu ispat etme, belgeleme gibi bir yükümlülüğünün bulunmadığının öngörüldüğü, bu hüküm ve yine sözleşmede davalı ticari defter kayıtlarının delil olarak hasredilmiş olması ve davacı tarafça aktivitenin “yapılmadığına” ilişkin bir delil ve savunmada bulunulmamış olunması karşısında, ihtilaf konusu 107.203,94-TL’lik faturaya ilişkin olarak davalı tarafın davacı taraftan ciro aktivite primine hak kazanacağı ve ciro aktivite primlerini davacı alacağından mahsup edebileceği, ancak davalı defter kayıtlarında yer alan ciro aktivite primlerinin sözleme hükümlerine uygun olarak hesaplanıp hesaplanmadığı hususunun denetlenesi ve ortaya çıkacak sonuca göre hareket edilmesi gerektiği, bu kapsamda mahkememizce BAM kararı sonrasında kök ve ek raporlar aldırıldığı, sözleşmenin 2010 yılına ait olması nedeni ile davalının davacıya 2009 yılı için ….. yansıtmasının mümkün olmadığı, 2010 yılı açısından ise alınan bilirkişi raporlarından da anlaşıldığı üzere, 28.215,99 TL’nın Davalı tarafından Davacı hesaplarından düşülmesinin uygun olduğu, ancak 2010 yılı için tespiti istenen fatura edilmiş ….. ve Ciro Primi bedelleri toplamı 2.262,10 TL’nın Davalı tarafından Davacı hesaplarından düşülmesinin uygun olmadığı, neticeden davalının ihtilaf konusu 107.203,94-TL’lik faturasının sadece 28.215,99 TL’lik kısmını ispat ettiği ve sadece bu kısmı davacı alacağından mahsup etmesinde haklı olduğu, 2010 yılı için düşülmesi uygun bulunduğu tespit edilen miktar ve davacı tarafın 50.000,00 TL olarak talep ettiği alacağını ıslah etmemiş olası nazara alındığında davacının davalıdan bu meblağı talep edebileceğinden davanın kabulünün gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
50.000,00 TL alacağın dava tarihi olan olan 18/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.415,50.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 853,90 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 2.561,60.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 24,30.-TL başvurma harcı ve 853,90.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 2.782,2‬0 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.300,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/04/2022

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır