Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/35 E. 2021/1000 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/35 Esas
KARAR NO : 2021/1000

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2020
KARAR TARİHİ : 10/11/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 18.11.2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkili şirketin uluslararası deniz ve karayolu ile taşımacılık yapan alanında saygın ve köklü bir şirket olduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı aleyhine Küçükçekmece ……İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası üzerinden açık hesaptan doğan alacağa dayalı olarak icra takibi başlattığını, tebliğ edilen ödeme emrine davalı tarafın 10.07.2019 tarihinde itiraz edildiğini ve takip dosyasının davalının itirazı ile durduğunu, arabuluculuk müessesesi nedeniyle öncelikle İstanbul Anadolu Arabuluculuk Bürosu …… arabuluculuk numaralı başvurunun yapıldığını, ancak davalı borçlu tarafın 22.10.2019 tarihinde gerçekleşen arabuluculuk görüşmelerinde anlaşmadığını, bu sebeple huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığını, Müvekkili şirket ile davalı arasındaki ticari ilişkinin deniz taşımacılığı hizmetinden olduğunu, müvekkili şirketin ticari ilişki nedeni ile doğan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davalının aldığı hizmet karşılığının bedellerini ödemediğini, müvekkili şirket nezdinde cari hesap kaydında davalı aleyhine borç bakiyesi oluştuğunu, ilgili defter ve belge incelemesinde davalının müvekkili şirkete borçlu olduğunun ortaya çıkacağını, müvekkili şirketin davalı borçludan 15.329,00USD alacaklı olduğunu, müvekkili şirketin alacağı için davalı taraf ile sözlü ve yazılı olarak iletişime geçerek alacağını talep ettiğini, müvekkili şirketin davalı şirkete verdiği kara nakliye bedellerini ve masraflarına dayalı alacak tutarlarını HMK ve TTK’da yer alan düzenlemelere ve usulüne uygun tutmuş olduğu ticari defter ve kayıtlarına işlediğini, bu nedenle davalı tarafından yapılan itirazın iptalini ve takibin devamını, alacağın Y020’sinden aşağı olmamak üzere İcra inkâr tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacının borçlu olduğunu iddia ettiği 90.298,54 TL’lik tutar için başlatılan takibe yasal süresinde itiraz ettiğini, davacı tarafça verilen dava dilekçesinde borcun kaynağına ilişkin birbirinden bağımsız hizmetlerin gösterildiğini, davacının dilekçesinde ilk olarak “deniz taşımacılığı hizmeti verilmiştir” dendiğini ancak dilekçenin devamında “kara nakliye hizmeti bedelleri ve Masraflarına” şeklinde beyan edildiğini, davacı yanın kaynağını dahi henüz bilmediği soyut bir borç iddiasından dolayı yapmış olduğu İcra takibinin kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketin aradaki ticari ilişkiden kaynaklı tüm hizmet bedellerinin davacı tarafa ödendiğini, davacının ödenmediğini iddia ettiği miktarın arada herhangi bir hizmet ilişkisine dayanmayan tamamen davacı tarafça soyut iddialar ile ortaya konulmuş bir bedel olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, bu sebeple iddia ettiği cari hesap alacağını ispatlaması gerektiğini, Bu nedenlerle davanın reddini, davacı aleyhine dava konusu alacağın 620’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, deniz yolu taşımacılık hizmetlerinden kaynaklı açık hesap alacağına ilişkin itirazın iptali davasıdır.
6100 sayılı HMK. 114-(1)-c) maddesi uyarınca; görev mahkemeye ilişkin olumlu dava şartıdır. HMK. 1 maddesi uyarınca; mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Mahkeme tarafından dava şartlarının bulunup bulunmadığı, davanın her aşamasında re’sen araştırılır. Dava şartının bulunmaması halinde, HMK.’nın 115/2. maddesi uyarınca; davanın usulden reddine, karar verilir.
Ticari davalar TTK. 4. maddesinde; mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise; nispi ticari dava sözkonusu olup, ticaret mahkemesi görev alanı içinde kalacaktır.
TTK.’nın 5. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemeleri, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir.
TTK’nun 5. Kitap bölümünde ‘Deniz Ticareti’ başlığı altında yapılan düzenlemelere ilişkin davalar ise Denizcilik İhtisas Mahkemesinin görev alanına girmektedir.
Somut olayda davacı taraf, arabuluculuk tutağında uyuşmazlık konusunu denizyolu taşımacılık hizmetinden kaynaklı açık hesap alacağı olarak belirtmiş olup dava dilekçesinin ikinci sayfasında da davalı tarafa deniz taşımacılığı hizmetini verdiğini beyan ettiği, davacı tarafın 24.11.2020 tarihli dilekçesinin 3. Sayfasında da HMK 31 kapsamında yaptığı açıklamada taşımanın deniz taşıması olduğunu, konişmento ile bu bu durumun sabit olduğunu belirttiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporundan da uyuşmazlığın deniz taşımacılık ilişkisinden kaynaklı olduğu anlaşılmakla, davaya konu uyuşmazlığın Deniz Ticaret Hukukuna göre Özel İhtisas Mahkemesi olan Ticaret Mahkemesinin Deniz İhtisas Dairesinde çözümlenmesi gerektiği, görevin dava şartı olduğu, davanın her aşamasında resen değerlendirilmesi gerektiği de dikkate alınarak davanın görev nedeniyle usulden reddi ile dosyasının görevli İstanbul …… Asliye Ticaret Mahkemesi Denizcilik İhtisas Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (T.C Yargıtay 20. H.D 2006/13935 E- 2006/17051 K; İstanbul BAM 12.HD 2018/595 Esas-2019/1107 Karar)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olmaması sebebiyle HMK 115/2 maddesi gereğince USULDEN REDDİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL ……. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ DENİZCİLİK İHTİSAS MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
3-Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
4-HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
5-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen kararın, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır