Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/345 Esas
KARAR NO : 2021/1071
DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/06/2020
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 28/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; davacı sigorta şirketi ile…… Motorlu Araçlar San. Ve Tic. Ltd. Şti. arasında “….. Mah ….. Cad. Dış Kapı No: … İç Kapı No: ….. Beylikdüzü/İSTANBUL” riziko adresinde bulunan işyeri için 14.06.2019-14.06.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …… no.lu İşyerim Paket Sigorta Poliçesi tanzim edildiğini, 29.08.2019 tarihli eksper raporu ile davalı ……. Gıda yetkilileri tarafından düzenlenen 14.08.2019 tarihli ……. Gıda San. Tic. A.ş. İş Yeri Su Basma Raporu’na göre dava konusu olayın 14.08.2019 tarihinde davalı ……. Gıda firmasına ait 8 tonluk su deposunun çatlaması ile çatı katını su basmış, suyun boşaltılması sırasında bina giderlerinin tıkalı olduğunun farkedildiğini, tıkalı giderlerin açılıp su boşaltılana kadar geçen sürede taşan suların sigortalı işyerine dolduğu şeklinde gerçekleştiğini, ekspertiz raporuna göre sigortalı işyerinde “dekorasyon, emtia, demirbaş ve temizlik” olmak üzere 4 ayrı hasar oluştuğunu, tespit edilen hasar tutarı üzerinden 2.600,00 TL tenzilat yapılmasının akabinde 32.904,49 TL hasar bedeli müvekkil şirket tarafından 03.09.2019 tarihinde sigortalı şirkete ödendiğini, yapılan ödeme nispetinde dava dışı sigortalının haklarına halef olmuş ve ödeme tutarının tahsili amacıyla yasal yollara başvurulmuştur. Bu kapsamda Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… E. sayılı dosyası ile davalılar hakkında ilamsız icra takibi başlatılmış ve davalıların haksız itirazları sonucunda takibin durdurulduğunu, davanın HMK’nın 107. maddesi kapsamında belirsiz alacak davası olarak görülerek şimdilik 100,00 TL’nin 03.09.2019 (ödeme tarihi) tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini, yargılama harç ve giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ……. SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacı tarafın, 15/08/2019 günü binanın terasında bulunan su tankından su sızması ve binanı şehir kanalizasyon hattının tıkanmış olması nedeniyle oluşan hasarın tazmini için Sigortalısı…… motorlu Araçlar San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne ödemiş olduğu tazminatın, zarar’a müvekkil Sigorta Şirketi’ne ……. Özel İşyeri Paket Poliçesi ile sigortalı ……. Gıda San. Ve Tic. A.Ş.’nin sebebiyet verdiğinden bahisle rücuen davalı sigorta şirketinden talep ettiğini, ……. Gıda San. Ve Tic. A.Ş. 08-02-2019/2020 vadeli ……. Özel İşyeri Paket Poliçesi ile paket poliçe ile poliçe üzerinde yazılı teminatlar için poliçe üzerinde yazılı limitler ve ilgili Genel Şartlar ve poliçe üzerinde yazılı özel şartlar ile sigortalandığını, davanın zamanaşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, zamanaşımı yönünden davaya itiraz ettiklerini, usul yönünden itirazımızın kabulü ile davanın reddini, usule ilişkin itirazımızın reddi halinde zamanaşımı itirazımızın ve esasa ilişkin itirazlarımızın kabulü ile davanın reddine, yargılama giderleri ve hükmedilecek avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. Gıda Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; T.C. Yargıtay …… HD …… E. ……. K. Sayılı kararında özetle “Bina veya yapı eseri malikinin TBK’nın 69. maddesine göre sorumlu tutulabilmesi için, zararın, yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden doğduğu ispatı ile; buradaki ispat yükünün zarar görene düştüğü, bununla birlikte, zararla, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği arasında uygun illiyet bağının da bulunması gerektiğini, huzurdaki davaya konu zararın oluşmasına yapımdaki bozukluk yahut bakımdaki eksikliğin sebebiyet verdiğine ilişkin hiçbir delil bulunmadığı, dolayısıyla davacı tarafın her şeyden önce oluşan zararın yapımdaki bozukluk yahut bakımdaki eksiklik nedeniyle oluştuğunu ispatlayamadığından davalıların sorumlu olmadığının kabulünü, TBK m. 69 hükmünün lafzından da anlaşılacağı üzere, binadan kaynaklı hasarlarda kusursuz sorumluluk kuralları nedeniyle sorumluluğun doğabilmesi için, her şeyden önce husumet yöneltilen kişinin ilgili yapının maliki olması gerektiğini, huzurdaki dava gerek dava türü yönünden gerekse göreve ilişkin kurallar yönünden usul hukukuna aykırılık teşkil ettiği gibi esas yönünden de hukuka aykırı olduğunu, davaya konu hasarın oluşmasında davalı ……. şirketi değil, kanalizasyon bakımlarını yapmakla mükellef olan kurumun sorumlu olduğu, dolayısıyla huzurdaki davanın öncelikle usulden reddini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, sigorta şirketinin sigortalısına ait iş yerini su basması sebebiyle yapmış olduğu ödemelerin rücuen tazmini istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Davacının dava dilekçesi ile, sigortalı ile iş yeri paketi sigorta sözleşmesinin tanzim edildiğini, iş yerini su basması nedeniyle eksper raporuna göre hasar oluştuğunu, hasar bedelinin ödendiğini, davalı ……. şirketinin TBK 69 uyarınca diğer yapı sahipleri sıfatıyla bakımdaki eksiklikleri gidermesi gerektiğini, davalı ……’nun da bu davalının sigorta şirketi olması nedeniyle sorumlu olduğunu iddia ederek itirazın iptalini talep ettiği,
Davalı ……. şirketinin cevap dilekçesi ile, belirsiz alacak davasına, mahkemenin görevli olmadığına, Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna, zararın kanalizasyon sistemindeki arıza nedeniyle gerçekleştiğine ilişkin itirazlarda bulunduğu, davanın reddini talep ettiği,
Davalı sigorta şirketinin cevap dilekçesi ile, belirsiz alacak davasınına, zamanaşımına, zararın sigorta kapsamında olmadığına, hasarın su deposunun patlamasının direkt etkisinden meydana gelmediğine kanalizasyon hattındaki tıkanmadan meydana geldiğine ilişkin itirazlarda bulunduğu, davanın reddini talep ettiği,
Dosya kapsamında delillerin toplandığı, davacının poliçe, ödeme, eksper raporu, 14.08.2019 tarihli ……. Gıda San. Tic, A.Ş. İşyeri Su basma raporu, hasar tespit raporu belgelerini ibraz ettiği, davalı sigorta şirketinin poliçe, 12.09.2019 tarihli hasar eksper raporunu ibraz ettiği, icra dosyasının celp edildiği, davalıların talebi üzerine …… ‘ye yazı yazıldığı, yazı cevabının dosya arasına alındığı, tapu kayıtlarının celp edildiği, …….. ada …….. parselde kat mülkiyetine geçildiği, sigorta, inşaat, mimar bilirkişisinden oluşan heyetten rapor alındığı, raporun denetime ve hükme elverişli olduğu,
Öncelikle davaya konu uyuşmazlıkta, sigorta şirketinin, sigortalısına ödeme yapmakla sigortalısı yerine geçeceğinden ve sigortalı ile aynı şartlarda hak talep edebileceğinden, sigortalı ile davalılar arasında kira ilişkisi olmadığı, uyuşmazlığın çatı katındaki davalıya ait su deposundan sızan sudan kaynaklanması sebebiyle Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olmadığı, davaya konu uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olduğu değerlendirilerek görev itirazının yerinde görülmediği, davacı tarafın ödeme tarihinin 03.09.2019 tarihi olduğu, dava tarihinin 17.06.2020 tarihi olması sebebiyle dava süresinde açıldığından zamanaşımı itirazının da yerinde görülmediği, davacı tarafın dava açarken tarafların kusur durumunun tam olarak belirli olmadığından belirsiz alacak davasında davanın açılması itirazının da yerinde görülmediği,
Davalı ……. şirketinin bina çatısındaki 8 tonluk su deposunun maliki olduğu, bu durumun 14.08.2019 tarihli tutanak ile de tespit edilebildiği, 6098 sayılı TBK’nın 69. maddesinde (Mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 58. Maddesi), “Bir binanın veya diğer yapı eserinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararları gidermekle yükümlüdür” denildiği, yasa koyucunun bozuk yapılan bir yapı eserinden zarar görenlere mümkün olduğu kadar basit ve dolaysız bir tazmin imkânı sağlayarak onları koruduğu, malikin, gerçek kişi olabileceği gibi özel hukuk tüzel kişisi de olabileceği, bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğunun, yapı eserinin yapımındaki bozukluğa veya bakımındaki eksikliğe dayandığı, sorumluluğun doğmasında, yapılıştaki bozukluk- bakım eksikliği ayrımının bir önemi bulunmadığı, zira malikin sorumlu olması için bakım eksikliği veya yapılıştaki bozukluktan herhangi birinin varlığı yeterli görüldüğü, her iki olasılıkta da malikin sorumluluğunun söz konusu olduğu,
6098 sayılı Türk Borçlar Yasası’nın 69.maddesinde, bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliklerini, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden sorumlu ve bir kusurları söz konusu olmaksızın doğan zararı gidermekle yükümlü tuttuğu, bu sorumluluğa öğretide “Kusursuz sorumluluk” veya daha geniş tanımıyla “Kusura dayanmayan nesnel sebep sorumluluğu” denildiği, malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmadığı, malikin, ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabileceği, sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip olmadığı, zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığının çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletmenin, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemenin mümkün olmadığı, bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluğun da gerçekleşmiş olacağı, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenlerin, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorunda olduğu,
Somut olayda, hasarın 14.08.2019 tarihinde meydana geldiği, bilirkişi incelemesi sırasında hasarın meydana geldiği yerin başka firmanın kullanımında olduğu, teras çatı üzerindeki ….. ait 8 tonluk su deposunun tadil edilmeyip tamamen yenilendiği, zararın su deposundan teras çatı üzerinde yayılan suyun binaya ait giderden gitmeyip geri teperek zemin kattaki …….. nolu taşınmaza zarar vermesinden kaynaklandığı, …… sigortanın sunduğu hasar raporunda ilk eksper tarihinin 19.08 2019 tarihi olduğu, ekspertiz anında …… bünyesinde çalışan vidanjörün geldiğinin belirtildiği, bu tarihin olay tarihinden daha sonraya ilişkin bir tarih olduğu, …… ‘ye yazılan detaylı yazıda da 15.08.2019 tarihinde ekipler tarafından belirtilen adres ve tarihte herhangi bir çalışma yapılmadığı şeklinde cevap verildiği, davalı …… su deposunun maliki olması nedeniyle kusursuz sorumlu olduğu, sorumluluktan kurtulması için illiyet bağını kesecek mücbir sebeb, zarara uğrayanın kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru şartlarının oluşması gerektiği dosya kapsamında bu şartların oluştuğunu davalının ispat edemediği, diğer davalının ise davalı ……. işyeri paketi sigorta şirketi olduğu, meydana gelen zararın poliçe kapsamında iş bu davalıdan da talep edilebileceği değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın kabulü ile 32.904,49 TL alacağın 03.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan (davalı sigorta şirketi yönünden sigorta poliçesi miktarı ile sınırlı olarak) müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.247,71.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 54,40.-TL peşin harcın ve 560,22TL tamamlama harcın mahsubu ile eksik kalan 1.633,09.-TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ve 54,40.-TL peşin harcın ve 560,22TL tamamlama harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 2.578,60.-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.096,27TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı (e duruşma ile katıldılar) verilen kararın, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/12/2021
Katip ……
¸e-imzalıdır
Hakim …..
¸e-imzalıdır