Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/335 E. 2021/430 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/335 Esas
KARAR NO : 2021/430

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/06/2020
KARAR TARİHİ : 28/04/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 03/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; cari hesap alacağına ilişkin olarak toplam 40.700,11TL bakiye borç bedelli Bakırköy ….. İcra müdürlüğü ….. esas sayılı dosya ile borçluya karşı icra takibi başlatıldığı söz konusu icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak borçlu tarafından itiraz edildiği, borçlu şirket kesilen son 3 adet faturaya karşılık ödeme yapmadığı, borca konu mallar ……. tarafından şirket merkezinde teslim alındığı ve imzalandığı daha sonra …….’ın şirketten ayrıldığını öğrenmiş ve davalı şirketten ödeme gelmemesi üzerine …….’a tebliğ ettiği faturaları ……… ‘e de doğrudan tebliğe çıkarmış ancak davalı şirket tarafından faturalar kötü niyet ve borçtan kurtulma maksatlı olarak iade edildiği, son ticari alışverişte de daha öncekiler gibi davalı taraf ait antetli kağıt ile teklif formunun yapılması tarafların önceki alışverişlerinde de çek ile ödeme yapılması ve davaya konu olan malların şirket merkezinde alınması göstermektedir ki borçlu tarafından yapılan itirazın müvekkil alacağına kavuşmasını güçleştirmek maksadıyla kötü niyetli yapıldığı anlaşacağından itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, davalı şirket davacıdan böyle bir üründe teslim almadığı, şirketlerinde ……. isminde biri çalışmadığını kastedilen kişi …… ise de faturalarda yazılı tarihten çok önce 20/05/2019 tarihinde firmamızdan ayrıldığı, taraflar arasında faturaya konu olan mallarla ilgili sözleşme olmadığı, hak kaybına sebebiyet vermemek açısından borcu kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacı takibine ve davaya konu faturaların tutarı 40.700,11TL olduğu halde davacının dava konusu ettiği tutarın dava dilekçesinde 42.765,78TL olarak bildirdiği davalı şirket temerrüde düşürülmeden işlenmiş faiz talep ettiği ayrıca inkar tazminatı talep etmesinin de hukuki dayanağı olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, cari hesap fatura alacağına dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir
Bakırköy …… İcra müdürlüğünün……. esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklısının ……., borçlunun ……. Kumaşçılık San Ve Tic Ltd Şti olduğu, davaya konu alacağın 42.765,78TL olduğu, ödeme emrinin borçluya 27/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun takibe itiraz ettiği takibin durdurulduğu,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı ve kötüniyet tazminatı talebine ilişkin olduğu,
Dosyanın yapılan incelemesi ve değerlendirilmesi sonucunda, davacı tarafın dava dilekçesi ile davalı şirket kesilen son 3 adet faturaya karşılık ödeme yapılmadığını, borca konu malların ……. tarafından davalı şirket merkezinde teslim alındığı ve imzalandığı daha sonra …….’ın şirketten ayrıldığının öğrenildiğini, davalı şirketten ödeme gelmemesi üzerine …….’a tebliğ edilen faturaların ………’e de doğrudan tebliğe çıkarıldığını, ancak davalı şirket tarafından faturaların iade edildiğini, son ticari alışverişte de daha öncekiler gibi davalı taraf ait antetli kağıt ile teklif formunun yapıldığı, tarafların önceki alışverişlerinde de çek ile ödeme yapılması ve davaya konu olan malların şirket merkezinde alınması nedeniyle itirazın iptalini talep ve dava ettiği, davalı tarafın cevap dilekçesinden özetle, dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmedikleri, davalı şirketin, davacıdan böyle bir üründe teslim almadığı, şirketlerinde ……. isminde birisinin çalışmadığını, kastedilen kişi …… ise, faturalarda yazılı tarihten çok önce 20/05/2019 tarihinde firmadan ayrıldığını, taraflar arasında faturaya konu olan mallarla ilgili sözleşme olmadığını, davalı şirketin temerrüde düşürülmeden işlenmiş faiz talep ettiğini, davanın reddini talep ettiği, icra dosyasının iş bu dosya arasına alındığı, arabuluculuk dava şartının gerçekleştiği, davacı vekilinin dava dilekçesi tarafların Ba ve BS kayıtlarının celbedildiği, davacı tarafın BS bildirimine karşılık davalı tarafın Ba bildiriminin olmadığı, davalı tarafın SGK çalışan kayıtlarının celbedildiği, dosyada mali müşavir bilirkişiden rapor alındığı, raporun denetime ve hükme elverişli olduğu, davacının dayandığı 3 adet faturadan 40,214,11 TL bedelli fatura ile davalı firma antetli fiyat alma formu üzerindeki bilgilerin birbirini teyit ettiği, ancak form üzerinde davalı firmanın kaşe ve imzasının olmadığı, faturaların irsaliyeli olduğu teslim alanın …… olduğu, ancak bu kişinin faturaya konu malın teslimin yaklaşık 4 ay önce işten ayrıldığı, davalı tarafın faturaları iade ettiği, faturaları ticari defterinde kaydetmediği, emsal yargı kararları uyarınca, fatura öncesinde taraflar arasında borç doğurucu hukuki ilişkinin bulunması, faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerektiği, faturanın davalı tarafa usulüne uygun tebliğ edildiğini kanıtlama yükümlülüğünün davacı tarafta olduğu, davacının bu hususu kanıtlaması halinde, bu kez, TTK’nın 23/2. maddesinde yazılı 8 günlük yasal süre içerisinde faturaya itiraz ve iade ettiğini kanıtlama yükümlülüğünün ise, davalı tarafa ait olacağı, faturayı alanın (faturayı defterlerine kaydetmemesi koşulu ile) akdi ilişkiyi inkâr ettiğinde, faturayı gönderenin önce akdi ilişkiyi kanıtlaması gerektiği, taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa, düzenlenen belgenin fatura olmayacağı, bu belgenin belki icap olarak kabul edilebileceği, buna itiraz edilmemesinin, anılan 21/2. madde hükmü anlamında sonuç doğurmayacağı, öte yandan, sadece faturanın tebliğ edilmiş olmasının akdi ilişkinin varlığını ispatlamayacağı, karşı tarafın akdi ilişkiyi inkâr etmesi halinde tacirin, öncelikle akdi ilişkiyi başkaca delillerle ispatlaması gerektiği, akdi ilişkinin ispatlanamaması halinde faturanın anılan fonksiyonundan yararlanma imkânın olmadığı, faturanın ispat aracı olmasının, ancak niteliği gereği faturaya geçirilmesi gereken bilgiler (olağan içerik) hakkında geçerli olacağı, faturaya konu mal veya hizmetin teslim edildiğinin, teslimin hukuki bir işlem olması nedeniyle ancak yazılı delille ispat edilebileceği, tüm bu açıklamalar uyarınca davacının davalıya faturaya konu malları usule uygun şekilde teslim ettiğini ispat edemediği, işyerinden ayrılan eski çalışana yapılan telsimin davalıya yapılan bir teslim olarak kabul edilemeyeceği, davacı tarafın dava dilekçesi ile yemin deliline de dayanmadığı dikkate alınarak açılan davanın reddine karar verilerek, davacı tarafın kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından kötüniyet talebinin reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın reddine,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatının yasal şartlar oluşmadığından reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 516,51.-TL peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 457,21‬.-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.359,55.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13-14.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır