Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/3 E. 2020/556 K. 12.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/3 Esas
KARAR NO : 2020/556

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/09/2018
KARAR TARİHİ : 12/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; avalı ile müvekkili arasında 18/01/2018 tarihinde sözleşme imzalandığını, marka kullanımına dayalı ortaklığın kurulduğunu, müvekkilinin bu sözleşme gereği sorumluluklarını yerine getirdiğini, davalı tarafın ise sözleşme gereği sorumluluklarını yerine getirmediğini , bunun üzerine davalı tarafa Büyükçekmece ….. Noterliği …… yevmiye nolu 09/04/2018 tarihli ihtarname gönderildiğini, ardından Büyükçekmece …..İcra müdürlüğü …… esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı tarafça icra takibine itiraz edildiğini, davalının haksız ve kötüniyetli itirazlarının iptaline, kötü niyetli olarak takibin haksız yere durmasına sebebiyet veren davalı/borçlu hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili Mahkememize sunduğu 22/02/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça ilk olarak Büyükçekmece ……İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi açılmış olduğunu, icra takibine yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini, davacı tarafa Bakırköy …… Noterliği marifetiyle ……. yevmiye no.lu 22 mart 2018 tarihli ihtarname gönderilerek müvekkilin tbk m.28 gereğince sözleşme ile bağlı olmadığının ihtar edildiğini, dava dilekçesinde söz konusu ihtarnameden bahsedilmemişse de sözleşmeyle bağlı olunmadığı yönündeki ihtarnamelerinin kendilerine gönderilen ihtarnameden önceki tarihli olduğunu, müvekkilin sözleşmeye aykırı davrandığı yolundaki iddiaların da gerçeklerle bağdaşmadığını, bu sebeplerle davanın reddine,vekalet ücreti ve masrafların da davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir.

Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçluya yönelik 30.000,00 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinden bahisle sözleşme uyarınca davalı tarafa yapılan ödemelerin ve yapılan masrafların tazmini istemi ile başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.

Her iki tarafın da kabul ettiği üzere, taraflar arasında 18/01/2018 tarihli “Marka Kullanımı, Münhasır Satış Bölgesi Belirlenmesi Ve Sanal Ortamda Ortak Satış Yapmaya Dair Karma Sözleşme” imzalanmıştır. Sözleşme hükümleri incelendiğinde, davacı tarafın davalı tarafça tescilli ve tescilsiz markalarını kullanması, davalıya ait ürünlerin davacı tarafça pazarlanması, davalının ürünlerin reklamını yapmak amacı ile sözleşmede belirtilen yer ve zamanlarda ve sanal ortamda bulunması ve bunların karşılığında davalıya ödeme yapılması vs. hususlarında ayrıntılı hükümler içerdiği anlaşılmıştır.
Büyükçekmece ….. Noterliğinin 09/04/2018 tarih ve ….yevmiye sayılı feshi ihbar ve ihtarnamesi ile davacı tarafın söz konusu sözleşmeyi davalının taahhütlerinin yerine getirmediğinden bahisle feshederek ödediği ilk taksit toplamı ile tabela giderlerinin ödenmesini ihtar ettiği görülmüştür.
Dosyada mevcut dekont ve belgelerden davacının davalıya sözleşme bedeli olarak 20.000,00 TL ödeme yaptığı, yine “……. Reklam” isimli işletmeye 3 makbuz ile toplamda 10.500,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, davalının sözleşme hükümlerine uymadığı ve bu nedenle sözleşmeyi feshettiklerini ileri sürerek sözleşme nedeni ile davalı tarafa yapılan ödemelerin ve yapılan masrafların iadesini ve bu yönde başlattıkları icra takibine itirazın iptalini talep ettiği anlaşılmıştır. Davalı taraf ise cevabında özet olarak, taraflar arasındaki sözleşmenin TBK’nun 28.maddesi uyarınca aşırı yararlanma (gabin) oluşturduğunu, sözleşmede açık bir oransızlık bulunduğunu, davalının içinde bulunduğu maddi güçlüğün dışında kanunda belirtildiği şekilde düşüncesizliği ve deneyimsizliğinin de bilinen bir durum olduğunu, davalının davacı tarafından işletilen dükkanın reklamını ve tanıtımını yapmadığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunmuştur.
Davalı taraf, cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmasına rağmen mahkememizce verilen kesin süre içerisinde tanık listesini sunmamış ve müteakip duruşmada da tanık hazır etmemiştir.
Davacı tarafça davalıya sözleşme bedeli olarak 20.000 TL ödeme yapıldığı sabittir. Tabela bedeli olarak talep edilen kısma gelince; dosyada mevcut 3 ayrı ödeme makbuzu ile “……. Reklam” isimli işletmeye toplamda 10.500,00 TL ödeme yapıldığı görülmektedir (2.500,00 TL, 2.500,00 TL ve 5.500,00 TL). Yapılan ödeme tarihlerinin taraflar arasındaki sözleşme tarihinden kısa süre olduğu anlaşılmaktadır. Yine dinlenen tanığın anlatımından da söz konusu tabelaların taraflar arasındaki sözleşme nedeni ile yaptırılan tabelalar olduğu, bu tabelalar ile davalının bir kısım reklam taahhüdünün yerine getirilmesi amaçlandığı anlaşılmış olup bu nedenle bu tabela yapım ücretinin sözleşme doğrultusunda davacı tarafça yapılan masraf kalemi içerisinde bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı taraf cevap dilekçesinde, sözleşmeden kaynaklanan bir kısım taahhüdünü yerine getirdiğini iddia etmiştir. Genel ispat kuralları çerçevesinde sözleşme taraflarının edimlerini yerine getirdiklerini kendilerinin ispatlaması gerekmekte olup, mahkememizce verilen kesin süreye rağmen davalı tarafça tanık bildirilmemiş, başkaca delillerle de yerine getirildiği iddia olunan bu edim ve davacı tarafın dava dilekçesinde yerine getirilmediğini iddia ettiği diğer sözleşme taahhütlerinin yerine getirildiğini davalı tarafın ispatlayamadığı kanaatine varılmıştır.
Davalı tarafın aşırı yararlanma (gabin) iddiasının değerlendirilmesine gelince; davalının “tacir” sıfatını haiz olduğu mahkememizce celp olunan ticari sicil kayıtları ile açıkça anlaşılmıştır. TTK’nun 18/2.maddesi uyarınca tacirlerin ticaretlerine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi tacir olmanın yükümlülüklerindendir. Bu kapsamda Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarında da kabul edildiği üzere, tacir olan davalının deneyimsizliği veya düşüncesizliği nedeni ile gabin hükümlerine dayanması mümkün bulunmamakta olup, gerek davacı tarafça talep edilen meblağın miktarı gerekse davalı tarafça bu yönde de hiçbir delil sunulmamış olunması nedeni ile davalı tarafın müzayaka durumunda olduğunun kabulü de mümkün görülmediğinden davalının gabin iddiasına itibar edilmemiştir. Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davalı tarafın sözleşme gereğince yüklendiği edimlerini yerine getirdiğini ispatlayamadığı, işbu nedenle davacı tarafın sözleşmeyi feshinin haklı olduğu, davacının sözleşmenin feshi nedeniyle, sözleşme nedeniyle yaptığı ödemeleri ve masrafları geri isteyebileceği (masraflar ve işlemiş faiz konusunda taleple bağlı kalınmıştır), davalının ihtarname ile temerrüde düşürülmesi nedeni ile temerrüt tarihi itibariyle takip tarihine kadar işletilen faizin de haklı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
Davalının Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün…… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Davalı itirazında haksız çıktığı ve alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminhatı talebinin kabulü ile asıl alacağın %20 si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.049,30.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 362,33.-TL peşin harç ve icra veznesine yatırılan 150,04 TL harcın mahsubu ile eksik kalan karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcı ve 362,33.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 46,50.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.500,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
12/10/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır