Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/277 E. 2022/98 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/277 Esas
KARAR NO : 2022/98

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 08/04/2020
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 28/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; …… no.lu poliçe ile 09.05.2018-09.05.2019 vadeli Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçeli ……. plaka numaralı aracın 24.02.2019 tarihinde maddi hasarlı, ölümlü ve yaralanmalı bir trafik kazasına karıştığını, kaza sonrasında tutulan tutanak ve ekspertiz raporu gereği kazanın meydana geliş şekli sigortalı aracın kontrolden çıkarak …… plakalı araca çarpması ve bu esnada ……. plakalı aracın kendi etrafında dönerek çarpma noktası tespit edilemeyen yayaya çarptığı ve daha sonra tekrar ……. isimli …… ‘ye çarptığını, kazadan sonra …… Hastanesi’nde alınan alkol raporunda sigortalıya ait aracı kullanan sürücünün 1.68 promil alkollü olduğu tespit edildiği, bu kazadan kaynaklı olarak hak sahiplerince Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusu gerçekleştirildiğini ve ayrıca hasar aşamasında da bir kısım ödemeler yapıldığını, kazaya karışan diğer aracın ruhsatta yer alan hak sahipleri olan ……, …..’a ayrı ayrı 8.566,60 TL, hak sahiplerinden …… ‘a yapmış olduğu Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusu neticesinde ….. E. …… K. Sayılı dosyada gerçekleştirilen sulh gereği 17.515,00 TL ve yine hasar aşamasında 30.590,03 TL olmak üzere toplam 106.564,83 TL ödeme gerçekleştirildiğini, toplam 106.564,83 TL tutarın, 30.590,03 TL’sinin ödeme tarihi olan 14.05.2019 tarihinden; 32.760,00 TL’sinin ödeme tarihi olan 03.04.2019 tarihinden; 25.699,80 TL’sinin ödeme tarihi olan 08.07.2019 tarihinden; 17.515,00 TL tutarın ise 04.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte mahkeme masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte mahkeme masrafları ve vekalet ücreti ile davalıdan tahsilini, davalıya ait menkul ve gayrimenkuller üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla tebligat icra edilmeksizin ve teminatsız olarak HMK m. 389 ve m. 392 uyarınca ihtiyati tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; hak sahiplerinden …… Gıda İnş. Ve Hayv. firmasına 32.760,00 TL ödeme yapıldığının belirtildiğini ve ekinde dekont sunulmuş ise de, kaza tutanağında bu firmanın adı geçmemekte olduğunu, dava konusu kazayla ilgisinin anlaşılmadığını, ayrıca dava öncesi yapılan arabulucu başvurularında, bu firmaya yapılan herhangi bir ödemeden ve bu ödemeye ilişkin rücu talebinden bahsedilmemekte olup, bu alacak talebi yönünden dava şartı yokluğu söz konusu olduğunu, dava dilekçesinde, hak sahiplerinden ……. ve ……. ‘a ayrı ayrı 8.566,60’ar TL ödeme yapıldığının belirtildiğini ve ekinde dekontlar sunulmuş ise de, dava öncesi yapılan arabulucu başvurularında, bu kişilere yapılan herhangi bir ödemeden ve bu ödemeye ilişkin rücu talebinden bahsedilmemekte olduğunu, bu alacak talepleri yönünden dava şartı yokluğu söz konusu olduğunu, dava konusu edilen alacak taleplerinden, dava öncesinde arabuluculuk başvurusuna konu edilmeyen kısımlar yönünden davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesinin gerektiğini, dava konusu edilen alacak taleplerinden dava öncesinde arabuluculuk başvurusuna konu edilmeyen kısımlar yönünden davanın dava şartı yokluğundan reddini, yargılama neticesinde davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava , sigorta şirketinin trafik kazasından kaynaklı ödediği bedelin kendi sigortalısına rücuen tazmini istemine ilişkindir.
Davacının dava dilekçesi ile sigortalısına ait aracı kullanan sürücünün 1.68 promil alkollü olduğunu, sigorta şirketinin kazadan kaynaklı hak sahiplerine bir kısım ödemeler yaptığını, alkollü araç kullanma ile (ZMM B.4 c) olay yerini terk sebeplerine (ZMM B.4 f) dayanarak rücuen tazminat talebinde bulunduğu,
Davalı tarafın cevap dilekçesi ile arabuluculuk dava şartı yokluğu, uzun süreli kiralama sözleşmesi nedeniyle işleten sıfatı bulunmadığı itirazında bulunduğu,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı sigorta şirketinin sigorta poliçesine dayanarak davalı sigortalısından ……. plakalı araç ile 24/02/2019 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında sigortalıya ait araç şoförünün alkollü olup olmadığı, dava dışı kişilere ödenen bedellerin sigorta şirketi tarafından davalıdan talep edilip edilemeyeceği, arabuluculuk dava şartı koşullarının oluşup oluşmadığı, uzun süreli kiralama nedeni ile davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, tarafların kusur durumu ve davacının alacak istemine ilişkin olduğu,
1.1.2019 tarihinden itibaren 6102 sayılı yasanın 5/A maddesi uyarınca ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlendiği,
Karayolları Motorlu Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın ” Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı” başlıklı B.4.f maddesine göre, bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin tedavi ve yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde ödemede bulunan sigortacı sigortalıya rücu edebileceği,
Yargıtay ……. Hukuk Dairesinin ….. E. ve ….. K. sayılı kararı ile “Somut olayda rücu hakkının dayanağı olarak zararı oluşturan olay tamamen sigortalının kusuru nedeniyle oluşmuştur. … Salt olay yerinde bulunmamak sigortacının kendi sigortalısına rücu hakkını vermez.” şeklinde karar verilerek sırf olay yerini terk etmenin tek başına rücu hakkı vermeyeceği,
2918 sayılı KTK’nın 48. maddesinde, alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğunu ifade ettiği, Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97/1. maddesinde ise alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, bu konu ile ilgili olan “b-2” bendinde, alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacaklarının belirtildiği,
ZMMS’de sigortacının rücu hakkının, TTK’nin 1301/2 maddesi, 2918 sayılı KTK’nin 95/2 maddesi ile ZMSS poliçesi genel şartlarında düzenlemeye tabi tutulduğu, ZMSS Poliçe Genel Şartlarının 4. maddesinde düzenlenen ağır kusur veya kasıt hali, oto yarışına katılma, ehliyetnamesiz motorlu araç kullanmak, uyuşturucu veya alkollü olarak araç kullanmak istiap haddinin aşılması, aracın çalınması veya gasp edilmesinde işletenin kusuru gibi hallerin sigortacının sigortalısına rücu sebepleri olarak belirtildiği,
Davaya konu kazanın meydana geldiği tarih itibariyle yürürlükte olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinde, tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak verildiği kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa, sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğunun açıklandığı, Hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olmasının gerektiği, diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olmasının tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmediği, üstelik, böyle bir durumda hasarın teminat dışı kaldığının ispat yükünün, 6762 sayılı TTK’nun 1281. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düştüğü,
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan doğruya sonuca etkisi bulunmadığından, mahkemece nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik konusunda uzman bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne, aksi halde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün ve 2005/11-624-713; YHGK 10.12.2014 gün ve 2013/17-1199 E. 2014/1018 K. sayılı ilamları).
Tüm dosya kapsamı ile somut olayın değerlendirilmesinde,
Davacı tarafın, ……. Nakliye Gıda İnş ve Hayvancılık adlı firmaya 32.760,00 TL, kazaya karışan diğer aracın ruhsatta yer alan hak sahipleri olan ……. ‘a ayrı ayrı 8.566,60 TL, hak sahiplerinden …….’a yapmış olduğu Sigorta Tahkim Komisyonu başvurusu neticesinde …… E……. K. Sayılı dosyada gerçekleştirilen sulh gereği 17.515,00 TL ve yine hasar aşamasında 30.590,03 TL olmak üzere toplam 106.564,83 TL ödeme gerçekleştirildiğini belirtiği, dava değerinin bu miktar olduğu,
2020/13109 arabuluculuk tutanağına konu uyuşmazlığın, ……. plakalı aracın karıştığı 24.02.2019 tarihli kaza nedeniyle …… plakta oluşan ve başvurucu tarafından karşılanan hasara ilişkin olduğu,
2020/13110 arabuluculuk tutanağına konu uyuşmazlığın ……. plakalı aracın karıştığı 24.02.2019 tarihli kaza nedeniyle hak sahibi …… ‘a ödenen hasar bedeline ilişkin olduğu,
2020/13111 arabuluculuk tutanağına konu uyuşmazlığın ……. plakalı aracın karıştığı 24.02.2019 tarihli kaza nedeniyle hak sahibi …….’a sigorta tahkim komisyonun ……. esas ….. karar sayılı dosyası kapsamında ödenen hasara ilişkin olduğu,
Kaza tespit tutanağında …… plakalı aracın sürücüsünün ……. olarak belirtildiği, …… ‘ın mirasçılarının ……. olduğu, araca ilişkin ruhsat bilgilerden aracın …… adına kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, …… ‘ın ……. Sigortaya başvurduğu, murisin vefatından doğan tazminat, aracın kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle araç otopark ücreti ile araç değerini talep ettiği, bu ödemelere ilişkin arabuluculuk dava şartının sağlandığı,
…….’ın kaza tarihinde vefat eden yaya olduğu, bu kişinin mirasçısının …… olduğu, bu kişi yönünden yapılan ödemelere ilişkin arabuluculuk dava şartının sağlandığı,
……. Nakliye Gıda İnş ve Hayvancılık adlı firmaya yapılan ödemelre ilişkin arabuluculuk yoluna müracata ilişkin dava şartının sağlanmadığı, bu yönden talep edilen 32.760,00 TL’ye ilişkin arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verildiği,
Arabuluculuk dava şartı sağlanan alacak istemlerine ilişkin olarak, davacı tarafın ödeme yaptığı aktif husumeti bulunduğu, davacı ve davalı arasında ZMS sigorta poliçesi ilişkisi bulunduğu, davacının sigortalısına rücu sebeblerine dayandığı, davalının aracı uzun süre kiralamasının sonuca etkisinin olmadığı, davacının alacak talebinin muhattabının poliçenin tarafı olan davalı olduğundan davalının pasif husumet ehliyetinin bulunduğunun kabul edildiği,
Davacının dava dilekçesinde rücu talebinin dayanağı olarak olay yeri terk ve alkollü araç kullanmaya dayandığı, kaza tespit tutanağı da irdelendiğinde olay yeri terk talebinin şartlarının oluşmadığının değerlendirildiği, alkollü araç kullanımına ilişkin istikrar kazanan yargı içtihatları da dikkate alınarak olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması için nöroloji uzmanı bilirkişi ….. ile tazminat hesap uzmanı …. ‘tan oluşan heyetten rapor ve ek rapor alındığı, raporda trafik kazasının münhasıran sürücünün alkollü olması nedeniyle meydana gelmediği ve diğer sürücü -yayanın kusuru gibi dış faktörlerin olayda etkili olduğu kanaatinin belirtildiği, bu kanaatin ceza dosyasında alınan 11.02.2020 tarihli ATK trafik ihtisas kusur raporu ile kazanın alkolün etkisinde meydana gelip gelmediğinde ilişkin ceza dosyasına sunulan 30.12.2019 tarihli ATK beşinci ihtisas adli tıp kurumu görüşleri ile de uygun olduğu, tüm dosya kapsamı uyarınca olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşmediği, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynadığı, bu nedenle davacı sigorta şirketinin sigortalısına rücu şartlarının oluşmadığı değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan rücuen tazminat davasının 32.760,00TL’lik kısmının iş bu alacağa konu arabulucuk dava şartı gerçekleşmediğinden USULDEN REDDİNE,
2-Açılan rücuen tazminat davasının 73.804,83 TL (25.699,80TL + 17.515,00TL+30.590,03TL)’lik bakiye kısmının rücuen tazminata ilişkin yasal şartlar oluşmadığından esastan reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 1.819,87.-TL peşin harcından mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 1.739,17‬.-TL harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan toplam 100,00TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan usulden reddi yönünden 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan esastan reddi yönünden 10.394,63.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
8-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.096,27TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı 09/02/2022

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır