Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/274 E. 2022/165 K. 28.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/274 Esas
KARAR NO : 2022/165

DAVA : Sigorta (Sigorta Edilen Şeyin Temlikinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2018
KARAR TARİHİ : 28/02/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Sigorta Edilen Şeyin Temlikinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE;üvekkillerinin dava dışı zentek makina isimli şirkete paket sigortası yaptığını, bu işlerinde hırsızlık meydana geldiğini, zararın müvekkilerince tazmin edildiğini, davalıların bu hırsızlıkta sorumlu olduğunu, halefiyet ilkesi gereği açtıkları icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini hasar bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı ……… Kooperatifi vekilinin sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilerinin hırsızlıkta sorumluluğu olmadığını, görev ve yetki itirazları olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Davalı ………. Hizmetleri vekilinin sunduğu cevap dilekçesinde özetle; görev itirazları olduğunu, müvekkilerinin güvenlik hizmetini site genelinde verdiğini, her sakinin kendi güvenlik önlemini asgari olarak alması gerektiğini, müvekkilerinin sorumluluklarını yerine getirdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğü’nün ……… E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Belirtilen icra dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçluya yönelik 57.331,88 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce verilen görevsizlik kararının istinaf edilmesi sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi kararı ile görevsizlik kararı kaldırılmış ve yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı tarafça; dava dışı sigortalısı ……….. Makina firması ile aralarındaki işyerim paket sigortası uyarınca sigortalının işyerinde 26/10/2017 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı sonucunda sigortalı işyerinde 57.331,88 TL değerinde zarar oluştuğunu ve bu zararın sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalıya ödemeleri sonucunda TTK’nun 1472.maddesi uyarınca sigortalını haklarına halef olduklarından bahisle ödedikleri tazminatın davalılardan rücuan tahsili istemi ile icra takibi başlattıklarını, vaki itiraz üzerine mahkememizde görülen işbu davayı açtıkları anlaşılmıştır.
Davalı site işletme kooperatif tarafından cevaben; husumet itirazlarının bulunduğunu, sorumluluklarının bulunmadığını, site yönetim planı hükümlerine göre davacının hırsızlık olayında kendisinin sorumlu olduğunu ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davalı ……… firması tarafından cevaben; dava dışı ihbar olunan ………. firmasının kusurlu olduğunu, dava dışı sigortalının olay yerinde keşif incelemesi ve işyerine ilişkin tüm asgari güvenlik tedbirlerini alması gerektiğini, davalının kendi sorumluluğundaki devriye hizmetleri de dahil yapılması gereken hizmetleri yerine getirdiğinden bahisle davanın reddi gerektiğini savundukları görülmüştür.
Davalıların talebi üzerine dava ………. Kontrol Merkezi Sanayi Dış Ticaret AŞ’ye ihbar edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava dışı sigortalı ……….. Makina firmasının işyerinde 26/10/2017 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı sonucunda sigortalı işyerinde 57.331,88 TL değerinde zarar oluşup oluşmadığı, hırsızlık olayının meydana gelmesinde davalıların kusur ve sorumluluklarının bulunup bulunmadığı ve davacı sigorta şirketi tarafından sigortalıya yapılan ödemenin davalılardan rücuan talep edilip edilmeyeceği hususudur.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte bulunan tüm deliller (hasar dosyası ve poliçe, ekspertiz raporu, davalı kooperatifin ilgili kayıtları, özel güvenlik sözleşmesi, kolluk tarafından tutulan tutanaklar, hırsızlık olayına ilişkin kamera görüntüleri) toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Taraflarca bildirilen tanıkların beyanları alınmıştır.
Mahkememizce kusur ve sigorta tazminatı hesaplaması açısından güvenlik uzmanı, sigorta uzmanı ve inşaat mühendisinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına karar verilmiş, sunulan 15/09/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; meydana gelen hırsızlık olayında dava dışı sigortalının kusurunun bulunmadığı, davalı özel güvenlik firmasının % 75, davalı kooperatifin ise % 25 oranında kusurlu bulundukları, sigortalıya ödenen 57.331,88 TL miktarın piyasa koşullarında kadri maruf olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilerek ek rapor tanzimine karar verilmiş, aynı bilirkişi heyeti tarafından sunulan 20/01/2022 tarihli (raporda sehven 2021 yazıldığı anlaşılmıştır) tarihli bilirkişi ek raporunda taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirildiği ve kök rapordaki görüşün muhafaza edildiği anlaşılmıştır.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacı şirket tarafından dava dışı sigortalı ……….. Makine firmasının davalı Kooperatife dahil bulunan işyerinde 26/10/2017 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı sonucunda sigortalı işyerinde 57.331,88 TL değerinde zararın oluştuğu, hırsızlık olayının sigorta poliçesi ile temin edilen poliçe geçerlilik süresi içerisinde meydana geldiği, bu zararın davacı şirket tarafından sigortalısına ödenmesi neticesinde davacının sigortalının haklarına halef olduğu, yapılan ödemenin piyasa koşullarına uygun olduğunun teknik bilirkişi marifetiyle tespit edildiği, davalı kooperatif ile diğer davalı özel güvenlik firması arasında site içerisinde güvenliğin sağlanması hususunda özel güvenlik sözleşmesi yapılmış olduğu ve hırsızlık tarihinde de sözleşmenin devam ettiği, mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile hırsızlık olayının meydana gelmesinde davacının kusursuz, davalı özel güvenlik firmasının % 75 ve davalı kooperatifin % 25 oranlarında kusurlu bulundukları anlaşılmıştır. Kusur durumunun mahkememizce değerlendirilmesinde; sigortalı işyerinin işyerinde alarm sistemi ve kepenk kapı ile alması gereken gerekli güvenlik önlemlerini aldığı, site içerisinde güvenliğin davalı özel güvenlik firması ile sağlandığı da dikkate alındığında sigortalı işyeri yetkililerince alınması gerekirken alınmayan başkaca bir güvenlik önlemi ya da tedbirin bulunmadığı, işbu nedenle dava dışı sigortalı firmanın kusurlu olmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davalı site yönetimi yönünden yapılan değerlendirmede; bu davalı tarafından her ne kadar site içerisindeki güvenliğin diğer davalı özel güvenlik firması tarafından sağlanmasına ilişkin güvenlik sözleşmesi yapılmış ise de, bu davalının güvenlik hizmetinin sağlanmasında inisiyatifi tamamen güvenlik firmasına bırakmaması, denetim ve gözetim yaparak gerektiğinde ek güvenlik önlemi talep etmesi gerektiği, kaldı ki sözleşme hükümlerinde de dönemsel olarak denetim ve değerlendirme raporunu güvenlik firmasına sunması hususunda hükümler bulunduğu, dinlenen tanık anlatımları da dikkate alındığında hırsızlık olayının meydana gelmesinde güvenlik önlemlerinin yetersiz olmasının etkili olduğu, davalının gözetim ve denetim sorumluluğunu yeterince yerine getirmediği, dava dışı sigortalı işyerinden aidat alan davalı kooperatifin güvenlik hizmetinde yaşanan aksaklık ve bu akaklık sonucu hırsızlık meydana gelmesinden de sorumlu bulunduğu, yönetim planındaki şahsi sorumluluk hükümlerinin işyerinin ancak kendi kusuru bulunması durumunda geçerli olabileceği, bu hükümlerin davalı kooparetifin kusur sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, işbu nedenlerle bu davalının hırsızlık olayının meydana gelmesinde kusurlu olduğu, güvenlik hizmetinin sözleşmeyle diğer davalı firmaya gördürülmesi nedeni ile bu davalının kusurunun tali derecede kaldığı anlaşılmıştır. Davalı özel güvenlik firması yönünden yapılan değerlendirmede; yapılan sözleşme ile güvenlik hizmetinin ücret karşılığı karşılanmasında bu firmanın asıl olarak sorumlu bulunduğu, güvenlik kulübesinin dava dışı sigortalı işyerine 100 metre kadar yakınlıkta ve kulübeden görülecek nitelikte olduğu, sigortalı işyerinde alarm sistemi bulunduğu ve bu sistemin güvenlik kulübesi ile entegre şekilde çalıştığı, alarm sisteminin devreye girmesi durumunda güvenlik kulübesinin arandığı, hırsızlık anında site içerisinde sadece 3 güvenlik görevlisinin görevli olduğu, dolayısıyla alınan güvenlik önlemlerinin yeterli olmadığı gibi güvenlik görevlisinin hırsızlık yapan aracı görmesine rağmen müdahalesinde geciktiği, davalı güvenlik firmasının site içerisinde alınması gereken fiziki önlem varsa bunu site yönetimine bildirerek eksikliğin giderilmesini sağlaması gerektiği, tüm bu nedenlerle ve özel güvenlik sözleşmesi bulunması da dikkate alındığında dava konusu hırsızlığın meydana gelmesinde davalı özel güvenlik firmasının asli derecede kusurlu olduğu sonuç ve kanaatine varılmış ve işbu nedenle davalı kooperatife % 25, davalı özel güvenlik firmasına % 75 oranında kusur izafe eden bilirkişi raporuna mahkememizce de itibar edilmiştir. Tüm bu nedenlerle, davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına yaptığı ve kadri maruf olduğu anlaşılan ödemeyi ödeme tarihi olan 28/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte talep edebileceği, ödeme tarihi olan 28/11/2017 tarihi ile 29/06/2018 tarihi arasında avans faiz oranının % 9,75 , 29/06/2018 tarihi ile takip tarihi olan 19/09/2018 tarihi arasında ise avans faiz oranının % 19,50 oranında olduğu ve işlemiş faiz miktarı yönünden bu oranlarda hesaplama yapılarak hüküm kurulması gerektiği, davacı tarafça her ne kadar her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen talepte bulunulmuş ise de, davacının sigorta şirketi olarak rücuan talepte bulunulor olması nedeni ile davalıların ancak kusur oranlarına karşılık gelen miktarda sorumlu bulunduğu, işbu nedenle davanın asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden kısmen kabulünün kısmen reddinin gerektiği, rücuan talep edilen alacağın bilirkişi raporu aldırılması ve kusur değerlendirmesini gerektirmesi nedeniyle likit kabul edilemeyeceği anlaşılmakla davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalıların Küçükçekmece ……… İcra Müdürlüğünün ………. E sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazlarının kısmen iptali ile, icra takibinin;
1-Davalı ……… Sitesi İşletme Kooperatifi için 14.332,97 TL asıl alacak ve 1.435,75 TL işlemiş faiz yönünden devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
14.332,97 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına,
Alacak likit olmadığından davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2-Davalı ……… Hiz.Ltd.Şti. için 42.998,91 TL asıl alacak ve 4.307,25 TL işlemiş faiz yönünden devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
42.998,91 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasına,
Alacak likit olmadığından davacının şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 4.308,65.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 761,82.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 315,37.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 3.231,46.-TL karar harcının 807,87 TL’sinin davalı …….. Sitesi İşletme Kooperatifinden bakiyenin ……… Hiz.Ltd.Şti.’nden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90.-TL başvurma harcının davalılardan müştereken müteselsilen, 761,82.-TL peşin harcın 190,46 TL’sinin davalı ……… Sitesi İşletme Kooperatifinden bakiyenin ……… Hiz.Ltd.Şti.’nden tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 2.419,90-TL yargılama giderinin 604,98 TL’sinin davalı ……….. Sitesi İşletme Kooperatifinden bakiyenin ……… Hiz.Ltd.Şti.’nden tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davalı ……….. Sitesi İşletme Kooperatifi tarafından dosyada yapılan 50,00 TL yargılama giderinin 37,50 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin Davalı ……….. Sitesi İşletme Kooperatifi’nden yine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.949,80.-TL vekalet ücretinin davalı ……… Hiz.Ltd.Şti.’nden tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davalı ……….. Sitesi İşletme Kooperatifi kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 6.949,80-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
9-Davalı ……… Hiz.Ltd.Şti. kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
10-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/02/2022

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim…….
¸e-imzalıdır