Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/222 E. 2022/552 K. 17.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/222 Esas
KARAR NO : 2022/552

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 10/03/2020
KARAR TARİHİ : 17/06/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 04/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkilleri şirketin ….. tarafından KOBİ’ler için ilan edilen ticari kredi desteğine başvuru yapıp başvurusunun kabulü üzerine bu kredinin kullanımı için …… ile anlaşmalı bankalardan olan ….. Bankası ( …. Şubesi) nezdinde adına bir banka hesabı açıldığını, müvekkilleri şirketin bu krediye ilişkin tüm işlem ve ödemelerini bu banka hesabı üzerinden yaptığını, banka hesabının yalnızca bu işlem için kullanıldığını, buna rağmen davalı banka tarafından, “Dönemsel hizmet komisyonu” ve ” komisyon BSMV”si adı altında ; 29.03.2019 tarihinde 708,75 TL, 28.06.2019 tarihinde 501,90 TL ve 30.09.2019 tarihinde 551,25 TL olmak üzere toplam 1.761,90 TL bedelin müvekkillerinden tahsil edildiğini, yasa ve yönetmeliklere aykırı şekilde tahsil edilen bu bedellerin iadesine yönelik haklı taleplerinin davalı banka tarafından gerekçe gösterilmeden red edildiğini belirterek “Dönemsel hizmet komisyonu” ve ” komisyon BSMV”si adıyla haksız tahsil edilen toplam 1.761,90 TL bedelin , tahsil tarihlerinden işletilecek ticari reeskont faizi ile birlikte, davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesini talip etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ nun “Ücret İsteme” başlıklı 20. Maddesi, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 144 üncü maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu, bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak azamî faiz oranlarını, katılma hesaplarında kâr ve zarara katılma oranlarını, özel cari hesaplar dâhil bu maddede belirtilen işlemlerde sağlanacak diğer menfaatlerin nitelikleri ile azamî miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkili kılındığını, ayrıca, aynı maddede Bakanlar Kurulu’nun, bu yetkilerini Merkez Bankasına devredebileceğinin belirtildiğini, bu madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından 22.11.2006 tarihli ve 26354 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kar ve Zarar Katılma Oranları ile Özel Cari Hesaplar Dahil Bu İşlemlerde Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında Karar“da bankaların mevduata ve kredilere uygulayacakları faiz oranları ile katılma hesaplarına uygulayacakları kar ve zarara katılma oranlarının, bu oranların kısmen veya tamamen serbest bırakılmasının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TMCB)’nca yayımlanacak tebliğlerle düzenleneceğinin belirtildiğini, aynı Karar’ın 4 üncü maddesinde bankaların kredi işlemlerinde sağlayacakları faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarının, bunların kısmen veya tamamen serbest bırakılmasını belirleme yetkisinin TCMB’ne verildiğini, bu Karar uyarınca TCMB tarafından yayımlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kar ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında 2006/1 sayılı Tebliğ”in 4 üncü maddesi uyarınca ticari kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırları serbestçe bankalarca belirleneceğinin belirtildiğini, davacı şirket ile imzalanan sözleşme gereği alınan komisyonun dayanağının kanun, Bakanlar Kurulu kararı ile TCMB’ nin çıkardığı Tebliğler olduğunu, sözleşmenin imza tarihi ve komisyonların tahsil tarihleri esas alınarak bakıldığında belirtilmiş yasa, karar ve tebliğ ve beraberinde taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerinin uygulanması ve uyuşmazlığın buna göre çözümünün gerekeceği, nakdi kredilerde kredi riski süresince devresel- dönemsel olarak “Dönemsel Kredi Komisyonu” tahsil edildiğini, müvekkilleri bankaya emsal tüm Bankalarda anılan komisyonun tahsil edildiğini,ticari kredilerde Bankalarca fiyatlamanın bir parçası olarak alınan komisyon olduğunu, yürürlükte olan ilgili kanunlar ve alt düzenlemeler dikkate alınarak hazırlanan, müşterisi ile Banka arasında imzalanan sözleşmeler ve bu sözleşmelerin ekleri çerçevesinde tahsil edildiğini, her yıl Müvekkil Banka tarafından “Ticari Müşteriler İçin Uygulanacak Masraf ve Komisyon Listeleri” yayınlandığını, yayınlanan bu listelerde müvekkilleri tarafından alınacak ücret, masraf ve komisyonlar ile bunların bedel yahut oranları da belirtildiğini, alınan masraf ve komisyonların yasal dayanağının yukarıda ifade edilen yürürlükte olan ilgili kanunlar ve alt düzenlemeler dikkate alınarak hazırlanan, müşterisi ile Banka arasında imzalanan sözleşmeler ve ekleri olduğunu ,belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, alacak davasıdır.
Davacı tarafça; davalı bankadan kredi garanti fonu (KGF) aracılığı ile kullanılan ticari kredi nedeni ile davacıdan “Dönemsel hizmet komisyonu”, “Komisyon BSMV’si” adı altında 29/03/2019 tarihinde 708,75 TL, 28/06/2019 tarihinde 501,90 TL ve 30/09/2019 tarihinde 551,25 TL olmak üzere toplamda alınan 1.761,90 TL’nin davacıdan haksız olarak alındığından bahisle davalıdan tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı tarafça cevaben; sözleşme gereği alınan masrafların dayanağının kanun, Bakanlar Kurulu kararı ve TCMB tarafından çıkartılan tebliğler olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının davalı bankadan kullandığı kredi nedeni ile davalı banka tarafından davacıdan tahsil edilen dava konusu komisyon ve BSMV vergisinin haksız olarak alınıp alınmadığı ve davacıya iadesinin gerekip gerekmediği hususudur.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte bulunan tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Dava konusu genel kredi sözleşmesi ile kredili mevduat hesabı sözleşmesi ve eklerinin suretleri davalı bankadan celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce dosyada mevcut deliller ve banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak bilirkişiden rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan kök raporun sonuç kısmında; davacı şirkete 2013 tarihli kredi sözleşmesi uyarınca hangi tarihlerde kredi kullandırıldığı, bu kredinin hangi tarihlerde ödenerek hesabın kapatıldığı, aynı kredi sözleşmesine dayalı olarak davalı banka tarafındarı davacı şirkete başkaca bir kredi kullandırılıp kullandırılmadığı, kullandırılmış ise bu kredinin 2019 yılı içinde ödenmesine devam edilip edilmediği, davaya konu “Dönemsel Hizmet Komisyonlarının” hangi matrah ve orana göre belirlenip davacı şirketin banka hesabına borç kayıt edilerek hangi tarihte davacı şirketten tahsil edildiğinin de anlaşılamadığı bildirilerek bu konularda açıklama yapılması ve ayrıca Yargıtay 11. H.D sinin kararında belirtilen şekilde gerek kredi sözleşmesinin “komisyon, vergi, fon, resim, harç ve masraflar” başlıklı 2.11“ maddesinde, 17.12.2017 tarihli “Genel kredi Sözleşmesi Bilgilendirme Formunun 8.maddesinde ve ayrıca 2019 yılı içinde uygulanacak masraf ve komisyon fistesinde, “Dönemsel Hizmet Komisyonu” için bir oran belirtilmemiş olması karşısında, diğer özel bankaların aynı konudaki uygulamalarının araştırılması konusunda taktirin mahkemeye bırakıldığının bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporu doğrultusunda davalı vekiline bilirkişi raporunda açıklama istenilen hususlarda gerekli bilgi ve belgeleri sunması konusunda kesin süre verilmiş ve ayrıca taraf vekillerine dönemsel hizmet komisyonu oranı hakkında emsal araştırması yapılması istenilen davalı banka haricindeki 3 özel banka adını bildirmeleri konusunda süre verilmiş, verilen sürelere istinaden davalı vekili tarafından bilgi ve belgelerin sunulduğu görülmüş ve yine taraflarca bildirilen bankalara müzekkere yazılarak 2019 yılında KOBİ’lere kullandırılan ticari kredilerden alınan dönemsel hizmet komisyonu oranı veya meblağı hususunda bilgi alınmıştır.
Akabinde gelen banka kayıtları ile sunulan bilgi ve belgeler doğrultusunda bilirkişiden 05/05/2022 tarihli ek rapor aldırılmıştır. Ek raporda özetle; davacı şirket için yapılan uygulamanın yasaya ve bankacılık uygulamalarına aykırı bir yönü bulunmadığı kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Toplanan tüm deliller ışığında somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasında 27/12/2013 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığı ve bu sözleşme doğrultusunda davacıya ticari kredi kullandırıldığı, yine davacının 17/12/2017 tarihli genel kredi sözleşmesi bilgilendirme formunda da yetkili imzasının yer aldığı, davacıdan 29/03/2019 tarihinde BSMV dahil 708,75 TL, 28/06/2019 tarihinde BSMV dahil 501,90 TL ve 30/09/2019 tarihinde BSMV dahil 551,25 TL hizmet komisyonu tahakkuk ettirilerek davacı hesabına borç kayıt edilmek sureti ile davacıdan alındığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, alınan bu dönemsel hizmet komisyonlarının hukuka uygun olup olmadığı, davacıdan haksız olarak alınıp alınmadığı hususundadır. 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 7222 Sayılı Kanun ile değişik 144. Maddesinde, “Merkez Bankası” bankaların ödünç para verme işlemleri ve mevduat kabulünde uygulanacak azami faiz oranlarını, katılma hesaplarında kar ve zarara katılma oranlarını, özel cari hesaplar dahil her türlü işlemlerinden elde edecekleri ücret, masraf, komisyon ve diğer menfaatlerin nitelikleri ile azami miktar ya da oranlarını tespit etmeye, bunları kısmen veya tamamen serbest bırakmaya yetkilidir.’ şeklindeki düzenleme ile belirtilen konularda işlem ve belirleme yapma görev ve yetkisi T.C. Merkez Bankasına verilmiştir. T.C. Merkez Bankası tarafından yayınlanan 2006/1 sayılı Tebliğin “Kredi faiz oranları ve sağlanacak diğer menfaatler” başlıklı 4. Maddesinin 1. Fıkrasında; “Bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile üye işyeri komisyonu hariç faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırları serbestçe belirlenir…” denilerek, bankaların müşterilerinden alacakları komisyonlar vb. menfaatlerin nitelikleri ve sınırlarını belirleme yetkisinin bankalara verildiği anlaşılmıştır. Davalı bankanın bu hüküm doğrultusunda her yıl ticari müşteriler için uygulanacak masraf ve komisyonları gösterir listeyi yayınladığı anlaşılmıştır. Davalı bankanın aldığı komisyon miktarlarının emsal bankacılık uygulamalarına göre makul miktarda olup olmadığının değerlendirilmesi açısından, taraflara üçer banka bildirmeleri için süre verilmiş ve bildirilen bankalardan 2019 yılında KOBİ’lere kullandırılan ticari kredilerden alınan dönemsel hizmet komisyonu oranı veya meblağı hususunda bilgi alınmıştır. Bankalar tarafından verilen bilgiler ile davalı bankanın davacıya kullandırdığı kredi için aldığı hizmet komisyonları karşılaştırılmış ve davalı tarafça alınan bu komisyon oran ve miktarlarının genel bankacılık uygulamalarına da uygun olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından sunulan itiraz dilekçesinde, her ne kadar davacıdan 2019 yılına kadar hizmet komisyonu alınmadığı ileri sürülmüş ise de, davacı bankanın davalıya tahsis ettiği kredi nedeni ile hak ettiği komisyonu daha önce talep etmemiş olması 2019 yılı için alınan komisyonları hukuka aykırı hale getirmemektedir. Yine, davacı tarafın iddialarının aksine, davalı banka tarafından davacıya tahsis edilen kredilerin ödemelerin 2019 ve sonrasında da devam ettiği anlaşılmıştır. Davalı bankanın gerek Bankacılık Kanunu’nun anılan hükümleri ve gerekse TTK’nun “Ücret isteme hakkı” başlıklı 20.maddesi uyarınca davacıya verdiği ticari kredi nedeni ile hizmet komisyonu alması hukuka uygun olduğundan ve alınan bedellerin genel bankacılık uygulamasına göre de makul miktarda olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 54,40.-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.761,90-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
7-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.17/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır