Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/219 E. 2021/399 K. 19.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/219 Esas
KARAR NO : 2021/399

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2020
KARAR TARİHİ : 19/04/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 19/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekillerinin davalıya ticari faaliyeti olmamasına rağmen hataen para gönderdiğini, parayı iade etmediğini ve açılan icra takibine haksız olarak çekle ödeme yaptığını iddia ederek itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; davacının ticari faaliyet yokluğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, davacının ticari faaliyet için parayı müvekillerine gönderdiğini, faaliyetin gerçekleşemeyeceği öğrenilince paranın çek olarak iade edildiğini, iade edilmediği düşünülse dahi avans olarak verilen paranın iadesi için gerekli süre şartının işletilmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde; Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı dosyasının tetkikinde alacaklı tarafından borçlu yönelik 48.951,00 TL asıl alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu davanın İİK nun 67.Maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.

Bilirkişi tarafından düzenlenen rapor sonuç kısmında özetle ; davacının hatalı para gönderimi işleminin ispata muhtaç olduğunu ve defterlerinde kayıtlı olması nedeni ile davacının basitli davranma yükümlülüğü ile bağdaşmadığını, ücretin avans olarak gönderildiği davalının avansı çek ile iade ettiği bu bakımdan davacının iddiasının yerinde olmadığı belirtilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafın davalıdan alacaklı olduğundan bahisle başlattığı icra takibine vaki itiraz üzerine İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı tarafın dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile aralarında herhangi bir hukuki ilişki bulunmamasına rağmen toplam 48.951,00 TL paranın davalının banka hesabına hataen gönderiliğinden bahisle alacaklı olduğunu ileri sürdüğü (paranın iadesini talep ettiği) görülmüştür.
Dava tarafça ise cevaben özetle;; aralarında ticari ilişki bulunmadığı iddiasının doğru olmadığı ve kötüniyetli olduğu, dekont üzerinde davalıya ödeme yapıldığına ilişkin açıklama bulunduğu, dekonların mail yoluyla kendilerine gönderilmesinin ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacı şirketin gerçek yetkilisinin ……. isimli şahıs olduğunu, söz konusu paranın kendilerine yapılacak ihracaatla alınacak mal için avans olarak gönderildiğini, fakat ihracatın gerçekleşmeyeceğinin öğrenilmesi üzerine ……. bankasına ait 28/09/2018 keşide tarihli ……. seri nolu 67.474,00 TL tutarındaki çek ve ……. Bankası …… şubesine ait ……. seri nolu 20.000 TL tutarındaki çeklerin davacı şirketin gerçek ortağı ve yetkilisi …….’ye teslim tutanağı ile teslim edildiğini, ayrıca borç olarak gönderilen paranın geri istenebilmesi için 6 aylık süre verilmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini talep ettikleri görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafça davalıya banka yoluyla gönderilen paranın iadesi talebinin haklı olup olmadığı ve davalının çekle ödeme savunmasında haklı olup olmadığı hususlarıdır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek tüm deliller toplanmış ve mahkememizce değerlendirilmiştir.
Davacı şirketin ….. sicil kayıtları celp olunmuş, incelenmesinde davalı tarafça ileri sürülen ……. isimli şahsın davacı şirketin yetkilisi olmadığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafın iki adet çekle ödeme yapıldığı yönündeki iddiası araştırılarak ilgili banka şubelerine müzekkere yazılarak çek akıbetleri sorulmuş, gönderilen cevabi yazılardan, söz konusu her iki çek bedelinin de davacı şirket tarafından tahsil edilmediği gibi çekte davacı şirketin cirantalar arasında da yer almadığı görülmüştür.
Davalı tarafça her ne kadar tanık deliline dayanılarak tanık dinletilmek istenilmiş ise de HMK’nun 22.maddesi uyarınca uyuşmazlığın değeri itibariyle bu talebin reddi gerekmiştir.
Mahkememizce üç kişilik bilirkişi heyetinden 22/12/2020 tarihli bilirkişi raporu aldırılmıştır.

Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; davacı tarafça dava konusu iki ayrı tarihte banka kanalı ile gönderilen paraların hataen gönderildiği ileri sürülmüş ancak mahkememizce yapılan yargılamada toplanan delillerden bu paranın avans olarak gönderildiği anlaşılmış ise de hukuki sebebin mahkemeyi bağlamayıp hukuki sebebin yani uyuşmazlığın çözümü için uygulanacak hukuk normunun mahkememiz tarafından resen tespit edileceği, bu kapsamda taraflar arasında ihracatı yapılacak ürünlerin davacıya satımı noktasında anlaşma yapıldığı ve gönderilen bu paraların da sözleşmeye istinaden avans olarak gönderilmiş olduğu, yine davalı tarafın da cevap dilekçesinde bu hususu açıkça kabul ettiği, davalı tarafça her ne kadar paranın borç olarak verilmesi nedeni ile 6 aylık süre eklenmeden dava açılamayacağı savunulmuş ise de paranın borç olarak değil mevcut anlaşma uyarınca avans olarak gönderildiğinin davalı tarafça kabul edilmiş olması karşısında bu savunmaya itibar edilemeyeceği, davalı tarafın gönderilen bu paraların davacı şirketin gerçek yetkilisi olarak ileri sürdükleri …….’ye teslim edilen iki ayrı çekle geri ödendiğini savunarak “bağlantılı bileşik ikrar”da bulundukları, dolayısıyla yerleşim Yargıtay uygulamaları uyarınca ispat yükünün davalı tarafa geçtiği ve bu ödemeyi ispatla mükellef oldukları, sunulan belgede her ne kadar davacı şirket adına …….’ye çek verildiği görünmekte ise de davacı tarafın …….’nin şirketlerinin yetkilisi olduğunu kabul etmedikleri gibi ticaret sicil kaydından da bu şahsın davacı şirketin yetkilisi olarak geçmediği, hu hususun da HMK’nun 200.maddesi uyarınca tanıkla ispatının mümkün bulunmadığı, dolayısıyla ……. isimli şahsa söz konusu çekler teslim edilmişse bile bunun davacı şirket için hüküm ve sonuç doğurmayacağı, ayrıca bankalara yazılan müzekkerelere verilen cevaplardan da söz konusu çeklerin davacı tarafça tahsil edilmediği ve davacı şirketin bu çeklerde ciranta bulunmadığının anlaşılması karşısında davalı tarafın ödeme iddiasını ispat edemediği, mahkememizce alınan bilirkişi raporunun sonuç kısmında farklı bir neticeye ulaşılmış ise de bilirkişilerin hukuki yorumda bulunmalarının doğru olmadığı ve bilirkişi delilinin takdiri delil olması nedeniyle raporun sonuç kısmının mahkememizi bağlamayacağı kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
Davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün ….. sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin takipte talep edilen asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağa takipten itibaren %19,50 oranını geçmemek üzere avans faizi uygulanmasına,
Davalı itirazında haksız çıktığı ve alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, asıl alacağın %20 si oranında hesaplanacak İcra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.343,84.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 591,22.-TL peşin harç ile icra veznesine yatırılan 244,75.-TL harcın mahsubu ile eksik kalan karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ve 591,22.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 2.458,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 7.163,63.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-6325 sayılı HUAK’nun 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.. 19/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır