Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/203 E. 2021/25 K. 13.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/203 Esas
KARAR NO : 2021/25

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2017
KARAR TARİHİ : 13/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; müvekkilinin hisse devir sözleşmesi ile ……. Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Şti. isimli firmadaki 20.000,00 TL değerindeki hissesini davalıya devrettiğini, müvekkilinin hissesini devrederken şirketin ve hissesinin piyasa şartlarındaki güncel değeri üzerinden davalı ile anlaştığını ve müvekkiline 300.000,00 TL bedelli bir senet keşide edildiğini, söz konusu borcun vadesinde ödenmemesi neticesinde davalıya karşı İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyasıyla icra takibine girişildiğini, ancak yapılan kısmi itiraz neticesinde takibin durduğunu, davalı tarafın icra dosyasına yapmış olduğu kısmi itirazında noter hisse devir sözleşmesinde yer alan matbu ‘hisse devir bedelinin tamamen tahsil edildiği’ ibaresine dayanarak senede konu edildiği şekilde bir borcu bulunmadığını iddia ettiğini, bilindiği üzere noter şirket hisse devir sözleşmelerinin hisse devir bedelinin tamamen tahsil edildiği yönünde standart ibareler içerdiğini, bu durumdan kaynaklı sakıncaları engellemek adına tarafların bir alt sözleşme ile veya borç ikrarı içeren bir evrakla devir anında aslında ödenmemiş bulunan hisse devir bedeli varsa bunu kayıt altına aldıklarını, bu sebeple de müvekkiline dava konusu senet keşide edildiğini, davalı tarafın 20.000,00 TL resmi hisse devir bedeli borcunu kabul edip bu rakamı ferileriyle beraber icra dosyasına yatırdığını, bakiye 280.000,00 TL için ise işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, davalı tarafın maddi durumu olmadığından ve zaman kazanmak adına böylesi bir itirazda bulunduğunu belirterek bakiye borcunu ödemek için müvekkilinden defalarca süre talep ettiğini, ancak geçen onca sürede hiçbir ödemede bulunmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi nedeniyle öncelikle HMK 389. maddesi uyarınca davalının menkul/gayrimenkul malvarlığına teminatsız olarak ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulmasına, fazlaya dair dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla davaya konu 280.000,00 TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren ticari faiziyle beraber davalıdan tahsilini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, hisse devir sözleşmesinden kaynaklı bonodan kalan bakiye alacak istemine ilişkindir.
Dosyanın yapılan inceleme ve değerlendirilmesi sonucunda; taraflar arasında 30.11.2011 ödeme tarihli 300.000 TL bedelli bononun bulunduğu, bonoda bedelinin şirket hissesi olarak ahzolunduğunun yazılı olduğu, Bakırköy …… Noterliğinin 12.05.2010 tarihli …. yevmiye nolu hisse devri sözleşmesinde, hissesini devir eden tarafın dava dışı …, hissesini devir alan kişinin davalı … olduğu, davacı tarafın ihtarname numarasının “…… nolu” olduğunun ve bu devir sözleşmesinin İstanbul ….. İcra Hukuk Mahkeme dosyasında olduğunun bildirildiği, İstanbul …. İcra Hukuk Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyasının, davacısının …, davalısının …… olduğu, yargılama sonucunda İstanbul ….. İcra müdürlüğünün ……. esas sayılı icra takibiyle ilgili olarak borca kısmi itirazın kabulüne karar verilerek asıl alacak 20.000 TL ve vade tarihinden takip tarihine kadar işlemiş avans faizinden ibaret ferileri dışındaki kısmının tahsilinin gerekip gerekmediği muhakemeyi gerektirdiğinden fazlaya ilişkin kısımlar yönünden takibin iptaline karar verildiği, bu kararın Y. …… Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonunda onadığı, iş bu dosya arasında 15.08.2010 tarihli limited şirket hisse devri sözleşmesinin bulunduğu, devredenin … , devralanın … olduğu, hissenin 20.000TL bedel karşılığında devir ve temlik edildiğinin yazılı olduğu, ……. Sistemler San. Tic. LTD.ŞTİ nin ticaret sicil kayıtlarının dosyaya alındığı, şirket ortağının … olduğu, İstanbul CBS ….. soruşturma dosyasında dolandırıcılık ve hakaret suçlarına ilişkin davacı tarafça davalı taraf hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, bu dosyada kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, bu karara karşı yapılan itirazın reddedildiği, bu karara karşı kanun yararına bozma yoluna gidilmediği, iş dosyanın mahkememize yetkisizlik kararı ile mahkememize geldiği, dosya kapsamında … ve …’ın tanık olarak dinlenildiği görüldü.
Davaya konu somut olayda; Türk Ticaret Kanununun 661. maddesi uyarınca zamanaşımına uğramış bir bonoda yazılı alacağın, temel ilişkiye dayanılmak suretiyle talep edilebileceği, temel ilişkiden doğan bir alacağın bulunduğunu ve alacak miktarını kanıtlama yükümlülüğünün davacı tarafa ait olduğu, Hukuk Genel Kurulunun 04.04.2007 gün ve 2007/13-153 E.-2007/183 K. sayılı kararında da benimsendiği gibi zamanaşımına uğrayan ve imzası inkar edilmeyen bononun, temel borç ilişkisi bakımından yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu, davacının bononun verilmesine dayanak temel ilişkinin hisse devri sözleşmesi olduğunu iddia ettiği, taraflar arasında 15.08.2010 tarihli limited şirket hisse devri sözleşmesinin bulunduğu, hisse devri sözleşmesinde bedelin 20.000TL olduğu, taraflar arasında bu sözleşmeden sonraki 12.04.2011 tarihinde, ödeme tarihli 30.11.2011, bedeli 300.000 TL olan bononun düzenlendiği, bononun dava tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığı, gerek bonoda yazılı kayıttan gerek dinlenen davacı tanık beyanlarından bononun verilmesine ilişkin temel ilişkinin hisse devri sözleşmesi olduğunun anlaşıldığı, davalı tarafça imza inkarında bulunmadığı, bononun icra takibine konulduğu, davalı tarafın icra dosyasına itirazı uyarınca icra mahkemesince takibin 20.000TL ile sınırlı olarak devamına karar verildiği, 20.000 TL’nin davalı tarafça 7.3.2014 de ödendiği, davacının bakiye kalan 280.000TL’ye alacağının ödendiğine ilişkin davalı tarafça belge sunulmadığı, davacının alacak iddiasını ispat ettiği, davacının icra takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü ancak davacı tarafça temerrüt tarihi belirtilmediği dikkate alınarak dava tairhinden itibaren faize hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kuruldu.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın kabulü ile 280.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 19.126,80‬-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 4.781,70.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 14.345,1‬0‬.-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40.-TL başvurma harcı ve 4.781,70.-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından dosyada yapılan 68,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı tarafından dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 28.050,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı taraf vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır