Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/2 E. 2021/502 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/2 Esas
KARAR NO : 2021/502

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 02/01/2020
KARAR TARİHİ : 27/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …… Turizm Yatırımları ve İşletmeleri A.Ş.’nin 24/12/2019 tarihli genel kurulunda yeni yönetim kurulu seçildiğini ve bazı kararlar genel kurulun onayına sunulduğunu, bu kararlara karşı genel kurul toplantı tutanağına müvekkillerince muhalefet şerhleri işlendiğini, bazılarının Türk Ticaret Kanunu anlamında batıl olması ve çoğunluk hissedarınca azınlık haklarını iyi niyet kurallarının dışına çıkacak şekilde baskılamaya çalışması nedeniyle bahse konu kararların Yürütmenin (Tedbiren) geri bırakılması ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …… Tur.Yat.veİşl.A.Ş. Yönetim Kurulu Bşk. …, Bşk. Vekili … ve Üye … cevap dilekçesinde özetle; dava şartı olan kararlara karşı olumsuz oy kullanmak ve muhalefetlerini tutanağa geçirme şartının yerine getirilmemiş olduğu, bu sebeple dava şartı yokluğundan davanın reddini talep ettiği, dava şartı bulunmayan davada, iptal davası açamayacak olan davacıların genel kurul kararlarının yürütmenin geriye bırakılması talebi de ileri süremeyeceği, hukuk tekniği olarak da, genel kurul kararlarının butlanının tespiti davası açılması gereken yerde iptal davası açılamayacağı, gerekçesiz ve sebepsiz sadece yürütmenin durdurulmasını talep ettiklerinden genel kurul kararlarının yürütmesinin durdurulması taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …… Tur. Yat. ve İşl. A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; Her ne kadar davacıların iptalini dava ettikleri 4, 5, 6, 9 ve 10 nolu genel kurul kararlarıyla ilgili müzakerelerde, oylama yapılmadan önce olumsuz oy kullanacaklarını beyan etmiş olsalar da, genel kurul tutanağına geçirilmiş bir muhalefet şehrinin bulunmadığını, oysa TTK md 446/1 (a) hükmü çok açıktır; “Toplantıda hazır bulunup da karara olumsuz oy veren ve bu muhalefetini tutanağa geçirten”pay sahibi iptal davası açabilir. Her ne kadar davacıların yetersayı sağlanmadığı iddiası ile iptalini dava ettikleri kararlar için sadece yetersayı bakımından muhalefet şerhine gerek olmasa da, “kanuna” ve “objektif iyiniyet kurallarına” aykırı olduğunu iddia ettikleri genel kurul kararları için tutanağa geçirilmiş bir tane bile muhalefet şerhleri bulunmadığından, iptal davası açma hakları da olmadığından davanın reddini talep etmekteyiz.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İş bu dava, davalı şirketin 24/12/2019 tarihinde yapılan 2015-2016-2017 ve 2018 yıllarına ait Genel Kurul Toplantısı’nda alınan kararların iptali talebine ilişkindir.
Eldeki davada uyuşmazlık konusunun; davalı şirketin 24/12/2019 tarihinde yapılan 2015-2016-2017 ve 2018 yıllarına ait Genel Kurul Toplantısı’nda alınan 4, 5, 6, 9 ve 10 nolu kararların ana sözleşme, yasa ve afaki iyi niyet kurallarına aykırı olduklarının tespiti ve ayrı ayrı iptal taleplerinden ibaret olduğu anlaşılmaktadır.
TTK md. 445’e göre kanun esas sözleşme veya dürüstlük kuralına aykırı kararların iptali talep edilebilir. Somut olayda davacı tarafından iptal davası açabilmeye ilişkin TTK md. 446 da anılan toplantıya katılma halinde muhalif kalma ve muhalefeti zapta geçirtme ve iptal davasını genel kurul kararından itibaren 3 ay içerisinde açma koşulunun yerine getirildiği anlaşılmaktadır.
O halde alınan kararın içerik bakımından iptal koşullarının oluşup oluşmadığının incelenmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda iptali talep edilen her bir kararın kanuna, esas sözleşmeye veya afaki iyi niyet kurallarına aykırılık bakımından şirketin mali tablolarının ve kayıtlarının incelenmesi zorunluluk arz etmesi sebebiyle bilirkişi incelemesine karar verilmiş ancak ihtarlı ara karara rağmen davacı taraf bilirkişi ücretini yatırmaması sebebiyle inceleme yapılamamıştır. Dosya kapsamı itibariyle davacının haklılığı anlaşılamadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın ispatlanamaması nedeniyle REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30.-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan 54,40-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 4,90 TL ‘nin davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,

Dair davalı vekilinin yüzüne karşı , davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/05/2021
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır