Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/192 E. 2021/1119 K. 13.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/192 Esas
KARAR NO : 2021/1119

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2017
KARAR TARİHİ : 13/12/2021
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 10/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; 24/02/2016 günü ………… plakalı ……….. hakimiyetindeki aracın müvekkilinin kullanmakta olduğu …….. plakalı araca çarparak ciddi maddi hasara sebebiyet verdiğini, ………… plakalı aracın davalı ……… Sigorta şirketi tarafından …….. nolu poliçe ile 06/04/2015-06/04/2016 tarihleri arası sigortalandığını ve kazanında bu tarihler içerisinde olduğunu ancak davalı sigorta şirketine ihbar yükümlülüklerini getirmelerine rağmen ödeme yapmadığını bu nedenle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 4.629,34 TL lik değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP
Davalı sigorta şirketi vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde ÖZETLE; dava konusu aracın ana iskelet ve şasede hasar yokken vidalı parçalarda onarım bulunduğunun tespit edildiğini, bu nedenle değer kaybı poliçe dışı olarak değerlendirildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacıya ait …….. plakalı aracın, davalı gerçek kişinin sevk ve idaresindeki ………… plakalı araçla karıştığı 24/02/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda değer kaybına uğradığından bahisle tazminat davasıdır.
Büyükçekmece ……..Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/11/2017 tarihli …….. E …….. K sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize geldiği, davalı sigorta şirketinin ZMMS sigortacısı olması ve zorunlu sigortaların TTK’nda düzenlenmiş bulunması karşısında davanın TTK’nun 4.maddesi uyarınca ticari davalardan olması hasebiyle mahkememizin görevli olduğu saptanarak yargılamaya başlanılmıştır.
Taraflarca dayanılan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek nitelikte görülen; trafik kayıtları, hasar dosyası ve poliçe sureti, celp edilerek dosya arasına alınmıştır.
Davacı tarafın davalılardan ancak davalı sürücünün kusuru oranında tazminat talebinde bulunabileceği, zira varsa davacının müterafik kusurunun tazminattan indirim sebebi olduğu aşikardır.
Dosyada, davacı taraf ile davalı sürücü ………..’nün kazadan sonra tuttukları ve imzaladıkları maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı bulunduğu görülmekle, davalı sürücünün davaya cevap vermemesi de dikkate alınarak bu tutanak altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığı noktasında isticvabına karar verilmiş, isticvap davetiyesinin kendisine tebliğine rağmen duruşmaya gelmediğinden bu kaza tespit tutanağı altındaki imzanın davalı sürücüye ait olduğu sonuç ve kanaatine varılmış ve kazanı meydana geliş şekli ile kusur durumu işbu tutanakta yer alan bilgilere göre değerlendirilmiştir.
Bu amaçla mahkememizce bilirkişinin teknik görüşüne başvurmaya gerek görülmüş, dosyaya sunulan 29/04/2021 tarihli makine mühendisiliği öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr………. ‘ın bilirkişi raporunda değer kaybı hesaplaması yapıldığı, kusur durumu yönünden ise tarafların kazanın meydana gelmesinde % 50’şer oranında kusurlu bulunduklarının bildirildiği görülmüştür.
Tarafların bu bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilerek yeniden rapor aldırılmasına karar verilmiş, bu kez dosyaya sunulan 07/07/2021 tarihli makine mühendisiliği öğretim üyesi Prof.Dr………. ‘in bilirkişi raporunda, dava konusu kazanı meydana gelmesinde davacının % 100 kusurlu olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde;
Mahkememizce alınan her iki bilirkişi raporunun birbiri ile çelişkili olduğu görülmüştür. Gerek usul ekonomisi ilkesi, gerekse kusur durumunun mahkememizce değerlendirilebilecek nitelikte olması nedeniyle yeniden bilirkişi raporu aldırılmamıştır. Kusur durumunun değerlendirilmesinde; taraf sürücülerce tutulan ve imzası inkar edilmeyen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında, davacının beyan kısmında “Önünde gider aracın durmasından dolayı, önündeki ……… plaka nolu araca çarpmamak için ………… plaka nolu araca çarptığı” vs. şeklinde beyan da bulunduğu, davalı sürücünün ise “…….. plaka nolu aracın sağ ön tarafından aracının vurmasıyla sağ ön çamurluğunun hasarlandığı” vs. şeklinde beyanda bulunduğu dolayısıyla davacının kaza anında önündeki araçla takip mesafesini korumadığından önündeki başka bir araca çarpmamak için ani manevra yapması sonucunda sağında bulunan davalı sürücünün aracına çarptığı, davacı takip mesafesinin korunmaması nedeni ile kazanın meydana geldiği, önündeki araç ile aralarındaki mesafeyi koruması durumunda önündeki aracın durması halinde fren tedbirine başvurarak kazanın meydana gelmesini önleyebilecekken gerekli özen ve tedbir göstermeyerek kazanın meydana gelmesinde asıl ve tek etken olduğu, davalının ise davacının aniden manevra yaparak kendi aracına çarpmasında alabileceği bir önlem ve tedbir bulunmadığından kusursuz olduğu, bu konuda ilk alınan bilirkişi raporuna göre çok daha ayrıntılı açıklamalar içeren son bilirkişi raporundaki görüşe mahkememizce de itibar edildiği, sonuç olarak davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde bir kusuru bulunmaması ve davacının tamamen kusurlu olması nedeni ile davalı taraflardan değer kaybı tazminatı talep etme hakkı bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30-TL red karar harcının, mahkememiz veznesine yatırılan peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan harcın karar kesinleşince ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı sigorta şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.629,34.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/12/2021

Katip …….
¸e-imzalıdır

Hakim ……..
¸e-imzalıdır