Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/178 E. 2021/609 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/178 Esas
KARAR NO : 2021/609

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2020
KARAR TARİHİ : 25/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin oto yedek parça satışı üzerine faaliyet gösterdiğini, davalı şirketin ise toptan oto yedek parça satışı yaptığını, müvekkil ile davalı arasında mal alım-satımındna kaynaklı cari hesap ilişkisi olduğunu, müvekkil firmanın müşterilerine sattığı yedek parça ile ilgili ödemelerini kredi kartı vasıtasıyla sanal POS kullanılarak gerçekleştirildiğini, müşterinin kredi kartı ile yaptığı ödemenin doğrudan davalının hesaplarına yansıtıldığını, kredi kartı ile sanal pos kullanılarak 3.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığını ve bu tutarın aradaki cari hesap ilişkisinden düşüldüğünü, daha sonra müvekkilin bilgi ve rızası olmaksızın söz konusu ödemenin iptal edildiğinin öğrenildiğinin, işlemi iptal eden şirket çalışanının müvekkili şirketin arkasından işler çevirdiğini, bu nedenlerle müvekkilin bahsedilen ödeme yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının muhatabının müvekkil şirket olmadığını ve müvekkile husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu olayda davacı şirketin dava dışı 3.kişi …….. şahsa 3.000,00 TL tutarında bir satım işlemini gerçekleştirdiğini, ancak bu tutarın müvekkil şirketin bilgisi dışında dava dışı 3.şahıs tarafından doğrudan müvekkil şirketin hesabına yatırıldığını, bunun üzerine müvekkil şirket tarafından ödemenin iptal edildiğini, davacı şirketin müvekkil şirket yedinde lan borçlarına karşılık üçüncü bir şahsın ödeme yapmasının mümkün olmadığını, bu konuda taraflar arasında yazılı bir anlaşma veya taahhüt bulunmadığını, ilgili satım işleminin davacı ile şahıs arasında gerçekleştirildiğini müvekkil şirketin ilgisi olmadığını, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespiti istemli menfi tespit davasıdır(İİK.mad.72).
Davacı tarafça; davalı ile aralarında mal alım-satımından kaynaklı cari hesap ilişkisi bulunduğu, davacının müşterilerine sattığı yedek parçalarla ilgili ödemeleri kredi kartı vasıtasıyla sanal POS kullanılarak gerçekleştirdiğini, 31/10/2019 tarihinde kendilerinden mal satın alınması nedeniyle ………. isimli kişinin kredi kartı ile sanal POS kullanarak 3.000 TL tutarında ödeme yaptığı ve anılan tutarın kendileri ile davalı arasındaki cari hesap ilişkisinden düşüldüğü, daha sonra davacının bilgisi ve rızası dışında söz konusu ödemenin 14/11/2019 tarihinde iptal edildiğinin öğrenildiğini, 2020/Ocak ayında malı satın alan ………. isimli kişi ile davacı arasındaki bir davada, ………. tarafından bir kısım ……… kayıtlarının ibraz edildiğini, anılan yazışmalar incelendiğinde davalı şirket çalışanı ……… ile ………. arasındaki yazışmalarda 3.000 TL lik kredi kartı ödemesinin ……….’ın isteği üzerine ……… tarafından iptal edildiğinin görüldüğünü…bu nedenlerle davalı ile aralarındaki cari hesapta davalıya 3000 TL borçlu olmadığının tespiti zımnında işbu davayı açtığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf ise cevaben; davacı şirketin dava dışı ………. isimli şahsa 3.000 TL tutarında bir satım gerçekleştirildiğini ancak bu tutarın kendilerini bilgisi dışında dava dışı 3.şahıs tarafından doğrudan kendi hesaplarına yatırıldığını, bunun üzerine bu ödemenin iptal edildiğini, davacı şirketin kendi şirketleri yedinde olan borçlarına karşılık 3.bir şahsın ödeme yapmasının mümkün olmadığını, bu konuda taraflar arasında yazılı bir anlaşma, taahhüt yahut havale talimatı da bulunmadığını, ilgili satımın davacı ile ………. arasında gerçekleştirilmiş bir satıp olup kendileri ile ilgili alım satım ilişkisinin tarafı olarak yer almadıklarını, davacı şirketin kendileri tarafından yapılan satışa istinaden davalıya yapılan ödemenin iptal edildiğini bilmesine rağmen kendilerine gönderilen 08/01/2020 tarihli yıl sonu mutabakat metinde belirtilen 7.368,15 TL’lik borcu kabul etmeyip bu usulsüz ödemenin hesaba katılması gerektiğini belirttiğini bildirmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı tarafça 31/10/2019 tarihinde yapılan satışta 3.000 TL’lik ödemenin müşteriden kartı ile sanal POS kullanarak yapılmasından sonra bu işlemin davalı tarafça iptal edilmiş olması nedeni ile davacının 3.000 TL’lik bu borcu cari hesaptan düşmesi gerekip gerekmediği ve davacının bu işlem nedeniyle davalıya 3.000 TL borcunun bulunup bulunmadığından ibarettir.
Taraflarca gösterilen tanıkların yeminli beyanlarına başvurulmuştur.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi tarafından sunulan 19/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; tarafların incelenen ticari defterlerinde davaya konu 3.000 TL miktarlı ödeme işleminin 31/10/2019 tarihi itibariyle her iki tarafın kayıtlarında bulunduğu, tarafların yaygın bir şekilde sanal POS sistemi üzerinden işlemler yaptıkları, yapılan işlemlerin karşılıklı kayıtlarında bulunduğu, bu nedenle genel kabul edilebilir uygulama olduğu, davaya konu ödemenin iptal edilmesine yönelik yazılı belge sunmadıklarının bildirildiği görülmüştür.
Böylece mahkememizce yapılan yargılama sonucunda toplanan tüm deliller muvacehesinde; taraflar arasında, davacı tarafça davalıya ait ürünlerin satılarak davalı tarafça verilen sanal POS kullanılarak müşterilerden bu şekilde tahsil edilmesi hususunda ticari bir anlaşma ve uygulama bulunduğu, dava konusu 31/10/2019 tarihinde yapılan satışta 3.000 TL’lik ödemenin müşteriden kredi kartı ile sanal POS kullanarak alınmasından sonra bu işlemin davalı tarafça davacı tarafın bilgi ve rızası dışında tek taraflı olarak iptal edildiği, alınan bilirkişi raporuna göre davaya konu 3.000 TL miktarlı ödeme işleminin 31/10/2019 tarihi itibariyle her iki tarafın kayıtlarında bulunduğu, tarafların yaygın bir şekilde sanal POS sistemi üzerinden işlemler yaptıkları, yapılan işlemlerin karşılıklı kayıtlarında bulunduğu, bu nedenle genel kabul edilebilir uygulama olduğu, bizatihi davalı tanığının beyanlarından da davacı tarafın dava konusu Pos ödeme işleminin iptal edildiği hususunda bilgisi olmayıp davalı tarafın davacı tarafa bilgi vermeden işlemin tarafı olan satın alan şahsın kredi kartından taksitlerin artırılamayacağı konusunda şahsa bilgi vererek işlemi iptal ettiklerinin anlaşıldığı, böylelikle davalı tarafın davacı tarafa bilgi vermeksizin ve onayını almaksızın satılan ürünün bedelini tahsil etmekten kendi kusuru ile yoksun kalacak şekilde iptal işlemi yapmış olması nedeni ile söz konusu 3.000 TL’lik işlemin davacı cari hesap borcundan düşülmesi gerektiği, dolayısıyla davacının bu 3.000 TL lik işlem nedeni ile davalıya borçlu bulunmadığı, davanın kabulünün gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davacının davalıya dava konusu 31/10/2019 tarihli sanal pos işleminin davalı tarafça 14/11/2019 tarihinde iptali nedeniyle oluşan 3.000,00 TL borçtan dolayı davacının davalıya BORÇLU BULUNMADIĞININ TESPİTİNE,
2- 492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 204,93-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 150,53-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ve 54,40-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyada yapılan toplam 695,50-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 660,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad KAYDINA,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca ilgili taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
25/06/2021

Katip ……….
¸e-imzalıdır

Hakim ……..
¸e-imzalıdır