Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/174 E. 2022/866 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/174 Esas
KARAR NO : 2022/866

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 25/02/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
KARARIN YAZILMA TARİHİ :08/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde ÖZETLE; Müvekkili banka nezdinde kullanmış olduğu üç adet ürün sözleşme imzalayan davalı müşteri, sözleşme uyarınca kullandığı kredilerin vadesi geldiğinde ödeme yapmadığı, banka tarafından davalı müşteriye birikmiş borçlarını ödemesi aksi halde yasal takip işlemlerinin başlatılacağı uyarılı ihtarnameler gönderildiği, ihtarnamelere rağmen borcun ödenmemesi nedeniyle davalı müşteri hakkında ilamsız takip yapıldığı, davalı müşteri tebliğ edilen ödeme emrine karşı itiraz ettiği ve takip durduğu, davalı borçlunun itirazı borcun tamamına yönelik olmakta birlikte takip açıldıktan sonra borçlu tarafından 3.500,00 TL bir ödeme yapıldığı için işbu miktar takip deperi 104.968,94 TL den çıkarılarak kalan 101.468,94 TI üzerinden huzurdaki dava açıldığı, Davalının Bakırköy …….. İcra Müd ……. E. Sayılı dosyası sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların borcu olmadığına dair icra dosyasına herhangi bir delil ibraz etmediği davalılarca haksız ve kötü niyetle itiraza karşılık, davalılar aleyhine hükmolunan meblegin %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davanın kabulü yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesi görülmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, bankacılık işleminden kaynaklı ticari ilişkiye ilişkin itirazın iptali davasıdır
Dava dilekçesinden özetle; davalı müşterinin banka nezdinde kullandığı üç adet ürüne ilişkin kredi vadesi geldiğinde ödeme yapmadığını, bunun üzerine bankanın icra takibi başlattığını, takip açıldıktan sonra 3500 TL ödeme yapıldığını bu miktarın takip çıkışı 104.968,94 TL’den çıkartılarak kalan 101.468,94 TL üzerinden iş bu davanın açıldığını, itirazın iptalini talep ettiği,
Davalı tarafların süresinde cevap dilekçesi sunmayarak iddiaları inkar etmiş sayıldıkları,
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davacı tarafın davalı taraftan taksitli kredi, kredi kartı ve tek hesaptan kaynaklı alacağının olup olmadığı varsa alacak miktarının hesaplanmasına ilişkin olduğu,
Dosyanın yapılan incelemesinde; Davacı bankanın dava dilekçesi ile üç ayrı hesap özetlerini sunduğu, davacı banka tarafından 03.06.2019 tarihli ihtarın şirkete tebliğinin yapılamadığı, tebliğin iade döndüğü, davacı bankanın 21.06.2019 tarihli ve 28.06.2019 tarihli ihtarının davalı ihtarının şirkete yapılamadığı iade döndüğü, davacı bankanın davalı kefile bu sıfatla yaptığı ihtarın olmadığı gibi kefile yapılmış ihtar ve tebliğ belgelerini duruşmalarda verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği, davacı bankanın 19.09.2018 tarihli şirket kredi kartı üyelik sözleşmesinin birinci sayfasını, 19.09.2018 tarihli kredili ticari mevduat hesabı sözleşmesinin dokuz sayfasını da sunduğu, kredili ticari mevduat sözleşmesinin 9.2 maddesinde tebligatın düzenlendiği, müşteri ve kefillerin yazılı adreslerinin ikamet adresleri olduğunu kabul ettikleri, sözü geçen adrese yapılacak tebligatların kendilerine yapılmış sayılacağı, o yerde bulunmasalar bile tk 21 maddesinin uygulanmasını kabul ettikleri, ikamet adres değişikliğini bankaya noter aracılığı ile bildirmedikleri takdirde bu adrese yapılacak her türlü tebligatın kendilerine yapılmış sayılacağını kabul ettiklerinin anlaşıldığı, temerrütün 4. Maddede düzenlendiği, müşterinin ekstrede bildirilecek son ödeme tarihinde ödeme yapmayarak temerrüte düşmesi halinde temerrütün doğduğu tarihte fiili ödemeyi gerçekleştirdiği güne kadar geçecek günler için temerrüt tarihinde bankaca tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranının yıllık %50 fazlası olarak hesaplanacak oranda temerrüt faizi ödeneceğinin belirtildiği, kefaletin 3. Maddede düzenlendiği, müşterinin bankaya karşı sözleşmeden doğan borcunun imza bölümün belirtilen miktar kadar müteselsil kefil olarak üstlenileceğinin belirtildiği, davacı bankanın 21.09.2018 tarihli destek kredisi sözleşmesinin onbir adet sayfasını sunduğu, sözleşmenin 3.3 maddesinde kefaletin, 3.4 maddesinde temerrütün, 4.2 maddesinde tebligatın diğer sözleşme ile benzer içeriklerde düzenlendiği,

…….. Bankası ile …… şirketi arasında genel kredi sözleşmesi olduğu, davalı ………’ın müteselsil kefil olarak imzasının olduğu, bu sözleşmeye istinaden davalı …… şirketi lehine …… kredi hesap nolu 50.000TL tutarlı taksitli kredi tanımlandığı,
…….. bankası ile …….. şirketi arasında şirket kredi kartı üyelik sözleşmesi olduğu, ………’ın müteselsi kefil olduğu, genel kredi sözleşmesi ile şirket kredi kartı üyelik sözleşmesine istinaden davalı şirket lehine 30.000TL kredi kartı verildiği,
…….. Bankası ile …….. şirketi arasında kredili mevduat hesabı sözleşmesi olduğu, davalı ………’ın müteselsil kefil olduğu, genel kredi sözleşmesi ile kredili mevduat sözleşmesine istinaden davalı şirket lehine 20.000 TL tutarlı …… kredi hesap numaralı kredili mevduat hesabı tanımlandığı,
…….. Bankası ile …….. şirketi arasında destek kredisi sözleşmesi olduğu, davalı ………’ın müteselsil kefil olduğu,
Kat ihtarının asıl borçluya tebliğ edilmemesi durumunda değişen tebligat adresinin noter aracılığıyla davacı bankaya bildirilmesi gerektiği, aksi halde eski adrese çıkartılan tebligatın yapılamadığında, adrese yapılamayan tebligat tarihi itibariyle ve verilen süre sonu itibariyle temerrüdün gerçekleştiğinin kabulü gerektiği, İİK nun 68(b)/1 maddesi uyarınca asıl borçlu bakımından sözleşmedeki tebligat koşulunu geçerli saymanın mümkün olduğu,
TBK 583/1.maddesinde ; kefalet sözleşmesinin ,yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmayacağı, akdin sıhhatinin şekle tabi kılındığı hallerde, kanunun öngördüğü şekilde yapılmayan akitlerin geçersiz bulunduğu, bu yönün mahkemece kendiliğinden incelenmesi gerektiği, (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 12.4.1944 tarih 14-13 sayılı kararı).
6100 sayılı TBK m.586 uyarınca; kefilin, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmesi halinde alacaklının, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebileceği, ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerektiği, davalı asıl borçlu şirketin adresine gönderilen ihtarın tebliğ edildiği ve borcun ödenmediği anlaşıldığından, davacı bankanın müteselsil kefile müracaat koşulunun gerçekleştiği ve davacının önce rehine başvurmadan kefile başvurabileceğinin kabulü gerektiği,
Asıl borçluya gönderilen ihtarın, borçlunun temerrüdünün yanı sıra, TBK’nın 586. maddesinde öngörülen müteselsil kefilin takibi koşullarının gerçekleşmesi bakımından da gerekli bir unsur olduğu, bu itibarla, kat ihtarının alacağı muaccel hale getirdiği, TBK’nın 586. maddesine göre de asıl kredi borçlusuna gönderilen kat ihtarnamesinin İİK’nın 68/b maddesi uyarınca tebliğ edilmiş sayılıp sonuçsuz kalması halinde, müteselsil kefiller hakkında takip yapılabileceği,
6102 sayılı TTK’nun 7. maddesinin 1. fıkrasının 2. cümlesinde: “Ancak, kefil ve kefillere, tahahhüt veya ödemenin yapılmadığı veya yerine getirilmediği ihbar edilmeden temerrüt faizi yürütülemez.” hükmüne yer verildiği,
TTK yasa tasarısının 7. maddesinin 1. fıkrasına eklenen 2. cümle ilgili olarak kanunlaşma sürecinde verilen önerge ve kanunun gerekçesinde kefile alacağın ve borcun yerine getirilmediğinin ihbarının gerektiği, ihbar edilmeden asıl borçlunun temerrüdü yönünden kefillerden temerrüt faizi istenemeyeceğinin belirtildiği, Eklenen bu fıkra 6762 sayılı Eski TTK’nunda bulunmayan yeni bir hüküm olduğu,
6102 sayılı TTK’nun yürürlükte olduğu dönem içerisindeki kefillere yönelik alacağın tahsili yönündeki hukuki işlemlerde bu hükmün uygulanması gerektiği, buna göre asıl borçlunun borcunu ödemediği müteselsil kefile ihbar edilmedikçe asıl borçlunun temerrüdü nedeniyle oluşan temerrüt faizinden müteselsil kefilin sorumlu tutulamayacağı, ancak kefilin kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olacağından kendi temerrüdü sonucu ortaya çıkan temerrüt faizleri ve fer’ilerinden sınırsız olarak sorumlu tutulabileceği, (yargıtay 19 HD nin 2018/3501 esas ,2019/3769 karar sayılı 12.6.2019 tarihli ilamı aynı yöndedir.)
Somut olayın incelenmesinde; Arabuluculuk dava şartının gerçekleştiği, itirazı iptali davasının bir yıllık hak düşürücü sürede açıldığı, icra takibinin taksitli krediden kaynaklanan, kredi kartından kaynaklanan ve tek hesaptan kaynaklanan alacak istemlerine ilişkin olduğu, takipteki alacak miktarı toplamının 104.968,94 TL olduğu, dava değerinin 3.500TL düşüm ile 101.468,94 TL üzerinden açıldığı, taraf teşkilinin sağlanması için davalı ……… yönünden adres araştırması da yapılarak tebliğe elverişli adres olmadığından ilanen tebligat yapıldığı, davacı bankanın yargılama sırasında alacak talebini ……. Yönetim AŞ’ye devrettiği, bu nedenle bu şirketin uyap sistemine eklendiği, alacağın temliki ile davacı sıfatına ve haklarına sahip olduğu, bilirkişiden rapor alındığı, davalı şirketin muhattap/ müşteri olduğu, diğer davalı ………’ın davalı şirketin yetkilisi ve kefil olduğu, gerek takip talebi ekinde gerekse dosya kapsamına sunulan belgelerden sözleşme tarihlerinde geçerli olan ……. Bankası tarafından 3.6.2019,21.06.2019 ve 28.06.2019 tarihli ihtarların gönderildiği, bu ihtarların davalı kefil ………’a tebliğine ilişkin belgelerin sunulmadığı, bu nedenle kefil için icra takibinden önce faiz isteme şartlarının oluşmadığı, davalı şirket yönünden ise hesabın 3.6.2019, 21.06.2019 ve 28.06.2019 tarihinde hesapların kat edilmesi ile davalı şirketin temerrüt şartlarının oluştuğu, icra takibinden önce faiz talep edilebileceği,
Sunulan sözleşmelerde açıkça faiz oranının belirtilmediği, banka tarafından kısa vadeli TL kredilerine uygulanan faiz oranının davacı bankaya delillerini ibrazı için verilen kesin sürede gönderilmediği ancak raporda faiz oranlarının bankacılık temayüllerine uygun olduğunun belirtildiği, Raporun 9. Ve 10. Maddesinde talep edilebilecek takibe konu miktarların hesaplandığı, bu hesaplamalara itibar edilmekle birlikte icra takip talebin de talep edilen alacak kalemlerinin raporda bilirkişi tarafından yapılan hesaplamadan daha az olması halinde taleple bağlılık kuralı gereğince takip talebindeki bu miktarların dikkate alındığı
Şöyle ki; davalı şirket yönünden;
a) taksitli krediden kaynaklı alacak olarak; 42.702.86 TL asıl alacak, 1.722,65 TL işlemiş faiz ile 86,13 TL faizin %5 gider vergisinin talep edilebileceği,
b)kredi kartından kaynaklanan alacak olarak; 30.114,71 TL asıl alacak, 929,94 TL işlemiş faiz ve 46,21 TL faizin %5 gider vergisinin talep edilebileceği,
c) tek hesaptan kaynaklanan alacak olarak; 21.912,40 TL asıl alacak, 318,60 TL işlemiş faiz ve 15,93 TL faizin %5 gider vergisinin talep edilebileceği,
Bununla birlikte davacı banka tarafından davalıların 3.500TL ödeme yaptıklarının belirtildiği, bu miktarın takip talebindeki miktardan düşülerek itirazın iptali davasının açıldığı belirtilmekle ödeme miktarının davacı kabulünde olduğundan davacıyı bağlayacağı, yukarıda ödeme emrine göre bilirkişi tarafından hesaplanan kalemler ile icra takip kalemlerinin dikkate alınarak tespit edilen miktardan TBK 100 gereği davalı şirket yönünden öncelikle işlemiş faiz ve faizin kdv si üzerinden ödenen 3500TL’nin düşülmesi gerektiği arka kalan kısmın ise asıl alacaktan düşülmesi gerekeceği, davalı şirket yönünden işlemiş faiz ve kdv toplamının 3.119,46 TL yaptığı, bunun ödenen 3500TL’den düşüldüğünde 380,54 TL kısmın kaldığı bununda Mahkememizce a bendindeki 42.702,86 TL taksitli krediden kaynaklı alacak miktarından düşüldüğünde 42.322,32 TL yaptığı, sonuç olarak davacı tarafın davalı şirketten a) taksitli krediden kaynaklı 42.322,32 TL talep edebileceği bununla birlikte sehven kısa kararda hesaplamanın 42.321,15 TL olarak belirtildiği, bunun hesaplama hatasından kaynaklı olduğu, b)kredi kartından kaynaklanan alacak olarak; 30.114,71 TL asıl alacak ile c) tek hesaptan kaynaklanan alacak olarak; 21.912,40 TL asıl alacak talep edilebileceği,
Davalı kefil yönünden ise , takipten önce ihtar çekilerek temerrüte düşürülemediğinden ;
a) taksitli krediden kaynaklı alacak olarak; 42.702.86 TL asıl alacak talep edilebileceği,
b)kredi kartından kaynaklanan alacak olarak; 30.114,71 TL asıl alacak talep edilebileceği,
c) tek hesaptan kaynaklanan alacak olarak; 21.912,40 TL asıl alacak talep edilebileceği, işlemiş faiz ve faizin kdv sinin talep edilemeyeceği davacı şirketin yapıldığını belirttiği 3500TL davadan önceki ödemenin ise a maddesindeki alacaktan düşürüldüğünde 39.202,86 TL taksitli krediden kaynaklı alacak ile diğer alacak kalemlerinin talep edilebileceği,
Davalı şirkete kullandırılan kredi, hesap, kredi kartı sebebiyle doğan borçların hesaplanabilen likit alacaklardan olması sebebiyle davalı şirkete ilişkin kabul edilen miktar olan 94.348,26 TL ‘nin %20 si oranında 18.869,65 TL icra inkar tazminatının (davalı şirket yönünden bu miktarın tamamından sorumlu olarak, davalı ……… yönünden ise tahsilde tekerrür oluşturmadan sorumlu olduğu kabul edilen miktarın yüzde 20’si oranında dikkate alınarak icra inkar tazminat miktarının 18.245,99 TL kısmından sorumlu olmak kaydı ile davalılar hakkında aşağıdaki şekilde karar verildi.
Kısa kararda roma rakamıyla I ve II numaralı yerin iki defa yazılmasından kaynaklı tekrar eden kısım gerekçeli kararda fark edilerek tekrara yer açmamak için ikinci kısıma yer verilmeyerek hükümde tereddüt oluşturulmadan aşağıdaki şekilde karar verildi.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Davalı şirket yönünden yapılan değerlendirme;
Açılan Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davalının Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …….. Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin,
a)-……. nolu taksitli krediden kaynaklanan talep için ;
42.321,15 TL asıl alacak üzerinden ihtarname tarihinden itibaren yıllık %34,80 faiz oranı üzerinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte icra takibinin devamına,
b) …… nolu kredi kartından kaynaklanan talep için ;
30.114,71 TL asıl alacak üzerinden ihtarname tarihinden itibaren yıllık %28,8 faiz oranı üzerinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte icra takibinin devamına,
c) …… nolu tek hesaptan kaynaklanan talep için;
21.912,40 TL asıl alacak üzerinden ihtarname tarihinden itibaren yıllık %25,8 faiz oranı üzerinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte icra takibinin devamına,
2- fazlaya ilişkin istemin reddine,
II) Davalı ……… yönünden yapılan değerlendirme;
1- Açılan Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin,
a)- ……. nolu taksitli krediden kaynaklanan talep için ;
39.202,86 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %34,80 faiz oranı üzerinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsilde tekerrür oluşturmadan icra takibinin devamına,
b) …… nolu kredi kartından kaynaklanan talep için ;
30.114,71 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %28,8 faiz oranı üzerinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsilde tekerrür oluşturmadan icra takibinin devamına,
c) …… nolu tek hesaptan kaynaklanan talep için;
21.912,40 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %25,8 faiz oranı üzerinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsilde tekerrür oluşturmadan icra takibinin devamına,
2- fazlaya ilişkin istemin reddine,
III) Davalılar itirazında haksız çıktığından ve alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 18.869,65 TL icra inkar tazminatının (davalı şirket yönünden bu miktarın tamamından sorumlu olarak, davalı ……… yönünden ise tahsilde tekerrür oluşturmadan bu miktarın 18.245,99 TL kısmından sorumlu olmak kaydı ile) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
A-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 6.444,92.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 1.208,00.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 5.236,93.-TL karar harcının davalılardan tahsilde tekerrür oluşturulmadan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
1-Davacı tarafından yatırılan 54,40.-TL başvurma harcı ile 1.208,00.-TL peşin harcın davalılardan tahsilde tekerrür oluşturulmadan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
2-Davacı tarafından yapılan toplam 13.005,49.-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 12.092,51.-TL’sının davalılardan tahsilde tekerrür oluşturulmadan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 15.095,72.-TL vekalet ücretinin davalılardan tahsilde tekerrür oluşturulmadan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen kararının, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal sürede İstanbul BAM ‘ne İstinaf Başvuru hakları olduğu hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/10/2022

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …….
¸e-imzalıdır